Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2. Bölüm

@silaozdemir

Ev halkı gece geç gelmişti. Bir süre dışarıda sesleri gelmiş ardından uyumaya herkes teker teker odalarına geçmişti. Sabah olduğunda kimse daha uyanmamış yatağımın karşı duvarında asılı olan saate baktığımda altıya geldiğini gördüm. Biraz daha uyumaya çalışsamda uyuyamayayınca üzerime bir hırka alıp balkona çıktım gökyüzü daha yeni yeni aydınlanıyor, sokak lambaları teker teker kapanıyordu. Buz gibi havavardı fakat tertemizdi bahçe tarafına doğru yürüdüğümde Kara'nın dışarıda olgunun gördüm anlaşılan seyis efendi salmiştı. Kara ile rüzgara karışmayalı baya olmuştu kimse uyanmadan biraz dolaşıp gelebilirdim.

 

Odama geri dönüp dolabımda rahat bir şeyler alıp çıktım telefonumu cebime koyup konaktan çıktım bahçede kimse yoktu ama birazdan uyanmaya başlarlardı Mardin de hayat erken başlıyordu. Kara'nın yanına gidip önündeki ipini arka tarafa attım. Kafasını biraz sevip başını öptüm.

 

"Nasılsın dostum biraz dolaşmaya ne dersin." Kafasını yukarı kaldırıp duruyordu üzerine atlayıp bahçenin köy yoluna çıkan kapısından çıktık başlarda Kara yavaş yavaş gitsede bir süre sonra hızlanmıştık. Ruzgar yüzüme vuruyor ardından saçlarımı savuruyordu dümdüz taşlı yolda sadece ben vardım elimdeki kayışı bırakıp kollarımı iki tarafa açtım Kara yavaşlamaya başlamıştı tekrar kayışı tuttum bir süre sonra kara acıkmış olacaktı sağ taraftaki otlara doğru yürüdü bende o otlanırken indim ve yolun karşısındaki kayaya oturdum.

 

Etraf baya aydınlanmıştı. Sabahın o güzel kokusu giderek azalmış güneş etrafı ısıtmaya başlamıştı. Yolun sağ tarafından büyük bir konvoy geliyordu. Oturduğum kaya biraz dış tarafta olduğu için geldiklerini görmüştüm biraz uzaktaydılar. Karaya doğru adımladım dönme vakti gelmişti.

 

Arabalar gelmeden gitsek iyi olacaktı. Atımın üzerine bindim ve geldiğimiz yolu geri dönmek için karaya komut verdim yavaş yavaş gitsekte kara sonradan hızlanmıştı. Bir süre sonra konağa varmıştık Karayı seyise verdim. fatma abla kahvaltı sofrasını hazırlamıştı. Ev halkı bahçedeki sedirde oturuyordu.

 

Bende yanlarına oturdum " hayırlı sabahlar. "

 

"Hayırlı sabahlar kızım kara ile seni görmeyeli baya oldu ."

 

Dedeme gülümsedim " sabah uyku tutmadı bahçede karayı görünce biraz dolaştık. "

 

Bize doğru gelen fatma hanım "Ağam sofra hazır " deyince başta dedem olmak üzere herkes sofraya adımladı.

 

Herkesin sofraya oturması ile kahvaltıya başlamıştık çatal bıçak sesinden başka ses yoktu yıllardır böyleydi yemekte konuşulmazdı. Bugün hastanede öğleden sonra işim vardı. Kahvaltıdan sonra mezarlığa gidecektim.

 

Kahvaltı bitmiş herkes sedirde oturuyordu Su ve Helin telefondan bir birlerine birseyler gösteriyor dedem Semih ve Hamza ile iş hakkında koşuyordu amcamlar da bugünkü toplantıları için şirkete gitmişti.

 

Yanımda oturan Mihri bana biraz yaklaşıp saçlarını geriye attı Simsiyah uzun saçları vardı kendisi avukattı.

 

" bugün kuaföre gidelimi işin yoksa "

 

"Öğleden sonra gideceğim hastaneye mezarlığa gidip geleceğim sonra buluşup gidelim."

 

Karşımda oturan Alpay bizi dinliyor olacaktı ki "uzun zamandır bende gitmedim amcamın ve yengemin yanına beraber gidelim." Kafamı onaylar şekilde salladım ve odama doğru hazırlanmak için gittim dolabımdan yeşil bir gömlek siyah kumas bur pantolon alıp saçlarımı düzleştirtim çanta ve telefonumu da alıp odadan çıktım.

 

Aşağı indiğimde dedem telefon ile konuşuyordu başını duyamasamda konuşmanın sonunda.

 

" haberi olmayacak " dediğini duydum.

 

"Dede ben çıkıyorum...Alpay hadi."

 

"Tamam kızım dikkat et."

 

Alpay ile arabalara doğru yürüdük sokağın karşısına geçtiğinizde uzak bir yerden silah atma sesi geliyordu.

 

Alpay ile ayrı arabalar ile gidiyorduk o mezarlıktan sonra gidicekti bende Mihri ile bulşacaktım.

 

Mezarlık sabah gittiğim köyün az içerisindeydi yakındı. En son geçen hafta gitmiştim. özlemiştim.

 

Mezarlığın kapısına gelince arabalardan indik Alpayda gelince beraber mezarlığa doğru adımladık.

 

Mezarlığa her geldiğimde içim burkuluyordu çantamda olan siyah tülbenti başıma örttüm.

 

Mezarlığın başına gelince dualarımı ettim her ne kadar kendilerini öpmek istesemde benim payıma düşen mezar taşlarını öpmem oldu . Sonbahar geliyordu solan çiçekleri temizledim yaprakları yere attım en son da suyumu döktüm. Alpay ise beni izledi.

 

"Hadi Roza gidelim."

 

"Tamam."

 

Alpay ile geldiğimiz yolu teker teker geri döndük.

 

"Amcamın yeri hep ayrıydı... bana bisiklet sürmeyi o öğretmişti.Babam kızsa o önüne geçerdi."

 

Yüzünde.buruk bir gülümseme ile anlatıyordu.dolan gözlerimi yukarı kaldırdım. " aci hala aynı sanki o kaza anını bugün duymuşum gibi....sadece acıya alışıyorsun bu acıyı çekmeye yoksa acı hala aynı yerde unutmuyorsun yada geçmiyor. "

 

Alpay ile arabalara geldiğimizde ayrıldık.

 

"Akşam beraber dayının yerine gidellimmi."

 

" fark etmez ama gecike bilirim hastaneye uğramamlazım"

 

"Tamam ben önden geçerim."

 

Arabalara binip dağıldık.

 

Telefondan Mihri'nin mesaj atıp atmadığına baktım atmıştı fakat gelmeyeceğine son anda bir duruşmasının öne çelikdigini yazmıştı.

 

Bende ozamn doğruca hastaneye sürdüm. Öğleden önce olan nöbetçi arkadaşıma geldigimi ve kendisinin gidebileceğini söyledim benim çalıştığım hastane Mardi'nin içinde değildi birazdaha köylere yakın bir hastaneydi fakat tam donanımlıydı.

 

Beş tane köyün tam birleşim yerindeydi bu yüzden şehirdekin den pek farkı yoktu hatta şehirde sıra bulamayanlar bazen buraya bile gelebiliyordu. Nöbet düzeni biraz farklıydı. Bazen iki gün üst üste nöbetçi olurken bazen bir yada bir haftada yarım gün nöbetçi olabiliyorduk bu hastaneye ilk başladığımda neredeyse harebeydi tabi benimde o zamanlar harebe den bir farkım yoktu .

 

En sevdiklerim yapmıştı bana bunu o zamnlar üzerimde bir nalet olduğunu düşünürdüm ailemin dağılması abilerimin beni bırakması ve Devran'ın beni nişanımıza bir hafta kala aldatması.

 

Devran Hanzade kendisi benim gönül yaram. Biz birbirimizi çok seviyorduk en azından ben öyle sanıyordum bizim aşkımız üniversitede başlamıştı kendisi işletme okurken ben doktorluk okuyordum aileler birbirlerini biliyorlardı iki aşiret bir birine dosttu

 

Hatta Alpay ile Devran kan kardeşti . Hala görüştüklerini biliyorum ama yanımda hiç belli etmez konusunu açmazdı şirkette yanına gittiğimde olmuştu herşey orada görmüştüm onları birşey söylemeye değmeyeceğini düşünerek hiç birşey söylemeden çıktım o şirketten hatta öyleki dedem le konuşup bir süre konaktan çıkmadım perişandım.

 

Saat akşam dokuza geliyordu hastanede işlerim bitmişti yarın hafta sonuydu sorumluma ve hemşirelere kontrol edilecek hastaların dosyalarını verip çıktım hastaneden ve Dayının yerine sürdüm Alpay neredeyse bir saat önce aramıştı geldiğini söylemek için.

 

 

 

Baya kalabalıktı arabalara bakılırsa. Arabayı vale ye verip içeri girdim burası bir meyhaneydi. İçeride balık ve rakı kokusu vardı Alpay beni görmüş olacaktı el kaldirdı yanına doğru adımladım.

 

" kusura bakma beklettim."

 

"Önemli değil bende bir arkadaşı gördüm ona seslendim."

 

Garson benimde gelmem ile masayı donatmıştı. Arkada neşet ertaştan bir şarkı çalıyordu.

 

"Roza sana birşey söylemem lazım ama nasıl söylerim bilmiyorum."

 

"Birşeymi oldu Alpay korkutuyorsun beni."

 

Elini sakin olmam için birşey yok diyerek salladı ardından masanın üzerindeki elimi tuttu .

 

"Daha yeni konuştuğum arkadaş... Devran'dı."

 

Öylece yüzüne baktım demek gelmişti olaylardan sonra çok konuşmak istedi niye diye çok sordu konağı çok bastı haber yolladı fakat ben ozanlar kendimi kapatmıştım adeta .

 

Onu görmeye hazırmıydım hiç bilmiyorum görmek istiyormuyum orası ayrı tabi . Biraz önce konuştuğum demişti buradamıydı yani. Gözlerim ile etrafı aradım .

 

" Hayır hayır senin geleceğini söyleyince gitti... Sen rahatsız olma diye ." Kendimi topladım ve sağımda duran rakıdan büyük bir yudum aldım fakat boğazımı yakmıştı.

 

" Demek geldi."

 

"Evet "

 

" Gelsin Alpay ne ben eski Roza yım nede O eski Devran kapattım ben o defteri."

 

Alpay içinden geçirdi ikiside bir birini anlamadan dinlemeden güzelim aşklarını bitirmiş eziyet etmişlerdi kendilerine herkes neyin ne olduğunu bilmiş fakat bunlar iki inatçı keçi dinlemedi birbirini.

 

"Önceden söyleyim dedim olurda karşılaşırsınız diye hem Devran ile şirkette ortak çalışacağımız bir projemiz var haberin olsun ."

 

" herkes bir şekilde yoluna devam edecek Alpay."

 

Geceyi yavaş yavaş sonlandırmaya başlamıştık.

 

...

 

Konağa geldiğimizde gençler sedirde oturuyordu. Berber olan grubumuza masanın fotografını atmıştık.

 

" bizsiz alem yaptınız ha" Emirin alıngan sesi ile hepsi bize döndü.

 

" hayinsiniz lan siz " Hamzada onu desteklemişti.

 

"Koçum bizde haber verseydiniz bizde gelirdik " Hamit abim demişti.

 

"Hee sen git Sevda yengemde seni masada başardı." Demesi ile.hepsi gülmüştü. Sevda köyden bir kızdı Hamit abim ile neredeyse iki yıldır konuşuyorlardı fakat kız biraz çekiliyordu dedeme demeye .

 

"Planlı değildi ve abi birdaha kine hep beraber yapalım dedemler yattımı."

 

"Onlar yattılar bizde dağılalım. "

 

 

 

Herkes teker teker odasına dağıldı. Bende üzerini değiştirdim ardından yatağımın altındaki siyah kutuyu alarak fotoğraflara baktım birzamanlar beraber olduğumuz beni berisan edem adamla olan fotoğraflara.

Loading...
0%