@sila4667
|
(Asya anlatımından devam) Sabah kalktım. Direkt salona baktım abim oturuyordu. Abim beni yanına çağırdı.
-Gel bakalım Asya.
-Efendim Abi. İyi gözükmüyorsun. Bişey mi var?
-Asya biz Ceyda'yla ayrıldık.
-Üstüne gitmek istemiyorum abicim ama neden ayrıldınız?
-Boş ver şimdi Ceyda'yı ben biliyodum böyle olacağını. Başka bir şey konuşucaz.
-Ne konuşucağız?
- Kazandığın parayı ne yapacaksın?
-Bilmiyorum.
-Ben 2 yıldır biliyorsun Almanya'da çalışıyorum.
-Evet abi ?
-Bende bir miktar para biriktirdim.
-Ee?
-Para çar çur olmadan bir şey yapalım diyorum. Bundan sonra senin de işe gidip gelmeni istemiyorum. Bu zamana kadar çalıştın zaten kendi işimizi kuralım. Abim işten ayrılmamı istemişti bilmiyordu ki her gün orada siyah ceketli çocuğu gözlediğimi . Bir buçuk yıldır orda çalışıyordum abim Almanya'ya gidince bende orda çalışmaya başlamıştım.
-İyi olur. Ne yapıcaz peki ?
-Düşünmedim. Fırat abiye artık işe gitmeyeceğini söyle .
-Tamam bugün gidip haber veririm.
-Gökçe bugün okula Tuğçe'yle gidecekmiş.
-Tamam dikkat etsinler orada burada gezmesinler fazla.
-Söylerim.
-Neyse hadi kahvaltıyı hazırla bende ekmek alıp geliyorum, Gökçe'yi uyandır geç kalıcak.
-Tamam abi.
-Hadi çıktım motorun anahtarını alayım.
-Arabanla git .
-Yok motorunla gidicem.
-Al tamam ya.
Abim beni sinir etmek için gülerek çıktı. Abime çok bağlıydım abim bizim için bir nevi baba olmuştu. Hep bize bakmak için uğraşmıştım. İyi ki vardı canım abim.
Fazla oylanmadan bende çayı koyup Gökçe'yi uyandırdım. Masayı hazırladıktan sonra. Gökçe'nin odasına gittim. Gökçe hazırlanmıştı. Masaya gelmesini söyledim, kapı çaldı . Abim gelmişti . Ve gidişine göre daha keyifliydi.
-Asya çok güzel bir haberim var.
-Neymiş?
-Söylemem .
-Ya hadi gıcıklık yapma.
-Tamam tamam söylüyorum.
-Hani dedim ya para çar çur olmasın diye.
-Evet .
-Ne yapacağımızı buldum.
Gökçe araya girdi
-Bu konuşma önceden yapılmış ve benim haberim yok öyle mi ?
-Sabah konuştuk sen uyuyordun.
-He tamam
Abim devam etti.
-Ne yapacağımızı buldum.
-Abi gevelemeden söylicek misin?
-Tamam söylüyorum. Bu alt sokakta bitane kafe var. Sahibi kafeyi devretmek istiyormuş. Ama kafe şuan tadilatta .Bence alabiliiz.Telefon numarasını aldım. Ararım birazdan.
-Tamam çok iyi.
Konuşmamız bittikten sonra Gökçe okula yetişmek için önden çıktı abimde kafe sahibine haberverdik ve devir alıcağımız kafeye geçtik. İşlemleri hallettikten sonra abim Volkan'la abinin yanına gideceğini söyledi bende evede olacağımı söyleyip ordan ayrıldım. Motorumla gelmediğim aklıma geldi bende yürüyerek ilerledim.
Giderken arkamdan Onur'un sesini duydum. Yüzüne baktım biraz alkollü gözüküyodu ama bilinci yerindeydi.
"1 dakikan varmı" dedi "bir buçuk yılım var "dedim anlamadı
"Efendim?"dedi.
-Yok bişey sen ne diyecektim?
-Telefonunu kullanabilir miyim ?
-Sebep?
-Benim telefonun şarjı bitti Atakan'ı arama gerek kullana bilirmiyim hem yabancı değilsin.
-Tamam kullanabilirsin.
-Teşekkür ederim .
Kenara geçti ve konuşmak için benden biraz uzaklaştı konuştu ve 4-5 dakika sonra telefonumu uzattı.
-Teşşekür ederim tekrardan.
-Rica ederim. Görüşürüz.
-Görüşürüz.
Onun yanında heycandan elim ayağım titriyor aynı zamanda ne yapacağımı bilmiyordum. Motoruna binip Hızlıca ilerledim. Arakama bakamadım ilerledim. Oradaki parkın yanından geçerken parkta oturan arkadaşımı gördüm. Evet baktığımda Fatmanur orda oturuyordu. Yanında da sevgilisi vardı. O sırada göz göze geldik ve beni çağırdı bende oraya ilerledim oturup uzunca sohbet ettik.
(Onur Kaya anlatımından)
Asya ya sırıl sıklam aşık olmuştum. Bu sabahta görmüştüm sanki onu görünce güne daha başka başlıyordum . Her zaman yanımda olmasını istiyordum Bas baya aşıktım ona olan aşkımı gizlememeye karar verip ona çıkma teklifi etmeye karar verdim. Asya'nın telefonundan Atakan'ı arayarak Kübra'yı da alıp bizim eve geçmesini söyledim. Asya'ya çıkma teklifi ediceğimi söyledim. Kübra 'nın "Asya'nın da sana karşı hisseleri var" demesiyle iyice gaza geldim. Ve cesatet edip teklif edicektim. Bunun güzel bir şekilde olmasını istediğimi ve sıradan olmamasını söyledim ve bu işi de hallettik bugün edicektim teklifi.
(Asya Yıldız anlatımından devamm)
Fatmanur' la 1saate yakın oturuyorduk. Telefonumun sesi sohbetimizi bozarken ekranda Kübüşün ismi belirdi.
-Efendim Kübüş.
-Nerdesin Asya?
-Parktayım oturuyorum bişey mi var?
-Asya sakin olmanı istiyorum.
-Tamam gayet sakinim noldu?
-Asya bak sakin ol tamam mı?
-Geveldmeyi bırakıp söyleyecek misin Kübra?
-Onur kaza yapmış.
-Ne nasıl?
-Kaza yapmış?
-Neee?
Dilim lal olmuştu iki kelimeyi bir araya getirip konuşamadım. Sabah alkollü gözüküyodu zaten of kesin bu yüzden olmuştu.
-İyi mi şuan?
-Asya bak sakin ol tamam mı ?
-Hayati tehlikesi varmış.
-Ee?
-Hayatta kalması demek felç kalması demekmiş.
-Of olamaz.
-Biz yakınları olarak hayatta kalmasını seçtik. Şuan evindeyiz ambulansla getireceklermiş.
-Konum at bende gelicem onu görmek istiyorum.
-Gönderdim.
-Tamam 5 dakikaya ordayım.
Fatmanur yanımda gelmek istedi ama ben gerek olmadığını söyleyip koşar adımlarla eve gidip motorumun anahtarını aldım. Konuma bakıp hızlıca ilerledim eve geldim kapı aralıydı ağlamaktan kızaran ve bulanık görmeye başlayan gözlerimle etrafa baktım Kübraya seslendim ses verdiği yere ilerledim salonda Atakan ve Kübra oturuyordu. İkisininde gözleri dolmuş ve ağlıyorlardı.
-Onur nerde?
Kübra yan odayı işaret etti ve oraya yöneldim. Kapıyı açacakken arkamdan konfeti sesleri duyuldu ne olduğunu anlamadım. Etrafıma baktım arkamı döndüğümde Onur elinde "💗BENİMLE ÇIKARMISIN?💗" yazılı pastayla duruyordu. Şaşırdım gözlerinin kahvesinde kala kalakaldım dilim uyuştu konuşamadım.
Tek kelime çıktı ağzımdan "NE"Onur'un konuşmasıyla kendime geldim "Diyorum ki hanım efendi çaldığınız kalbimi geri vericek misiniz? yoksa bende buna karşılık sizin kalbinizi mi çalayım? Benimle çıkarmısın Asya . Bunu beklemiyordum. "Kalbini çalmaya hazırım Onur bey seninle çıkarım"
Onur pastayı söndürmemi söyledi söylediğini yaptım pastayı kenara bıraktı lavabonun yerini sordum yüzümü temizlemek için.'' Koridorun sonunda'' dedi bende oraya yönelip içeri girdim gayet sade bir lavabosu vardı aynaya yönelip yüzüme baktım. Onur içeri girdi
-Ölmemişmisin sen hala o kadar ağlamana rağmen?
- Anlamadım?
-Serçeyi andırıyorsun. Küçücüksün zarifsin.
-Ne alakası var bunun söylediğinle?
-Serçe göz yaşı döktüğü zaman ölür.
-Yaa .
-Şu gözlerinin haline bak ya sen beni çok seviyor olabilir misin ?
-Bilmem olabilir miyim?
-Kabul et sende bayılıyorsun bana .
-Sana bayılsaydım hiç ayılmazdım.
-Bak senn.
-Normal bir şekilde teklif edebilirdin niye uğraştın bukadar ya gerçekten senin için bayılsaydım?
-Normal mi ? Senin için özel olsun istedim.
Saçlarımı kulağımın arkasına itip yüzümü okşadı. Akan rimelimi mendil yardımıyla temizlemeye başladı. Dokunduğu an kırılacak bir elmas gibi davranıyordu öyle hissettiriyordu. O gözlerimin altını silerken gözlerinin kahvesinde kaybediyordum kendimi . Dudağının kenarında asılı kalan göz yaşımı silerken gözleri dudaklarımda takılı kaldı. Bana doğru eğildi sanırım öpmek istedi ama izin vermeden aynaya döndüm" tamam gidebiliriz artık"dedim bunu beklemiyor olacakki" Nereye "diye sordu" içeri" "Hadi Gidelim"
İçeri girdik . Kübra'yla Atakan'nın gözleri hala dolu ve ağlıyorlardı.
-Bu bir oyun degilmiydi siz niye ağlıyorsunuz hâlâ?
İkisi aynı anda " Soğanı fazla kaçırmışız " dediler.
Güldük biraz daha sonra Atakan:
- Ya şu pastayı artık yesek mi ?
-Sus Atakan o sevgilimin pastası.
Bu söylediği şeyle kızarmam bir oldu . Daha sonra Atakan mutfaktan elinde başka bir pastayla geldi.
-Sen sevgiline pasta alırsında ben alamaz mıyım?
Diyip yanan mumlarla beraber Kübra'ya doğru tuttu pastayı. Oda üfledi. Çok tatlılardı. Atakan cidden onu çok seviyordu . Kübra kalkıp kendi pastalarını kesti ve sevgilisine bir dilim uzattı. Atakan da pastadan bir çatal alarak Kübra'nın ağzına verdi.
Bende pastayı keserek ikimiz için tabaklara koydum . Ve onada pastayı uzattım oturup pastalarımızı yedik. Gökçe'yi okuldan ben alacaktım. Saate baktığımda yarım saat vardı çıkmasına.
-Sevgilim benim çıkmam gerek.
-Efendim?
-Çıkmam gerek diyorum.
- Yok tam söylemedin.
-Söyledim işte çıkmam gerek.
-Yok en başta bişey söyledin.
-Sevgilim dedim .
-Duyamadım.
-Delisin sen .
-Senin delin.
Atakan ve Kübra kendi aralarında sohbete dalmışken bizi duymadılar . Biz kendi aramızda güldük. Daha sonra benim ayaklanmamla Kübra 'nın "Nereye gidiyorsun " demesi bir oldu .
-Gökce'yi okuldan ben alıcam çıksam iyi olur.
-Tamam o zaman.
Atakan hemen araya girdi.
-Biz rahatımızı bozmayalım Kübüş Onur Asya'yı yolcu eder .
"Ne kadar açık sözlüsün öyle"
"Öyleyimdir"
Kapıya kadar geldik.
-Asya bu akşam bize lazımsın.
-Hangi konuda ?
-Ben seni aricam ama bu akşam müsait olmaya çalış. Hatta okuldan Gökçe'yi al eve bırak buluşalım Atakan için önemli bişey yapıcaz.
-Tamam o zaman . Sen haber verirsin.
-Tamam sevgilim görüşürüz.
Onu taklid etmek istedim.
-Efendim?
-Görüşürüz dedim.
-tam söyle .
-Tamam görüşürüz dedim.
- Yok başta bişey söyledin ?
-Sevgilim dedim .
-Sen delisin.
-Senin delin.
Gülerek kapıdan çıktım gidene kadar gözünü ayırmadı. Gidip okuldan Gökçe'yi aldım.
(Bu kısmı bide Onur Kaya'nın anlatımından dinleyelim.)
Asya'yı aradılar o sırada pastyı alıp eve geçtik.Evde hazırlığa başladık. Kübra'nın Asya geliyor demesiyle benim heycan tavan yapmıştı. Kübra ve Atakan mutfağa gitti.
-Onur soğan yokmu?
-Ne yapıcaksın soğanı Atakan ?
- Ya sen versene.
Mutfağa gidip masanın altında olan soğanı aldım ve uzattım. Atakan soğanı kesip yarısını Kübra'ya uzattı. Ne yaptıklarını hâlâ anlamadım.
-Ne yapıyorsunuz siz?
- Role girmeye çalışıyoruz görmüyor musun Onur?
-Ne rolü?
-Sen felç kalıcaksın ağlamamız gerek.
-Piskopat mısınız oğlum siz ?
- Ne alakası var?
-Yeminle manyaksınız . İkinizde birbirini zi bulmuşsunuz.
Atakan gıcık bir şekilde
-Saol canımsss.
İçimden sabır çektim . Kapı sesi duyuldu. Asya geldi ağlama seslerini duymuştum. Kıyamam ne kadar ağlamışsa sesi boğuk çıkıyordu.
Atakan ve Kübraya nerede olduğumu sordular gösterdikleri odaya yöneldi. Tam kapının kolunu tutup içeri girecekken ben arkasına gelip pastayı tuttum. Konfeti sesleri benim irkilmeme sebep oldu. Asya önüne döndüğünde çok şaşırmıştı.
(Asya Yıldız anlatımından devamm)
Gökçeyi alıp eve geçtim. Odama gidip Onur'u aradım.
- Efendim Sevgilim
- Önemli bişey konuşucaz demiştin.
-He evet . Kafeye gel geçenki buluştuğumuz yere.
-Tamam geliyorum yarım saate.
Akşam için patates soydup, kızarttım. Abimi arayıp aç olup olmadığını sordum. Aç olmadığını Volkan'la yedigini söyledi bizde Gökçe'yle yemeğimizi yedik Tuğçe'nin annesi Gökçe'yi aradı konuştular.
Tuğçe'nin annesi annemin en yakın arkadaşıydı. Annem ölünce Gökçe'yi kendi kızı gibi görüyordu çoğu zaman zaten onlarda kalıyordu Gökçe.
Gökçe:
-Abla Tuğçe'gile gidicem çıkabilir miyim?
-Çık ,bende çıkıcam bırakim seni
-Yok Tuğçe geliyormuş yürüyerek zaten onunla çarşıya ordanda evlerine gideceğiz.
-Tamam.
Ben odama geçip hazırlanmaya başladım. Kahve rengi kargo pantolunumu üzerimede beyaz kısa kollu kısa tişörtümü giydim. Yanıma ne olur olmaz diye kahve rengi ceketimi giydim. Ortamdaki sessizliği bozan kapı zili oldu.
-Abla Tuğçe geldi ben çıkıyorum haberin olsun.
- Tamam .
Onur'a hiç bişey söylemeden fotoğraf çekilip attım. Fotoğrafı beğenmek lle yetinmeyip iltifat yağdırdı. Kapının kapanma sesiyle ne zaman kastığımı bilmediğim vücudu serbest bıraktım. Daha sonra motorumun Anahtarını alıp çıktım. Kapıyı kilitleyip. Motoruma bindim kafeye geldim. Onur da benimle aynı şeyleri giymişti . Şapşik yaa.
Oturduk ve konuşmaya başladı. Atakan'nın Kübraya evlenme teklifi edeceğinden bahsetti. Ağzım açık kaldı doğrusu sadece 1 yıla yakındır sevgiliydiler . Yani sevgilimişler benim haberim yok . Yapacağı şeylerden bahsetti. Hava kararınca sahile geçtik . Teklifi orda edicekti . Hava karardı ve vakit gelmişti. Ben Kübra'yı getirdim. Motora bindiği andan itibaren gözü kapalı olan Kübra'yı geldiğimizde dikkatlice yönlendirerek indirdim. Geldiğimizde Onur'un kız kardeşide gelmişti. Tepki vermeden Kübra'yı Atakan'a yönelttim. Atakan Kübra'nın gözlerini açtı. Kimse konuşmadı.
-Noluyor Atakan?
Onur konuşmaya başladı.
-Bu bizim geri zekalı ile bir ömür geçirmeye varmısın ?
Sonra fısıltıyla bunla ömür geçmez Kübra vazgeç.
Kübra çok şaşırmıştı.
-Ne anlamadım?
Sonra havai fişekler fırlatıldı
"BENİMLE EVLENİR MİSİN ?" Yazısı belirdi
-Benimle evlenir misin Kübra?
-Evet ,evet
Sonra alkış sesleri vs. Bu geceyi böyle geçirdik.
Kübra ve Rumeysa çok samimiydiler benden önce tanıştıkları için daha yakınlardı. Rumeysa bu yüzden gelmişti bütün herşeyi o planlamıştı zaten. Rumeysa çok sıcak kanlıydı. Onur beni tanıştırmıştı. Çok tatlıydı.
Herkes evine dağıldı bende eve geçtim. Evde kimse yoktu abim Volkan'la olduğunu söyledi. Gökçe'de Tu ğçe'gildeydi. Bende evde tek başıma kahve yapıp içtim sonra yorgun olduğumu hissettim.
Vücudum uykuya karşı koyamadı. Gözlerim kapandı. Uykuya teslim oldum .
Evet bu bölümü burada bitirdim fazla yazamıyorum kusura bakmayın
Yıldız atmayı unutmayın .
Okuyan herkese teşekkür ederim.
Yazım hataları için sorry.
Sizi seviyoreee 🫶 🫶
Diğer bölümde görüşmek üzere.
|
0% |