@silaozdemir
|
Boşluğa uzun uzun baktıran bir yorgunluk bu.artık be olacaksa olsun.Halledemedim ben çünkü.
••• Devran gideli bir saati geçiyordu oldugum yerden milim kımıldamadım. çocuk gibi küsmüş kimseye açıklama şansı tanımamıştım. Yanımdaki telefonum çalınca açtım. Alpaydı. " efendim Alpay." "Biliyirum kızıcaksın yanındaki herif'e senin yerini söylediğim için ama konuşmanız lazımdı." "Gitti Alpay benim nasıl bir salak olduğumu bana hatırlattı ve gitti ben çok pişmanım şuan kafamda sadece keşkeler dolaşıyor. " Alpaydan ses çıkmadı. " ikinizde çok söyledim hatta söyledik Dinlemediniz. Size aslında iyi de oluyor gittimi ." "Gitti." "Tamam aslında birsey daha var... Dedem abinleri göndermiyor konaktalar şimdi. " "Bana bu yüzleşme yetti Alpay dahasını ben kaldıramam ama emin ol bmDevranda yaptığımı onlarda yapmayacağım kendilerini anlatmak isterlerse." "Tamam." Telefonu kapatıp. Öylece ateşe baktım ne yapacaktım ben.
••• Devran kendini dayının yerine atmıştı kimse yoktu bir tek kendi birde telefonundaki fotoğraf vardı resmine bakıp bakıp içti. "Deydimi be deydimi bizi silmeye ." "Deymedi kardeşim. " Alpay arkadaşını hatta kan kardeşini iyi tanıyordu. Roza ile konuştuktan sonra burada olacağını bilmişti masada ters duran bardağı çevirdi oda doldurdu bir kadeh. " çok dedin dinlemedik seni sizi... Alpay bu aşk burdan dönermi." "Siz dönderirsiniz kardeşim. Kız perişan gelmen konuştum." Devran derin bir nefes aldı . "Ya ben ondan bakınca ben nasılım. " "İkinizde aynısınız kardeşim. " O gece Alpay ne kadar yeter desede Devran bırakmadı açtı açtı baktı fotoğrafına.
••• Kapı çalmıştı koltukta uyuya kalmıştım telefona baktığımda saat gece dörde geliyordu alt tarafta Alphan in mesajını görünce gelenin o olduğunu gördüm. Kapıyı açtığımda karşımda iki Devran ve Alpan vardı . "Yardım ette şunu içeri taşıyalım. " "İstemem." Sarhoştu zehir gibi içki kokuyorlardı. "Bu halde nasıl geldiniz ." Alpan inda kalır yanı yoktu . Zor güç içeri girdiler koltuğa ikiside yattı. Devran benim daha yeni yattığım koltuğa yattı Alpanda diğerine uyuya kalmışlardı. Derken Devran gözünü açtı parmağını bana salladı " ben seni çok seviyordum." Dedi fakat tekrar yapmasıyla uyuya kaldı alpanin üzerine ve Devranin üzerine içeriden yorgan getirdim evet yorgan bura hem yukarı daydi hemde etrafı acıktı buz gibiydi sobaya odun attım ayakkabılarını çıkarıp üzerlerini örttüm. Devran'ın yanı başına oturdum aklına düşen yeni uzayan saçlarını çektim yüzünden saçlarında ufak ufak Beyazlar çıkmaya başlamıştı. " özür dilerim özür dilerim ." En son bende üst kattaki bir odaya çıktım elektirikli sobayı yakıp uyudum . Sabah onlar uyanmadan ben uyandım. Zaten büyük ihtimal ile öğlen kalkarlardı. Hazırlanıp çıktım evden bugün yaklaşık üç yıllık bir hesabı görecektim en son duyduğuma göre bu yeşim batmış ve kendine bir kafe açmıştı. Gidelim bakalım şu kafeye.
Arabama binip evden uzaklaştım İnternet'e konumuna bulduğum kafenin konumuna sürdüm. Tam merkezdeydi. Önüne geldiğimde öylece durdurdum arabayı içeri girdiğimde daha kafe açılmamıştı garsonlar yerleri siliyordu. "Daha açılmadı hanım efendi." "Yeşim hanım nerede. " "Buradayım buyrun. " Arkamdan gelen ses ile ona döndüm yaklaştım .elimi direk saçlarına attım yaklaşık garsonlar elimi kaldırdım. " biriniz bile karışın bakalım bula biliyirmusunuz birdaha iş." Saçından tuttuğum pislik bağırıp duruyordu. Kafasını masaya vurdum ardından sandalyeyi çekip oturttum. Beni tanımıştı.elime bir sandalye alıp kafenin camına fırlattım. Tuzla buz oldu . "Sanırım hatırladın beni. Üç yıl kadar bir gecikmesi var bu hesabın." Başka bir sandalye alıp diğer cama attım. "Bana söylemek istediğin birsey varmı devam edeyimmi." Diğer san dalyeye uzanmıştımki " ben yaptım onu ben öptüm lanet olsun zaten o günden sonra oldu herşey onun yüzünden battım ben bitirdi beni oldumu ." Üzerine eğildim " gidiyorsun seni birdaha bu şehirde görmeyeceğim hiç bir şekilde haberi olmaz deme bir kuş gelir fısıldar ." Geri çekilip dışarı ilerledim önümde duran sandalyeyi ayağım ile ittirdim. Arabaya binip uzaklaştım. Ardından.Hanzadelerin konağın sürdüm evet saat erkendi fakat herkesi ancak şimdi bir arada göre bilirdim. Konaya geldiğimde herkes yeni kahvaltı yapıyordu beni gördüklerinde biraz şaşırmışlardı Osman dede gel deyince yanlarına gittim. "Hayrola kızım sen gelmezdin buraya." Masaya bana gösterilen yere oturdum. "Öncelikle afiyet olsun bu saatte rahatsız etmek istemezdim . Bu geç kalınmış bir özür olucak ama hepinizden teker teker özür dilerim, çok geldiniz konuşmak istediniz fakat dinlemedim. " "Gençsiniz bizde gençtik bir zamanlar. Senin yerinde kim olsa aynısını yapardı." Osman dede demişti. Masadaki herkesin yüzüne baktım hepsi gülümsüyordu. Devran'ın annesi bana döndü. " Devran dün gece yoktu sanırım konuştunuz." "Evet konuştuk fakat dün gece Alpay ile beraberlerdi." Bağ evinde yatıyor diyemedim tabi. " ben kalkayım tekrar size karşı olan tavrım ve hatalarım için özür dilerim." Hepsi gülümsemişti. Hanzade konağın dan çıkıp bağ evine sürdüm. Yağmur yağmaya başlamıştı. Ben varana kadar iyice bastırmıştı. Eve girdiğimde hala uyuyanlardı.yanına giderdim ama uyana bilirdi. Sobanın içindeki kovayı çıkarıp.yenisini koydum ardından yaktım. Masaya kahvaltı hazırlayıp çayın altını kıstım. Kahve yapıp tek kişilik olan koltuğa oturdum .oda git gide ısınmıştı saat onbir e geliyordu . Alpayın üzerine küçük yastığı attım uyansın diye mırıldanarak gözlerini açtı. "Saat kaç " "Onbir." Dedim .oda venim ona yaptığım gibi yastığı Devran'a attı. Oda uyanmıştı önce nerede olduğuna bakmış ardından yattığı yerden kalkmıştı bana bakmadan . Cebinden telefonunu çıkarıp saate baktı. Alpay yukarı kata çıkınca ikimiz kalmıştık. Gözleri gözlerim ile buluştu fakat çok geçmeden çekti gözlerini. "Kusura bakma gece için seni zor du-" "Bırakmadın zor durumda bırakmadın. " Yattığı yerdeki ayakkabiları giydi ardından battaniyesi kaldırdı yastığını üzerine koydu. Dahada konuşmadı.
••• Kahvaltı yapmamışlar. Biraz durup gitmişlerdi. Beni ise dedem aramıştı. Eve gelmem için. Eninde sonunda olacaktı bu yüzleşme. Arabamı konağın önüne park ettim çantamı alıp indim. Su ve Hamza dışarıdaki sedirde oturuyorlardı. " hoşgeldin canim gelsene ." Su'yun yanına adımladım. "Neler yapıyorsunuz." "Hamza beynin aşk hayatını konuşuyoruz kendisi şimdide kafayı Demirkıranların kızına takmış. " Hamza kaşlarını çalarak Su ya bakıyordu. Elini sallayarak " sen aşktan ne anlarsın be bende oturmuş sana Ferdacımı anlatıyorum. Kız kurusu." Demesi ile Su elindeki suyu Hamza ya attı. "Canim ben daha beni hak edecek birini bulamadım maalesef." Su görür görmez vurulmak istiyordu. Hayat doluydu cıvıl cıvıl. İçeriden çıkanlar ile arkama yaşlandım görmemezlikten geldim. Orhan ve onur karşımdaki sandalyelere oturdu. Akında hamzanın yanına. Elime çantamı aldım ve olduğum yerden kalktım . "Roza konuşalımmı. " Arkamda kalmışlardı duraklar gibi olsamda devam ettim . Odama çıktım. Üzerimdekileri çıkarıp duşa girdim. Arınmış gibiydim . Dolaptan kendime krem gri kumaş bir pantolon siyah vatkalı bir kazak aldım kazagımı içine koyup kemerimi taktım.
Saçlarımı kurutup düzleştirdim. Mesleğime ara vermek istiyordum. Evet çok güzel birşeydi Doktorluk fakat suanki ruh halim ile bedenen yorgunluğuda kaldıra bilecek değildim. Yatağın üstündeki telefonumu aldım ve.neredeyse evleneli hiç aramadığım Avşin'i aradım. "Alo." "Nasılsın Avşin." "İyiyim Roza asıl sen nasılsın olanları duydum." " iyiyim. Yani olmaya çalışıyorum diyelim. Evlilik nasıl gidiyor. " "Çok güzel gidiyor hatta akşam buluşalım diyecektim hep beraber bir yerlere gidelim." "Hiç keyfim yok Avşin ama diğerlerine de şöyle belki giderler." "Hadi ama Roza hem bayadır buluşmuyoruz. " En son tamam deyip kapatmıştım telefonu . Yatağımın üzerine uzanıp. Öylece tavanı izledim. Yüzü geldi gözlerimin önüne dün dokunduğum saçları . Ama olmazdı artık bizden dönmezdi çok zordu .
Evett bölümü nasıl buldunuz. Artık yavaş yavaş ortalık karışmaya başlayacak. Konulara tamamen girmeye başlıyoruz. Yıldızları unutmayalım lütfen. Ve yorumları.
|
0% |