Yeni Üyelik
7.
Bölüm

BEYAZ KURDELE

@sila4667

1 HAFTA SONRA

 

Kafeyi süsledik bir yandan da gelenlerle ilgileniyorduk.

 

Herkes gelmişti . Onur ve kardeşinide çağırmıştım. Rumeysa ne kadar gelmek istemesede ısrar edip bir şekilde abisiyle gelmeye ikna olmuştu.Gökçe'ye çağırabilir miyim? Diye sorduğumda sorun olmayacağını gelmesini istediğim kişileri çağırabileceğimi söyledi.

 

Sonuçta Gökçe'nin doğum günüydü birilerini çağırmam için izin almam gerekirdi.

Gökçe doğum günü olduğu için çok heycanlıydı. 16 yaşına giriyordu.

Galiba sevdiği çocuk varmış oda geliyormuş. Bu yüzden çok heycanlıydı ve fazla süslenmişti.

 

Gökçe bugün çok güzel olmuştu.

Dizlerinin hemen altında biten ve az göğüs dekoltesi olan beyaz bir elbise giymiş altına ise beyaz fazla yüksek olmayan bir topuklu vardı. Sarı uzun saçlarına maşa yapmıştı. Makyajı sade olmasına rağmen çok güzeldi görünüyordu. Bal rengi gözleri kahve gözlerime doğru baktığında hafifçe gülümsedi. Gülümsemesine karşılık verdikten sonra lavaboya gittim.

 

Boy aynasında kendime baktım.

Bedenimi saran siyah bir elbise giymiştim . Altıma siyah bir topuklu ayakkabı vardı. Kızıl saçlarıma az maşa yapmıştım. Ağır olmayacak şekilde makyaj yaptım.

Lavabonun kapısı açılınca yönümü o tarafa döndüm.

 

Fatmaya benzeyen bir kadın girdi. Fatma olup olmadığından emin olmak için yüzünü inceledim .Sanırım 20 yaşındaydı. Siyah kıvırcık saçları vardı Fatma'nın ki gibi. Yüzü çok tanıdıktı ama tanımadım. Üzerinde siyah tulum vardı. Genel simsiyah giyinmişti. Siyah gözlüğü eldiveni ve şapkası vardı. Eldivene bir kaç tane giyilmesini engellemeyecek şekilde zımba atılmıştı. Mafya karısı yada bir katili andırıyordu.

 

Galiba elini yıkayacaktı. Şapkasını düzeltip musluğa doğru ilerledi aynada kendime bakarken göz ucuyla beni süzdü. Eldivenlerini çıkarıp ellerini yıkadı ve kuruladı. Eldivenlerini de alıp sakin ve yavaş bir şekilde kapıya doğru ilerledi topuklularının sesi kulağımı doldurdu. Ve çıktı.

 

Davetlilerden biri miydi acaba?

Ama davetli listesinde bulunan herkesi tanıyordum. Kafeyi kapatmıştık bugün müşteride olamazdı.

 

Fazla takılmayıp lavabodan dışarı çıktım. Misafirlerin olduğu yere doğru ilerlerken

Belki kadını görürüm diye etrafıma bakındım duraksadığım an arkamdan biri gözlerimi sakince kapadı.

 

Onur'du bu kokusundan anlamıştım.

 

Beni kendisine çevirip baştan aşağı süzdü. Bende kendisini süzdüm. Siyah gömlek ve pantolon giymişti. Dalgalı saçlarını rahat bırakmayı tercih etmiş.

Elimden tutup sakince beni kendi etrafımda çevirdi. Ona doğru dönünce

 

Kahve gözleri kahvelerime değince öylece bir kaç saniye takılı kaldı.

 

-Geçelim artık sana manzarayı göstermek istiyorum sevgilimm

 

-Fark etmez benim manzaram değişmeyecek benim manzaram hep sensin-senin Kahve rengi gözlerin.

 

Yanaklarımın ne kadar kızardığı hakkında fikrim yoktu ama kızardığından emindim.

 

Ve sarıldı başımı omzuna gömdüm.

 

-Utanma güzel olduğun için utanmamalısın.

 

-Birazda sizin yakışıklılığınızdan mı bahsetsek Onur bey.

 

-Sizin güzelliğinizin yanında lafı olur mu hiç?

 

Bir öksürük sesi geldi . Bu öksürük sesi benim Onur'dan ayrılmam gerektiğini anladım. Ahtapot gibi sarılmıştım resmen .Kafamı Onur'un göğüsünden çektim. Sesin geldiği yere baktım abimdi bu.

 

Ciddi bir şekilde

 

-Hadi Asya gelin artık nerdeyse geldi herkes.

 

-Tamam abi geliyoruz.

 

Onur önümüzden ben aramıza mesafe koyarak arkasından benim arkamda ama daha yakınımdan da abim yürümeye başladık. Onur kardeşinin yanına ben, abim ve kardeşim de yan masaya geçtik.

 

Gökçe iyice yanıma yaklaşıp kulağıma heyecanla

 

-Abla bakk Emir'de gelmiş.

 

- Emir kim Gökçe?

 

-Anlatığım çocuk vardı ya o çocuk.

 

- Şu öve öve bitiremediğin çocuk.

 

-Evet.

 

-Yanına gittsene abimele ben konuşurum .

 

-Olur.

 

Gökçe Emir'in yanına gitti.

 

-Abi Gökçe sınıf arkadaşının yanına gitti kızın doğum günü bugün yanlış bişey yapmayalım kalbini kırmayalım.

 

-Tamam Asya.

 

Kübra ve Atakanın geldiğini gördüm. Bizim masaya doğru geldiler .

 

-Hoş geldin Kübüşş

 

- Hoş bulduk Asya'cım

 

Atakana'da hoş geldin dedim benim ardımdan da abim aynı şekilde hoş geldin dedi.

 

Fatma'nın da geldiğini gördüm ve yanına gittim.

 

-Hoş geldin Fatma.

 

-Hoş buldum Asya doğum günü kızı nerde ?

 

-Sınıf arkadaşlarıyla ilgleniyor.

 

-Tamam o zaman ben şöyle geçeyim sende gelenlerle ilgilen.

 

-Bir şey alırmısın Fatmacım.

 

-Teşşekür ederim almayayım.

 

-Tamam bir isteğin olursa bana söylersin bizim masaya geç abim falanda orda hem Gökçe de geçmiş.

 

Fatma'yı bizim masaya götürdüm. Abimle ve Gökçe'yel iyi anlaştıkları için yabancılık çekeceğini düşünmedim . Atakan ve Kübra Onur'ların masasına geçmişlerdi.

 

Herkes gelmişti. Gökçe'yi yanıma çağırıp gelmeyen kalıp kalmadığını sordum.

 

Müzik açtık. Biraz zaman geçince artık doğum günü pastasını getirme kararı aldık. Pastayı tekerlekli süslü bir masayla abimle beraber getirdik biz içeri girince etrafı aydınlatan ışıklar kapandı. Işık Sadece Gökçe ve bizim üzerimize geliyordu pastanın mumları yüzümüzü aydınlatıyordu .

 

Pastayı getirdik ve iyi ki doğdun Gökçe sesleri yükselmeye başladı. Yanında mumları üfleyecekken onun duyabileceği şekilde dilek tut dedim .

 

Gözlerini kırpıştırarak beni onayladı.

Gözlerini yumdu ve dilek tuttu. Ardından mumları üfledi .

 

-pastamı kesmeden önce birşey söylemek istiyorum.

 

"Öncelikle beni bu özel günümde yalnız bırakmadığınız için ve geldiğiniz teşekkür ederim. İyi ki geldiniz. Benim için bu kadar uğraşan ve annem ve babamı kaybettiğimden beri bana annelik babalık yapan abim ve ablama çok teşekkür ederim. İlk dilimi onlara vermek istiyorum."

 

Alkış seslerinden sonra Gökçe pastayı kesip dilimleri bize uzattı. Pastaları kenara bırakıp hediyeleri vermeye başladık ilk hediyeyi abim vermek istedi.

 

Abim Gökçeye çok istediği bir topuklu ayakkabı ve kolyeyi almıştı.

 

-Abi çok teşekkür ederim ne gerek vardı.

 

-Olur mu öyle güzelim. Doğum günün kutlu olsun iyi ki varsın hep bizimle ol

 

Daha sonra ben vermek istedim. Beraber çarşıya gittiğimizde istediği lacivert saten elbiseyi aldım.

 

-Teşşekür ederim abla iyi ki varsın.

 

-Doğum günün kutlu olsun. Canım iyi ki varsın.

 

O sırada Onur elindorta boyda olan bir kutuyla geldi.

 

-Doğum günün kutlu olsun Gökçe buda Rumeysa ablamlnla benden

 

Gökçe sakince kutuyu açtı içinde küpe, bileklik kolye takımı ve ayıcık çıktı.

 

-Teşşekür ederim Onur abi Rumeysa abla nerde? ona da teşekkür edeyim.

 

-İşi çıktı onun ben söylerim teşekkür ettiğini.

 

-Tamam Onur abi tekrardan teşekkür ederim.

 

-Ne demek Rica ederim.

 

Herkes hediyesini verdikten sonra dans etmek için müzik açtık.

 

Abim Gökçe'yle dans etti bende Onur'la abime Gökçe'yi artık bırakmasını söyledim çünkü Gökçe Emir'le dans etmek istiyordu Gökçe'yi Emir dansa kaldırdı ve herkes dans ediyordu. Boşta olan arkadaşım Fatma'yı da abim dansa kaldırdı. Beraber dans ettiler.

 

Onur'un göğüsüne yasalanarak dans etmeye devam ettim. Çok huzurluydum.

 

2 SAAT SONRA

 

Herkes gitti bizde eve gitmek için arabaya geçtik.

 

Saat geç olduğu için uyuklamıştım arabada . Araba durunca eve geldiğimizi anladım ve kapıyı açtım. Saat 21.00 ' a gelmişti . Eve geçip üzerimi çıkartıp duş aldım pijamalarimi giydip direkt uykuya dalmıştım.

 

3 GÜN SONRA

 

Herzamanki gibi evde yalnız kalmıştım. Onur yanıma gelmek istemişti ama onu reddettmiş ve yalnız kalmak istediğimi söylemiştim.

 

Telefonumu alıp sosyal medyada dolaştım 1-2 saat boyunca. O sırada Fatma'dan mesaj gelmişti.

 

"Bize gelsene kız kıza sohbet edelim"

 

"Olur" yazıp hazırlanmaya başladım hazırlanıp abime haber verdim. Motoruma binip Fatma'gile gittim.

Birkaç abur cubur aldım ve Fatma'nın çok sevdiği çikolatadan almayı unutmadım.

 

Binaya girip asansöre bindim. 3. Kata çıkmak için 3 e tıkladım. Kata geldiğimde

Fatma'nın oturduğu daireye geldiğimde kapı aralıydı içeri geçtim.

 

-Fatmanur ben geldim Nerdesin?

 

İçeriye ilerledim ve abur cuburları mutfağın kapısına bıraktım.

 

-Fatmanur nerdesin? Ses versene.

 

Ve oturma odasına doğru yöneldim. İçeri geçtiğimde gördüğüm şeyle dilim tutulmuştu.

 

Fatmanur kanlar içinde yatıyordu. Bıçak darbeleri almıştı .Sırtında ise bıçak hâlâ orada öylece duruyor ve kanlar akmaya devam ediyordu. Bıçağın sapında ise beyaz bir kurdele vardı.

 

"Fatmanur aç gözünü nolur kim yaptı bunu sana"

 

Bunu söyledikten sonra arkamda kalan kapıdan topuklu ayakkabı sesi gelmeye başladı. Arkamı döndüğümde bana bakan kadına baktım.

 

Vücudum üzerime değen sıcak kanın sıcaklığıyla ısınmıştı ve ıslanmıştı. Gözümden düşen göz yaşlarının haddi hesabı yoktu.

 

"Aşklarının nişanesi olsun diye beyaz kurdele taktım nasıl olmuş canım"

 

Kadının söylediğiyle kanım donmuştu Fatmaya bunu o yapmıştı.

 

Ama o kadın ...

Evet o kadındı

 

Kadın sakin Bir şekilde çıkarken siren sesleri duyuldu. Polis gelmişti.

 

İçeriye giren polislere baktım

 

Ve .........

 

 

Evet bu bölümde bitirdim çok şükür.

 

Arkadaşlar diğer bölümden sonra kişileri betimleyecegim fotoğraf koymak istemedim çünkü nasıl hay

al ettiyseniz öyle devam edin.

 

SİZCE O KADIN KİM YORUMLARDA BEKLİYORUM.

 

GÖRÜŞLERİNİZ vE SORULARINIZI İÇİN SOSYAL MEDYA HESAPLARIMI BIRAKIYORUM

 

İyi okumalar 💗 💗 💗

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

  

 

Loading...
0%