Yeni Üyelik
6.
Bölüm

5. Bölüm/ Bizimkiler

@simsiyahgece_14

Asena Asil Göktürk;

Saat 04.00 yine kan ter içinde kalktım bırakmıyorlar bu kabuslar beni, bir salın artık.Yatağımı düzeltip lavaboya gidip işlerimi halledin çıktım.Üzerime sporcu sütyenimi ve taytımı giydim kendime limonlu içeceğimi hazırladım silahımı, kimliğimi ve cüzdanımı alıp evden çıktım.Dün Mert ile konuştuktan sonra lojmanda ki ev de kalmıştım.Maske takmamıştım, çünkü beni burada misafir olduğumu sanıyorlardı.Kapıya geldiğimde nöbetçi askerler selam verip kapıyı açtılar,ilk 45 dk yürüdüm sonra normal bir tempo da koşmaya başladım hızımı arttırdım.

Beynim de bir soru dönüyordu ,Mert'le sevgili olmam iyi bir karar mıydı ? Annem ve Babam'ın peşine neden düşmüşlerdi ? Beynimde ki sorularla savaş yaşıyorduk fakat bir karşılık alamıyordum benim bir kılıcım vardı karşısında ama onun da bir silahı vardı.Sorulardan kurtulup durdum ve derin bir nefes aldım,limonlu suyumu kafama diktim.Çok sessizdi,ağaçlarla dolu orman.Birden bire aklıma ablalarım ve abilerim geldi gözlerim doldu ve bir yaş firar etti ,gözlerimden göz yaşım bir yol çizer gibi dudağımda durdu ve dudağımda buruk bir tebessüm oluştu.Yüz yüze görüşmezdik ancak telefon ile görüşürdük.

Gözümun önünde birer birer canlanmaya başladı anılar.

 

03/03/2008 Sinop Göktürk Ailesi Sabah

~Asena Asil Göktürk ~

14 yaşındayım ailem ile sabah kahvaltısını yapıp oturmuş birlikte kitap okuma saati yapıyorduk annem ve babam asker ve bu sebepten dolayı Sinop'a taşınmıştık,kendi memleketim Hatay'ı çok özlüyordum orada bir sürü arkadaşlarım vardı. Annem ve babam askeri karargâh'a gideceklerdi.Ben ise "beni de götürün diye bağırıyordum." Koskoca evde. Diğer ablam ve abim ise evde oturmuş,bana tip tip bakıyorlardı, annem ve babam beni de almak için karar verip evden çıktık ve arabaya binip yola çıktık. Camdan etrafı izliyordum ki birden bire arabanın tekerlekleri kaydı, annemle babam ise bana bağırıyordu "Kızım hemen eğil, koltukların arkasından çıkayım deme.Başını koru!"Ben ise endişeli ve korkmuş halde ağlıyordum.Araba durmuş ve annemle babam silahlarını çıkarmış ve önümüzdeki beş siyah arabaya doğrultmuştu.Annemle babamın arkasından beş tane adam gelip etraflarını sardılar ve iki adam silahın kabzası ile ense köklerine vurup bayılttılar ben çığlık atmıştım. Siyah giyinimli bir adam beni arabadan atarmışçasına çıkarttı ve yerde sürüklemeye başladı annemin kıyamadığı babamın sevemediği saçlarından tutup yere fırlattı beni.Konuşmaya başladı"buna ne yapalım Tek Göz ? "Bunu da yanımıza alacağız belki bir işe yarar."Dedi Tek Göz.

(Bundan sonra mağaraya götürüldüler zaten,2.bölüm kâbus gördüğü sırada ki olaylar gerçekleşti.)

 

05/03/2008 Sinop

"Anne ve baba" bu iki kelime ne ifade ediyor size ,mutluluk, sevinç,neşe yoksa acı, keder,yalnızlık ve intikam mı?

Benim için acıyı temsil ediyordu bu iki kelime.

Bir daha kokularını doya doya alamamak onlarla güzel vakit geçirememek ,onları görememek çok acıydı bana.Hani derler ya onlar gitmedi, hâlâ kalbimizde yaşıyorlar,sizi görüp ,duyuyorlar hani neredeler, ben bir şey hissetmiyordum artık.

İki gün oldu kaybolmamız iki gün oldu annemle babamın şehit düşmesi ve acı çekmesi iki gün oldu ve ben iki gün içerisinde işkence gördüm acı çektim belki fiziksel anlamda acı çektim fakat ruhum paramparça idi.Kaç kere tecavüz edildim ,kaç kere zincirle sırtıma vurdular ,kaç kere üstümde sigara söndürdüler saymadım sayamadım.Her şeyin kaç kere'si olur muydu?Bilemiyorum.Beni mağarada zincirli halde bırakıp kaçtılar birazcık umudum vardı oda tükenecekti ,bir yandan dua ediyor bir yandan ise ne zaman gelecekler diyordum.

Küçük bir ses geldi normal bir insanın duyamayacağı kadar küçük fakat ben duydum ve bağırdım."Lütfen yardım edin, gelin artık annemle babam şehit oldular,bari onları alın üstlerini örtün üşürler ben burda kalsam da olur yeter ki annemle babamı alın !"çığlık çığlığa bağırıyor ağlıyordum.Sesler çoğaldı ve bütün gelen askerler içeri girdi,onların da gözleri yaşlı'idi.Bana yaklaşmaya başladıkları zaman "ilk önce onları alın üstlerini örtün ben iyiyim."Dudağımda zoraki bir gülümseme koydum ve onlara baktım.Dediğimi yapıyorlardı.Bir asker yaklaştı yanıma "Merhaba dişi kurt ben Mehmet Çakır,seni tanıyorum ve aferin sana. Sen güçlüsün, sen bu acılara dayanmış'sın.Ve sen dişi kurt, aileni ve Türkiye Silahlı Kuvvetleri'ni gururlandırdın.Hadi seni çözelim."

O gün o mağaradan çıktık ve tören de ablalarım ve abilerim' in yanına gittim.Abilerime baktım ikisi bana nefretle bakıyordu ilk defa görmüştüm bu duyguyu, onların gözlerinde görmüştüm yanlarına gittim ve konuşmaya başladım,

"Abilerim ben asker olacağım ve annemle babamın intikamını alacağım."Sözlerim bitti ve yüzüme bir tokat indi yere yapışmıştım bile.Abim ise "Hepsi senin yüzünden oldu bunlar hepsi senin yüzünden annemizle babamız öldü gözüme gözükme seni asla affetmeyeceğim!"Diye bağırdı bana artık tepki vermiyordum.

Ayağa kalktım ve yanıma gelen Mehmet Çakır'ı gördüm.Beni hızla çekti ve başka yere götürdü.Geldiğimiz yere baktığım da arka bahçede olan banka gelmiştik beni oturttu ve konuşmaya başladı."Seni artık benim himayem altına alacağım fakat soyad değişikliği yapmayacağım ve seni asker olarak Tuğgeneral Demir Demirkan ve ben yetiştireceğiz."Sadece dediklerine kafa salladım.Ve geri gittik tören yerine. Ablamlar'ın yanına adımladım ve sarıldım onlara ,abilerime baktım sadece baş selamı verdim ve Mehmet Çakır'ın yanına gittikten sonra şehitliğe gittik iki mezar iki can vardı orada:

*Şehit Yüzbaşı Ufuk Göktürk

*Şehit Kıdemli Üsteğmen Esila Aslı Göktürk

Onlara gülümseyip el salladım ve oradan Mehmet Çakır ile uzaklaştım.

Anılar gözümün önünden puf diye yok oldu ,bedenim beni taşımayı bırakmış,yere çöküp çoktan ağlamaya başlamıştım sessizce ağlıyordum ve birden bire çığlık attım.

"YETER ARTIK!" Diye çığlık çığlığa bağırıyordum.Yetmez miydi bu kadar acı,yetmez miydi bu kadar küslük?Kendime gelmek için derince nefes alıp veriyordum,gözlerimi ovuşturup göz yaşlarımı sildim.Ayağa kalktım dizlerimi silkeledim ve tekrardan o sert yapıma geri döndüm.Ormandan çıktım saat 05:30 olmuştu bile, bir hafta izinliyim ve yine karargaha gidiyordum çünkü ordan ayrılamıyordum.Timle birlikte iştima yapmak istiyordum.Hızlı bir tempo da yürümeye başladım.

Lojmana üç adım uzaklıkta'idim nöbetçi askerler kapıyı açtılar ve ben direk eve ilerledim.Kapıya yönelip, anahtarı çıkardım kapıyı açtığım gibi direk kendimi duşa attım.Duştan çıktığım gibi üniforma'mı üzerime geçirdim ve saçımı kurutup at kuyruğu yaptım.Maskemi taktım ve çıktım.Lojman ve karargah arasında fazla mesafe olmadığı için yürümeye başladım nöbetçi askerler kapıyı hemen açtılar ve içeri girdi.Telefonu çıkarıp Nergis'e mesaj attım.

-5 dakkika içerisinde eğitim alanında olun!

-Emredersiniz komutanım!

Eğitim alanına adımladım ve bir bank'a oturup timi beklemeye başladım.Üç dakikalar 'ı kalmıştı ki hepsi koşarak sıraya dizildiler.Konuşmaya başladım;

"Merhaba asker."

-Sağol !

"Nasılsın asker?"

-Sağol !

" 100 tur koşu başla !"

-Emredersiniz komutanım! Sessizce koşmaya başlamıştık , bunların huyu değildi sessiz olmak gerçi yemek değince nedense bir suskunluk geliyorlardı onlara,

koşu bitmişti.

" 120 tane şınav ve mekik çek !"

Şınav ve mekiği de sessizce bitirmiştik.

" 125 tane barfiks asılın demirlere!"

Barfiks'te çektiğimiz de onlara baktım hiçbir yorulma belirtisi yoktu.Sıkılmıştım,çok sessizlerdi.Onlara

"Dağılabilirsiniz" Dedim hepsi yere oturdular.Ben de yanlarına oturdum.

"Neyiniz var sizin niye konuşmuyor sunuz ?"Aslında biliyordum fakat belli etmedim.Selim hemen atladı;

-Komutanım hani bugün sizde yemek yiyeceğiz ya o yüzden.Ve bu cümleyi tamamlar tamamlamaz ensesine tokadı yemişti.Herkes Selim'e küfür edip duruyordu.Yaprak ise bana;

-Komutanım yok öyle bir şey ya sizce biz bunu yapar mıyız? Nergis'e baktım o da bana bakıyordu.İkimiz gülmeye başladık.Ben de

"Lan siz iyi misiniz yemek için sessiz kalınır mı ?Ve evet Yaprak'çım yaparsınız siz.

Herkes gülmeye başlamıştı ki

Hilal Timi eğitim alanına geliyordu hepimiz birden ciddiyet moduna girdik.Ve Mert Can 'da geldi,bana kafa selamı verip tebessüm etti.Aynı şekilde bende karşılık verdim.Bizimkilere dönüp ;

"Ayağa kalkın ve gidip duş alın zaten izinliyiz akşama villa'ya gelin.Hilal Timi'ne konumu atarsınız.Nergis;

-Komutanım Hilal Timi de mi geliyor ?

"Evet Nergis."Herkes ayaklandı, ben de Hilal Timi'nin yanına ilerledim.Onlara göz attığım sırada Mert Can barfiks çekiyordu ,kol kasları kendini yukarı çektiği sırada şişiyordu vücudu kusursuzdu.Resmen adamı süzüyordum!

İç ses :Bence süzmedin yedin bitirdin adamı!

"Sus be"

İç ses : Tamam be

Mert Can ile göz göze geldik, resmen sırıtarak bana bakıyordu.Lanet olsun resmen ona bakarken yakalanmıştım ! Gözlerimi kaçırdım,yüzümün kızardığını hissettim.Etrafa baktığımda bir teğmen gördüm.Yanıma çağırdım.

"Koçum bana bir şişe su getirsene."

-Emredersiniz komutanım!

O sırada Hilal timi eğitimi bitirmiş oturuyorlardı.Mert Can'ın yanına ilerledim ve ona hitaben ;

"Yüzbaşım akşam yemeğini villa'da yapacağız size konum atarlar."

-Tamam, teşekkürler yüzbaşım siz iyi misiniz kızarmışsınız da ? Öküz resmen benle dalga geçiyordu.

"Yok yüzbaşım iyiyim çok şükür sıcaktan'dır."O sırada teğmen gelmişti.

-Gece Komutanım buyrun suyunuz.Mert Can'a baktığımda bana bakıp sırıtıyordu.

"Sağol teğmen."

Suyu açtım içiyordum ki, Enes ;

-Kesin bunların arasında bir şey var.Dediği gibi suyu içerken nefes boruma suyun kaçması ile öksürmem bir oldu.Hepsi endişe ile ayağa kalktı.Mert Can sırtıma vuruyordu.En sonunda konuşabildim;

"Yeter, sırtımı kıracaksınız iyiyim,tamam."

Hepsine baktığımda gülmeye başlamışlardı.Gerizekalı Enes başka zaman bulamadın zaten.

"Susun artık lan "Diye bağırdığım da zaten gözlerimden ateş çıkıyordu.Hepsi sus pus olmuştu.Mert Can'a dönerek

"Dediğim gibi gelirsiniz bekliyorum."

-Tamam yüzbaşım.Enes'e ve kızlara döndüm.

"Enes'cim sen ve kızlar benimle geliyorsunuz bana yardım ediceksiniz tamam mı?"Enes derince yutkunarak baktı ve

-Ta -tamam komutanım.

"Kızlar size ihtiyacım var çünkü koskoca evi tek başıma temizliyemem. "Çağla

-Tamam komutanım sorun değil,geliriz de ne zaman gidiyoruz?

"Kahvaltı ettikten sonra gideriz ."

-Tamam

"Mert Can kızları çaldım haberin olsun."

-Kızları çal fakat bir yere kaybetme.

"Emrin olur."

Ben direk odama ilerledim odaya geçtiğim gibi duş aldım ve yedek üniformamı giydim ve maskeyi taktığım gibi odadan çıktım.Ortak odaya gittiğim gibi bizimkileri kaldırdım ve yemekhane'ye indik tablotları aldık ve masaya oturduk.Binbaşı'nın sözleri ile kahvaltı etmeye başladık ,biraz sohbet ettik ve albay'dan izin alarak eve gidecektim ve hemen telefonu çıkardım.Hızlıca grup kurdum.

Kızçeler Grubu (Enes dahil)💕😻💋

 

"Nergis'im🤍 kişisini eklediniz"

"Yaprak'ım💚 kişisini eklediniz"

"Buğlem'im💛 kişisini eklediniz "

"Çağla'm🤎 kişisini eklediniz "

"Gamze'm💜 kişisini eklediniz "

"GeriEnes😎 kişisini eklediniz" "Gençler ben çıkıyorum geç kalmayın, konumu attım."

" *Konum*"

 

Nergis'im 🤍:Tamam.

Yaprak'ım 💚:Okey.

Buğlem'im 💛:Timam.

Çağla'm 🤎:Geliyoruz patron.

Gamze'm 💜:Tam aşko.

GeriEnes 😎: Komutanım yaa"

 

"Kes sesini Enes sen benle geliyorsun 2 dakkiya bahçe de ol"

GeriEnes 😎: Emredersiniz komutanım!

 

Telefonu kapatıp cebime koydum.Enes 'i beklerken Emir 'i aradım.

"Naber lan hacer çocuk?"

-Gene ne istiyorsun salak şey?

"Aşk olsun öyle denilir mi ?"

-Söyle yalaka ne istiyorsun benden?

"Motoru karargaha gönder"

-Tamam hadi görüşürüz dikkat et

"Sağol bay bay ."

O sırada Enes koşarak yanıma yetişmeye çalışıyordu ki son üç saniye de yetişti.

"Aferin tam zamanında,beş dakika bekiyecez ,sonra yola çıkacaz"

-Tamam.

Nöbetçi asker bana döndü ve ;

-Komutanım size bir teslimat var.

"Tamam koçum sağol."Enes'e döndüm;"Hadi gidiyoruz."

-Yürüyerek mi ?

Kahkaha atarak "hayır tabi ki de"

Kapıya geldiğimizde motorum orada duruyordu kaskları çıkardım birini kafama taktım ve beni izleyen Enes'e uzattım.Kaskı hâlâ takmamıştı."Oğlum taksana kaskı,"

-Tamam.Motora bindiğimizde motoru çalıştırdım ve "Enes aklın varsa bana tutunursun, çünkü hızlı gidecez."Direk ellerini belime sardı ve gaza bastım şansa yol boştu ,"Enes sıkı tutun!"

-Nolur yapmayın komutanım lütfen ben daha çok gencim ,evlenecem çocuk yapacam ben daha ,

Kendisi böyle konuşurken ben motorun ön tekerleğini kaldırdım.

-Aaa lann ,Ananı sikeyim! Amına koyim yapmaaa !

Villa'ya gelmiştik motoru durdurdum.Kask ve maskemi çıkarıp yere oturup kahkaha atmaya başladım, kahkaha atmaktan karnım ağrımaya başladı.Enes'e baktığımda bana öldürücü bakışlarını göndermeye çalışıyordu.Zaten arkamızdan da kızlar gelmiş bize bakıp ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.Kapıda ki korumalar'a döndüm;

"Açın kapıyı"

-Buyrun efendim.

Bizimkiler de girdiğinde kapıyı kapattılar.Yürümeye başladık.

 

Evim aslında üç katlı fakat iki katlı gözüküyor ve bunu kime söylesem şaşırıyordu, evimin birinci katı yer altında idi .Evimin önün de bir havuz ve etrafını yeşillikler ile kaplayan çimler vardı.Evim grimsi bir tondan oluşuyordu,üst katında ise bir teras vardı.Enes;

-Asen- demesini bitirmeden ensesine yapıştım,

"Sakın Enes sakın bir daha söyleme o kelimeyi daha kimsenin haberi olmadan sakın bana öyle hitap etme hepiniz ."Hepsi hemen kafalarını salladı.Enes;

-Abla sen çok zenginsin ya bana da al bu evden

Gülerek içeri geçerken ona cevap verdim,

"Alırım sana bir tane arabayı da hediye veririm."Ben ciddi bir halde bu söylediğimde bana şaşkın şaşkın bakıyorlardı.

-Valla mı?

"Valla Enes alırım bak,haddi siz salona geçin ben üstümü değiştirip geliyorum."

 

& TAMAM

Odama geçtim çok seviyordum ya, burası genellikle siyah ve beyaz ağırlıklı bir oda'idi, çift kişilik ve yanında buluna gece lambasından oluşan siyah tonlarında ki yatağım ve çaprazında bir koltuğum var, baş ucumda duran tablolarım ve çiçeklerimi unutmamak lazımdı.

Giyisi odama geçtim burası benim en sevdiğim yerdi,şimdi kıyafet için seviyorsun diyeceksiniz fakat dolaplar normal değil ,dolablar da gizli bir bölme bulunuyor ,ve bu gizli bölme'de silah ,bıçak bomba, üniforma,çelik yelek ve işkence aletleri bulunuyordu. Yani ne kadar dışarıdan sade ,saf bir görünüş sunuyor ise için de ne olduğunu bilemeyiz.

Kendime crop ve şort çıkarıp giyindim.

Künye'mi boynumdan çıkartma gereği duymamıştım , banyoya geçtim,

Yine siyah renklerden oluşuyor sanırım siyah renk benim hayatımdı.Elimi yüzümü yıkadım ve odamdan çıktım.Merdivenlerden indim ve salona yöneldim.

Siyah ve beyaz ağırlıklı gene ama çok hoş gözüküyordu benim gözüme, puf gibi koltukları olması ayrı bir güzellik katıyordu.Bağırdım ve;

"Kızçeler kalkın haydi temizlik zamanı !"

& Emredersiniz! Enes ;

-Bende mi kızçe oluyorum ?

"Evet kızçem, haydi koş ses sistemini çalıştır gel koruma sana yardım eder. "

-Yok artık ses sistemide mi var ?

"Evet Enes ,hadi çalış"Enes gitti ve kızlara döndüm.

 

"Nergis sen banyodan temizlik malzemeleri ve silecek ve süpürgeyi getir"

-Tamam.

"Yaprak ve Buğlem camları silin"

-Okey.

"Çağla ve ben evi süpürür ve sileriz

-Tamam patron.

"Gamze ve Enes bahçe temizliği"

-Tamam aşko.Enes gelmiş şarkıyı açmıştı.

Şarkı ise Hande Yener:Naber

Enes;

-Biz Gamze ile kaçarr.

Herkes başlamıştı görevleri yapıyorduk,hem dans ediyor hem gülüyorduk .

 

Şarkı değişmiş Mezdeke açmışlardı.Bağırdım;

"Ahmet abi ses ver!" Ses daha çok artmıştı,Nergis gelmiş bizi videoya çekiyordu kıvırmaya benle Çağla başlamıştık bile Yaprak ve Buğlem'e baktığımda camda oynuyorlardı .Enes ise nerden bulduğunu bilmediğim şalı kalçasına bağlamış kıvırıyordu ,Gamze ise gülmekten yere düşmüştü.

 

Güle oynaya temizliği bitirmiş yemek yapmaya koyulmuştuk.Listemiz ise;

~Yemekler~

*Mercimek Çorbası

*Pirinç pilavı

*Karnıyarık

*Salata

*Tavuk

*Ali nazik

*Cacık

 

~İçecekler~

*Rakı

*Beyaz/Kırmızı şarap

*Çay

 

~Tatlılar~

*Triliçe

*Çikolatalı pasta

*Künefe

 

Yemekleri; ben ,Nergis ,Çağla içecekleri;Enes tatlıları ise ; Gamze ve Buğlem yapacak ve alacaktık.Saat 10:00 'da buraya gelmiştik ve temizliğe başlayıp ancak saat 15:00'te bitirmiştik.Sonra direk listede yapacaklarımıza başlamıştık ,diğerlerine baktığımda işlerini yapıyorlardı.Enes;

-Irmak ben çayı demledim gidip rakı ve şarapları alayım mı?

"Tamam sen al gel hemen"

-Tamam.

 

Enes evden çıkmış ve kızlarla birlikte işlerimizi yavaştan bitirmeye başlamıştık.Ve Buğlem'in çikolatalı pastaya çileği eklemesi ile;

 

&BİTTİ !

Diye bağırarak banyoya çıkmış,duş almış ve üstümüzü giyinmiştik.Ben her zaman ki gibi siyah diz üstü bir elbise giyinmiştim.

 

Nergis ise nefes kesici gözüküyordu,Beyaz elbise ile tıpkı bir meleğe benziyordu.

 

Yaprak ise ismi gibi yeşil ve zarif bir elbise giyinmişti.

Buğlem'im gene sarı civciv olmuş

İçses:Dikkat et o civciv, katil civciv olabilir

"Anladık tamam."

 

Çağla çok güzel kırmızı bir elbise giyinmiş ve saçları ile uyumlu olmuştu.

Gamze ise koyu pembe ceket -etek kombinine bürünmüştü.

Herkes birbirini süzüyor bakıp iltifat ediyordu.Tam o sırada Enes geldi. GeriEnes yakışıklı olmuştu vesselam.Krem rengin de bir takım giyinip içecekleri getirmişti.

Yemekleri masaya koyduk her şeyi hazırladık ve beklemeye başladık ,saat 19:00 bile. Zil çalınca ayağa kalktım ve kapıyı açtım.Karşımda bir sürü dağ ayısı vardı ve hepsi ortalığın anasını ağlatacak derecede yakışıklı olmuşlardı.Mert Can'a baktım ,yine aynı giyinmiştik.Ve çok yakışıklı olmuştu,siyah spor bir takım giyinmiş ve çok çekici olmuştu.

Parmakların da olan yüzükler damarlı ellerini belli etmişti lanet olası .Kendisi'de hâlâ beni süzüyordu ki her bir kişiden çıkan ses bizi bozdu;

-Çekilin artık lan !

-Bu ne lan sanki film izliyoruz amk.

-Bunlar da birşey var demiştim.

-Bunlar dondu kaldı ha.

Nergis ise;

-Gençler sonra birbirinizi süzersiniz haydi bakalım çekilin kapıdan

ikimiz bakışlarımızı sonlandırdık ve salona adımladık.

Yemeğe oturduk ve yemeye başladık her bir ağızdan güzel sözler çıkıp duruyordu.Yemek bittiği sırada terasa çıktık ve tatlıları ve çayı getirdik koltuklara herkes oturduğun da işe ben ve Gamze ayağa kalktık.Herkesin bakışı üzerimize toplanınca konuşmaya başladık.

 

"Evet tekrardan hoşgeldiniz gençler ben ilk önce bir şey itiraf edeyim sonra iki video izleyeceğiz .Gamze sen projeksiyon cihazını hazırla ."

-Hallettim.

"Ben ve Mert Can sevgiliyiz,şokunuzu sonra yaşayın ve videoyu izleyin."

Herkes bana şaşkınca bakarken Gamze videoyu başlatı tabi Enes bunun ne olduğunu anladığı için kapatın diye bağırıyordu ki ona keskin bir bakış atınca sustu.Aras;

-Bu ne ?

"Bu karargahtan çıkacağımız sırada olan olay"

 

*Video *

"Enes'e uzattım.Kaskı hâlâ takmamıştı."Oğlum taksana kaskı,"

-Tamam.Motora bindiğimizde motoru çalıştırdım ve "Enes aklın varsa bana tutunursun, çünkü hızlı gidecez."Direk ellerini belime sardı ve gaza bastım şansa yol boştu ,"Enes sıkı tutun!"

-Nolur yapmayın komutanım lütfen ben daha çok gencim ,evlenicem çocuk yapacam ben daha ,

Kendisi böyle konuşurken ben motorun ön tekerleğini kaldırdım.

-Aaa lann ,Ananı sikeyim! Amına koyim yapmaaa !

 

Herkes kahkaha atarak gülerken,Enes somurtuyordu .Birden ayağa kalktı ve videoyu değiştirdi.Bu sefer kızlar kapat diye bağırıyordu.Orhan ;

-Irmak bu sefer bu ne ?Enes hemen cevap verdi;

-Mezdeke abicim mezdeke.

 

*Video*

Şarkı değişmiş Mezdeke açmışlardı.Bağırdım;

"Ahmet abi ses ver!" Ses daha çok artmıştı,Nergis gelmiş bizi videoya çekiyordu kıvırmaya benle Çağla başlamıştık bile Yaprak ve Buğlem'e baktığımda camda oynuyorlardı .Enes ise nereden bulduğunu bilmediğim şalı kalçasına bağlamış kıvırıyordu ,Gamze ise gülmekten yere düşmüştü.

 

Bu sefer erkekler kahkaha atarak gülüyor biz kızlar somurtuyorduk.Mert Can'a döndüm zaten direk yanımda oturmuştu .Hemen sustu ve kulağıma eğildi;

 

-Bana da böyle kıvırsan olur mu bir gün denersin? Piç bir şekilde gülümsedi.

Benim ise yanaklarım kızarmıştı bile tekrar ona döndüğümde çapkınca göz kırptığı sırada ayağa kalktım ve;

"Su isteyen var mı ?"

&YOK.Teşekkür ederiz .

Ayağa kalkıp mutfağa indim su doldurup içtim ve derin nefes alarak tezgaha tutundum.Birden kendimi tezgahın üzerinde oturmuş buldum ,kim olduğuna baktığım sırada Mert Can olduğunu fark ettim , tezgahta oturduğum için elbise sahada kısalmış bacaklarım ortaya çıkmıştı.Elini yavaşça bacağıma sürttü bu hareket bile tüylerimi diken diken etmeyi başarmıştı.Sonunda konuşacak gücü kendimde bulduğumda dudağımı araladım ;

"Ne yapıyorsun sen?"

-Hııım bir şey yapmıyorum sadece gece güzelim ile uğraşıyorum.Bacağıma tekrar elini sürttü ve boynumdan derince nefes alarak öptü ve geri çekilip.Ve mutfaktan çıktı. Hâlâ tezgahta oturuyordum kendime geldim ve tezgahtan kalktım.Ve terasa adımlamaya başladım.

Mert Can Keskin anlatımı ile;

Videoda ki görüntüler hem tatlı hem o kadar çekici görünmüştü bana ,mutfağa indiği sırada onu tezgaha oturtuğumda beni farkına varmıştı , kendime zar zor hakim olmuştum.Fakat benim bir amacım vardı. Olmazdı ,olamazdı.

Teras'a geçtiğim de herkes ayaklanmaya başlamıştı .Herkesle vedalaşmış birbirimize şükranlarımızı sunup, evden ayrılmışlardı,bana ise sadece uyumak kalmıştı . Üzerimi değiştirip , kendimi yatağa attım...

Mert Can 'ın amacı ne ? Fikir ve düşüncelerinizi bekliyorum.

 

GeriEnes 'in yaşadığı olay nasıl ?

 

Kızçeler ve temizlik sahnesi?

*Sosyal medya hesaplarımı takip ederseniz sevinirim,yorum ve oy vermeyi unutmayın! Sizi seviyorum.🤍✨

 

Loading...
0%