Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@simay_56

Ben Asya Kalender 24 yaşında tipik bir Karadeniz kızıyım. Turuncu saçlarım, ela gözlerim, boyum diğer kadınlara nazaran 1.75 hemşireyim. İşimi yapmayı seviyorum ama en çok yaylaşardavatımla beraber koşmayı, rüzgarda saçlarımın uçuşmasını severdim. Koyunşarım, ineklerin, tavuklarım, ördeklerin bile vardı. Kapımızda kedimiz tekir ve onun yavrucakları; karabaş adında hopalım vardı. Annem, babam, dedem, babaannem bir arada yaşardık. Evimiz üç katlı herkesin kendisine ait alanları mevcuttu. Abim Mardin de doktordu. İkiz kız kardeşim yakın arkadaşıyla bir restoran işletiyorlardı istanbulda. Eli lezzetliydi. Abımı ziyarete gitmeyi çok istiyordum ama izin vermiyordu kıskamç herif bende istanbul a gitmeye karar verdim. Dedem sırnaşıp istediğimi elde etmiştim şimdi de uçağa binip İstanbul'a aktarmalı gidiyordum maalesef. Her zaman ki ben yaptım yine yapacağımı son dakika iş yaparsam böyle olurdu işte. Amaaa her neyse macera oluyordu bana da.

Ordu - ankara- istanbul havalimanı pertim çıkmıştı artık. Salına salına uçaktan inip çıkışa doğru ilerlemiştir ki ayının biriyle çarpışmıştım. Dağdan gelme galiba moron ya.

- önüne baksana yaylacı güzeli

- bana bak kazma almim seni ayağımın altına

- bana bak dilerim seni

- anestezisi bol olsun beceremezsen bana gel ben zevkle dikerim seni zevzek

Hiç durmadan taksiye atlayıp restoranta sürmesini istemiştim adam trafik çok deyip laf kalabalığı yapıyprdu resmen.

- abicim geç ücretli yoldan neyse öderim ben aaaaaa sen dert etme fatırayı bana yolla bahşiş fazla alırsın

Adam bana öyle bir bakıyordu ki kesin ın lan diyecekti. Neyse ki ücretli yollardan geçip restoranta gelmiştim. Arkadaşım Süleyman'a anlatmış adama numarasını verip şirketten ödemesi fazlaca verilmişti. Adam her zaman beni ara deyip yoluna devam etmişti. Seni köftehor seni.

Restoranta grip yapmıştım ki bir şey gelip beni süzüp burun kıvırmıştı. Ben onun burnunu kırardım da neyse kaltak ya.

- rezervasyon var mıydı

- çekilecek misin yoksa ben senin bir iki tırnaklarını mı kırayım he

- anlamadım.

- patronun nerde

- hıııh sen onu nasıl görebilirsin ki

- Eeeee çekil bakem sen ne çok konuştun be

Kadını dinlemeden içeri daldım aman tanrım o da ne ulan restoran restoran değil siyah takımlı giyinenlerin infaz masası gibiydi. Ulan bu kız nerde silahımda yok ki çıkarsam. Karşı geriden çarpıştığım adam yanımda simay ve umay. Bu kızlar ne iş ederler böyle vay benim başıma gelen

- Asya

Sikeyim tanımasan olmzdı değil arkamı dönüp sırıtarak - umaaaay

- neden haber vermiyorsun

- boğaldum da bırak beni sıkarım bak topuklarına senin

- ya sen ne zaman dağdan ineceksin

- hiç bir zaman tabi ki de . Boşver şimdi evin anahtarını ver yatıp dinlenicem yarın Aslan'a gidicem.

- ayyyy şu sülempede ne buluyorsun

- lan salak aslan evleniyor yarın mal

- ayyy bir an onu damat diye getireceksin sandım

- mal bu kız ya

Bir birbirimizle konuşurken çarptığım adam ve umay bize bakıp gülüşüyorlardı. Siz önce kendi mabadınıza gülün be. Adam boğazındam sesler çıkararak dikkatimizi onlara vermiştik ki umay söze atılmıştı.

- simay kardeşimi hatırlarsın asya

- ayyyy sen ne güzelsin öyle ya

- teşekkürler simay yanlız doğunu güzelliğini sana mı aktardılar acaba

- bak sen sen erkek olmalıydın bence ağzın iyi laf ediyor

- gel seni abime alalım simay böylece iki güzel günden kötü şeyler çıkmaz he ne dersin

Ben öyle deyince yanında ki adam kaşlarını çatıp sert sert bana bakıyordu. Sanki canını istedik adamın Allah Allah.

- salak umayın abisi ömer asafoğlu var yanında ne biçim konuşuyorsun.

- ne yapim veririz seni olur biter

- sende kendine dokundutturma ama abimle beni yak yok canım daha neler.

- amaaaan ver anahtarı gidicem zaten çarşamba sabah 6 da Mardin e abime gidiyorum seni hiç çekemem seni hadi baaaaay.

Anahtarı alıp eve doğru yol almıştım yalnız belirtmem gerek umay ve simay tam bir keyiflerine düşkün kızlardandı. Salına salına inip eve pardon villaya gittim ev dersek mazaAllah çarpılırdık yani o derece. Villaya girip buraya geldiğimde bana verilen odalardan birine geçtim. Bu evi sevmemin en güzel yanı misafir odaları bile lükstü. Otel ne ki burası tam bir krallara layık bir odaydı. Jakuzi yine hazırlayıp kendimi rahatlamaya bıraktım. Umay mesaj atıp ne yaptığımı söyleyip telefonu şarja taktım. Jakuzinin keyfini çıkarıyordum valla köye yaptıracağım bundan lazım bana.

 

 

 

ömer Asafoğlundan devam

Mardin - istanbul arası mekik dokunmaktan illallah etmiştim. Buradaki işlere amcaoğlu berat ve Polat bakıyordu. Kardeşim simay restorant açmıştı yakın arkadaşıyla. Kız güzeldi vesselam am biz görene kadar amcaoğlu Polat kapmıştı kızı. Karadeniz kızıydı tam ama biraz daha istanbul hanımefendisi gibiydi. Annem lerden kaçmak için istanbul a gelmiştim. Simay a görücü gelip duruyordu en son. Sinir katsayım artmış adamlarımdan ferit ve ismail Le gelmiştim.

Uçaktan inip arabaya doğru giderken biri dikkatimi çekmişti. Turuncu saçları, başında yazma mı bandana mı neyse pullu birşey vardı ama çok güzeldi büyüleyici ydi. Ne diyorum ben ya. Kıza öyle bir dalmıştım ki kıza çarpmıştım ve bana söyledikleriyle daha da delirmişim.

- önüne baksana yaylacı güzeli

- bana bak kazma almim seni ayağımın altına

- bana bak dikerim seni

- anestezisi bol olsun beceremezsen bana gel ben zevkle dikerim seni zevzek

Şuna bak resmen kafa tutuyordu bana adamlarım kıkırdıyordu. Hoşlarına gitti tabi benim bile hoşuma gitmişti bu yaşadığım. Kimdi acaba kafa tutması çok hoştu etkilenmiştim bu kızdan. Taksiye binip birden kaybolmuştu gözden arabaya binip takip edene kadar yok olmuştu hayır taksinin de plakasını alamamıştım alsaydım kolaydı. Böylece bulabilirdim onu. Eğer nasipse ya Rab tekrar bir araya gelmek dileğiyle diye dua ettim içimden.

Restoranta adamlarla gittim içerisi kalabalıktı bayağı. İşler iyi işliyor demek ki.

- Eeee anlatım kızlar ne var yok

- Valla bende aynı birşey yok abi ama umay polatı yakında kesecek haberin ola.

- Niye ne oldu ne yaptı yine

- Ne olacak her zamanın ki gibi halleri.

- Evlenmeyecek mısınız yoksa eğer öyleyse ne konuşuyor 4 yıldır ben alırım onu ayağımın altına sen sıkılma

- Ayyyy nerdeeee o işler ben vurmamdansa sen hallet ömer abi

- Tamamm tamam

Biz gülerek masaya doğru giderken birden onu gördüm ve duam ne çabuk kabul olmuştu böyle. Beni görünce ağzını ekşi tır gibi oldu ama neyse ben çözecektir bu kızı nasılsa. Umay yanına gidip kendi aralarında konuşmaya başlamışlardı , ben sadece ona odaklanıp kaşmıştım. Öğrendiğim şey şaşırtıcıydı umayın ikiziymiş ve çok benzemiyorlardı birbirlerine ki. Umay turuncu saçlarını siyaha boyatmış gözlerini ortaya çıkarmış güzel bir kadındı amcaoğluna yaraşırdı. Ama bu kadın turuncu tonları saçları lü leydi, başında bamdanası pullu gene, gözler ela boyu 180 cm yok gibi benimle arasında çok boy farkı yoktu. Ben ona hülyalı hülyalı bakarken kardeşim dürtmüştü beni. Kaş göz, işareti yapıyordu hayırdır der gibiydi. Sonra konuşuruz deyip gidecektim ki asya bir hışımla gitmişti bile. Yetişip ben bırakmak istedim belki tanışabiliriz diye ama o bana tenezzül edip bakmamışyı bile.

 

 

Loading...
0%