Yeni Üyelik
5.
Bölüm

4 . Bölüm/ Gizli Görev

@simsiyahgece_14

Karargaha dönmüştük.Hemen albay'ın odasına gittim ve hazırlanacağımı söyledim ve teçhizat odasına girdim siyah kamuflajımı giydim ve silahlarımı kontrol edip üstüme yerleştirdim.Aslında orada farklı silahlar kullanacaktım.

Fakat bunlarsız da olmaz:)Dağlarımı özlemiştim, düşmanların korkulu rüyası Gece Komutan olmanın vakti gelmişti,acaba ne zaman time gerçek kimliğimi söyleyeceğim?, Albay'la konuşmam lazımdı kimseye yalan söylemeyi sevmezdim hele bu kişiler ailem gibi bildiğim kardeşlerim ise.

İşimi bitirip saçımı ördüm ve maskemi taktım teçhizat odasından çıktım ve helikopter pistine ilerledim.Albay'da gelmişti:

-Sağ salim dön gel asker!

-Emredersiniz Albay'ım!

Albay tam gidecek iken onun yanına hemen ilerledim:

-Albayım gerçek kimliğimi görevden dönünce time söylesem olurmu yalan söylemek istemem?

-Tamam Gece bunu zaten üstlerle konuşmuştum ,gelince söylersin .Kendine dikkat et!

-Emredersiniz Albay'ım!

Bizimkiler gelmişti onlara el salladım ve:

-Hakkınızı helal edin!

-Helal olsun komutanım! Dikkat edin kendinize

-Sizde gençler!

Helikoptere bindim ve havalanmaya başladık zaten Şırnak Silopi buraya yakın olduğu için hemen varacaktık.Planın üstünden tekrar geçtim.Sığınağa geçtiğim zaman daha iyi araştırma yapabilecektim.Silopi sınırlarında olan Cudi Dağına gidecektim.Orayı avcumun içi gibi biliyordum burda bir çok görev yapmıştım.

Pilot:

-Komutanım iniş izni istiyorum.

-İzin verildi teğmenim .

Helikopter düzlük bir yerde iniş yaptı.Hemen indim ve yürümeye başladım.2 saatlik yol vardı.Helikopterle 4 saatlik yolu 2 saatte gelmiştik geriye kalan 2 saatte de yürüyecektim. Temkinli adımlar atarak ilerliyordum bir yandan ise şarkı mırıldanıyordum.

Biraz dinlendim oturup su içtim ve tekrar yürümeye başladım az kalmıştı.Sığınağım gizliydi dışarıdan gören sadece orayı bir kaya sana bilirdi.Fakat gizli bir yer altı geçidi vardı.Parmak izimi okuttum ,göz taraması ve normal bir şifre ile giriş yaptım.Çok az şifre koymuşum değil mi (!) Her adım attığım sırada ışıklar sırası ile yanıyordu burasını ben tasarlamıştım.Ve bayağı uğraşmıştım.

Odama geçtim ve özel giyisilerimi giyindim.Özel dediğim dayanıklı ve kurşun geçirmiyordu ve hemen alev almıyordu.Bilgisayar odasına geçtim burda sadece 1 bilgisayar yoktu tam tamına 30 tane bilgisayar vardı .Bütün odayı bilgisayarlar sarıyordu.İyi bir hacker olduğum için Albay'dan rica etmiş ve yurt dışından da getirtmiştim.Hemen büyük ekran karşısına oturdum ve Albay ile benim için yaptığım gizli ağa girip onu aradım hemen açmıştı:

-Albayım ben yerindeyim birazdan araştırma için çıkacağım gece saatleri olduğu için daha iyi olacağına karar verdim sizi sabah erken saatlerde tekrar ararım

-Tamam Gece dikkat et iyi düşünmüşsün.Kolyeyi ve bilekliği takmayı unutma!

-Emredersiniz Albay'ım. Unutmam görüşürüz Albayım.

Ekran kapandı.Kolye ve bileklik demişken onların içinde takip cihazı var. Tuzağa düşersem acilen bana ulaşıp yerimi tespit edebilecekler.Onları taktım ve biraz atıştırıp etrafı araştırmaya başladım.

 

Biraz daha yürüyünce ileride bir kampın kurulduğunu gördüm."Lan bunlar nasıl çoğalıyor ya daha bir kaç ay önce patlatmadım mı burayı sanki burası onların toprakları piç kuruları" yarın buraya sızıp önemli belgeler bulmaya çalışacağım.Eminim buradan bir şeyler çıkacaktı.Burayı geçtim ve daha ilerledim bir ev gözüküyordu.Dürbünümü çıkardım.İki katlı,kerpiçten oluşan gri bir evdi.Etrafına baktığım da 20'den fazla kişinin pardon şerefsizin olduğunu gördüm .Burada biri kalıyordu.Kim peki ?Belgeler burada olabilir miydi ? Artık yarında buraya bakarız.Tahminimden daha kolay olacak galiba.Belgeleri bulursam tamam geriye sadece suikast planı kalıyordu.

Bu kadar araştırma yeterdi sığınağa geri dönmeye Sığınağa girdim ve bilgisayar dan araştırma yapmaya karar verdim.Bazı şeyler bulmuştum.Hem asker hem savcı şanslarımı kullanıp bunları ele geçirmiştim.Şimdi ise hacker gücümü de ortaya ÇIKARACAĞIM !

3

2

1

Vee süre bitti bu küçücük minik beyinlilerin ağına sızmış ve dosyalar, belger, fotoğraflar,videolar ve kişisel bilgilerinin kopyasını almıştım.Bir de suikast planı ile bilgileride şifre içinde kodlamışlardı.Onu da yarın halledecektim.

Bence bir gruplama yapmam lazımdı.Yarın1. gün kamp ve eve sızıp bilgi ve belgeleri toplayıp geleceğim.Sonra ki gün 2.gün ise şifreyi çözeceğim.3.gün yeni bombalar yapacağım.4.gün yaptığım bombalar ile kampı ve evi patlatacağım.5.gün ise Albay'la uzun bir konuşma yapacağım.Oh be gruplamayı yaptım inşallah istediğim gibi plan olur yoksa her şey berbat olur hata yapmaya yer yoktu çünkü.Dinlenme zamanım gelmişti.Yani ben de insanım uyumam gerekiyordu.

&&&

Sabah 04:00 'te kalktım.Giyisilerimi giydim ve spor yaptım .Çanta almıyacaktım kampa bir terörist gibi sızmayı düşünüyordum.Yırtık eski olan kıyafetleride üstüme geçirdim.Tabi bu kadar değildi, yüzüme ufak bir çizik attım.Koluma ise morarmış süsünü verdim. Eee geriye albay'ı aramak kalmıştı.

 

Ekranın karşısına geçtim ve bağlantıyı açtım:

-Merhabalar albay'ım

-Merhaba Gece ne yaptın bakalım ?

-Sizi de bildiğiniz gibi planımı ,programımı yaptım.Yani anlıyacağınız psikopatlık yapacağım.Albay'ın bu sözlerime dudağı yukarı kıvrılmıştı.Sonra ise bana endişeli gözler ile baktı,

-Gece yüzünün ve kolunun hâli ne ? Sana ne dedim ben ! Bağırmamış resmen kükremişti.

Kıkırdadım.

-Albay'ım ben yaptım.Yani endişelenmeyin rol icabı terörist gibi sızacağım için böyle yaptım.

-Gece bazen senin o beyninden ben bile korkuyorum.

-Korkmanıza gerek yok albay'ım.

-Tamam Gece dikkat et sana güveniyorum.Allah yâr yardımcın olsun!

-Sağolun Albay'ım.Görüşürüz.

-Görüşürüz Gece.

 

Bağlantıyı kapattım ve ekran karşısından çıktım zaten hazırdım direk hızlı adımlarla sığınaktan çıkmaya koyuldum güvenlik önlemlerini de almıştım bir zorlanma veya başka biri geldiği gibi tüm veriler silinecek o yüzden rahattım.Allah'a bin şükür bunlar türkçe konuşmayı biliyorlardı yoksa kafalarına sıkardım. "Şimdi siz bana koskoca bordo bereli asker sadece türkçe dilini mi biliyor? Hayır aksine 7 tane dil biliyorum fakat kendi vatanımın,toprağımın dilini kullanmayı daha çok tercih ediyordum."

Neyse.Kampın yakınlarına ulaşmış bir kayanın arkasında duruyordum. Şimdi altın kelebek ödülünü kazanacak olan rolümü sizlere sunuyorum.Bazen neden oyuncu 'da olmadım diye düşünmeden edemiyorum.

°Yazar Notu°:Yani yeter yapmadığıniş ,meslek bırakmadın be kızım!

 

Sonunda bir piçi kampta gördüm ve ortaya çıktım.Sahte göz yaşlarım ile:

-Yardım edin ,yardım edin kimse yok mu ? Sonunda geldi piç

-Kimsin sen ,kim gönderdi seni bağırmıştı şerefsiz o ses tellerini elektrik direği yapacağım senin içimde ki iç savaşı bırakıp devam ettim rolüme, korkuş gibi

-Be-beni kimse göndermedi kaç-kaçtım onlardan askerlerden!

-Ne için, sana nasıl güvenebilirim ki ?

-Ailemi öldürdüler benim beni öldürmesinler diye kaçtım.Beni başkana götür diye bağırıp çağırmaya başlayınca kolumdan tuttu ve götürmeye başladı.

Senin o elini de götüne sokacam adı herif ! İç sesimde tam yerini bulmuştu .Planım güzel bir şekilde ilerliyordu .Çadırların aralarından ilerliyorduk ve sona geldiğimizde iki büyük çadır vardı ,tahminimce bir çadır başkanındı diğeri ise toplantı odası olabilirdi çünkü genellikle böyle yapıyorlardı salaklar.Ve bingo!Doğru tahmin.

Ellerinde keleşle duran iki kişiyi çadırın kenarlarında koymuşlardı.Silah tutmayı bile bilmiyorlar neyse çadırın önüne geldik.Ben bir şeyden emin oldum arkadaşlar Oscar ödülünün bana verilmesi gerek lan neden ben oyuncu olmadım ki o da var:) filmimize başlıyoruz 3,2,1 Çadıra girdik :

-O-o mu başkan, bana bir şey yapmayın lütfen nolur!

Şuan bu şerefsizlere yalvardığım için kendimden nefret ediyorum.

-Sakin ol tamam sana bir şey yapmıyacağız. Evet başkan benim şimdi ne olduğunu bana anlat.

Hadi bakalım Gece seni görelim ağlamaya ve hıçkırarak konuşmaya başladım:

-Biz köy-köyde yaşıyorduk birden çatışma olmaya başladı, askerler gelip benim ailemi öldürdü ben gizlice kaçtım ,kaçarken de bunlar oldu biraz yaralandım.

-Tamam güzelim ağlama sen şimdi pansuman yaparız sana.

Yumruk atma dürtümü yok etmeye çalıştım yoksa bu adamın ağzını kıracaktım.

-Lütfen burda seninle kalayım hem sen beni korursun onlardan intikam almam lazım.

Bu sözleri söyledikten sonra gözlerinde ki o öldürme arzusunu gördüm.Acaba benim gözlerimi görmüyor muydu? Ona yapmak için türlü türlü işkence düşünüyordum.

-Tamam güzelim benim yanımda kalacaksın zaten senin gibi birine kim güvenemez ki ?

Tamam aklını şimdi tam çelecektim.Ona doğru hızlıca yürüyüp ona sarıldım afallamıştı şerefsiz tabi bundan faydalanarak kalçama dokunuyordu .

Bana hatırlatın döndükten sonra çamaşır-kireç suyu ile yıkanıyım.Uzaklaştım güvenini kazanmıştım.Şimdi geriye gerçek kimliği kalmıştı.Bu oruspuyu tanıyordum fakat belli edemezdim.

-Adın ne acaba sormayı unuttum da? Utanmış gibi başımı eğmiştim.

-Mehmet Zenci

Kıkırdamamak için kendimi zor tutuyordum .Lakabı da Zenci idi çünkü simsiyahtı adam.Ama yapmadığı bokluk yoktu;kaçakçılık,kadın ticareti,uyuşturucu, dolandırıcılık şeref yoksunu piç herşey yapıyordu.

-Peki senin adın ne?

-Havin Keja

-Bana kampı gösterir misin?

-Olur sevgilim.

Sevgilim? Bu adamı sikmemek için kendimi zor tutuyorum.

Dışarı çıktık elini belime koymuş gidiyorduk yakında o elini de müsait bir yerlerine sokacaktım.Girdiğimiz çadırlardan gizlice bir şeyler çalıyordum .Şimdiye kadar elime 5 tane flash bellek ve 3 tane dosya geçmişti.Şimdi bunları nereme koymuş olduğumu soracaksınız kıyafetlerim bol ve altın da özel giyisilerim olduğu için sıkıntı yoktu.Bütün çadırları öğrenmiştim geriye ev kalıyordu

-Sevgilim ben buraya gelirken bir ev gördüm orası senin mi oraya gidebilir miyiz çok beğendim.

-Evet benim.Gideceğiz fakat kimseye bir şey söyleme çünkü orada gizli belgeler var.

Salak kendi kendini açık etmişti bana.

-Tamam söylemem.

Bir arabaya bindik zaten ev buraya yakındı zaten, evin yanında durduk ve indik evin kapısını açarken cebinden bir anahtar çıkardı:

-Bu senin anahtarın istediğin zaman açıp buraya girebilirsin.

-Teşekkür ederim yanaklarım kızarmış gibi yapmıştım.

Bu halime gülüp içeri geçtik o ağzını yakında yırtacaktım.Odaları gösterdi ve süpriz olan yani gizli olan odaya geçtik ve kasayı açıp bana belgeleri, önemli flash bellekleri ve dosyaları göstermeye başladı bu adam çok salaktı ya ve istediğim gibi telefonu çalmaya başladı ve dışarı çıktı.Ve ben kasayı boşaltmaya başladım bitirdiğimde kasayı kapattım.

Dün (Gece saatleri)

Bir istihbaratçı arkadaşımdan yardım isteyip başkanın telefonunu araması ve her hangi bir konuşma yapmasını istedim.Bu işimi daha kolaylaştıracaktı ona teşekkür edip kapatmıştım.Bitti

Benim çakma sevgilim geldi (!)

-Aşkım ben baktım zaten fazla bir şey anlamadım kasayı kapattım teşekkür ederim.

-Rica ederim

İşim bitmişti artık buradan çıkmanın bir yolunu bulmam lazımdı.Buldum !Zekama hayranım yemin ederim,başkanın(zenci) suyuna gidecek ve köyden bir kaç eşyamı alıp sabah geri döneceğimi söylüyeceğim yani kısacası manipüle edeceğim.Zatem daha akşam olmadığı içi iyi olacaktı.Hemen ona döndüm ve cilveli bir sesle:

-Aşkım?

-Efendim sevgilim

-Benim köye gitmem gerekiyor önemli eşyalarım var onları alıp gelsem olur mu kendim gidebilirim ?

-Birilerini seninle göndersem olmaz mı?

Ona yanaşarak bedenimi ona sürtüp

-Yaa olmaz ama ben küçük değilim hem ben tek başıma gitmek istiyorum !Yoksa seninle konuşmamı istemiyor musun?Gözlerimi kırpıştırarak baktım ve derin nefes alıp

-Tamam güzelim gidebilirsin ama dikkat et ! Kulağıma yaklaşıp

-Bir daha bu hareketi yapma kendime hakim olamam.

-Göz kırptım ve düşünürüz sevgilim.

Onun uzaklaşmasını bekleyip hızlıca ilerlemeye başladım,sandığımdan kolay olmuştu.Sığınağıma yetiştim ve giriş yaptım . Allah'a şükür edip işe Albay'ı aramakla başladım:

-Merhaba Albay'ım

-Merhaba Gece

-Anlat bakalım ne oldu ?

-Albay'ım güvenini kazanmak kolay oldu kampı iyice gözlemleme şansım oldu ve kampta ise 5 flash bellek ve 3 tane dosya buldum.Eve geçebildim gizli oda da ki tüm kasayı boşalttım ,şimdi bunları inceleyeceğim size kopyasını gönderirim.Yani az kaldı gelicem yanınıza

-Tamam Gece dikkat et.

-Albay'ım?

-Efendim Gece

-Ben galiba oyuncu olmaya karar verdim hafif kıkırdayarak bu cümleyi kurmuştum.

Albay karşımda kahkaha atarak gülüyorken

-Ahh deli kız ah Gece !

-Tamam o zaman Albay'ım ben kapatıyım artık orada kalacağım için işleri hemen halletmem lazım

-Tamam Gece görüşürüz.

Evet bilgisayarların başına kuruldum ve başladım flash bellekleri bilgisayarlara taktım ve bakmaya başladım.Deli gibi kahkaha atarak gülüyordum bütün suikast planları kırmızı bültende aranan teröristler buradaydı.

Kopyalarını Albay'a gönderdim ve şifreyi şimdi çözmem gerekiyordu çünkü bir daha gelme şansım az olacaktı ya da hiç gelemiyecektim . Suikast belgelerinde ki şifreye önce baktım ,mors alfabesi ve garip harfler kullanılmıştı.Bilgisayarda araştırma yapıp harfleri çözdüm sonuç ise Ankara suikast planı için bir şey yazmıyordu tek yazan şey 10 sonra olacak

"İstanbul Hava Alanında Oluşacak Bombalı Saldırı " ellerim donmuş ,gözlerimden ateş fışkırarak yazdığım kağıda bakıyordum.Planı öne alacaktım.Bombaları zaten hazırlamıştım, yarın bombaları koyacam ve Başkanı esir alıp burdan alıp gidecektim.Şimdi dinlenme zamanıydı.

&&&

Erkenden kalktım.Günlük işlerimi hallettim .Sırtıma uzun bıçakları geçirdim bombaları ayaklarıma gizleyip silahımı belime koydum ve yanımda dikat çekme kıyafet ve eşya almıştım .Artık bu işi bitirmem gerekiyordu çünkü İstanbul'da da suikast olacaktı .Yola koyuldum kampa yetiştim ve Zenci 'yi görünce yüzüme yalancı bir tebessüm kondurup koşarak ona ilerleyip sarıldım.Hemen bana karşılık verip belimi okşamaya başladı.

-Aşkım ben geldim seni çok özledim.

-Ben de seni çok özledim.

-Ne yaptın bakalım ben yokken?

-Bir suikast düzenledim sonra kampla ilgilendim.

-İyi yapmışsın bizim eve gidelim mi belki bir şeyler yaparız olur mu ?

Gözleri parladı.

-Tamam aşkım gidelim.

-Biraz beni bekle ben geliyorum.

-Tamam sevgilim.

Acele adımlarla bombaları yerleştirdim.Ve Zenci'nin yanına geri döndüm:

-Hadi gidelim.

Arabaya bindik.İlerlemeye başladık yine derin düşünceler içindeydim.Bazı insanlar hemen güvenir bazı insanlar ise güvenin ne olduğunu bilmezler yanımda ki adam ise oyunumun bir parçası olup bana güvenmişti,bu insanı aldatmak olmuyor muydu ? Sevdiklerimizi bu yüzden kaybetmez miydik zaten güven bir binanın temeli gibiydi benim gözümde onu bir defa sarstığın gibi deprem olup yıkılır ,onarması zaman ister.Beni bu düşüncelerimden çeken ses Zenci oldu:

 

-Aşkım ne oldu ne düşünüyorsun ?

-Ne yapacağımızı.

Sırıtmaya başladı eve geçtik

-Evde kimse var mı, rahat olalım ?

-Yok güzelim salona ilerliyorduk ki arkasından silahın kabzası ile ensesine vurup bayılttım sonra ise bayıltıcı iğneği çıkartarak boynuna sapladım.

 

Albay'dan helikopter istemiştim . Yavaşça evden çıktık onu ardımdan sürüklüyordum arabaya bindik uyanacak gibi oldu fakat tekrar ensesine vurdum .Bana gönderdikleri koordinatlara sürdüm .Helikopter yeni iniş yapmıştı.Helikoptere binmeden kumandadan kampı patlattım ve arazi'ye ay şekli çizdim.Ve helikoptere binip oradan ayrıldık.4 saat sonunda gelmiştik piste iniş yaptık ve şerefsizi yere fırlattım sanırım kolu kırılmıştı (zaten kıracağımı söylemiştim:)

Albay tam karşımda duruyordu hemen esas duruşa geçip:

-Görev başarılı bir şekilde tamamlanmıştır Komutanım!

-Aferin asker 1 hafta izinlisin şimdi git ve timinle konuş ve yarın raporu getir !

-Emredersiniz Komutanım!

Konuş demek herşeyi anlat demekti.

Benim kimliğim sahte yani ben Irmak Akarsu değilim arkadaşlar ben Asena Asil Göktürk. Şimdi ise Timle ortak odamıza ilerliyordum.Kapıyı birden açtım ve gülümseyerek içeri adımımı attım.Hepsinin gözleri şaşkınlık ve dolu dolu bakıyordu.

-Ee sarılmak selam vermek yok mu canım ailem ?Kendilerine geldiler ve direk üstüme çullandılar.

-Lan sarılın dedik öldürmeyin.Mert hemen

-Açılın hemen hemen oturun !

Herkes oturdu.Sırasıyla beni sordular kısa kısa cevaplar verdim.Ve artık konuya girmeye başladım.Boğazımı temizledim ve dikkatleri üzerime çektim:

-Şimdi hepiniz beni dinleyin konuştuktan sonra bütün sorularınızı cevaplıyacağım.

Okul dönemime başladığım sırada ailemin peşinde teröristler vardı.Korunmamız gerekiyordu fakat her türlü yerimizi buluyorlardı.Bir gün annemle babamı kaçırdılar ben de oradaydım.Gözlerimin önünde şehit düştüler.İsmimi çok sormuşlardı lakin ağzımdan tek laf alamamışlardı.Yani anlıyacağınız ben Asena Asil Göktürk diğer kimliğim sahteydi.

Bir de sizin çok merak ettiğiniz o komutan var ya Gece Komutan'da benim şimdi sorularınızı sorabilirsiniz.Nergis:

-Komutanım peki bize yani Dolunay Timi'ne neden söylemediniz ?

-Nergis üstlerin izni yoktu gizli tutulacaktı.

Pars:

-Komutanım siz şimdi sınırda ki kampı patlatan, yanında 3 terörist getirip oradan sağ kurtulan , bilgisayarları çökerten o Gece Komutan mısınız?

-Evet Pars bilgisayar çökertmem ise hem istihbaratçı hem de hackerım o yüzden bilgim var.

Mert Can:

-Peki bana neden söylemedin Gece güzelim diye fısıldadı.

Gözleri hüzünle bakıyordu.

-Mert seninle dışarıda konuşabilir miyim?

-Tamam konuşuruz

Şimdi de trip yiyoruz çok güzel oldu (!)

Aras:

-Peki komutanım bunu bütün karargaha mı söyliyecek misiniz?

-Zaten karargahta maske takıyorum ve üstlerin sadece bilmesi daha uygun.Fakat savcı kimliğim için yarın haberlerde açıklayacağım .

Yaprak:

-Komutanım işkencelerin hepsini siz mi yapıyorsunuz ?

-Aynen öyle Yaprak.

Herkes bana korkan kedi bakışı atıyordu.

-Hadi biz çıkalım Mert. Dediğim gibi

sizden saklamam gerekti . Görüşürüz bir hafta izinliyim rahatsız edenin topuğuna sıkarım.

-Emredersiniz Komutanım!

Maskemi taktım ve karargahtan çıktık, sessizce yürüyorduk sessizliği bozan ben oldum :

-Lojmanda ki evime gidelim mi ?

-Olur.

Evin önüne geldik kapıyı açtığım gibi kendimi içeride kapıya yaslanmış buldum.Mert ise üzerime eğilmiş gözlerime bakıyordu.

-Ne yapıyorsun Mert ?

- Sana bakıyorum,Gece güzelim senin gözlerini , gülüşünü,kokunu özledim ben.

- Maskeni çıkarabilir miyim ?

-Evet çıkarabilirsin.

Nazikçe maskemi çıkarttı ve yere bıraktı,yüzümün her santimetresine kadar incelemeye başladı ,sanki hiç görmemiş bakamamış gibi.Elini yanağıma koydu bir tüy gibi okşamaya başladı annımdan öptü ve geri çekildi.

Ve kulağıma fısıldadı."Benimsin Gece güzelim, sadece benim." Bu sefer ben ona yaklaşıp fısıldadım."Benimsin Karanlık çocuk sadece benim."

Biz birbirimize aittik tıpkı; cennet ve cehennem gibi ,tıpkı ok ve yay gibi ,tıpkı anahtar ve kilit gibi biz; bizi tamamlayan her şeydik .

Salona ilerledik ve karşı karşıya oturduk.

-Senden bu kadar şey sakladığım için özür dilerim.Mecburdum saklamaya, ailemin güvenliği ve sizin güvenliğiniz için yapmak zorundaydım.

-Tamam Gece güzelim oldu bitti her şey geçti.

-Kızmadın mı ? Kahkaha atarak yanıma gelip sarıldı.

-Hayır tabiki de ben de olsam senin gibi yapardım.

-Kahve içmek ister misin?

-Sen yapacaksan olur yanlışlıkla kahve'ye tuz koyma !

-Tamam koymam daha zamanı gelmedi.

-Yani yapacaksın ?

-Allah kısmet ederse evet yapacam.

Kahkaha atarak gülüyordum arkama baktım ,Mert beni donmuş bir şeklide izliyordu

-İyi misin Karanlık?

-Gülüşüne hayran bıraktın beni kadın.

-Balkona geç orda içelim

-Tamam Gece.

Kahveler olmuştu balkona geçip küçük masaya yerleştirdim.Yavaş yudumlarla içmeye başladık.Mert derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı:

-Düşündün mü ?

-Neyi ? Aslında biliyordum fakat onun ağzından duymak istiyordum.

-İlişkimize bir ad koyalım olur mu ? Tekrar konuştu

-Bak kabul etmezsen sorun değil ben seni beklerim.Seni seviyorum ilk gördüğümden beri duygularımın farkına daha şimdi varıyorum.Sana bir şey olacak diye korkuyorum,silah tutan elim seni kaybetme korkusuyla titriyor.Sen konuşunca kalbim çok hızlı atıyor,sen gözlerime bakınca ne konuşacağımı unutuyorum.Sana herkesten çok güveniyorum.Kararını ver yarın bekliyor olacağım.

-Ben karar verdim yani yarın söylememi istiyorsan söylerim.

Hızlıca bana döndü, gözlerinde ki heyecan okunuyordu

-Karar verdin mi yani ?

-Mert Can seni seviyorum,seni daha çok tanımak istiyorum .Sana duygu besliyordum fakat ilk başta bir hoşlantı sanmıştım meğerse sana tutulmuşum da haberim yok sana güveniyorum.Söz güvenini kırmayacağım.Kararım evet seni seviyorum sevgilim.

-Hayatıma hoşgeldin sevgilim .

Birbirimize sarıldık,artık kalplerimiz bir ruhlarımız bir'di.

-Hadi sende git artık bizimkilerle yarın akşam gelin yemek yeriz birlikte.

-Tamam Gece'm görüşürüz iyi geceler.

-İyi geceler Karanlık.

Mert'i kapıya kadar geçirdim ve odama geri dönüp yatağıma direk atladım ve uyuya kaldım...

 

 

 

 

Yine ben, yine ben yine bennn ! Nasılsınız? Bir bölüm ile yine karşınızdayım.Düşüncelerinizi yorumlara bekliyorum takip etmeyi ve oy vermeyi unutmayın seviliyorsunuzz. ✨

Sosyal medya hesaplarımı takip ederseniz sevinirim.Tekrardan görüşmek dileği ile. ✨

 

Loading...
0%