Yeni Üyelik
10.
Bölüm

10. Bölüm

@silaozdemir

"O gün eğer biz kamp için ısrar etmeseydik o kaza olmayacaktı Rozerin. Cenaze günü seni gördüm öylece sandalyede ağlıyordun. Bizim yüzümüzden ondört yaşında yetim ve öksüz kalmıştın . Hatta öyleki Mihri yengemin kucağına oturduğunda onu kıskanmıştın ona bakarak ağlamıştın.

Belki hatırlamazsın ama birinde dedemin sana aldığı bilekliği kaybetmiştin dedem sorduğunda anneme sorayım dedin anne diye bağırdın sonradan hatırladın öldüklerini sessizce bir koltuga oturdun öylece ağladın. Seni öyle gördükçe kaldıramadık sana baktıkça acı çekiyorduk seni anne baba sevgisinden mahrum bıraktığımız düşündük. "

Orhan anlattıkça ağlıyordu ağlıyordum.

Anlattığı şeyleri az çok hatırlıyordum .

"Benim o zamnlar size ihtiyacım vardı.

Annem babam gitti onlarınki dönülmez bir yoldu ama siz kendi isteğiniz ile bıraktınız beni ."

 

Gözlerimi sildim arkamdan bir parkenin sesi gelince oraya döndüm Akın ve Onur vardı ağlıyorlardı.

"Ben 27 yaşındayım annem ve babam öldüğünde 14 yaşındaydım onüç yıldır yoksunuz ve ben bu onüç yılda sizi hiç bir zaman suçlamadım beni bırakıp gitmeniz dışında. En azından onlar giderken beni yetim öksüz bıraktı siz kimsesiz bıraktınız. "

 

Arkamdan biri sarıldı boynuma ardından başka biri sonrada Orhan.

Koca koca adamlar bana sarılarak ağladı hıçkıra hıçkıra ağladılar.

Boşta duran ellerimi ellerinin üzerine koydum.

"Ben sizi hiç suçlamadım ben yalnızlığıma kırgınım kimsesizligime."

"Özür dilerim özür dilerim sana bunları yaşattığımız için." Akındı.

Bir süre sonra ayrıldılar. Daha fazla duramadım koşar adım odama çıktım kapımı kitleyip arkasına oturdum dizlerimin kendime çektim. Ağladığımı duyuyorlardı biliyorum.

Yatagıma kalktım üzerimi bile değiştirmeden komadinin üzerindeki çerçeveyi göğsüme bastırarak ağladım ne zamn uyuduğumu bilmiyordum .

 

 

 

 

 

▪︎▪︎▪︎

Bugün düğün vardı Orhan ile konuşmamızın arasından nerden baksanız üç gün geçmişti. Bu üç günün içinde çok konuşmadık arada sohbetlere dahil oluyorduk.

Bugünde Hamit ve sevda'nın düğünü vardı. Gül kurusu kıyafetimi giydim belime altın kemerimi saçlarıma altın tokamı taktım dalgalı olan saçlarımı arkama attım topuklu ayakkabılarımıda giyip çıktım odadan herkes inmişti bende indim konağın avlusuna süslenmisti aşiret liderleri baş köşede oturuyordu.

"Hadi gel Roza." Diyerek Mihri elimi tuttu ve kendimi bir anda halayın içinde buldum .

Kocaman bir halay ekibi olmuştu avluya sığamıyorduk resmen. Bir an için gözlerim Devran ile buluştu .

Yanında oturan Selin de kırmızı bir kıyafet giymiş oda kemerini tokasını takmıştı. Yanındakilere bir şeyler söyleyip oda katılmıştı bize.

Hareketli olan halay müziği değişmiş yerine ağır bir müzik çalmaya başlamıştı çoğu kişi çıkmıştı sağ elimi tutan kişi ayrılmış yanıma Alpay onun yanına Semih Orhan Akın Onur Hamit abim gelmişti Hamza son anda gelmiş ve elimi tutmuştu Su ve Mihri de gelmişti. Selin Orhan ve Akının arasında kalmıştı ben başta kalmıştım ki mendil olan elim havaya kalkmadan bir başkası tarafından tutmuştu baktığımda Devran'dı.

Mendili ağır bir şekilde sallaması ile başlamıştık.

Silahlar atılıyor. Paralar etrafa saçılıyordu. Devran'ın elimi tutan eli sımsıkıydı.

Mardinde ikimizi bilmeyen yoktu herkes pür dikkat bize bakıyordu .

Yüzümdeki gülümseme kocaman olmuştu.

Halayda bir iki tur daha attıktan sonra yorulmuştum. Takı töreni başlamıştı evlenen ilk torundu bu yüzden kalabalık olacaktı.

İçeri girip mutfaktan bir su aldım.

İçeri bir koruma girdi. "Roza hanım dışarıda bir adam zorluk çıkarıyor. Agamlara diyecektim ama hepsi masaya oturmuşlar. "

"Tamam ilgilenirim ben ."

Konaktan çıktığımda kimse yoktu korumaların çoğu içerdeydi . Konağın kapısından indim sokağa çıktım.

Arkamdan bir kol uzandı ağzıma birşey bastırıldı çırpınsam da yinede kurtulamamıştım.

 

 

▪︎▪︎▪︎

gözlerimi açtıgımda büyük bir baş agrısı ile uyandım. Olduğum yerde dikleştigimde bileğindeki kelepçeyi fark ettim nerdeydim ben.

Son olanlar zihnimde canlanmaya başlamıştı. "Kimsiniz! Kimse yokmu ."

Üzerimdeki örtüyü attım yere .

Bileğimi çekiştirip duruyordum. "Kimsiniz siz ."

Kelepçe bileğimi kesmişti. Odanın kapısı açıldı içeri bir adam girdi tahmini benimle yaşıttı üzerinde bir takım elbise vardı.

"Rozerin Germiyanoğlu... seni bir süre misafir edeceğim."

"Kimsin sen benimle dedin ne ölümünemi susadın ."

"Yoksa beni çok sevgili Hamit abiciğinmi öldürecek. Hani benim nişanlım ile evlenen."

Demişti bu Sevdanın amcasının oğludu .

Tek kişilik olan bir koltuga oturdu.

"Ne istiyorsun benden. Seni yaşatırlarmı sanıyorsun."

"Olması gereken oluyor berdel."

 

Germiyanoğlu konağı .

Düğün son gaz devam ediyordu herkes birşey birileri ile ilgileniyordu.

Oyunlar oynanıyordu gecenin sonuna gelinmişti. Herkes dağılmış Hamit ve Sevda havaalanına uğurlanmıştı.

Devran belki tekrar görürüm umudu ile arkasına tekrar baktı fakat yine yoktu odasına çıktı diye düşündü. Oda konağı terk etti.

 

Ev halkı üzerlerini değişmiş ardından konağın önüne sedire çıkmışlardı. Yemek yiyiceklerdi .

"Mihri Roza yı çağır kızım bugün pek birşey yemedi ."

Demişti fatma hanım.

Mihri kalkmış ve Roza'nın odasına girmişti fakat kimse yoktu .banyoya baktı yine yoktu .

Odadan çıktığında Alpay ile karşılaştı.

"Alpay Rozayı gördünmü."

"Hayır neden ."

"Odasında yok ."

"Tamam sen in geliyorum ben ."

Alpay Devran ile olabileceğini düşündü onlar halay çekerken onları izlemişti barıştıklarını düşünüyordu.

Devranı arayınca .

" Kardeşim Rozayı lütfen eve getirirmisin ilk günden bu ne böyle. "

"Ne diyorsun Alpay."

Alpay alaycı olan sesini düzeltti yüzündeki gülümseyen ifadeyi gerkein bir hal aldı.

"Roza seninle değilmi ."

"Değil nerde ."

" Konakta yok tamam arıyıcam seni. "

Alpay koşar adım dışarı çıktı. Konağın kapısına koştu kapıyı iki eli ile açtı ev halkı Alpayın arkasından kalkmıştı.

" tüm korumalar avluya gidenlere haber verin çabuk. "

"Ne oluyor Alpay "

"Birşeymi Oldu ."

"Sakin ol biraz ."

"Rozerin yok." Demesi ile hepsi endişelenmişti.

Selim geriye doğru gitti ve ahırın ışıklarına baktı belki atına gitmiştir diye fakat ışıklar kapalıydı.

Korunaların hepsi dizildi .

"Rozerini gördünüzmü. "

Korumalardan biri öne çıktı. "Takı zamanı sizlerden birini aradım fakat bulamadım ağam mutfakta Hanımımı görünce ona dedim . Dışarıda bir adam zorluk çıkardı sizler olmayınca hanımıma söyledim. Ama ondan sonra hiç görmedim. "

Demişti. "Kameraları getirin çabuk. Nasıldı bu adam."

"Takım elbiseli sarışın uzun boylu biriydi ."

Demişti Alpay çalan telefonunu geriye giderek açtı. " Devran Rozerin yok adamın biri zorluk çıkarmış ona bakmaya gitmiş fakat sonrası yok. "

Devran duydukları ile dolanıp durduğu konağın avlusundan çıkmıştı arabasına binip Germiyanoğllarının konağın sürdü.

 

Su gözleri yaşlı olanları izlerken avluda çıktı. Yerde bir parıltı gördü o tara gittiğinde bunun Roza'nın tokası olduğunu gördü. Eline alıp koşarak içeri görürdü herkes bilgisayar başında kameraları izliyordu.

"Orhan Orhan bu Roza'nın tokası."

Konağın girişinden içeri Devran girdi yüzü fazlası ile gergindi. Dizili olan korumaları döndü. Alpay yanına gelip olanları anlattı.

"Selim olabilir o gün dayının yerinde Rozerin ona vurdu tartıştılar. "

Demişti fakat sözünü Hamza'nın küfürü kesti.

"Selim değil tanıyormusunuz bunu ." Devran bilgisayar başına gitti Rozerin 'in cırpınışını görünce kalbine bir hançer saplandı adeta. Adamı tanımıyordu.

"Kocaman konak belkide binden fazla koruma ve konağın önünden kardeşim kaçırılıyor. Kim bu adamlar ."

 

"Gidin sorun soruşturun bulun bana torunumu bulun bana Rozerin'i."

 

 

▪︎▪︎▪︎

Öylece bana bakıyordu pislik. Kelepçe bileğimi iyice kanatmıştım.

Berdel diyordu bana sevdaya karşılık ben. Kendimi öldürürüm daha iyi .

"Sevda seni sevmiyor istemiyordu bile ne berdelinden bahsediyorsun. "

Ayak ayak üzerine atmış öylece sustu ve izledi psikolojik şiddet uyguluyordu bana .

"Sevda kimin umurunda burada sen varken."

 

1 gün sonra .

" Hamit önemli olmasa aramazdım seni... rozerin rozein i kaçırdılar dün gece ."

Hamit yattığı yataktan kalktı.

"Kim kim kaçırdı. "

"Bilmiyoruz kamerada bir adam var sarışın uzun boylu rozerini bayıtıp kaçırıyor."

Hamit duramadı uçak biletlerini aldı.

Sevdaya özet geçti ve hazırlanmaya gitti.

 

...

Öykece yatakta oturuyordum biradan bir şekilde kaçmalıydım.

Tek katlı bir yerdi dünden beri izlediğime göre koruma falan yoktu.

2. Gün

İki gündür uyku uyumuyordu Devran her deliğe bakmış şehirdeki herkese sorup soruşturmuştu. Ama yoktu .Kim bilir ne haldeydi .

Alpay Hamza Semih her yere bakmıştı hastaneler bağ evleri ama yoktu .

...

Bugün ikinci gündü. Öylece oturuyordum elimi sadece lavaboya gideceğim vakit açıyordu. Yemek falan vermiyordu sadece su ve ekmek veriyordu.

Odanın kapısı tekrar açıldı. İçeri girdi herzamnki oturduğu yere oturdu .

"Bu gün büyük gün evleniyoruz birazdan nikah memurunu getirmeye gideceğim uslu dur olurmu karıcım."

Şans ayağıma gelmişti.

Bir süre baktı izledi ardından odadan çıktı yaklaşık iki dakika sonra araba sesi geldi ve gitti . Saçımda olan tel tokayı çıkardım ardından Kelepçe nin.anahtar gözüne soktum Ferit öğretmişti birkeresinde bir mahkum gelmişti hastaneye kelepçenin anahtarı kaybolunca kendi bildiği yöntem ile açmıştı bana da öğretmişti.

Tık sesi gelince açıldı. Olduğum odanın kapısı kapatıp önüne bazayı çektim. Ardından odanın camından aşağı atladım bahçe büyüktü arabanın gittigi yolun tersi yerine koştum. Yola çıkmamaya dikat ettim.

Bir saate yakın belkide birinin geçmesini bekledim fakat yoktu bir saattir koşuyordum.

Yoldan bir minicoper geliyordu yola atladım bir kadındı.

"Yardım edin ben ben Rozerin Germiyanoglu ."

"Burun lütfen gelin ."

Arabaya bindim pencereyi sonuna kadar kapattım beni lütfen Germiyan oğlu konağına götürün lütfen acele edin ."

" Tamam sakin olun lütfen buyrun arayın birilerini ."

İlk aklıma gelenin numarasını tuşladım Devran'ın

Çaldı çaldı en sonunda açtı.

"Kimsin ?."

"Devran benim rozerin . Kaçtım kaçtım ben ama nerede olduğumu bilmiyorum bir araba çevirdim ona bindim geliyorum konumu atacağım beni al lütfen acele et ."

"Tamam güzelim geliyorum at çabuk. "

Devrana konumu attım.

"Çok teşekkür ederim çok bu yaptığınızı kimse yapmazdı."

"Kadın kadının dostudur düşmanı değil ki seni orada yanlız bırakayım. "

yarım saat yol gitmiştik hala tedirgindim bileğimdeki yara kanamıştı üzerimde düğünde giydiğim kıyafetim vardı iyice pislenmişti üzerime sildim.

Karşıdan gelen tanıdık araba ile kadına sinyal vermesini söyledim kornaya bastı ardından durdu önde Devran olmak üzere bizimkilerin arabaları da vardı.

Arabadan hızla indim bana doğru gelen Devran 'a koşarken bir anda başım döndü yalpaladım en son yere doğrudüşeceğim vakit beni tutmuştu.

 

"Geldim güzelim. "

 

bölümümüz geldi yorumlarınızı bekliyor olacağım.

yıldızları unutmayalım lütfen.

 

Loading...
0%