Herkese Merhabalar. Önce wattpadte yazdığım kitabımı bugün buraya taşımaya karar verdim. Bildiğiniz olaylar yüzünden artık buradan devam ediceğim. Hepinize keyifli okumalar dilerim.

Yayın Tarihi

22 Ağustos 2024

Rüyalarımın en tatlı yerinde sevgili abim Burak’ın kulağımın dibinde borozan gibi bağırması ile yeniden yeni güne kalktım. Abime söverek gözlerimi açtığımda bana dik dik bakıyordu.

“Sen bana küfür edersin? Hem de bana!”

Başladı bizim mesai.

“Ne alaka abi!”

Dik dik hala izlerken yastığımı alıp kafasına fırlattım ama ne yazık ki yine abime değmeden o havada yakalamıştı. Bazen süper güçleri var mı yok mu çözemiyorum.

“Yedim seni Lena!”

Ve bu sözden sonra nefes alış yetimi kaybettim. Çünkü beyefendi üstüme atlayarak soluğumu kesmişti.

Cırpınarak kaçmaya çalışsamda sevgili abim bana ahtopot gibi yapışınca durmak zorunda kalmıştım.

İşte yeni bir güne başlama şeklim aynen buydu. Ne eksik ne fazla. Deli abim sayesinde tüm günüm böyle olaylı geçiyordu.

Yazar*

Lena abisinden sonunda kaçmayı başarıp odadan kovduktan sonra hazırlanmaya başladı. Bu sırada onların küçüklük arkadaşları Mert ve Meride mühteşem bir abi kardeş sabahı yaşamakla meşgüldü.

Mert Meri bir türlü uyanmayınca kardeşinin yüzüne bir bardak suyu boca etmiş Meri ise çileden çıkmişti.

“ABİ SAÇIM KABARICAK SENİN YÜZÜNDEN!

Mert Meri’ye gülmekten ne nefes alabiliyor nede cevap verebiliyordu. Meri tam üstüne doğru gelicekken mert hızlı adımlarla kapıya kaçıp “Hadi bakalım porsuk çabuk hazırlan Buraktan azar yemeyelim şimdi.” Dedi.

Fakat bu Meri için intikam fırsatıydı. Şimdi asla hazırlanmayacak ve evden geç çıkarak abisini delirticekti. Ve evet dediğini yaptı. Normal okul saatinden önce buluşup okula geçiyor bazen kahvatı edip bazense proje yetiştirmeye çalışıyorlardı.

Onlar gelene kadar Lena ve Burak oturmuş eşaylarını köşelere bırakmışlardı. Mert ve meri de çocukların oturdukları çardağa geçtiler.

“Hiç gelmeseydiniz ne gerek vardi ki?”

Mert masum masum Lena’nın yanına burak’ın karşısına oturmuştu. “Valla Meri yüzünden.. Çıkmadı evden hiç.” Meri Burak’ın yanına Lena2nın karşısına oturuken pis pis sırıtıyordu. Lena dikkatle hepsine göz gezdirince durumu anlamıştı.

Mert yine meriyi sinirlendirmiş, Meri ise abisini Burak’ın gazabına bırakmıştı. Lena hafif sırıtarak “İşte benim kızım!” diye neşeyle destekledi. Meri Lenaya karşılık gülüyor ve şeytan şeytan bi abisine birde Burak’a bakıyordu.

Lena ve Meri birbirleri ile konuşmadan birbirlerini anlama yeteneğine sahip bir doslukları vardı. Sadece bakışasark bile bir çok konuyu konuşabiliyorlardı. Bu gizli yetenekleri sayesinde abilerini darlamak tabikide bu iki yer cücesinin işiydi

Bu sırada ilk defa bu kadar erken gelen arkadaşları Erende aralarına katılmış selam verip Mert’in yanına oturmuştu. Kızlarken gülerken Mert anlına elini yaslamış isyanla konuşmuştu. “Kardeş terörü…”

Meri ve Lena daha çok gülmeye başlayınca üçününde yüzlerinde sakin bir tebessüm yayılmıştı.

Aralarında sadece bir yaş fark vardi. Bu yüzden abi kardeş ilişkisinden çok arkadaş gibiydiler. Herşeylerini beraber yaptıkları içinde normal bir dosluktan çok daha güçlü bir bağa sahiplerdi bu dört genç.

Bir süre sonra sohbet hem koyu bir hal almış hemde moodları yükseltmişti. Sohbet devam ederken Meri abisini dürtükleyerek aç olduğunu söyledi.

“Banane yavrum git al kendine.” Meri dudak bükünce bu sefer Lena konuştu.

“Sonuç olarak Sugar Daddy olan sensin. Senin yapman gerek.”

“Hay sikicem iyiki stajyer olduk oturmaya bile vaktim yok.” Mert kalkarken söyleniyordu. Derdi asla para olmamıştı çünkü zaten fazlasıyla iyi bir ücret alıyordu. Onun derdi kalmadan saatlerce oturabilmekti. Fakat hem grubun büyüğü hem de Lena’yı genellike kıramadığı için yapıyordu.

“Hadi abişim sende git Merte yardım et el ele tutuşarak gidin.” Burak dik dik Lenaya bakınca Lena masum bir şekilde bakmaya başlamıştı. Her zaman ortalığı karıştırıp bir şekilde kaçabiliyordu.

“Benim ne günahım var oturcam ben.”

“Hadi amaa gitmen lazımm.” Meri fazlasıyla istekle konuşunca Burak sakince ayağa kalkmıştı. “Yer elmaları.” Merti yanına gidip okulun hemen yanındaki pastaneye yürümeye başladılar.

Lena kafasını masaya koyarken rahatsızca Meri ve Erene baktı.

“İçimde çok kötü bir his var. Baya korkunç his hemde.”

Meri hemen cevap verdi karşısındaki kıza. “Değil mi? Benimde var. Çok garip gerçekten.”

Eren kızlara bakıp düşünerek konuştu. “Enerjilerden kaynaklı olabilir mi?”

Evet bu grubun diğer özelliği parapsikolji ile ilgilenmekti. Lena erene dönüp sakince konuştu. “Hayır enerji ile ilgili değil sadece fazlasıyla tuhaf.”

“Çıkar kokusu yakında dert etme sen.” Meri Lenaya gülümseyince Lenada karşılık olarak gülümsemişti.

Bu sırada gelen Burak ile Mert yiyicekleri masaya koymuştu. Önce bir şeyler yiyip sonrada derse geçmişlerdi.

O gün oğle arasında bir kız öğrenci labaratuvarda yapmaması gereken bir şey yapmış ve fen bilimleri öğretmenine yakalanmıştı. Kızın fen dersine karşı ilgisi çok fazlaydı. Bu yüzden sık sık labaratuvara iner ve kendince kimya fizik ve biyoloji araştırmaları yapardı. Eski hocası onu ne kadar sevsede şuan gelen öğretmeni kesinlikle ondan nefret ediyordu. Zavallı kız hocasının gizli planlarını öğrenince kaçamamış ve hocasına yakalanmıştı. Hocası fark edince önce kızı yakalamış akşama kadar beklemiş ve arkasındanda zorla çıkartıp evine götürmüştü. Anlaşılan yeni deney faresini bulmuştu.

Aradan geçen iki günün ardından*

Lena sakince sınıfa girmiş ve çantasını kendi masasına bırakmıştı. Sabahları her zaman ki gibi aynı rütindi. Lena sırasına oturken etrafında konuşulan konulara kulak kabartmıştı. Sıra arkadaşı Melike yanına oturunca merakla ona döndü. “Bu fen hocasının olayı ne?”

Diğer arkadaşı hemen atılarak cevap verdi. “Fen bilimleri hocası kızı kaçırmış!”

Arkadan Hira cevap verdi bu sefer. “Saçmalık adam niye yapsın öyle şey. Kız sadece labaratuvara inmiş işte.”

Bu sefer Melike konuşmuştu. “İyide kız iki gündür eve gitmemiş? Buna ne diceksin.”

Lena daha da meraklanınca başka arakadaşı olayı özet geçmişti. Lena mal mal bakıp güldü. “Dokuzların şakasıdır akıllarınca intikam alıyorlardır sallamayın yani.”

Bu okulda 9lar ilk başladığında 10. Sınıflar tarafından korkutulurdu. Bir gelenek gibi bir şey olmuştu. Bu yüzden dönem sonuna yakın dokuzlarda okula bu tarz korku hikayeleri anlatır olay çıkartırlardı. 11 ve 12. Sınıflar hem staj hem okul ve hemde yks derken bu tarz olaylar ile de morellerini yükseltiyorlardı.

Lena biraz düşünsede sonuçta yeni gelen hoca ve dokuzlardan bir kız olduğunu bildiği için bu kanıya varmıştı. Çünkü neden bir hoca öğrencisini kaçırırdı ki? Tamamen saçmalıktı.

Böylelikle ders başladı. Aradan saatler geçti ve sonunda öğle arası gelmişti. Hep beraber kantinde buluştular. Lena, İlayda ve Melike gelmişti. Meri kendi sınıfından uzay arkadaşları uzay ile gelmişti. Sonra eren ve en sonda Berk gelince kadro hazırdı.

Bu sırada okulun zorba ve hep olay çıkartan kişilerinden olan Aleyna gizlice labaratuvara girmiş ve etradı kolçan etmişti. Kötü biriydi ve bunu göstermekten hiç çekinmiyordu. Dolabları karıştırırken gördüğü üstü ortulu kafesin örtüsünü kaldırdı. Karşısında fazlasıyla tombul bir hamster duruyordu. Boncuk simsiyah gözleri öne çıkmış tatlı dişleri ve koklarken hareket eden minicik burnu ile çok tatlı görnüyordu.

Fakat bu Aleyna için geçerli değildi. Tüm hayvanlardan nefrer eder hepsine zarar veriridi. Evet bu kadar iğrenç ve pislik birisiydi. Bu sefer hamsterı öldürmek için parmağını içeri soktu. “Del buraya iğrenç yaratık! Kafanı ezelim biraz.” Fakat olay öyle olmadı hamster kendini korumak için Aleynanın parmağını ısırdı. Aleyna geri çekilip hamstera baktı. “Pislik!” Ne kadar kendini koruma çabasında olsa bile minicik boyu ile yanlışlıkla 18 milyon insanın kaderini kökten değiştiricek bir adım atmıştı sevgili adı topaç olan minik hamster.

Sonraki bölümde görüşmek üzere canlaar.

Unutmadan her iki günde bir bölüm gelicek.

Baiii💕