Sabah çalan alarm sesiyle uyandım.

Telefonumu alıp alarmı kapattım. O sıra gözüm bugünün tarihine çarptı.

23 Mayıs

Annemle babamın ölüm yıl dönüüydü.

İçimde birkaç yaprağın daha solduğunu hissettim. O an her aklıma geldiğinde içim ürperiyor solan yapraklar öylece uçuşuyordu

Abimle Gökçe evde yoktu.Abimi aradım , Gökçe'yi de alıp geleceğini söyledi. Bende kahvaltıyı hazırladım.

Abimgil geldi, direkt kahvaltıya geçtik.

Sofrayı toplayıp hazırlandık.

Abim arabaya geçmemizi söyledi. Arabaya geçtik ben ön koltuğa Gökçe ise arka koltuğa oturdu. Torpido bölümünün açık olduğunu farkettim ve kapatmak için elimi uzattım. İçinde ki saç tokasını gördüm . Ceylan'ın olabilir miydi? yoksa bize hiç bahsetmediği eski aşkından kalan bişey miydi? Bunu sormanın sırası değildi.

Abim de geldi koltuğa yerleşti.Mezarlığa gelene kadar konuşmadık. Annemin en sevdiği çiçeği almak için çiçekçiyegirdik 3 Buket papatya alıp çıktık. Arabaya geçtik.

Anneme anneler gününde aldığımız papatyalar geldi aklıma dalıp gitmiştim

Araba durduğunda geldiğimizi anladım. Arabadan indik ve yürümeye başladık kapıdan girdik ve annemle babamın mezarına doğru ilerlerken mezarın başında bitane kız vardı. Yüzde dahil olmak üzere her yeri kapalıydı. Bizi görünce oradan uzaklaştı. Koşar adımlarla mezarlığın diğer ucundaki kapısına doğru gitti ve mezarlıktan çıktı.

Ne olduğunu anlamadan abime baktım.

Mezarın başına geldiğimizde orda olan papatyaları gördüm. Bizden öne gelen kız bırakmıştı. Eğilip çiçekleri mezarların baş uçlarına bıraktık.

Hava kapalıydı sanırım yağmur yağacaktı. Biraz atıştırmıştı.

Dizlerimin üstüne çöktüm hafif nemli olan toprağı umursamadım ama dizlerimin kirlendiğini hissedebiliyorum.

Göz yaşlarım çenemin altına kadar gezentiye çıkmıştı. Nemli olan topr

ağa elimi sürdüm. Annemin ve babamın sıcak sevgisini ararcasına elim toprağın üzerinde geziniyordu. Sadece ağlıyorduk. Konuşmuyorduk ama göz yaşlarımız çığlık çığlığa ne kadar özlediğimizden bahsediyordu.

En az yarım saat boyunca mezarlıktaydık, dua ettik. İşimiz bitince arabaya geçtik. Abim arabaya bindi ve arabayı çalıştırdığında eve doğru yol aldık. Eve geldik abim bizi bırakıp aldığımız kafeye gideceğini söyledi.

Gökçe'de kütüphane'ye gideceğini söyleyip çıktı. Ev bana kalmıştı

Evdeki sessizliği bozan telefonumun sesi oldu.

ONUR arıyor

-Efendim Sevgilim.

-Nasılsın?

-İyim teşekkür ederim. Sen?

-Bende iyim. Sizin evin oradaki parka gelsene oturalım biraz. Piknik yaparız hem.

-Olur. Yapmamı istediğin bir şey varmı ?

-Yok gelmen yeterli.

-Olurmu öyle bir şeyler hazırlarım .

-Tamam ozaman ben bardak tabak alırım getirmene gerek yok.

-Tamam ozaman. Ne zaman geleyim

- Sen hazır olduğunda ara beni ben ona göre geçeyim parka.

-Olur.

-Gelip almamı istermisin?

-Hayır teşekkür ederim.

- Bekliyorum ozaman balımm.

-Görüşürüz sevgilim

-Görüşürüz.

Mutfağa geçtim . Keki çırpıp pişmesi için fırına koydum. İkimizin yiyebilecegi kadar patates kızartması yaptım. Hala zamanım vardı tuzlu kurabiye yapmaya başladım. Yaptıklarımı masanın kenarında bölüp ayrı ayrı kaplara bıraktım. Bunları tek tek fazla küçük olmayan piknik sepetine yerlştirdim. Mutfakta işim bitince ellerimi yıkayıp mutfaktan çıktım.

Odama geçtim. Aynada kendime baktım hala gözlerimde ki kızarıklık gitmemişti. Fazla makyaj yapmak istemedim sadece rimel sürdüm ve fazla olmayacak şekilde ruj sürdüm. Beyaz bol t-shirtimi giydim altımada mavi kot pantolonumu giydim.

Saçlarımı tarayıp bıraktı.Abime dışarı çıktığıma dair mesaj attım. Mutfakta olan sepeti aldım.

Kapıdan çıkınca

Onur'a hazır olduğuma dair mesaj attım.

Sepetimi motosikletin arkasına sabitledim ve kaskımı da takıp parka geçtim. Onu gördüğümde sırt üstü uzanmış gök yüzünü seyrediyordu.

Motorsikletimi onun motorsikletinin yanına park edip sepetimi aldım yanına gittim.

Yanına gidip sepetimi kenara bıraktım ve yanağını öptüm , yanağına rujumun izi çıktı. Şaşırarak bana baktı.

-Hanım efendi ne yapıyorsunuz?

-Sevgilimi öpüyorum.

-Hanım efendi ben iffetli bir erkeğim lütfen yapmayın.

-Demek öyle.

-Evet.

-Bende bir daha öpmem seni.

-Neee!

-Evet iffetli beyfendi .

Yanına geçip onun gibi sırt üstü uzandım. Yanağımdan öptü.

-Beyfendi ne yapıyorsunuz

Beni taklit ederek:

-Sevgilimi öpüyorum.

-Ben iffetli bir kızım.

Beraber güldük. Üzerinde vücudunu saran beyaz bir t-shirt altında fazla dar olmayan siyah pantolonu vardı. Saçları dağınıktı bu hâli çok yakışıklıydı. Yan tarafıma dönüp saçlarıyla oynadım.

Yerinden doğruldu. Arka tarafında kalan piknik sepetlerini aldı. Kendine ait olanı alıp içinde olanları çıkarmaya başladı. Önce çilek desenli bir sofra çıkarıp

Oturduğumuz kilimin üzerine serdi. Tabakları bardakları vs. çıkarıp koydu.

İçecekleri çıkardı.

-Gelirken poğaçada almıştım yeriz dimi?

-Az aldın dimi ziyan olmasın.

-Yok olmaz.

Sepetten son bir kap daha çıkardı.

-İçinde ne var.

Kapağını açarak gösterdi .

-Senin için kalpli kurabiye yaptım yani yapmaya çalıştım.

-Teşşekür ederim de kalp olduğuna emin misin.

-Vidoda kalp diyodu yani. Hem dış görünüşün fazla önemi yok tadına bak.

Zorla ağzıma verdi. Yediğimde güzel olmuştu.

-Çok güzel olmuş.

Böbürlenerek "evet biliyorum" dedi . Gülümsedim. Gözlerimin içine baktı.

-Senin gözlerin niye kızarmış bişey mi oldu?

-Hayır.

-Ağlamışsın. Neden ağladın?

-Boş ver.

Kesin ve net bir ses tonuyla.

-Boş verseydim sormazdım dimi Asya.

-Hııhım.

-Seni dinliyorum .

-Annemle babamın ölüm yıl dönümü bugün. Mezarlarına gidince ağladım.

-Anladım.

Sarılmaya ihtiyaç duymuştum ve yanına gidip sarıldım bir kaç göz yaşı süzüldü gözlerimden yanaklarıma.

Bedenini benden ayrıp yanağımdaki göz yaşlarını sildi .

-Ölürüm lan sana. Üzülme ben yanındayım.

Eliyle yüzümü okşayıp

-bir şey yok bir şey Yok.

Çok tatlıydı şuan. Kendimi toparladım.

Bende sepettekileri çıkarıp koydum.

Beraber yedik daha sonra oturduğumuz yeri toplayıp solumuzda kalan ağacın gölgesine geçtik ben ağca sırtımı verdim. Onur'da başını dizime koydu. Saçlarıyla oynamaya başladım. Saçları yumuşaktı. Yan tarafimdaki papatyaları saçına takmaya başladım saçları dalgalı olduğu için yerleştirebiliyordum. Gözleri kapanmaya başlamıştı.

Uyurken bir sürü fotoğrafını çekmiştim.

1 saate yakın öylece uyumuştu. Uyandığında gözlerini kısarak bana baktı. Böyle gözüme daha tatlı görünmüştü.

-Ne zamandan beri uyuyorum.

-1saate yakındır.

Kalkıp doğruldu ve saçındaki papatyalar düştü. Şaşkınlıkla bana baktı.

- Kuşlar kafama papatya koymuş sanırım.

-Hııhım

Üzerini düzeltti ve yanağımdan öptü.

-Biraz dolaşım mı ?

-Olurr.

Parkın etrafında gezindik bir sürü fotoğraf çekindik en az 3 saattir beraberdik. İkimizde parktan ayrıldık.

1 HAFTA SONRA

Bugün abime Onur'la sevgili yapmış olduğumuzu söylemem gerekiyordu. Başkasından duysa kızardı. Bu akşam sakin bir şekilde söylemeliydim.

Akşam yemeğini yiyip oturma odasına geçtik. Gökçe odasına gitti.

-Asya kahve yapta içelim abicim.Hem dertleşiriz.

-Tamam.

Mutfağa geçip kahveleri yaptım ve kahveleride alıp balkona geçip oturduk.

-Abi ben sana bir şey söylemek istiyorum.

Abi sert biri değildi ama yine de vereceği tepkinin ne olacağını merak ediyordum.

-Tabi söyle.

- Abi şey.

- Vereceğim tepkiden korkuyorsun biliyorum ama korkma, bir şeyi söylediğinde değil sakladığında kızacağımı biliyorsun.

-Evet biliyorum.

-Şimdi söyleyebilirsin seni dinliyorum.

-Abi biz Onur'la sevgiliyiz.

-Asya peki emin misin?

-Neyden abi ?

-Duygularından.

-Evet.

-İyi bakalım seni üzerse o çocuk biter tamam mı? Asya sen benim degerlimsin.

-Tamam abicim.

-Siz Ceyda'yla niye ayrıldınız ?

-Aldattı Asya.

-Kimle ?

-Bu kadarını bilmen yeterli.

-Tamam.

Ceyda'nın sadece fotoğrafınını görmüştüm kumral ela gözlü bir kızdı abimin bahsettiği kadarıyla abimden 1 yaş küçüktü.

Hava serinlediği için içeri geçtik abimle. yarın akşam sınıf arkadaşım Fatma'nın bize geleceğini söyledim. Fatmayla abim kanka gibi bişeydiler onuda kız kardeşi olarak görüyordu. Çok samimilerdi birbirine karşı. Herkes odasına çekildi bende daha fazla dayanamayarak uyudum.

Sabah kalktım kahvaltıyı abim hazırlamış. Kahvaltımızı yaptıkt bugün alışverişe gidicek abim ne kadar gelmem desede gelecekti.

Kafmize uğradık gayet iyi gidiyordu işler.

Kazancıda gayet iyiydi.

Abimle çarşıya geldik önce evde biten mutfak malzemelerini aldık. Diğer eksikleri de tamamlayınca eve geçtik.

Akşam Fatmanur geleceği için bir kaç kurabiye yaptım.

AKŞAM ÜZERİ

Kapı zilinin çalmasıyla ayaklandım.

Fatmanur gelmişti. Geldiğine ona sarıldım.

-Hoş geldin.

-Hoş buldum. Tolga nerde ?

-Balkonda oturuyor.

Balkonda geçtik. Ve abim Fatmaya"Hoş geldin"dedi. " Hoş buldum"

Sohbetleri koyulaşırken bende mutfaktan çay ve kurabiyeleri getirdim.

Balkonda dışarı baktığımda ağaçların arasında ses geldi sanki biri vardı.

-Abi şurda biri mi var?

-Nerde ?

- Şu ağaçların arasında .

-Kedidir.

-Abi inip baksan korkuyorum.

-Bakim Asya.

Abim dışarı inip iyice baktı ama bişey yoktu. Eve gelip kaldığımız yerden devam ettik.

Saat 23.30 olmuştu Fatmaya bizde kalması için ısrar etmiştim ama yinede eve gitmişti. Abim başına bişey gelmesin diye arabayla evine bıraktı. Biz de yatıp uyuduk.

2GÜN SONRA

Bir ağacın altında bekleyen bir kadın vardı karşımda yüzü belli değildi. Üzerinde beyaz elbise vardı.Elinde bıçak vardı. Ben ise olduğum yerde "Nasıl yaptın" diye bağırıyordum. Kafamı başka tarafa çevirdigimde birinin cansız bedenini gördüm. Karşımdaki bıçaklı kadın bıçağı defalarca ağaca saplıyordu. Ağaçtan kan akıyordu. Her bıçak darbesinde solan bir yaprak aşağı doğru uçuşup gidiyordu.

Sesim iyice kısılmıştı. Nefesim daralmıştı terlemiştim.

Uyandığımda abim odaya girdi.

-Asya iyi misin?

Dilim lal olmuştu konuşamadım. Bir kaç kelime söylemek istedim kekeledim.

Abim su getirdi içince biraz daha iyiydim.

-Anlat güzelim noldu ?

- Kabus gördüm.

-Ne gördün güzelim?

Abime gördüğüm şeyi anlattım beni rahatlatmak için göğüsüne yasladım başımı. Saçlarımı okşadı. Benuyuyana kadar gitmedi .

Bölüm sonuuu

İyisinizdir umarım

Bölümü beğeneceğinizi düşünüyorum

Evet bu bölümde burda bitirdimmm

Bu aralar rahatsızım az az yazıyorum diğer bölüm bu hafta içinde atarım.

Sizi seviyoreee 🫶 💖💝💖💝💖

İyi okumalar 💗💗💗💓💕💕💕