MERHABA BALLARIM KIZLARLA CAFEDEYDİM BÖLÜM ATAMADIM AKLIMA GELDİ ŞİMDİ ATIYORUM🫶🏻🫀
BU BÖLÜMÜMÜZÜN HEDEFİ 250 OKUNMA, 75 OY VE 250 YORUM, SINIR DOLUNCA 21:00-22:00 ARASI MUTLAKA BÖLÜM GELECEK.
LÜTFEN SINIRI BİR GÜNDE DOLDURALIM BÖLÜMSÜZ KALMAYIN ÇİÇEKLER🫶🏻🫀💜
Eve geldiğimizde arabadan ilk inen İmre olmuştu. Bende ineceğim sırada Tuna beni durdurdu.
“Gece ağrın çok olursa beni ara, sakın bensiz hastaneye gideyim deme, ayrıca eğer ihtiyacın olan, ne bileyim pet gibi, yoksa söyle gidip alıp geleyim.” Yutkunarak ona baktım. Utansam mı ağlasam mı emin olamadım.
“Tamam öyle yaparım, yok elimde var. Teşekkür ederim.” Gülümseyerek yeniden arabanın kulpunu tuttum ve yeniden durduruldum.
“Ömer’e takılma, Haze ile hepimizden daha çok yakın, onların bağı farklı” Başımı sallayarak konuştum.
“Beni alakadar etmez, isteyen istediğini yapsın.” Arabadan inerek kapıyı kapadım. Arkama dönüp bakmamıştım.
👩🏼⚕️
Sabah olduğunda, gözümü açamamıştım. İmre başımda dikilmiş saatlerce makyajını yapıyordu. Hayır ben bile ilk iş günümde bu kadar süslenmemiştim. Gerçi beni tek gören küçük öğrencilerimdi ama neyse, İmre söve söve kulağına küpeyi taktığında derin bir nefes almıştı.
“Hani gitmeyecektin?” Ayılmaya çalışıyordum.
“Güzelim başhekim beni çağırdı. Bende gidiyorum.” Ona ters ters baktım.
“Başhekim seni sabahın köründe mi aradı yani?” İmre bana şaşkınlıkla baktı.
“Hayır dün akşam asistanı yazdı. Dün gelir gelmez yatağına kıvrılmış uyumuştun, üzerini bile ben değiştirdim. Söyleyemedim sana fırsatım olmadı.” Başımı salladım. Bir an başhekim kardeşime mi yürüyor diye düşünmüştüm.
“Yine en felaket şeyi düşündün dimi, senin ortan yok bebeğim, neyse geç kalmayayım, arabayı alıyorum. Öptüm seni” Yanaklarımdan hızla öpüp geri çekildiğinde yatağa kendimi yeniden bıraktım.
İMRE
Arabayı hastanenin park alanına park ettiğimde, içimde anlamlandıramadığım büyük bir heyecan vardı. Hastanenin içerisine doğru adımladım. Kesinlikle İstanbul’da ki hiçbir hastaneye benzemediğine daha da ikna oldum. Başhekimin odasına bir kez tıklayıp gel denmesini bekledim.
“Buyrun İmre hanım oturun lütfen” Başhekim sıcak bir karşılama sunduğunda, gülümseyerek elini sıktım ve oturdum.
“İnanın bana teklifimi kabul etmeyeceksiniz diye korkmuştum.” Tebessüm ederek konuştum.
“Burada hem kardeşim var. Hem de buradaki hastaların bana daha çok ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.” Başhekim gülümseyerek başını salladı.
“Bu arada asistanım beni bilgilendirdi. Babanızla bir görüşme sağladım. Açıkçası kendisine çok minnettarız. Hastanemizdeki tüm eksik ürünleri en kısa zamanda getirteceğini söyledi. Size ne kadar teşekkür etsek az kalır.” Gülümseyerek başhekime baktım.
“Teşekküre gerek yok lütfen, burada birlikte çalışacağız. Elbette ihtiyaç duyulan malzemelerin tedarik olması benim için de çok kıymetli” Başhekim minnettar bir gülümseme bahşettiğinde, bende ona gülümsemiştim.
“Dilerseniz sizi ekip arkadaşlarınızla tanıştırayım.” Başımı sallayarak başhekimle birlikte ayağa kalktım.
“Olur, memnuniyet duyarım.” Birlikte odadan çıktığımızda üst kattaki geniş koridora çıktık. Sağ tarafta toplantı odası yazan yere doğru ilerledik.
“Merhaba arkadaşlar günaydın, size dün haberini vermiştim. Ekibimize yeni bir doktor arkadaşımız katıldı. Ortapedi ve travmataloji cerrahı İmre Kuzgun, artık bizlerle çalışacak.” Başhekimin ardından odaya giriş yaptığımda, herkes beni yüzünde gülümseme ile karşıladı. Tek bir kişi haricinde, Haze, şaşkınlıkla ve memnuniyetsiz bir ifadeyle bana ve başhekime bakıyordu. Keyifle ona sırıttım. Ben onu uyarmıştım. Şimdi ise onun tahtını önce sallayıp sonra elinden alacaktım. Ben İmre Kuzgun, bir şeyi istiyorsam muhakkak benim olacaktır. Savaşmadan durmam.
“Merhaba ben kendimi tanıtayım, ben İmre Kuzgun, İstanbul’da bulunan Özel Kuzgun hastanesinde geçiçi olarak görev yapıyordum. Başhekim Güncal Göker beyden teklif gelince değerlendirmek istedim. Şimdide buradayım.” Hepsiyle el sıkıştığımda, bana elini uzatmaya tenezzül etmeyen Haze’nin bakışlarına meydan okur gibi bakıyordum.
“Hoşgeldiniz Adem ben, dahiliye uzmanı”
“Bende Sedat Türker, kardiyoloji uzmanı”
“Bende Halime, göğüs hastalıkları uzmanı”
“Sibel ışıktutan, kulak burun boğaz uzmanı”
Daha bir çok doktorla tanıştığımda Haze’nin bakışlarına sahip olan kişilerden biriyse Sibel’di.
“Hepinizle tanıştığıma memnun oldum.” Gülümseyerek ona bakıyordum.
“Haze hanım, İmre hanımla tüm prosedürü birlikte yönetin. Bazı hasta dosyalarından İmre hanımı da haber et lütfen, bundan sonra birliktesiniz. Benim şimdi girmem gereken başka bir toplantım var. Siz tanışın.” Tekrardan benimle el sıkışıp odadan ayrılmıştı.
“Tekrar tanıştığıma memnun oldum İmre hanım, benim şimdilik çıkmam lazım” Doktorlar yeniden el sıkışarak hastalarına gittiklerinde, beni hala şok içinde izleyen Haze’ye baktım.
“Hasetliğin seni buralara kadar getirdi demek İmre” Keyifle ona sırıtttım.
“Konu hasetlik ise senden başkasının adı anılmaz Haze, neyse asistanına söylersin dosyaların bir kopyasını benim odama bıraksın.” Arkamı dönüp gittiğimde, bana gösterilen odaya doğru ilerledim. Başhekimin asistanı, başhekimin odasına girmeden önce bana odamın neresi olacağını göstermişti. Haze’nin arkamdan büyük bir şaşkınlıkla baktığına emindim.
🥼
Saat çoktan ikindiye gelmişti. İlk günüm fazla yoğun olmasa da bazı hasta dosylarını incelemeye koyulmuştum. Kahvemi yudumlayıp, ekrana baktım. Kapım tıklayınca odağımı oraya vermiştim.
“Gel” Gelen Haze’nin asistanıydı.
“Merhaba İmre hanım, Sare Lia Saruhan’ın test sonuçlarını Haze hanıma iletecektim. Ama hastaneden çıkmış, buna önemli demişti. Çıkar çıkmaz bakmam gerekiyor dedi. Bende önemli olduğu için bir kopyasını size getirdim.” Kalbim niyeyse korkuyla atmıştı. Sare’nin test yaptırdığını biliyordum. Ama bu kadar önemli olarak görüldüğünü bilmiyordum.
“Tabi iyi yaptınız ben onları alayım.” Dosyaları elime aldığımda incelemeye başladım. Bunlar da neydi böyle?
Neden Sare’den yeniden bu testleri niye istemişlerdi? Onun bekaretinin olmadığını onlara düşündüren neydi?
“Herhangi bir tecavüz bulgusuna rastlanmamıştır.” Bu yazıyı hem içimden hem de dışımdan okudum. Haze, niye böyle bir teste ihtiyaç duymuştu? Ve niye Sare bana bundan bahsetmemişti? Üstelik bu testlerin bazıları bizim alanımız dahilinde değildi. jinekolog’un görmesi gereken testlerdendi.
Ben test sonuçlarını incelerken, Haze’nin kapıyı çarpar gibi odaya girmesine anlık olarak şaşkınlıkla baktım.
“Sadece benim size verdiğim dosyaları incelemeye tabisiniz. O elinizdeki dosyayı size vermedim. Asistanım karıştırmış.” Ayağa kalkarak sinirle ona doğru yürüdüm.
“Bu testleri neden yeniden yaptınız? Üstelik bekaret testi de ne alaka?” Haze yutkunarak bana baktı.
“Sare, her şeyi kabul etti. Bunu isterseniz kendisine sorun. Zaten rızası olmadan hiçbir şey yapılmaz.” Sinirle dosyaları masaya koydum.
“Ben onu sormuyorum. Niye aylar sonra bu testleri istediğinizi soruyorum.” Haze sırıtarak bana baktığında onu boğmamak için kendime direnmiştim.
“Çünkü o testleri yaptırmayı Tuna istedi.” Şok içinde ona baktım.
“Ne, ne alaka bu?” Haze kollarını göğsünde kavuşturarak bana baktı.
“Tuna, emin olmak istedi. Sare’nin bakir olup olmadığını merak ediyordu. Sanırım bu onun için önemli.” Başımdan aşağıya kaynar sular dökülmüş gibi hissetmiştim. Nasıl olur da bir insan seviyorum dediği kadının bakir olup olmadığını öğrenmek için ondan habersiz test yaptırmak ister? Tuna göründüğü gibi değil miydi? Kalbim sızladı. Ya Sare, bunu öğrenirse ve bu durumu eskiyle bağdaştırmak zorunda kalırsa? Sinirden beynim dönmüştü. Kağıtları hızla aldım ve üzerimde önlüğümün olmasını umursamadan odadan çıktım.
YAZARIN KALEMİNDEN
Haze asıl gerçekleri çarpıtarak İmre’ye söylemiş ve Tuna’yı kötü bir durumda göstermişti. İmre sinirle arabasına binip sağ koltuğa kağıtları savurduğunda, lastikler kayara gibi yola fırlamıştı. Telefonu çıkartarak arama yaptı.
“Efendim İmre?” Tuna Yüzbaşı sorgulayan bir ses tonuyla konuşmuştu.
“Neredesin şuan?” İmre’nin sesi sert ve netti.
“Sare’ye bir şey mi oldu geleyim?” Tuna Yüzbaşı panikle oturduğu koltuktan kalktı.
“Evet oldu. Sen daha iyi bilirsin ne olduğunu, nerede olduğunu söyle geliyorum!” Tuna Yüzbaşı, İmre’nin bağıran ses tonuna anlam veremedi.
“Evimdeyim, sesini alçalt.” İmre, sinirden kahkaha atmıştı.
“Geliyorum. Bana ne yapacağımı söyleme. Senin hadsizliğinden sonra sana saygı duyacak değilim!” Telefonu Tuna Yüzbaşı’nın yüzüne kapatmıştı.
İMRE
Kışlaya yaklaştığımda, az ileride Tuna ve Ömer’i görmüştüm. Arabayı hızla onlara yakın bir mesafede durdurdum. Ve sağ koltuktaki kağıtları alarak, arabanın kapısını sertçe kapatıp Tuna’ya doğru ilerledim.
“Sen göründüğün gibi değilmişsin, sen ne aşağılık bir insanmışsın!” Tuna şaşkınlıktan bana öylece bakakalmıştı. Ömer de aynı ifadeyle bakıyordu.
“Yavaş, sakin ol.” İlk konuşan Ömer’di.
“Ne saçmalıyorsun?” Tuna soru sorduğunda, gözüm tamamen kararmıştı. Kağıtları yüzüne doğru fırlattım.
“Bunlardan bahsediyorum. Aylar önce yapılan testlerde zaten tecavüz bulgusuna rastlanmamıştı. Sen, emin olmak için Sare’den habersiz nasıl bu testleri yaptırmak istersin? Al için rahat etsin. Testlerin hepsi temiz çıkmış, sevgilicilik oyununa rahatça devam edebilirsin. Tabi Sare, bunu öğrendikten sonra devam ederse.” Tuna şok içinde yüzüne gelen ve yere düşen kağıtlara baktığında, Ömer anlamsız bakışlarını bana yöneltiyordu.
“Ben bunları emin olmak için istemedim. Bu ne alaka?” Gülerek ona baktım.
“Yapma ya, Sare’nin bakir olup olmaması senin için önemliymiş, için rahat etsin temiz çıkmış!” Ona bağırdığımda sabrım iyice taşmıştı.
“Ben onları bu yüzden istemedim. Görevdeyken yakaladığımız terorist, Sare’ye Baver’in ilaç verdiğini ve o ilacın etkisindeyken ona tecavüz ettiğini söyledi. Bunun doğru olup olmadığını öğrenmek için Haze’nin yanına gittim. Yapılan testlerde herhangi bir istismar ya da tecavüz bulgusuna rastlanmadı mı diye sordum. Bana rastlanmadığını söylemişti. Ama yeniden test yaptırmayı ben değil, Haze teklif etmişti. Ayrıca o testin sonucu olumsuz çıkmış olsaydı, benim için bu yine seçenek dahi olmazdı. Ben Sare’yle bir yola çıkarken, bakir mi ya da değil mi diye düşünerek çıkmadım. Belli ki sen her şeyi yanlış anlamışsın.”
Şaşkınlıkla olduğum yerde kalakaldım. Haze’nin konuyu lanse ediş şekli çok ahlak dışı bir hareketti.
“Haze bana böyle söylemedi. Testleri, senin emin olmak için istediğini söyledi. Bakir olup olmaması sanırım Tuna için önemli deyince, kan beynime sıçradı. Özür dilerim bir anda böyle konuştum ama kim olsa sinirlenir. Sare benim kardeşim, ona yapılan bana yapılır. Ve bu çok küçük düşürücü bir söylem, nasıl bir kadın başka bir kadına bunları rahatlıkla dile getirir anlamış değilim.” Tuna yumruğunu sıkmaya başladığında sinirlendiğini anlamıştım. Bunu beklemediğini anlamıştım.
“Ben bu durumu hallederim. Ama şunu bil, Sare’nin test sonuçları olumsuz çıkmış olsaydı bile, bu benim onu bırakmam için asla seçenek dahi olmazdı. Benim bunu Sare’den saklamak gibi bir niyetim yok. Ona anlatacağım, belki kızar, belki ayrılır. Ama elbet onun gönlünü alırım.” Arkasına dönerek hareketlendiğinde hızla konuştum.
“Sen söyleme, aranız daha yeni yeni düzeldi. Ben uygun bir dille anlatırım.” Cevap vermedi. Hızla kışlaya girmişti.
“Bazı insanları hemen yargılamamalısınız doktor hanım” Ömer, konuştuğunda anında ona baktım.
“Bazı insanların aciliyeti yoktur Komutan bey, sinsiliği vardır.” Dünkü konuşmasını baz alarak ona gönderme yapmıştım. Kağıtları hızla yerden toplayıp arkama döndüm. Ben böyleydim, sivri dilimi kimseden sakınmazdım.
YAZARIN KALEMİNDEN
Tuna Yüzbaşı sinirle eve girmişti. Bunu Sare öğrenseydi, hakkında ne düşüneceğini bilemiyordu. Kendisinin yapmadığı bir şeyin yaptı gösterilmesinden nefret ederdi.
“Efendim Tuna?” Tuna Yüzbaşı’nın telefonunu neşeyle açan Haze’ye karşı Tuna Yüzbaşı sinirle cevap verdi.
“Sen nasıl o testleri, neden istediğimi bilmene rağmen, İmre’ye yalan söylersin? Ben o niyetle mi geldim yanına, sana yazıklar olsun. Umarım bir gün sende bu duruma düşmezsin.” Haze telaşla konuştu.
“Hayır beni yanlış anladı. Bir anda odadan çıktı gitti. Kendimi anlatamadım bile” Tuna Yüzbaşı’nın dişlerini sıkmaktan çenesi ağrımıştı.
“Kesin öyle olmuştur Haze, bendeki kredilerilerini bir bir tüketiyorsun, tek bir hatanda seni bu sefer tamamen silerim.” Telefonu Haze’nin yüzüne kapattığında sertçe koltuğun üstüne attı.
👭
SARE LİA SARUHAN
“İmre neler oluyor?” Beni yatakta yanına oturmuştu.
“Bir şey yok güzelim, hani sen testler yaptırmışsın ya, onun sonuçları temiz çıkmış.” Mutluluktan ayağa kalkarak yerimde zıpladım.
“Eee sen niye sevinmemiş gibisin?” Bana gülümseyerek baktı.
“Sana söylemem gereken bir şey var.” Ciddileştiğinde yanına oturmuştum. Anlatmaya başladığında şok içinde İmre’yi dinlemeye devam ettim. Elimle ağzımı kapayarak İmre’ye baktım.
BÖLÜM SONU
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
75.03k Okunma |
6.34k Oy |
0 Takip |
92 Bölümlü Kitap |