Dağ gibi bir yerdeydim.Karanlık vardı,bir ses duydum,bir feryat,bir çığlık koştum tüm gücümle koştum.Bir mağaranın önüne geldim, diğer teröristler den kaçmıştım ve gördüklerim ile kanımın çekildiğini hissettim .Babam ve annemin havada zincirli ve yüzlerinin kan revan içinde görmek ve vücutlarında bu kadar iz olmasına dayanamayıp dizlerimin üstüne çöküp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.Kalbim çok ağrıyordu nefeste alamıyordum bir türlü, iki piç kurusu beni yerden kaldırıp annemle babamın önüne fırlattılar onlara baktığımda konuşamıyacak hale geldiklerini anladım.Ve bir adam beni yerden kaldıracağı zaman yerde bulduğum cam parçasını gözüne sapladım.O adam "Tek Göz'dü"kendisi acıdan kıvranarak mağaradan çıktı.Bir kişi daha geldi beni kaldırdı ve annemle babama hitaben konuşmaya başladı o iğrenç sesi ile;

-Eskerler bakin sizi kızınızın önünde öldiricem !(Askerler bakın sizi kızınızın önünde öldürecem.)

Ben konuştum zar zor çıkan sesim ile;

-Hayır lütfen yapma diye bağınca babam konuştu;

-Kızım sakın o piçe yalvarma biz Türkler yalvarmayız.Seni çok seviyoruz seni bırakacağımız için özür dileriz Allah'a emanetsin kızım!

Ben ağlıyordum ve sonra iki kurşun sesi yankılandı koca mağarada anne ve babama baktığımda şehit olmuşlardı.O gün ben yemin ettim ve tüm dağlarda tüm topraklarda yankılandı sesim"intikamınızı alacağım!"

Birden bire nefes nefese kalktım kâbus görmüştüm çıkmıyordu aklımdan gitmiyordu bir türlü bu kâbuslar bir dakkika ben neredeyim? Ahh tabi ki dün operasyondan geldikten sonra burada uykuya dalmıştım saate baktım saat 04:00 'tü.Toparlanmaya çalıştım ve duşa girdim rahat maskemi ve kıyafetler giyip dışarı çıktım.Koridorlar sessizdi ,ilerlemeye devam ettim bahçeye çıktım ,temiz hava almaya çalıştım ve oturdum. Ben bu hayatta üç büyük yemin ettim;

&&&

1.Asker olup annem ve babamın intikamını almak ve istediğimi başardım ve yaptım.

2.Savcı olup hayatta ki insanların adaletli yaşamasını sağlamak için çalışmak.

3.Ailemi ve Vatanımı korumak için ne pahasına olursa olsun her şeyi yapacağıma yemin ettim.

Ve hepsini başardım ve yapmaya devam edeceğim ben kendi düşüncelerim arasında iç savaş yaşarken kendime geldim ve Ayağa kalktım kapalı eğitim alanına ilerledim ve boks torbası a yumruk atmaya başladım hayatın acısını çıkarır gibi, annem ve babamın çektiği acıları çıkarır gibi vurdum sanki karşımda tek gözün olduğu gibi vurdum.Ve birden dizlerimin üstüne çöküp hıçkırarak ağlamaya başladım bir yandan ise yumruklarımı yere geçiriyordum,biri geldi beni kaldırmaya çalışıyordu,ona baktığımda Mert Can'ın olduğunu anladım aşık olduğum gözleriyle bana bakıyordu ilk baştan beri beni izlediğini fark etmiştim fakat ses etmemiştim beni sonunda kaldırdı ve konuşmaya başladı;

-Yüzbaşım iyi misiniz? Soru dolu gözlerle baktı bana

-İyiyim sağolun sorun yok.

-Sizi bu kadar kötü duruma düşürek sebep nedir?

-Size ne ya karışmayın bana ne istiyorsunuz benden yeter artık ! Başım dönmeye başladı ve Mert Can'ın son anda beni tuttuğunu hissettim ve sonra karanlık oldu.

&&&

Gözlerimi açtığımda revirde olduğumu anladım koluma baktığımda ise serum takıldığını gördüm ve son anda yaşananları hatırladım ,Mert Can'a kaba olan davranışım ve tranvam sonucu krize girmiştim.Oturur pozisyon'a girdim ve serumu hemen çıkarttım.Doktor hanım ise bana ters ters bakıyordu;

-Gece nereye ve onu neden çıkardın zaten daha yeni uyandın!

-Bir şey olmaz Pelin görüşürüz teşekkür ederim.Cevap beklemeden hemen koridora çıktım ve bir askeri durdurup Mert Can'ı sordum ve kendi odasında olduğunu söyledi.Kapının önüne vardım ve kapıyı çalıp;

-Gir! sesini duyunca içeri girdim

-Merhaba yüzbaşım

-Merhaba yüzbaşım

-Biraz konuşabilir miyiz?

-Tabi sizi dinliyorum.

-Size böyle davrandığım için özür dilerim o an kâbus görmüştüm ve etkisi altındaydım yani tranvam tetiklendi ve kriz geçirdim kusura bakmayın lütfen.

-Sorun değil.

-O zaman iyi günler yüzbaşım

-Size de yüzbaşım.

Yüzünde ki tebessüme bakıp odadan çıktım ve eve gitmek için yola koyuldum.Arabamı park ederken aklıma albay'ı aramak geldi.Telefonu çıkardım ve aradım;

-Noldu kızım bir sorun mu var?

-Yok albay'ım biz Hilal timi ile yemeğe çıkacağız da yüzümü açmamda bir sıkıntı var mı onu soracaktım?

-Yok kızım yüzünü açabilirsin. Üstler izin verdi

-Teşekkürler albay'ım.Ve telefonu kapattım.Araba mı park ettim ve eve doğru yürümeye başladım.İki evim vardı biri askeri lojmanlarda diğeri ise savcı kimliğimi kullandığım ev. Eve geçtim duş aldım ,giyinip bir şeyler atıştırıp adliye' ye yola çıktım . Adliye'ye giriş yaptım asistanım Buse yanıma geldi;

-Hoşgeldiniz Irmak Hanım

-Hoşbulduk Buse anlat bakalım bugün ne yapacağız.

-Bir cinayet davası var onunla sizin ilgilenmeniz istediler,imzalanacak belgeler ve öğle arası bir toplantınız var. Irmak Hanım.

-Bugün yoğun muşuz desene tamam ben odama geçiyorum bana bir kahve getirir misin?

-Tabi ki Irmak Hanım hemen getiriyorum.

Odama geçtim ve masa başına oturdum imzalanacak belgeleri imzaladım ve masa kenarına koydum o sırada ise kapım tıklatıldı ve içeri Buse girdi;

-Buyrun Irmak Hanım kahveniz

-Eline sağlık Buse teşekkür ederim.

-Rica ederim Irmak Hanım belgeleri bitirdiniz mi?

-Evet Buse bitirdim alabilirsin.Buse belgeleri aldı ve çıktı ne kadar asistanım olsada ona kötü davranıp emir vermem kız kardeşim gibi sayarım kendisini.Şu cinayet dosyasına bakalım nasıl bir şeymiş.

*Ölen kişi:Bilal Duman

*Şüpheli kişi:Sarp Ertürk

*Ceseti bulan kişi:Eflin Kutay

Saat gece 02:47'di sularında Hakkari 'nin ara sokaklarında kalbinden bıçaklanmış ve boynu kesilmiş halde bulunmuş.Bilal Duman 'ın dosyasında bir suç kaydına rastlanmamıştır. Dosyada yazanları okudum ve kapattım. Çantamın içine koyup adliye'den çıkıp olay yerine gitmeye başladım.Olay yerine girdim ve eldivenleri takıp delil aramaya koyuldum çöp konteyneri aranmıştı içinede bakılmıştı fakat duvar dibinde ki kanlı cam parçasını görmemiştiler.Konuşmaya başladım;

-Beyler ! Bakın burada ne buldum ,bu önemli bu katili bulmamız için bir umut daha dikkatli inceleme yapın ve dikkatinizi toplayın size güveniyorum ! Baş komiser;

-Özür dileriz savcım daha dikkatli olacağız!

-Size kolay gelsin bir bez bile bir taş bile bulunsa hemen haber verin iyi günler

-Size de savcım

Arabama atladım saate baktığımda 17:30 olmuştu eve doğru koyuldum duş alıp üzerimi giyinip bakım yaptım saçımı sıkı bir at kuyruğu ve hazırdım!Kahve tonlarında giyinmeyi tercih etmiştim en son da üzerime paltomu geçirdim ve çantama silahımı, cüzdanımı ve asker kimliğimi koydum.Diğer silahımı belime taktım ne olur ne olmaz diye bizim time mesaj attım siz çıkın dedim.Sağolsunlar akıllarını kullanıp konumu attılar .Evden çıktım arabaya binip yola çıktım .

Konum bir balıkçı dükkanı idi. Dükkana gireceğim sırada derin bir nefes aldım ,dükkana giriş yaptım fakat beni tanımadıkları için bakmadılar içimden bu duruma güldüm.Beni ilk fark eden Nergis oldu oturmasını işaret ettim ve masaya ilerledim;

-Selam gençler !Bizim tim ayağa kalkarken Hilal timi ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

-Oturun hemen !Sonra Mert Can konuştu;

-Siz Gece hanım mısınız?

-Evet Mert Can Bey ben Gece Komutanım ve Türkiye Cumhuriyet Savcısı Irmak Akarsu'yum.

Hepsi şaşkınlık içerisinde iken ayağa kalktılar birden kalktıkları için tırsmıştım.Hemen konuştum;

-Oturun hemen yerinize iyice kimliğimi belli edeceksiniz.

Bizim time baktığımda anıra anıra gülüyorlardı.Hilal timi oturdu ve benimkilere ters bir bakış atıp susturdum.Ve şuan fark ediyorum da Mert Can ile aynı kombini giymişiz demek ki şans eseri.

İkimiz birbirimize baktık ve tebessüm ettik.Sonra birden tebessümü dondu ve gözleri başka bakmaya başladı bu değişimi anlamamıştım.Gözleri artık üzgün bakıyordu sanki özlemle boş verdim ve diğerlerine döndüm koyu bir sohbet dönüyordu arada. Balık ve rakı ikilisi gelmişti tam yemeğe başlıyacakları zaman konuştum;

-Rakı içilecek fakat iki bardak bu sınır geçilmeyecek buna hepiniz dahilsiniz kötü sonuçların olmasını istemeyiz.Şimdi afiyet olsun!

-Sağolun !

Bizimkiler halka yemek yiyordu ben doymuştum iyi anlaşmıştılar birbirleriyle.Yaprak konuşmaya başladı;

-Irmak bize bir şarkı söyler misin? Lütfen ya Dolunay Timi lütfen demeye başladı

-Tamam tamam istek şarkı var mı? Mert Can sözü aldı

-Eğer biliyorsanız"söyle sunam " şarkısını söyler misiniz? O an içime bir his doldu Mert Can'a baktım sanki anlamış gibi o da bana bakıyordu.

-Tabi ki söylerim

Arkadan melodiyi açtılar ve derin nefes aldım ve başladım

Söyle sunam nerelisin

Yıldızlar gibi harelisin

Niye böyle karelisin

Gel gurbete çıkalım senle

Nazar etme buralıyım

Felek ilen aralıyım

Bu sebepten yaralıyım

Var git yoluna

Beni dertten derde salan

Hey aklımı başından alan

Şu dünyanın kökü yalan

Gel gurbete çıkalım senle

Boşunadır sözün bana

Benden yar mı olur sana

Merhem süremem yarana

Var git yoluna

Lalalala lalalala lalalala

Lalalala lalalala lalalala

Şu dağları aştım geldim

Neler indim nede yıldım

El vermezsen bil ki öldüm

Gel gurbete çıkalım senle

Hayal olsun düş olsun

Sözünden dönen taş olsun

Canım canına eş olsun

Canım canına

Hayal olsun düş olsun

Sözünden dönen taş olsun

Canım canına eş olsun

Canım canına

Hayal olsun düş olsun

Sözünden dönen taş olsun

Canım canına eş olsun

Canım canına

Hayal olsun düş olsun

Sözünden dönen taş olsun

Canım canına eş olsun

Canım canına

Şarkı bitti hepimizin gözleri dolmuştu hepimizin ayrı bir sebebi, hepimizin ayrı bir yarası vardı hepimizin dertleri kederleri vardı.Sonra ise dükkanda büyük bir alkış tufanı koptu herkes tebrik ediyor bravo diyor fakat o sırada bir ses duyuldu,

çığlık sesi çok zor duyulacak bir seste ama duydum dışarı koştum ve tekrar ses geldi ve o yöne koşmaya başladım durdum o yöne baktım beş kişi daha doğrusu piçler bir kızı ara sokakta sıkıştırmış taciz etmeye çalışıyorlardı.İlk önce maskemi taktım ve bağırdım demiyelim de kükredim;

-Ne yapıyorsunuz siz lan orda bırakın kızı

-Sanane siktir git lan burdan ne yapabilirsin ki bize

sabrımı taşıran son damla idi

-Şimdi sizi tek tek sikecem! Çünkü

Koşmaya başladım ve bir adama yumruk attım ,yumruğumla yere düşüp bayılmıştı piç.Arkadan birinin vuracağı sırada kolunu ters çevirip diğerinin üstüne fırlattım tiz bir çığlık attılar kaldı iki birisi bıçak çekti daha doğrusu çekmeye çalıştı titriyordu bıçağı bana sallayacağı sırada ters takla attım ve yönünü şaşırttım ve sırtına tekme atıp yere yapıştı sonunda bitirmiştim.Kıza baktığım da gözleri mutluluk, umut ve cesaret parıltısı gördüm yanına gidip ;

-İyi misin?

-İyiyim do-ku-na-ma-dı kız artık korkudan hecelemeye başlamıştı

-Tamam sakin ol onu kendime çekip sarıldım ve saçlarını okşadım.Geçti geçti dokunamadı sana adın ne senin?

-Berfin işten çıkmış eve gidiyordum önümü kestiler

Daha çok ağlamaya başladı

-Ağlama artık Berfin

-Sen beni kurtardın sen kahramansın

-Hadi ayağa kalk kendine gel.

Arkamı döndüğümde bizimkileri gördüm bize bakıyorlardı Mert Can'a baktım gözlerinde ki endişeyi gördüm.O sırada polis siren sesi geldi ve Orhan'a bağırdım

-Orhan koş çantamı getir hemen fırla nezarette kalmak istemiyorum.

Orhan tüm hızıyla koşmaya başladı.

O sıra da Irmak polisleri ikna etmeye çalışıyordu .Fakat polisler Irmağı dinlemeyip üstüne kelpçe taktılar !

Karakola gittik tim arkamdan geliyordu direk nezarete attıldım sinir krizi geçirecektim maskeyi çıkarmak istemişlerdi zorlamıştım ,adamın kolunu kıracaktım .Orhan gelmişti çantamı bana getirdi müdürü buraya çağırmalarını istedim kimliğimi gösterdim fakat isim soyisim gibi şeyleri göstermedim çünkü albay ile müdür konuşmuştu.

O iki polisi görünce onları çağırdım;

-Gelin buraya

-Buyrun?

İkisine yumruk geçirdim ve dedim ki

-Bir daha ki ne beklemeyi bileceksiniz anlaşıldı mı?

-Anlaşıldı

Müdür'e dönüp ;

-Bunları tekrar eğitim den sokun bakalım aynı şey tekrarlanırsa daha kötüsü olur.

-Tamam siz nasıl isterseniz.

Bizimkiler bana şaşkın şaşkın bakarken onlara döndüm;

-Ne bakıyorsunuz öyle kız nerede ?

-Kız ifade verdi sonrada evine bıraktık .

-İyi hadi gidelim

-Tamam

Mert Can'a baktım eliyle gel işareti yaptı arka bahçeye çıktık konuşmaya başladım;

-Ne oldu Mert? Birden beni kendine çekip sarıldı kokusu ile gözlerim kapandı barut ve nane kokusu halla vardı bu kokuyu çok özlemiştim ve konuşmaya başladı

-Çok korktum yemin ederim kalbim çıktı yerinden seni öyle görünce içime su serptin Gece güzelim.Ona karşılık verip sarıldım.

Evettt gazamız mübarek olsun bu bölümü de yayınladık. Düşüncelerinizi yorumlara bekliyorum takip etmeyi ve oy vermeyi unutmayın! Sizi seviyorum.✨