Yeni Üyelik
3.
Bölüm

Yeni Başlangıçlar,Yeni Renkler

@silanazar

Sare ailesini geride bıraktı uçak kapısına ilerledi uçaktan içeri girdi ve rezerve ettiği koltuk numarasını bulabilmek için gözleriyle tüm koltuk numaralarını taramaya başladı. Ve işte Numara 9/B!

Sare koltuğunu görünce hayal kırıklığına uğradı çünkü cam kenarı değil orta koltuğu almıştı.

-Of aptal kafam! Nasıl cam kenarı detayını unuturum! İşin yoksa 1 saat 25 dakika iki bilmediğin insanın ortasında kıvrıl.

Sare kendi kendine kızarken bir yandan da "acaba mı?" diye içinden geçirdiği diğer olasılığı yapıp yapmama aşamasında kararsızlıklar ile boğulurken, hostesin "Hanımefendi lütfen yerinize geçin koridoru tıkıyorsunuz!" ikazı üzerine acaba mı dediği planı uygulamaya karar aldı ve cam kenarına oturdu.

-Ay inşallah buranın sahibi uçağa gelmez ya da sevap adama gününde olurda yerini bana verir ,umarım.

Sare uçağa binen her yolcuyu tedirginlikle takip etti ve her seferinde koltuğun sahibi olmadıklarını anlayınca derin bir oh çekti. Ama doğanın acımasız kanunlarından biri olan; Çekirge bir sıçrar, iki sıçrar,üçünçüde yakalanır. Sare' de tam olarak bu durumu yaşadı,tam koltuk benim diye rahatlamışken bir ses tüm huzurunu kaçırdı.

-Hanımefendi,orası benim yerim,bir yanlışlık yaptınız sanırım?

Sare sesin sahibine baktı;Karşısında 1.90 boylarında kumral, beyaz tenli,keskin ela gözleri, sert yüz hatları,kumral olduğunu belli eden sarıya karışmış kahverengi kirli sakalları olan bir beyefendi duruyordu,hemde halinden hiç memnun olmayan bir beyefendi.

Sare bir ümittir diyerek tüm şirinliği ile küçük bir kız çocuğu edasıyla boynunu bükerek;

- Ş-şey,yanlış anlaşılma değil, ben bilerek oturdum buraya. Şimdi 9/C numaralı koltukda da bir müşteri daha oturuyor ya, ben rahat edemem diye buraya geçtim.Hem 1 saat 25 dakikacık yerinizi bana verseniz sizin için hiçbir şey değişmez ama ben size bir ömür iyi dileklerde bulunurum.

Sare her ne kadar şirin olsada bu karşısındaki beyefendiye hiç etki etmemişti.Zaten yeterince gergin olan adam tavrından taviz vermeden;

-Hanımefendi bakın zaten yeteri kadar gerginim madem 1 saat 25 "dakikacık" lütfen yerinize geçin incileriniz dökülmez.

Adam sinirli ses tonuyla kurduğu cümlede "dakikacık" kelimesini özellikle bastırmıştı.

-Ama....

Sare cümlesine devam edemeden adam daha fazla bu duruma tahammül edemeyip hostese seslendi.Hostes ilgilendiği müşteriyi bırakıp,sese doğru yöneldi ve bir kaç dakika içinde ikilinin yanına geldi

- Nasıl yardımcı olabilirim efendim?

- Öncelikle çok özür diliyorum sizi birazdan dahil edeceğim bu saçma durum için ama hanımefendi 9/B olarak rezerve ettiği koltuğunda rahat edemem diyerek kimseye sormadan benim koltuğumu işgal ediyor.

-Hayır yalan söylüyor ben izin almaya çalıştım ama o koca burnundan göremedi kibar ricamı!

Sare endişeyle yerinden kalktı ve biraz utançla hostese karşı kendini savunmaya geçti.

Adam duydukları karşısında Sare gibi hiç durmadan tepkisini koydu.

- Bir de bana hakaret mi ediyorsunuz? Pes! Ben böyle saygısızlık görmedim. Eğer müdahale etmezseniz biletimi yakarım ama yanan tek şey biletim olmaz hostes hanım!

Sare dediklerinden emin bir şekilde.

-Hayır hakaret etmedim gerçekten Allah'ın yarattığını kuldan mı saklayacağız burnunuz büyük gayet beyefendi aynı egonuz gibi! Bu yüzden de burnunuzun ucunu göremiyorsunuz!

Hostes seslerin sahibiyle göz kontağı kurma çabası yüzünden kafasını bir sağa bir sola çevirmekten yoruldu ve bu saçma kavgaya daha fazla dayanamayıp konuşmayı ele geçerdi;

-Hanımefendi beyefendinin koltuğundan kalkmazsanız uçaktan indirmek zorunda bırakacağız sizi! Şu an herkesi mağdur ediyorsunuz lütfen!

Sare kollarını göğsünde birbirine bağladı ve omzunu "kalkmıyorum" anlamında yukarı aşağı salladı.

Adam kadının bu saçma tavrına daha fazla dayanamadı;

-Hostes hanım bu saçma muhabbete daha fazla devam etmeyelim en iyisi, kimsenin kendini bilmez bir budala için mağdur olmasını istemiyorum ben hanımefendinin yerine geçeyim en iyisi,ne siz ne diğer müşteriler mağdur olmasın.

Hostes adamın tavrına memnun oldu derin bir oh çekip adama teşekkür etti ve kabine gitti.

Sare gözlerini kısıp,yan koltuğuna yerleşen adamı göz hapsine aldı.

Adam bir radar gibi kendisini takip eden gözlere temas kurmadan,sadece önündeki koltuğa bakarak.

- Söyle içinde kalmasın! dedi a

-Anlamadım? dedi Sare.Adamdan böyle bir atak beklemiyordu.Az önce kısık olan gözleri kocaman açıldı

-Göz hapsine aldınız ya? Dinliyorum içinizde kalmasın,gözlerinizle kustuğunuz kininizi şimdiden dışınıza atın ki yolculuğumun geriye kalan kısmı zehir olmasın.

Sare hiç düşünmeden konuşmaya başladı;

-Madem yer verecektin neden beni rezil ettin?

Adam şaşırarak Sare'ye döndü ve öfkeyle kendine bakan gözlerle kontak kurdu;

- Ben hiçbir şey yapmadım hanımefendi,siz kendiniz, hakkınız olmayan bir yeri gaspettiniz,üstüne hakkımı istediğim için beni rezil ettiniz,suçlu olan ben miyim sizce?

Sare emin bir şekilde ukalaca"Evet!"dedi.

Adamın inatlaşmaya hali kalmamıştı bu yüzden derin bir of çekti ve sadece bıkkın bir biçimde "Peki siz haklısınız." diyerek tek bir kelimeye daha izin vermeden kulaklıklarını takdı ve yolculuğun tadını çıkarmaya karar verdi.

Sare ise tüm yolculuk boyunca yanındaki adama sinirli gözlerle bakıp içinden bildiği tüm hakaretleri etti.

Sonunda ızdırap gibi bir 1 saat 25 dakika geride kalmıştı.

Merhaba "Mardin Prof. Dr. Aziz SANCAR Havalimanı!"

Uçağın tekerleri piste deyince herkes hareketlenmeye başladı. Adam kinayeli bir şekilde yanında oturan ukala kadına bakarak;

-Burda da sıramı gasp etmek ister misiniz hanımefendi? Benden önce çıkmak için belki camdan atlarsınız piste ne dersiniz?

Sare oturan adama gözlerini devirdi.

-Çok komikti espiriniz bir daha olmasın dedi.

Adam gülümseyerek;

-Bir daha bu kalitede espiri duyma şerefine nail olamazsınız zaten. Dedi.

Sare gözlerini kısarak;

-Aman ne üzüldüm ne üzüldüm.Kendimi nerelerden atsam acaba. Dedi kinayeli bir şekilde

Adam gülümseyen sinir bozucu tavrından taviz vermeyerek

-Neyse hadi atlama bir yerden çıkış sırası bize geldi adam gibi kapıdan çık gece gece aksiyona gerek yok, ayrıca çokta üzme kendini uslu bir kız olursan yılbaşında Noel babadan benim gibi kaliteli bir adam dilersin. Dedi ve Sare'ye konuşma hakkı vermeden yerinden kalkıp kapıya doğru ilerledi, kapıya giderken bir maçı kazanmış gibi yüzünde gülümseme oluştu adamın çünkü biliyordu yanında oturan kadın şu an arkasında sinirle ona saydırıyordu.

Herkes uçaktan sırayla indi ve bavullarını almak için bagaj teslim alanına geldi, çok geçmeden bagaj konveyör bandında bavullar sırayla gözükmeye başladı. Ve Sare'nin koca bavulu bantta gözüktü.

Sare burada yeni bir hayat kuracağı için bavulu bir hayli ağırdı bavulunu banttan almaya çalışırken canıyla cebelleşen Sare'ye bir çift kol destek çıktı. Bavulu banttan indiren Sare teşekkür etmek için arkasını döndü ve gördüğü manzara karşısında tüm sevimliliği gitti.Karşısında uçakta koltuk uğruna kavga ettiği "burnunun önünü göremeyen adam"vardı.

Adam konuşma için Sare'den önce davrandı

-Dil kaslarınız kadar kol kaslarınızıda geliştirin, her zaman benim kadar centilmen bir adam bulamayabilirsiniz.Eh uslu bir kızda değilsiniz o yüzden Noel babadanda isteyemezsiniz. Dedi gülümseyerek.

Sare ufak bir kahkaha attı duyduğu sözler karşısında.

-Centilmen görmesem inanırdım bu dediğinize, hiç güleceğim yoktu gerçekten çok komiksiniz "Ha ha ha".

Sare sinirli bir şekilde mavi gözlerini açabilidiği kadar açıp kafasını sağa sola sallayarak kahkaha atıyormuş gibi yaptı ve karşısında olan adama dudak büküp bavulunu alıp gitti.

Genç adam ukala kadının arkasından.

-Mardine hoş geldin Batılı Kalanşo!Bakalım ışıltılı yapraklarının zarafeti kaç gün dayanacak, Mardin'in tozlu sokaklarına.

Loading...
0%