70. Bölüm

U.S 53. BÖLÜM MANGAL

Esma Gül
sidelyacicegi

MERHABA BALLARIM BU BÖLÜMÜMÜZÜN HEDEFİ 230 OKUNMA, 75 OY VE 250 YORUM SINIRIDIR.🫶🏻🫀

BEBEKLERM HAFTASONU SİZİ HAFTAİÇİ BÖLÜMSÜZ BIRAKMAMAK İÇİN TATİL BİLE YAPMADIM. BAŞIMI BİLE DİNLENDİREMEDİM VE HASTALIKTAN MAHFOLMUŞ VAZİYETTEYİM. LÜTFEN EMEĞİMİN KARŞILIĞI OLARAK RİCA EDİYORUM OKUYUP GEÇMEYİN. OYLARINIZI YORUMLARINIZI MERAK EDİYORUM. YORUMLARDA BULUŞALIM KELEBEKLER🫶🏻🫀

Teroristlerin arasında sıkışıp kaldığımızı sanarken, arabadan inen Tuna ve diğer Karasu timinden askerler, hızla karşı tarafa ateş etmeye başlamıştı. Ömer, aracı durdurdu ve ateş etmeye devam etti.

 

“Sakın kafanı çıkarma” Ömer’in uyarısıyla başımı eğmeye devam ettim.

YAZARIN KALEMİNDEN

“Lan sizin yüzünüzden askerlerin tam ortasına düştük. Çevir şu arabayı!” Hızla gelen ateş yağmurunun ardından arabayı döndürmeye çalışmışlardı. Tam döndüklerinde, arkalarından gelen kontrol noktasındaki timle şoka girmişlerdi.

 

“La heval, kapana kısıldık. Ne yapacağız şimdi?” Birbirlerine korkuyla bakan teroristler, askerlerin üzerlerine attığı yoğun ateşle neye uğradıklarını şaşırmışlardı.

 

Karasu timi ve diğer askerler, teroristleri tek tek avlarlarken kaçmaya çalışan terorisler birbir vuruluyordu. Sonunda ateş kesildiğinde, hepsi yerlerinden temkinli bir şekilde çıkıp etrafı kontrol ettiler.

 

“İyi misiniz?” Tuna Yüzbaşı Ömer ve İmre’ye itafen sormuştu. İmre arabadan indiğinde heyecanla etrafına baktı.

 

“Ne maceraydı ya, aynı filmlerdeki gibi” Kendi kendine söylendiğinde kendisine şaşkınlıkla bakan askerleri fark etmemişti.

 

“Görünüşe göre pek korkmamış gibisiniz?” Konuşan kişi Murat Teğmen’di.

 

“Ömer, onun yanındayken korkmamamı söyledi.” Tüm gözler Ömer’e döndüğünde, Tuna Yüzbaşı imayla konuştu.

 

“Eee tabi, bizim gelmemize gerek yoktu. Şov olsun diye buradayız, yoksa Ömer tek başına hallederdi.” Ömer Üsteğmen ters ters baktığında, Tuna Yüzbaşı yeniden konuştu.

 

“Her neyse benim bekleyenim var. Toparlanın gidelim. Selim, sen leşleri toplatırsın burası sende” Selim Teğmen aldığı emirle anında işine koyulmuştu.

SARE LİA SARUHAN

Tuna ve diğer Karasu timini, ve arkalarında Ömer ve İmre’yi gördüğümde panikle koşarak İmre’ye sarıldım. Bir şey olmuş gibi görünmüyordu. O gelene kadar korkudan kafayı yiyeek gibiydim.

 

“Bir şey mi oldu?” Hepsine bakıyordum. Önce birbirlerine sonra bana baktılar.

 

“Ne münasebet, ne olacak sanki, neyse benim karnım aç” Ömer beni geçiştirdiğinde, somurtarak Tuna’ya baktım.

 

“Bir şey olmadı. Kapıda karşılaştık.” Tuna’dan gözlerimi çekip İmre’ye baktım.

 

“Karnım acıktı Sare, bana öyle bakma.” Yanımdan geçip gitmişti.

 

Tuna beni yerimize yönlendirdiğinde, yanıma İmre’yi almıştım. İmre sağımda Tuna solumdaydı.

 

“Ahmet bak, yakıyorsun canım köfteleri” Ahmet, bir köfteyi ağzına attığında, omzunu silkti.

 

“Ya, senin kadar yapamıyor bunlar Ömer” Güliz abla konuşmuştu.

 

“Yapamazlar yengem yapamazlar. Zaten Tuna hiç beceremez.” Ömer imayla konuştu. Tuna’nın kaşlarını çatıp Ömer’e baktığını gördüğümde, elimle kaşlarına dokunup düzelttim. Tepkimi beklemediği için şok içinde bana baktı. Bu adam niye böylr yakışıklıydı?

 

“Üşüyor musun?” Şoktan çıkıp soru yöneltti. Tuna bana eğildiğinde başımı iki yana salladım.

 

“Bir şey oldu ve bana söylemiyorsun?” Tuna bıkkınlıkla nefes alıp konuşmaya başladı.

 

“Güzelim, oldu ve bitti. Şimdi bana cevap ver. Üşüyor musun?” Başımı yine iki yana salladım. Kolunu arkama atmıştı. İmre’ye baktığımda, üzerinde erkek ceketi olduğunu gördüm. Ardından gözlerim Ömer’e kaydı. Üzerinde sadece kazak vardı.

 

“Beyler ben bi üzerime bir şey alıp geleyim.” Ömer arkasına döner dönmez konuştum.

 

“Ömer, ceketini burada unutmuşsun.” İmre’yi işaret ettiğimde, İmre bana dirseğiyle vurmuştu.

 

“Yok unutmadım. Üşüyordu verdim.” Muzip bir ifadeyle baktığımda Ömer, Tuna’ya bakarak konuştu.

 

“Tuna, hatununa söyle bana sataşmasın, küsüyor sonra, ha bir de küstüğünü unutuyor.” Aaa evet ben geçen odun kırarken ona küsmüştüm. Karasu ve yengeler güldüğünde utanmıştım.

 

“Sen Ömer’e niye küstün?” Yutkunarak ona baktım.

 

“Beni kandırdı ya, o gün” Tuna gülümseyerek baktı.

 

“Aynı zamanda hem zeki hem de saf olmayı nasıl başardığını merak ediyorum.” Parmağıyla burnunun ucuna vurduğunda utanarak gözlerimi kaçırdım.

 

Burnuma mis gibi kokular geliyordu. Güliz abla salatalığı yapmıştı. Bizde sofrayı kurmuştuk. Ömer neşeyle geldiğinde hepimiz ona baktık.

 

“Bu Ahmet’in müzik rehberi mi?” Ahmet, tam bir blok3 hastasıydı. Geldiğimizden bu yana albümünde dinlemediğimiz parça bırakmamıştı.

 

“Kamuran Akkor’dan sarhoş oldum aç Ömer” Biran abi konuşmuştu.

KAMURAN AKKOR-SARHOŞ OLDUM

Şarkı eşliğinde yemeklerimizi yemeğe başladığımızda, Ömer’in durgunluğunu herkes fark etmişti. Hepimiz ona dönüp dönüp bakıyorduk. Kolunu sandalyeye atmış, başını sola çevirmiş bize bakmıyordu.

 

“Baktım maziye, ne mutluymuşum

Gelecekten nasıl umutluymuşum

Şaştım sanki, niye âşık olmuşum?

Seven kalbim sarhoş, ben sarhoş oldum

Şaştım sanki, niye âşık olmuşum?

Seven kalbim sarhoş, ben sarhoş oldum”

 

Şarkıya eşlik etmesini sanırım sadece ben beklemiyordum. Çünkü hepsi alışkınmış gibi bakıyordu. Sesi çok güzeldi ve şarkıya aşırı uymuştu. Gözlerim İmre’yi bulduğumda, Ömer’e kaçamak bakışlar atıyordu. Ömer’de ona bakınca gözlerini kaçırıyordu. Ömer bakarken, İmre ona baktığında, bu sefer gözlerini kaçıran Ömer oluyordu.

 

“Kimse üzülerek bakmasın bana

Acı geçmişimi sormasın bana

Kimse üzülerek bakmasın bana

Acı geçmişimi sormasın bana

 

Bir tek kadeh bile içmeden daha

Seven kalbim sarhoş, ben sarhoş oldum

Seven kalbim sarhoş, ben sarhoş oldum” Hepsi şarkıya eşlik ettiğinde, elleriyle ritim tutuyorlardı. Tuna, yine beni dikkatle izliyordu. Kulağıma fısıldayarak konuştu.

 

“Seven kalbim sarhoş, ben sarhoş olmuşum.” Gülümseyerek ona baktım. Bu sefer kimseyi önemsemeden saçlarıma dudaklarını bastırmıştı. Zaten Karasu, şarkıya kendilerini o kadar kaptırmıştı ki bunu gördüklerini düşünmüyordum.”

 

Şarkıya ara verdiğinde başını masaya çevirdi. Daha sonra yemeğe devam etti. Bir şeyden hoşnut olmamış olacak ki önce yüzünü buruşturdu sonra masaya göz gezdirdi.

 

“İmre tuzu uzatır mısın?” Ömer, tuzu işaret ederek İmre’ye baktı. İmre bir süre far görmüş tavşan gibi bakarken dirseğimle dürttüm.

 

“Tabi buyrun” Ömer, teşekkür ederek tuzu kendi önündeki salataya attı.

 

“Ee Ömer, daha daha nasılsın?” İmalı imalı ona baktım.

 

“İyiyim ufaklık sen nasılsın?” Beni gıcık etmeye çalışıyordu.

 

“Sare, yemeğine dokunmamışsın istersen sen ye” İmre bana seslendiğindr muzip ifademi bu sefer ona atıyordum. Beni tehdit ediyordu. Yani gülerek.

 

“Yenge” Hepimiz yani sadece yengeler olarak hepimiz, Ahmet’e baktığımızda, Ahmet gülerek konuştu.

 

“Sare için dedim.” Utanarak Ahmet’e baktım.

 

“Sende aynı ben gibisin, bundan sonra kankayız.” Ahmet konuşunca, Ömer on ters ters bakarak konuştu. Tuna saçlarımla oynadığı için uykun geliyordu. Burada değil gibiydi.

 

“Ahmet, sen eğitim alanını sabah bi gör gel.” Ömer konuşunca, Ahmet oflayarak yemeğine döndü.

 

“Sende eşlik et Ömer, nasılsa edi ile büdü gibisiniz” Tuna’nın cevabına karşılık masadaki herkes gülmüştü.

 

“Sare sende gelsene” Ahmet konuşunca şaşırdım.

 

“Zaten Tuna sayesinde asker gibi hissediyordum. Askere geleyim bari de tam olsun.” Tuna’ya ve emirlerine gönderme yapmıştım. Tabiki bunu gözden kaçırmadı.

 

“Zaten sen benimle uğraşmasan olmaz.” Bana somurtarak bakıp yine saçımla oynamaya başladı.

 

“Ömer abim, sen biraz az ye” Ömer şaşkınlıkla Ahmet’e baktı.

 

“Senin fit olman lazım, malum yakında kısmetin çıkar falan” Ahmet, sözünü bitirir bitirmez ayağını hızla çektiğinde, Ömer’in vurduğunu anlamıştım.

 

“Çokta fit olmasın bence Ahmet, yani onu beğenen her türlü beğenir bence” Ahmet kahkaha attığında bende kahkaha attım. Ömer ters ters bakarak konuştu.

 

“Sizin sinema nasıl geçti. Tuna sonunda aşmış kendini” Gülerek söylendiğinde, Tuna’nın parmakları durdu.

 

“Güzel geçti Ömer, bir dahakine sende gelirsin. Yanında birini getir ama” Tuna’ya bakarak gülmüştüm.

 

“Ahmet’i getiririm. Onunla idare edicez artık” Ahmet somurtarak baktı.

 

“Aşk olsun Komutanım siz iyice niyeti bozdunuz. Bana da mı?” Tuna’nın kahkaha atmasını beklemiyordum. Masada Ahmet’e uzanarak çak işaret yapmıştı.

 

“Senin şu kıvrak zekanı takdir ediyorum.” Ömer somurtarak baktı ve yemeğine döndü.

 

“İmre yeng….. aman Sare yenge diyecektim.” Ömer ve İmre’nin yüzü kıpkırmızı olmuştu. İkiside bir anlığına donakaldı.

 

“Tamam tamam bu kadar garip karşılamayın, dil sürçmesi” Ahmet’le birbirimize bakıp gülmüştük.

 

“Şu çocuğa rus bulun da bize sarmayı bıraksın.” Ömer, söylendiğinde, Tuna, parmaklarıyla yeniden saçlarımla oynamayı bir süreliğine bırakıp Ömer’e cevap verdi.

 

“Sen bana sarmayı ne zaman bırakacaksın?” Tuna, yeniden parmaklarıyla saçlarımla oynamaya devam etti.

 

“Telli Turna’mı salamam.” İmre bir anda kahkaha attığında, hepimiz ona dönmüştük.

 

“Kusura bakmayın, boşluğuma geldi.” Eliyle ağzını kapamaya çalışıyordu. Tuna ise umrunda değilmiş gibi saçlarımla oynamaya devam etti. Şuracıkta uyuyacaktım.

 

“Ömer, sanada bulalım, şöyle eli yüzü düzgün bir kız” Esil abla konuştu.

 

“Biz önce Tuna’yı dünya evine sokalım. Gerisini hallederiz.” Utançtan kızarmaya yakındım. Bana muzip bakışlarını yolladığında ters ters baktım.

 

“Tuna abinin düğününde jilet gibi olacağım.” Ahmet, konuşunca sandalyeden aşağıya kaymıştım. Tuna, kolumdan tutup yukarıya çekti. Ne vardı iki dakika masanın altında utancımı yaşasam?

 

“Boş boş konuşmayın.” Nasıl yani evlilik konusu onun için boş muydu?

 

“Boş muhabbetler değil bunlar Tuna, neyse kapatalım.” Ömer, yüzümün düştüğünü anlayıp konuyu toparlamıştı. İstemsiz ona minnettar oldum.

 

Karnımda ağrı hissettiğimde başta morluklarım sızlıyor sanmıştım, ama bu o ağrıya benzemiyordu. Sanırım regle olmuştum. Sıcak sıvıyı hissettiğimde tüm hücrelerim donakaldı. Bende ped yoktu. Ve karnım ağrımaya başlıyordu. Aniden iki büklüm olunca Tuna bana bakmak için eğildi.

 

“Ne oldu?” Sesi yumuşacıktı.

 

“Bir şeyim yok” Şuanda saldırı altındayız diyemedim.

 

“İmre” Doğrulup İmre’yi dürttüm. Köftesini ağzına atıp bana baktı.

 

“Efendim?” Endişeli ve aynı zamanda tavırlı bir ses tonuyla baktı.

 

“Ben galiba regle oldum.” Kulağına fısıldadığımda aniden bana baktı.

 

“Gününden erken oldun. Benim yanımda yok.” Şimdi tehlike çanları kafamın ve bedenimin her yanında çalıyordu. Başımı Tuna’ya çevirdiğimde, bana anlamsız bakışlar atıyordu. Beni hafifçe çekerek kulağıma fısıldadı.

 

“Evden alıp gelelim.” Şok içinde ona baktım. Ben bile benim ve İmre’nin sesini zar zor duymuştum.

 

“Sen” Bana ters ters baktı.

 

“Bırak şimdi seni beni, gidelim mi?” Utanıyordum. Boyutlar arası kapı neredeydi?

 

“Ya da yengelerden birinden iste.” Başımı hızla iki yana salladım. Nasıl isterdim daha yeni tanışmıştık.

 

“Hadi eve gidiyoruz o zaman” Tuna beni kaldırdığında, masa bize bakmıştı.

 

“Aşıklar başbaşa kalmak istiyor belli ki” Ömer’e somurtarak baktım. Benim burda karnım alev alev Ömer’in keyfi tıkırındaydı.

 

“Tamam kız küsme” Gülümseyince o da gülümsedi.

 

“Biz az eve gidip gelelim.” Utanarak yine Tuna’nın arkasına saklandım.

 

“Sare az gel canım benimle” Güliz ablanın ne demek istediğini anlamadım ama peşinden gittim.

 

“Bize eve bi uğrayalım bende vardı.” Şaşkınlıkla ona baktım.

 

“Siz nasıl” Gülümseyerek bana döndü.

 

“İmre’nin yanındaydım, duydum konuşmanızı” Büyük bir minnetle ona baktım.

 

Onların evi farklı bir bölgedeydi. Burada evli askerlerin kaldığını söylemişti. Evler bir tık daha genişti. Tuvalette işimi bitirdiğinde rahatlayarak dışarıya çıktım.

 

“Teşekkür ederim.” Utanarak Güliz ablaya baktım.

 

“Hiç gerek yok. İnsanlık hali” Birlikte yine aynı yere doğru ilerliyorduk.

 

Masaya geri döndüğümüzde, herkes kendi halindeydi. İmre endişeyle bana baktı. Gülümsediğimde rahatlamıştı. Sandalyeme oturur oturmaz Tuna’nın kucağıma koyduğu hırkaya şaşkınlıkla baktım. Çaktırmadan kulağıma fısıldadı.

 

“Karnının üstünr koy, sıcak tutsun. Üşürsen ya da dayanamayacak gibi olursan söyle sizi eve bırakayım.” Başımı salladım. Şuan sanırım ağlayacaktım. Regle günlerimde çok duygusal oluyordum. Mesela geçen reglelerimde buzdolabından alacağım şey bir anda elimden kayıp yere düştüğünde, oturup ağlamıştım.

 

“Tamam” Gülümseyerek bana baktı.

 

“İçim yanar yanar yanar yanar yanar ah

İçim yanar yanar yanar yanar yanar

Canım yanar yanar yanar yanar yanar” Tuhaf bir ses işittiğimde şok içinde sesin sahibine baktım. Ahmet’in sesi Ömer’e nazaran çok kötüydü.

 

“Allah aşkına, gözünü seveyim sus” Biran abi yanında oturduğu Ahmet’e bakıp oradan kalkarak Ömer’in yanına oturdu.

 

“Şu çocuğa rus bulun diyorum dinlemiyorsunuz?” Konuşan kişi Kerim abiydi.

 

“Kerim biz Rusya büyükelçiliği miyiz nereden bulalım rusu?” Biran abi söylenerek konuşmuştu.

 

“Doktor hanım, benim düzenli olarak kemiklerim sızlıyor da ne yapabiliriz acaba?” Soru İmre’ye gelince önce şaşırdı daha sonra cevap verdi.

 

“Hastanede işe başladığımda gelin randevu alırsan yardımcı olurum.” Ahmet suratını asarak baktı.

 

“Tanıdık doktorumuz var dedik, yine randevu al diyor. Neyse Haze’den iyidir.” İstemsiz güldüğümde, Ahmet muzip bakışlarını bana yolladı.

 

“Tuna abiye sahip çıkalım. Aman yaralanmasın, bir daha hastanede Haze’ye maruz kalamam.” Kahkaha attığımda o da bana eşlik etti.

 

“Bir şey diyeceğim, bu kız şimdi sahte nişanlılığa bu kadar taktıysa, sizin sevgili olduğunuzu öğrense mazallah bizim kızı boğuverir.” Murat abi konuşmuştı. İçimdeki Sirel kükrediğinde, onu içimde tutmakta zorlanmıştım.

 

“Ben onu boğmadan önce davransa iyi olur.” Sirel’in sesini duyduğumda tüm vücudum gerilmişti.

 

“Yalnız beyler hatırlatayım, bu Aykut’u dövdü.” Biran abi kahkaha atarak konuşunca bende güldüm.

 

“Yav, bende yaralanacak zamanı buldum. En merak ettiğim sahne o, kız sen o adamı nasıl dövdün, senin iki katın?” Ömer gülerek sorduğunda bende gülerek karşılık verdim.

 

“Abim dövüş tekniklerini öğretti. İhtiyacın olursa kullan dedi. Bence o gün ihtiyacım vardı.” Karasu ve yengeler güldüğünde utanarak başımı eğdim. Tuna’da ses seda yoktu.

 

“Helal be, ee kurdun dişiside kurttur.” Murat abi konuşunca utanarak sandalyeden yine aşağıya kaydım. Tuna yeniden beni tutup kaldırmıştı. Bir müsade et be adam.

 

“Yalnız güzel oldu bu, bir kez daha yapalım. Ama bu sefer mekan değişsin, bizim gittiğimiz ormanlık alanda yapalım mangalı” Konuşan kişi Biran abiydi. Karasu onu onaylarken, Tuna’nın masadaki telefonu titredi. Başımı uzattığımda, ekranda beliren Haze yazısına istemsiz yüzümü düşürdüm. Tuna’nın telefonu duyduğuna bile emin değildim. Beni izliyordu.

 

“Ne oldu?” Telefona bakmamıştı. Yüzümü düşürmemden bahsediyordu.

 

“İyi insan lafının üzerine gelirmiş mi desem, yoksa iti an çomağı hazırla mı bilemedim.” İmre bana bakarak güldü.

 

“Çomağı hazırlamak daha mantıklı” İmre konuştuğunda ona hak verdim. Tabi Tuna sözüme anlam verememişti. Bende telefonunu işaret ettiğimde, kaşlarını çatarak telefona baktı. Ömer’in gözleri de telefondaydı.

 

“Israrla aradığına göre acil bir şey gibi, konuş istersen.” Benim yerimr bunu söyleyen Ömer’di. Ömer bazı Karasu üyelerinin aksine Haze’ye değer verdiğini açıkça gösteren tek kişiydi. Ama istemsiz olarak ona bozulmuştum. Benim yanımda telefonu açmasını nasıl söylerdi?

 

“Açma abi rica ediyorum, hiç çekemeyiz şuanda, kesin bu ortamı gerecek bir şey söyler.” Ahmet’e hak verdim. Ama Ömer sinirli bakışlarını Ahmet’e yöneltti.

 

“Sen karışma Ahmet, belki acil bir şey olmuştur. Haze düşmanımız değil, arkadaşımız.” İstemsizce belki de buna hakkım yoktu. Ama Ömer’e kırılmıştım. En azından benim yanımda bunu söylememeliydi. Ben sevgilisinin yanında, sevgilisini arayan ve sevgilisinden hoşlanan adamın sevgilisini aradığını görsem, ve onun yanında sevgilisine açmalısın desem ne hissederdi acaba?

 

“Saat geç oldu biz kalkalım.” İmre’nin beni anlamasına mutlu olmuştum. Zaten beni bir tek o anlardı.

 

“Hadi güzellik, zaten yarın erken kalkacaksın okul var.” İmre koluma dokunduğunda, başımı sallayarak Tuna’nın hırkasını sandalyeye astım. Telefon ısrarla çalmaya devam ediyordu. Ve en sonunda Tuna’nın açmasını beklerken telefonu tamamen kapatmıştı.

 

“Saat daha erken?” Ahmet’in sorusuna İmre cevap vermişti.

 

“Yok geç oldu. Zaten yorucu bir gündü, size iyi akşamlar.” İmre, sözlerinden sonra bir kez bile Ömer’e dönüp bakmadı. Hatta o yokmuş gibi davrandığına emindim. Çünkü iyi akşamlar derken masadaki herkese gülümseyerek baktı. Ama gözleri Ömer’e değmemişti.

YAZARIN KALEMİNDEN

“Ömer canım, Haze’nin Tuna’dan hoşlandığını duymayan yok. Sen Sare’nin yanında niye telefonunu açmasını söylüyorsun, kıza ayıp oldu.” Güliz hanım konuşmuştu. Ömer Üsteğmen kırdığı potun yeni farkına varmıştı.

 

“Valla Ömer abi ben toparlamaya çalıştım ama sen müsade etmedin. Şahsen bende, benim sevgilimden hoşlanan adam yanımda arasa mevzu yaparım yani” Ahmet Başçavuş gerginliklr konuşmuştu.

 

“Cidden bu kız ne yapıp ediyor, güzel giden ortamı bozuyor.” Biran Teğmen söylenerek ayağa kalktı.

 

“Yani Ömer, haklısın kardeşim ama şöyle bir şey var. Tuna acil telefon hattı değil. Aciliyeti olan devletin belirlediği numaraları arayıp yardım istesin.” Murat Teğmen konuşmuştu. Ömer Üsteğmen ise hiçbir tepki vermedi.

BÖLÜM SONU

Bölüm : 06.01.2025 21:13 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Esma Gül / UZAKTAKİ SES / U.S 53. BÖLÜM MANGAL
Esma Gül
UZAKTAKİ SES

75.03k Okunma

6.34k Oy

0 Takip
92
Bölümlü Kitap
TANITIMBİR HAYAL UĞRUNAÇOCUK İSTİSMARIU.S DUYURUSUÇLULUKU.S 4. BÖLÜM DİKİŞU.S 5. BÖLÜM YAŞATMAK İÇİN ÖLDÜRMEKU.S 6. BÖLÜM ATEŞU.S 7. BÖLÜM SİLAHU.S 8. BÖLÜM İKNAU.S 9. BÖLÜM İNATÇIU.S 10. BÖLÜM HAİNU.S 11. BÖLÜM BEKLENMEYEN KİŞİLİKU.S 12. BÖLÜM TANINMAZ HALU.S 13. BÖLÜM TÜRKİYE GELMEYECEKU.S 14. BÖLÜM AY YILDIZU.S 15. BÖLÜM ŞEHİT EMRİU.S 16. BÖLÜM ZEHİRU.S 17. BÖLÜM KABUSLARU.S 18. BÖLÜM BIRAKMAMU.S 19. BÖLÜM MESAFEU.S 20. BÖLÜM KIRGINU.S 21. BÖLÜM AKREP VE ASLANU.S 22. BÖLÜM LOJMAN BASKINIU.S 23. GÖĞSÜMÜ SIKIŞTIRAN KADINU.S 24. BÖLÜM KALBİYLE SAVAŞMAKU.S 25. BÖLÜM SANA KAYBEDİYORUMU.S 26. BÖLÜM RUH İKİZİU.S 27. BÖLÜM KURŞUNU.S 28. BÖLÜM NİŞANLISIYIMU.S 29. BÖLÜM BANA GEÇ KALDINU.S 30. BÖLÜM HOŞUMA GİDİYORSUNU.S 31. BÖLÜM SALDIRIU.S 32. BÖLÜM ÖPÜCÜKU.S DUYURUU.S 33. BÖLÜM PERDEU.S 34. BÖLÜM DUDAKLAR VE PARFÜMU.S DUYURUU.S 35. BÖLÜM OYUNU.S 36. BÖLÜM KÜÇÜK DÜŞÜRMEKU.S 37. BÖLÜM ŞEHİTU.S 38. BÖLÜM KANLA SÜSLENMİŞ AY YILDIZU.S DUYURUU.S 39. BÖLÜM AŞIK ATIŞMASIU.S 40. BÖLÜM SEVDİĞİM KADINU.S 41. BÖLÜM SARE’DEN TUNA’YAU.S 42. BÖLÜM DEKOLTEU.S DUYURU VE ALINTIU.S 43. BÖLÜM SENİ YAŞAMAK İSTİYORUMU.S 44. BÖLÜM FRAGMANIU.S 44. BÖLÜM YALANINI ÖPEYİM SENİNU.S 45. BÖLÜM FRAGMANIU.S 45. BÖLÜM KISMEN SEVGİLİMU.S 46. BÖLÜM TELLİ TURNAU.S 47. BÖLÜM FRAGMANIU.S 47. BÖLÜM ÇOCUKLUKU.S 48. BÖLÜM FRAGMANIU.S 48. BÖLÜM TAKİPU.S 49. BÖLÜM FRAGMANIU.S 49. BÖLÜM VİDEO KAYDIU.S 50. BÖLÜM SENİ KENDİME SAKLIYORUMU.S 51. BÖLÜM FRAGMANIU.S 51. BÖLÜM ALYAU.S DUYURUU.S 52. BÖLÜM FRAGMANIU.S 52. BÖLÜM KOALAU.S ÖNEMLİ ACİL DUYURU ‼️‼️‼️U.S 54. BÖLÜM FRAGMANIU.S 55. BÖLÜM FRAGMANIU.S 53. BÖLÜM MANGALU.S 54. BÖLÜMÜN FRAGMANIU.S 54. BÖLÜM TEST SONUÇLARIU.S 55. BÖLÜM MADURU.S 56. BÖLÜM KARIM DİYECEĞİM TEK KADINU.S 57. BÖLÜM FRAGMANIU.S 58. BÖLÜM FRAGMANIU.S 59. BÖLÜMÜN FRAGMANIU.S 57. BÖLÜM ASKERİNE VEDA ETU.S DUYURU ACİL‼️U.S 58. BÖLÜM KISMEN BARIŞTIKU.S 59. BÖLÜMÜN FRAGMANIU.S 59. BÖLÜM KISKANÇLIKU.S ACİL DUYURUU.S 60. BÖLÜM KİŞİLİK ÇATIŞMASIU.S ÖNEMLİ DUYURUU.S ACİL DUYURU🥺‼️U.S 61. BÖLÜM FRAGMANIU.S 61. BÖLÜM MİSAFİRU.S 62. BÖLÜM FRAGMANIU.S 62. BÖLÜM İSTANBULU.S ACİL DUYURUU.S 63. BÖLÜM GEÇMİŞ
Hikayeyi Paylaş
Loading...