Yeni Üyelik
4.
Bölüm

4. YÜZLEŞME

@sinemm2611

"Kitap okuyan insanlar, dünyayı yalnızca, kendi gözleriyle değil, sayısız insanların ruhsal bakış açısıyla görebilir.."🤍🖤

 

 

 

 

Alya Neva.

Nikah bitmiş ve eve geri gelmiştik. Şu anda Timur'un odasında üzerimi değiştirip ,kendi kıyafetlerimi giyip ,salona inecektim.

 

Üzerimi hızlı bir şekilde değiştirdim. Aynada kendime baktım saçlarım biraz dağılmıştı . Saçımı düzeltip çantayı alarak kapıdan çıktım ve merdivenlere doğru yürümeye başladım.

Alt kata geldiğimde salonda Timur tek başına oturuyordu. Yanına doğru yürümeye başladım. Beni görünce kafasını kaldırdı bana baktı.

 

"Gidiyor musun?" Dedi. Gözleri gözlerimin içine doğru bakıyordu.. "Evet kafeye gideceğim." Dedim ve yanına oturdum.

 

Evlilik cüzdanını ona uzattım. Cüzdana baktı ve elimden çekip aldı. "Bu şimdilik bende kalsın." Dedi ve ayağa kalktı dış kapıya doğru gitmeye başladı. kapıyı açtı "Yiğit!" Diye seslendi yiğit de sanırım bahçe olmalı ki hemen kapının önüne gelmişti "Buyur abi" Dedi. "Neva'yı kafeye Bırakın" Dedi ve bana doğru gelmeye başladı. Bende ayağa kalktım. Kapıya doğru yürümeye başlamıştım ki önümde durdu Ve bana bakıyordu.

 

 

 

 

"Çekilir misin önümden" Dedim.

 

Kafasını hayır anlamında salladı ve, "Ne istiyorsun ? neden durdun?" Dedim.

 

"Babanla ben konuşacağım bugün senin bir şey söylemene gerek yok!" Dedi.

 

"Tamam !"Dedim ve gitmek için hamle yaptım bu seferde kolumdan tuttu. Yine kafamı yukarı kaldırdım adama resmen alttan bakıyordum. Bir insan bu kadar uzun olmamalı.

 

 

"Bugünden itibaren KANDEMİR gelinisin. Geldiğin gittiğin yerlere dikkat edeceksin! Benim sözümden dışarı asla çıkmayacaksın! Ben seni bu eve getirene kadar her şeye dikkat edeceksin! Yakında evlendiğimiz herkes tarafından duyulmaya başlar" Dedi ve kolumu bıraktı.

 

 

 

 

"Ne demek bu eve getirene kadar ?" Yanlış duymuş olmalıyım bu gerçek bir evlilik değildi... Nefesim yüzüne vuruyordu.

 

"Ben her şeyi babandan öğrenene kadar, burada kalmak zorundasın!" Dedi. İyi de neden? neden burada kalmak zorundayım ki?

 

 

"Ben senin düşmanının kızıyım nasıl aynı evde kalmamızı istiyorsun ben anlamıyorum bu nasıl düşmanlık?" Dedim ve konuşmasını ve bir cevap vermesini bekliyordum.

"Zamanı gelince her şeyi öğreneceksin Neva" Dedi ve Gözlerinin içine bakıyordum.

Bana düşmanıymışım gibi bakmıyordu sanki. Evet doğru hissettiğime emindim. konuşmak için ağzımı araladım.

 

 

 

 

"Ben şimdi öğrenmek istiyorum Timur!" Dedim ve gözlerinin içine bakmaya başladım.

"Sözümü ikiletmenden hoşlanmadım Neva, Zamanı gelince her şeyi tek tek anlatacağım!"

Hala anlayabilmiş değildim. Beni bu eve geleceksin demesinin bir nedeni olmalı.

"Neden şimdi anlatmıyorsun?" diyerek ona bakmaya devam ettim .

 

 

 

 

 

"O evde güvende değilsin burada daha güvende olursun o yüzden bu eve geleceksin! Ben bugün konuşacağım babanla o da kabul edecek bunu." Dedi ve mavi gözleriyle yüzümü komple inceliyordu sanki hiç unutmamak ister gibi...

 

 

 

 

"Saçmala istersen Timur! orası benim öz babamın evi elbette güvendeyim . Babamın bana zarar vereceğini düşünmeni anlıyorum. Babanı öldürdüğü için bu şekilde düşüyorsun biliyorum. Ama o bana asla zarar vermez! ben hala babamın babanı öldürdüğünü düşünmüyorum o video doğru değil ben buna inanıyorum." Dedim ve konuşmasını bekledim.

 

 

 

 

Timur, "O videoda gördüğün her şey doğru Neva!" Dedi.

"Değil Timur değil inanmıyorum babanı öldürmesi için bir neden yok olsa bende bilirdim. Benim babam senin babanı tanımıyordur bile masum benim Babam!" Dedim.

 

"Göreceksin Neva! her şeyi göreceksin gerçekleri elbet göreceksin!" Dedi ve önümden çekildi. Sanırım konuşma burada bitmişti .

"Şimdi Gidebilirsin kafeye çok geç olmadan eve geçiyorsun akşam seni almaya geleceğim bekle sadece sen." Dedi.

Bende cevap verecektim ki Timur, "Neva git artık!" Dedi.

 

Bende gitmeye karar verdim ben ne kadar ısrar etsem de anlatmayacaktı. Zaten babamın beni buraya göndereceğini düşünmüyorum o yüzden çok üstelememe gerek yok. Timur'a arkamı dönüp kapıya doğru yürümeye başladım. kapıyı açtığımda bütün korumalar bahçedeydi yiğit beni görünce yanıma geldi.

 

 

 

 

Yiğit, "yenge gidiyor muyuz?" Dedi.

"Evet yiğit!" dedim. Arkasını dökünüp arabaya doğru gitti . Bende yavaş yavaş arabaya doğru yürüyordum. Arkamdan Timur, "yiğit dediğimi unutma!" Dedi . Arkama ne zaman gelmişti bu adam ya daha az önce salondaydı.

Gözleriyle gözlerime bakıyordu. Bende ona bakıyordum. Yiğit, "yenge gidelim" Dedi.

 

Timur'a arkamı dönüp arabaya binmiştim.

Yiğit, "yenge nereye gidiyoruz?" Dedi ve aynadan bana bakıyordu.

"kafeye gidelim" diyerek kafamı candan tarafa çevirdim.

 

Timur'u düşünüyordum. Neden bana iyi davrandığını bir türlü çözemiyordum.

Neyse daha fazla düşünmeyecektim nasıl olsa yakında öğrenirdim...

 

kafeye gelmiştik, düşünürken nasıl geldiğimizi bile anlayamadım. Kapıyı açıp inecektim ki yiğit, "yenge akşam seni almaya abim gelecek !"Dedi. On bakıp tamam anlamında kafamı aşağı yukarı salladım.

 

 

 

 

Arabadan inip kafeye doğru yürümeye başladım. Arkamdan birinin Adımı seslendiğini duydum. Arkamı dönüp bakmıştım ki Cenk'in bana doğru geldiğini gördüm.

"Selam Neva .Nasılsın?" Diyerek tam karşıma geldi. Paniklemiştim babama bir şey mi olmuştu acaba .

"İyiyim de babama bir şey olmadı değil mi?!"dedim .cenk, "Hayır Neva baban gayet iyi geçiyordum bir yanına uğrayayım dedim ,kötü mü yaptım yoksa?" Diyerek bana bakıp gülümsedi.

 

İçim rahatladı bir an bir şey oldu sanmıştım. Sonuçta Babam polis memuruydu.

"Yok ondan dememiştim." dedim. Yiğit'e baktım hala oradaydı gitmemişti neyi bekliyordu merak etmiştim belki telefonla konuşuyordur diyerek cenk e döndüm.

"Gel buyur bir kahve ikram edeyim." Cenk, "Olur, geçelim istersen." Dedi ve kafeye girdik...

 

 

 

 

Timur KANDEMİR.

Salonda yiğit' in gelmesini bekliyordum. O gelince Nevanın babasıyla konuşacaktım. Evlendiğimizi benden duyunca neler olacak bakalım. Derken telefonum çaldı yiğit arıyordu. Açtım, "Efendim yiğit!" Dedim ve konuşmasını bekledim. Yiğit, "Abi yengenin Cenk Vural geldi konuşuyorlar şu anda." Dedi.

Sinirlenmiştim. Ali Vural'ın oğluydu Cenk. Nevanın babasının meslek taşının oğluydu.

"Tamam yiğit sen Buraya gel daha o itin yanına gideceğiz!" Bunu sonra Nevayla konuşurdum.

Yiğit, "Tamam abi ."diyerek telefonu kapatmıştı...

 

Elimdeki evraklara bakıyordum, evraklarda Neva Akif'in öz kızı değildi öyle yazıyordu.

Zaten bu yüzden ona kıyamıyordum. Babam dediği adam babası bile değildi. Annesi 6 yaşındayken bırakıp gitmişti . Koskoca şehirde yapayalnızdı. Artık ben vardım...

 

 

 

 

Öz babası olmadığını öğrenirse neler olur düşünemiyorum o yüzden benden öğrenmeyecek. Kimseden öğrenmeyecek!, nereye kadar korumam gerekiyorsa korurdum. Nereye kadar saklamam gerekiyorsa saklardım...

 

 

 

 

4 sene öncesinde onu ilk kez gördüğüm günü hatırladım. Hava rüzgarlı olduğu için saçları savruluyordu, baştan aşağıya siyah giyinmişti. O kadar zayıf ve kısa boyu vardı ki o adamın kızı olduğuna bin şahit lazım diye düşünmüştüm o zaman. Ki zaten biraz araştırınca o adamın kızı olmadığı ortaya çıkmıştı. Bir insan birisine ilk görüşte aşık olabilir mi demeyin ben sanırım olmuştum. O kadar güzeldi ki..

Hele gözleri beni benden alıyor. Tabi bunları şimdilik bilmese de olur...

 

 

 

 

Zorla tehdit edip evlenmemizi sağlamıştım. O adamın ne yapacağı belli olmazdı. Bu yüzden tehdit etmek zorunda kalmıştım yoksa ona bunu asla yapmam yapamazdım...Benim babamı gözünü kırpmadan öldüren ,adam kızına her şeyi yapabilirdi.

 

Onu o adamın elinden almamın tek yolu evlenmemizdi. Neyse ki bu sorunu da halletmiştim. O adamın elinden sadece kızını değil her şeyini alacaktım. İşte o zaman bocalayıp bu olayın arkasında kim var o zaman öğrenecektim... Düşüncelere Çok dalmış olmalıyım ki Yiğit'in kapıyı çalıp içeri girdiğini bile duymamıştım.

Yiğit, "Gidelim mi Abi?!"Dedi.

 

 

 

 

Kafamı kaldırıp, kafa işaretiyle tamam dedim.

Ben önden yiğit arkamdan şirketten.

Araba geçtiyse yiğit sürücü koltuğunda Polat da yan tarafındaydı. Yiğit Polis karakolunun olduğu yere doğru sürmeye başladı..

 

 

 

 

Polis karakolunun önüne geldik Polat hemen inip benim kapımı açtı . Dışarı adımı atmıştım ki, Tüm gözler bizdeydi. Bizim arabadan ayrı 10 tane daha araba vardı, hepsinde de benim korumalarım vardı. O yüzden baktıklarına emindim.

 

 

 

 

Yavaş bir şekilde yürümeye başladım.

Nöbet tutanlar ilk geçmemize izin vermeyeceklerini bildiğimden yiğit' i önden yolladım. Diğer korumalara bekleyin işareti yapıp önüme döndüm.

Yiğit ismimi söyledi ve kapıyı hızlı bir şekilde açtılar. Bende yavaş bir şekilde kapıdan içeri girdim.

 

Karşımda bahçede oturuyorlardı. onu gördüm beni görünce gözleri fal taşı gibi açılmıştı.

Ali Vural da beni görünce şaşırmıştı. Hepsi ayağa kalkmıştı . Tabi o da ayağa kalkmıştı .

Ona bakıp "Konuşalım!" Dedim. Karşısında ellerimi sıkmıştım. Şu adamı şuracıkta vurmamak için kendimi zor tutuyordum . Ama sakin kalmalıydım ,Neva için sakin kalmalıydım.

 

Akif denen şerefsiz bana bakıyordu sanırım beni karşısında görmeyi beklemiyordu. Sesimi duyduğundan bile emin değildim.

"An-laa-ama-dım..." dedi karşımda resmen kekeliyordu. Şimdi bütün gözler sadece bende değildi ona da bakıyorlardı.

"Konuşalım SANCAR!" Diyerek derin bir nefes aldım.

 

 

 

 

Tamam anlamında kafasını salladı, kafasını bile sallarken çok ağır ağır hareket ediyordu. karakolun içine doğru girmeye başladık. odasının önüne geldiğimizde kapıyı açıp içeri girmemi işaret etti. Yavaş ve küçük adımlar atarak koltuğa oturdum..

 

O da yerine oturarak, bana bakıyordu bende ona bakıyordum. Akif, "sizi dinliyorum Timur bey?" dedi ve cevap vermemi bekledi. Yiğit'e "Yiğit cüzdanı getir!" dedim ve Yiğit'in gelmesini bekledim . çok beklemeden yiğit kapıdan girip cüzdanı Akif'in masasının önüne koydu. Kapıda beklediğini bildiğimden, gelmesini istemiştim. Akif cüzdana bakıp kafasını benden tarafa kaldırdı ve konuşmak için ağzını aralamıştı ki ben hemen susturdum.

 

 

 

 

"Sancar soru sorma cüzdanı aç!" dedim ve cüzdanı açtı. Açtı, kafasını kaldırmadan cüzdana bakıyordu. Ve işte o an Gözleri öyle bir büyüdü ki Keyfim yerine gelmişti...

 

"Ne o bakıyorum da çok şaşırdın!" Diyerek dişlerimi gösterip sırıtmıştım.

"Ne bekliyordun ,Akif babamı öldürüp her şeyin yanına kalacağını falan mı düşünmüştün?" Dedim ve ona bakmaya devam ettim.

 

 

 

 

Sanırım konuşmayı unuttu. "Sen konuşmadan ben diyeyim o zaman Nev karım, benim karım, evlendik biz." Dedim ve konuşmasını bekledim.

Akif, "bu doğru değil benim kızım böyle bir şey yapmaz ne saçmalıyorsun lan sen!"Dedi ve oturduğu yerden hışımla kalktı.

 

"Otur yerine Sancar!" Sinirli bir şekilde söylemiştim. "Karşında kim var senin unutmuşa benziyorsun?" Dedim ve cevap vermesini beklemeye başladım.

 

"Lan benim kızım neden seninle evlendi?" dedi.

Şu anda o kadar sinirliydi ki üstüme atlamamak için kendini zor tutuyor. "Kızın mı ? Emin misin Akif Neva senin kızın mı ?"Dedim ve gülümsedim.

 

Kalktığı koltuğa resmen düşmüştü. onun yıkılışını izlemek keyif verici.

"Se-nn na-sıl , "diyerek resmen kekeliyordu.

Soluklanıp " sen nasıl öğrendin bunu?" Dedi. Bunu öğrenmemi beklemiyordu demek ki.

Ciğerlerime Derin bir nefes çekip konuşmak için ağzımı araladım. "Sadede gelelim Sancar kızını birazdan evden Alacağım artık benimle yaşayacak. Sende buna karışmayacaksın!" Dedim.

 

 

 

 

Hemen atıldı lafa , " Timur bunu yapamazsın...

Alya olmadan ben yaşayamam ,o benim tek ailem." Dedi. Kafamı yana yatırıp ona baktım.

"Akif sence de yalanlarına inanacak birine mi benziyorum? Senin karşında salak mı var Lan!" Dedim. Bende ayağa kalktım ve tam karşısına geçip yüzüne tiksinir gibi baktım..

 

 

 

 

"Tek kelime daha edersen bu kadar insanın içinde gözümü bile kırpmadan vururum Lan seni.!" Kimseden korkum yoktu hele ki Akif denen şerefsizden hiç yoktu. Suratına baktığımda benden korktuğu belliydi . Konuşmuyordu karşımda susmaya devam ediyordu.

 

"Her şeyi hallettik bence Akif Sancar!" Dedim ve tekrar konuşmak için ağzımı araladım." Karımı bekletmemeliyim değil Sancar?" Dedim ve odadan dışarı çıktım.

Yiğit'e bakıp sağ gözümü kırpıp sırıtarak karakoldan çıkıp arabaya geçtik..

 

Akif Sancar.

Gittiğinden beri saçımı başımı yolluyordum. Lan bu adam nasıl öğrendi her şeyi?..

Lan Neva'nın kızım olmadığını bile öğrenmiş. O kadar paniklemiştim ki onu aramak son anda aklıma geldi . Telefonumu elime alıp onu aramaya başladım çaldıktan iki üç saniye sonra telefonu açtı.

 

 

 

 

"Ne var Akif ?"Dedi. Timur öğrenmiş her şeyi öğrenmiş Neva'nın benim kızım olmadığını bile öğrenmiş.." Dedim. "Dur dur sana asıl bombayı söyleyeyim lan bide evlenmişler." Dedim ve konuşmasını bekledim. İlk başta bir ses çıkmamıştı sonra konuşmaya karar vermiş olmalı ki sesini duydum.

 

 

 

 

"Akif karşında kim olduğunu unutuyorsun. Lan falan haddini bil.!" Dedi tekrar konuşmaya başladı. " Haberim var her şeyden. Ben halledeceğim ama bu süreçte kızının canı yanabilir Akif" Dedi.

 

"Kız umurum da değil benim.." dedim ve biraz soluklanıp tekrar konuşmaya başladım. " Kaç senedir ne çektiğimi bir ben bilirim. yok şekeri çıkar doktora götür, yok ayılır bayılır götür ,yok hasta seslenme diye diye büyüttüm. Anası olacak kaltak bıraktı gitti çoçuğunu başıma." Dedim.

 

 

 

 

Telefondan sesini işittim "Anladım Akif ben halledeceğim.." dedi ve telefonu suratıma kapatmıştı. Sinirlenmiştim para veriyorum diye kendini bir şey sanıyordu. Neyse Akif sen bakma ona diyerek kendimi sakinleştirdim.

Bir yandan Neva'nın gitmesi iyi olmuştu kurtulmuştum ondan. Sürekli onu seviyormuş gibi yapmaktan kurtulmuştum. Bu saatten sonra Timur Kandemir düşünsün ben değil...

 

 

Neva. 

Kafede biraz Cenkle sohbet etmiştik. O ilinden falan bahsetmişti. Bende çoğunluk sessiz kalmıştım. Akşam babamın beni nasıl göndereceğini düşünüyordum..

 

 

 

 

Eve gitmek için odamdan çıkıp çıkışa doğru yöneldim. Ben tam kapıdan çıkarken incinin sesini duydum ve arkama baktım. Bana doğru geliyordu. İnci, "Neva sen iyi misin bugün çok dalgındın?" Dedi . Demek ki o da anlamıştı hemen yüzümü düzelttim. "Ben gayet iyiyim canım sen merak etme beni. diyerek kocaman gülümseye çalışmıştım."

 

 

 

 

" Ama hadi Neva bana ne olduğunu anlat biliyorsun kimseye bir şey anlatmam." Dedi ve konuşmamı bekliyordu.

Ama ben ona olanların hangi birini anlatacaktım ki . Nereden başlanırdı ki? En iyisi hiç bir şey anlatmamak.

 

"Canım benim beni merak ettiğini Anlayabiliyorum ama gerçekten hiç bir sorun yok her şey yolunda." Dedim ve göz kırpıp El sallayarak kafeden çıkmıştım. Tabi kaçmışta olabilirim..

 

 

 

 

Arabam evde olduğundan taksi çağırmıştım. Neyse ki çok bekletmeden gelmişti, hemen bindim şoföre adresi söyledim ve arkama yaslanıp biraz kafamı dinlemeye başladım. .

 

Eve geldiğimde kendimi direk banyoya attım duş alıp rahatlamaya ihtiyacım vardı. Kendimi suyun altına bıraktım bedenim anında gevşemişti bile. Yarım saat geçtikten sonra duştan çıkmıştım. Bornozumla odaya girdim ve dolabımdan kıyafetlerimden çıkardım.

 

 

 

 

Üstümü değiştirip saçımı kurulamak için masanın önüne geçtim. Saç kurutma makinesini çalıştırıp saçımı kurutarak, saate baktım. Babamın gelmesine bir saat vardı o gelmeden bence ona yemek yapabilirdim. direk kendimi mutfağa atıp dolaba doğru yöneldim. onun en sevdiği yemeği yapacaktım tavuk soteye bayılırdı. Buna çok sevinecek eminim. malzemeleri tek tek çıkarıp doğramaya başladım...

 

 

 

 

Masaya şöyle bir göz attım bence çok güzel olmuştu . Eminim babam da çok sevinecek... Babamın gelmesine çok az kalmıştı o gelmeden şu üzerimdekileri çıkarayım yemek kokmuştum resmen. Odaya girdim dolaptan siyah eşofmanlarımı çıkarıp üzerime geçirdim.

 

 

 

 

Hızlı bir şekilde değiştirmiştim üstümü babam gelmeden salona geçtim. Oturmamla kapı zilinin çalması bir oldu kalkıp kapıyı açmak için salondan çıkmıştım. Kapıyı araladığımda babamı karşımdaydı kocaman gülümseyerek bakıyordum...

 

 

 

 

Ama o bana ilk kez gülümsememişti... Üstünü değiştirmek için odasına gitti. Bana ilk kez bir şey demeden odasına geçmişti yoksa Timur kötü bir şey mi yaptı babama..

 

 

 

 

Babam odadan çıkıp salona gelmişti. "Babacım senin için yemek yaptım. Geçelim mi masaya? diyerek yüzüne bakıyordum." Babam, "Geçelim ." dedi ve bana bakmadan masaya geçip oturdu. Ne olduğunu anlayamıyordum neden böyle davranıyordu ki bana?..

 

 

 

 

Masaya geçmiştik babam yemeğini yiyordu bende ona bakıyordum. "Baba bir sorun mu var?" dedim ve gözlerinin içine masum masum bakıyordum. kafasını bana kaldırıp gözlerimin içine doğru bakıyordu ama tuhaf bakıyordu...

 

 

 

 

"Yok bir şey Neva yemeğini ye ." Dedi ve beni resmen geçiştirmişti." Hala ona bakıyordum ama o bana bakmıyordu yemeğini yiyordu. Derken bir anda çatalı sesli bir şekilde masaya bıraktı. kafamı ona kaldırmıştım. Bana bakarak "LAN O ADAMLA NASIL EVLENİRSİN!" Diyerek öyle bir bağırmıştı ki yerimde sıçramıştım...

 

 

 

 

"KONUŞSANA LAN BABANA SORMADAN BÖYLE BİR ŞEYİ NASIL YAPARSIN?" Gözlerim çoktan dolmuştu bile. "Baba bak bildiğin gibi değil ." diyerek sol gözümden bir damla yaş düşmüştü. "Ne bildiğim gibi değil NEVA! bana bunu nasıl yaparsın? dedi ve ban çok kötü bakıyordu. "Babacım anlatmama izin ver anlatayım ." dedim cevap vermesini bekledim.

 

 

 

 

Akif, "TEK KELİME DAHA DUYMAK İSTEMİYORUM.. GİT NEVA ARA GELSİN GÖTÜRSÜN." Bana yine sesini yükseltmişti. "Baba lütfen açıklamama izin ver." Dedim ama beni dinlemeden odasına gidip kapıyı sert bir şekilde çarptı...

 

 

 

 

Ağlamaya başladım, babam bana ilk kez bu şekilde davranıyordu. Masa da oturup kalmıştım. Telefonumun bildirim sesi duyuldu, elime alıp baktım. Timur yazmış aşağıdayım gel yazıyordu. Gözlerimi silip kendimi toparlamalıydım. Timur'un bir şey anlamaması lazım. Ayağa kalkıp odama doğru gidip kendime bakacaktım.

 

 

 

 

Odama geldiğimde aynadan kendime baktım, gözlerim kızarmıştı. Sakin ol Neva baban sinirli olduğu için öyle yapıyor anlayacak seni de. Diyerek telefonu çantamın içine atıp odadan çıktım. çıkmadan önce babama bakmak isteyerek kapısına gidip kapıyı tıklattım. Ses gelmedi, tekrar tıklattım "Baba konuşalım mı? Aç kapıyı baba. Baba ben gidiyorum, beni almaya geldi gitmeden konuşalım baba lütfen." dedim.

 

 

 

 

Babam, "Git görmek istemiyorum seni." Dedi. tek kelime daha konuşamadım susturmuştu beni. Baba yapma bunu bana benim senden başka kimim var ki. Tekrar tıklatmak için elimi kaldırdım tam tıklatacaktım ki elimi geri çektim...

 

 

 

 

Arkamı dönüp dış kapıya geldim son bir kez arkama baktım babam belki gitme kızım derdi ama demeyecekti kafamı önüme eğip çıktım. Gözümden bir damla yaş düştü, asansörü bekledim , geldi ve kendimi içine attım..

 

 

 

 

Ağlama Neva ağlama toparla kendini diyerek kendimi sakinleştiriyordum. Pek başarılı olduğum söylenemez. Asansör durduğunda bende indim binadan çıkmadan önce gözlerimi sildim onun anlamaması lazımdı...

 

 

 

 

Binadan çıktığımda onları gördüm, 3 tane araba vardı hangisine binecektim ki ben şimdi. Ortadaki arabanın sürücü tarafında ki kapısı açıldı onu gördüm. Kafasıyla gel işareti yaptı. Bende hemen yürümeye başladım ve yan tarafına yerleştim. Ondan tarafa bakmak bile istemiyorum, bütün bunlar onun yüzünden olmuştu zaten..

 

 

 

 

Timur, " Küs müyüz ?" dedi cevap vermedim. "Neden bakmıyorsun bana Neva!" dedi ve ben yine ona bakmamıştım. "Neva kime diyorum, baban mı bir şey yaptı?" diyerek bana bakıyordu. Evet yaptı ama bunu sana söyleyemem ki.

 

"Olmadı bir şey Timur! Yorgunum biraz. "Dedim ve geçiştirmeye çalıştım. Umarım inanır ve soru sormazdı. Arabayı çalıştırıp yola bakıyordu. Ah akılsız kafam yanıma kıyafet almadığım geldi.

Timur dan tarafa dönüp "Ben kıyafet almayı unuttum." Diyerek gözlerinin içine baktım masmaviydi gözleri tıpkı deniz gibi..

 

Timur, "Ben hallettim onları sen düşün

 

me." Dedi ve arabanın durduğunu anladım. Evine ne zaman gelmiştik o kadar yol ne zaman bitti anlayamamıştım.

 

Kapılardan ikimiz de aynı anda inerek yürümeye başladım. O da arkamdan geliyordu korumalar demir kapıyı açtılar. Bahçeye gelmiştim şöyle bir etrafı inceledim sıradan bir bahçeydi işte. Kapıya geldiğimde zili çalıyordum ki Çiğdem denen kız kapıyı açıp kenara çekildi. Bu kızı da sevmemiştim çok itici duruyor yada bana öyle geliyor bilmiyorum. Diyerek içeri girmiştim Timur'da arkamdan içeri girdi ve salona yöneldim. Salonda cihat abi vardı bizi mi bekliyordu acaba bilememiştim.

 

 

 

 

Cihat abi, "Hoş geldin Neva ."dedi bende hemen cevap verdim. "Hoş buldum cihat abi dedim." Bana kocaman gülümsemesini bahşetmişti Cihat abiyi ilk gördüğüm zaman kanım kaynamıştı iyi biri olduğunu o zaman anlamıştım.

 

 

 

 

Timur arkamdan gelip onun yanına geçip oturdu. Bana bakarak "Gel Neva otur!" Dedi.

"Üstümü değiştirsem ben daha iyi olacak." dedim ve Timur'a bakıyordum . Timur da ayağa kalkıp önden yürüdü nerede kalacaktım kıyafetler neredeydi bilmiyordum o yüzden onu beklemiştim.

 

 

 

 

Üst kata çıkıp Timur'un odasını geçmiştik. Geçtikten sonra ilk odaya girdi bende onun ardından odaya girdim. Odaya girdiğimde şoka uğradım odanın her yeri beyaz renkteydi benim en sevdiğim renkte..

Ona bakıp "Bunların hepsini sen mi seçtin?" Dedim ve bir cevap vermesini bekledim.

 

 

 

 

"Evet hepsini ben seçtim." Dedi ve yönünü benden tarafa döndü. Timur, "Burası artık senin odan. Odanda her şey eksiksiz bir şekilde mevcut aklına gelebilecek her şeyi aldırdım." Diyerek gözleri gözlerimdeydi öylece bana bakıyordu.

Bu durumda ona teşekkür mü etmeliydim. Hayır! Neden teşekkür edeyim ki onun yüzünden buradaydım ben .

 

Bana bakarak "Aç mısın, yemek yedin mi?" Dedi. "Yedim ben aç değilim." Demiştim ama aslında babamın o şekilde yapmasından dolayı yemekte doymamıştım hatta yememiştim bile..

 

Timur, "İğnen yanında mı?" Dedi beni izleyerek. Ah nasıl unuturum ben onu onu da unutmuştum ben. Hayır anlamında kafamı sağa sola salladım. "Unuttum!" Dedim.

"Tamam sorun değil ben yedek aldırmıştım . Sen şimdi üstünü değiştir sonrada iğneni yapalım. Ben aşağıda seni bekliyor olacağım."

 

 

 

 

Ona arkasından bakıp kalmıştım. Nasıl her şeyi bilebiliyordu, nasıl her şeyi aklında tutuyor bu adamın benden daha fazla bilgisi vardı benim üzerimde .İğnemin bile hangi saatlerde vurulduğunu biliyordu, gerçekten yok artık. Hala şoktaydım.

Bir ara bunu sormayı aklıma not ettim. Arkamı dönüp dolaba doğru küçük adımlarla yürüdüm.

 

 

 

 

Dolabı açtığımda o kadar kıyafet vardı ki çoğunlukta beyaz renkteydi. Ben biraz daha şok geçirdim. Neyse öğrenirdim bende bir gün nasılsa diyerek üstüme giyebileceğim bir şeyler baktım. Gözlerimi şöyle bir dolandırdım ve sonra beyaz bir kazak, beyaz eşofman çıkardım. Hemen üzerimdekilerden kurtuldum ve yeni alındıklarına emin olduğum kıyafetleri üstüme geçirdim.

 

 

 

 

Üstümü değiştirip alt kana inmiştim. Timur'un kafası ben gelince hemen bana döndü ve gözlerini üzerimde komple gezdirdi. Sanırım giydiğim kıyafeti inceliyordu. Bende gözlerimi ona dikmiştim.

 

Cihat abi, "gel Neva otur ayakta dikeldin kaldın." Dedi ve bende ona gülümsedim. sonrada koltuğa geçtim Timur, "çiğdem dolaptaki iğneyi getir." diyerek gözleri benim üstümdeydi. Sürekli bana bakması hiç normal değil. Neyse yakında çıkar kokusu.

 

 

 

 

Çiğdem elinde iğneyle salona girdi ve Timur'un önüne iğneyi koyup, "Buyurun efendim." dedi ve selam verip gidiyordu ki Timur, "Çiğdem Ayşe abla ne zaman geliyor?" dedi . Ayşe abla dediği kadın kimdi acaba.

 

"Annem yarın geliyor Timur bey." dedi ve selam verip mutfak olduğunu düşündüğüm yere girdi. Demek ki annesiymiş ikisi birlikte çalışıyorlar anladığım kadarıyla. Cihat abi, " o kimin için Timur." dedi Timur da bana bakarak "Neva için..." diyerek cihat abiye baktı.

 

 

 

 

Timur, "Ben mi vurayım sen mi vurmak istersin?" dedi. kafamı ona kaldırarak " Sen yapabiliyor musun? benim şuan ellerim titriyor o yüzden ben yapamam ." diyerek ona bakıyordum gerçekten ellerim çok kötü titriyordu aç olduğum için sanırım şekerim yükseldi. Timur iğneyle yanıma gelip, " Neden ellerin titriyor? şekerin mi yükseldi."

 

" Bilmiyorum." diyerek elimi anlıma koymuştum kendimi iyi hissetmiyordum. Timur, "İstersen bir şekerini ölçüp öyle iğneyi vuralım." dedi çok kibar konuşuyordu yada şekerim gerçekten yüksekti ben öyle sanıyordum .

 

Cihat, "Her zaman böyle mi oluyor. iğneyle mi ayakta duruyorsun." dedi bende evet anlamında kafamı salladım. Timur, " siz burada bekleyin ben senin odandan şeker ölçüm cihazını alıp geleyim." dedi ve üst kata doğru gitti. Cihat abi, "Neva senin için ne yapabilirim. aç mısın bir şeyler hazırlattırayım mı hemen." dedi bende hayır anlamında kafamı sağa sola salladım. Benim endişelenmiş olmalı gözlerimin içine bakıyordu.

 

 

 

 

cihat abiye bakarak, " Ben iyiyim cihat abi, merak etmene gerek yok birazdan toparlarım." dedim ve kafamı yerinde bile tutmakta zorlanıyordum nasıl toparlayacaksam. Timur cihazı da alıp yanıma oturdu. Bana bakarak, "Biraz canın yanacak ama çabuk yapmaya çalışacağım." dedi ve cihaz iğnesini parmağıma batırmıştı biraz acısa da artık alışmıştım.

 

 

 

 

Timur ve Cihat abi cihaza bakıyorlardı. ikisi de aynı anda kafalarını kaldırmıştı. ikisi de aynı anda "Neva!.. " dediler. Bende , " çok mu yüksek ?" diyerek onlara bakıyordum. Timur, "Neva şekerin 450 ." dedi ve "Aç olduğun için mi yoksa tatlı mı yedin neden bu kadar yükseldi." Gözlerine yorgunlukla bakarak, "Aç olduğum için olabilir .." dedim ve Timur anında ağzını açıp, "Yemek yedim demiştin ,of Neva of .." dedi cihat abi, "bana da aç değilim demişti." dedi .

 

 

 

 

Timur mutfak olduğunu düşündüğüm yere hızlı bir şekilde gitmişti .Cihat abi, "Ah be kızım, madem böyle bir hastalığın var neden aç kalırsın ki." dedi ve başımda bekliyordu.

" İyiyim ben cihat abi oluyor böyle arada," Dedim ve kafamı hafif kaldırarak ona gülümsedim.

 

 

 

 

Timur da elinde tepsiyle mutfaktan geliyordu, anlamadığım şu, neden çiğdemden istemedi ki ,neden kendisi getiriyor, bu adam. Düşmanın kızı için bu kadar kibarlık çok fazla..

 

Timur, "Hadi ben geldim ! bunlardan biraz ye, sonra iğneni yapalım." Dedi. Şaşkın bir şekilde kafamı kaldırıp, ona bakıyordum..

 

Tepsiyi önüme koydu. Yanıma gelip oturdu kafasıyla tepsiyi işaret etti. Şaşkınlıktan ne yapacağımı bilememiştim. Gerçekten çok fazla iyi davranıyordu bana. Elim kaldırım kepekli ekmeğin içine domates , peynir falan vardı. Kendisi mi hazırladı acaba diye düşündüm.

 

Yok canım çiğdem yapmıştır. Bir ısırık almıştım ki , ımm tadı gerçekten güzeldi.

Biraz daha yedikten sonra bıraktım. Ayran vardı onu da içip bitirdim. Tepsiyi masanın üstüne bıraktım.

 

 

 

 

Timur, "İğneyi yapalım artık saati geçiyor." Dedi ve iğneyi elinde tutuyordu. Timur kolumu tutarak " yapıyorum " dedi ve iğneyi çoktan yapmıştı bile . Bir kez daha şaşırdım iğneyi yapmayı nasıl biliyor, bu kadarını bilemezdi ki. ona bakarken " Acıtmadım değil mi? " dedi. Hayır anlamında kafamı sağa sola salladım.

 

 

 

 

Cihat abi, "Daha iyisin değil mi Neva.." dedi sanki beni biraz fazla düşüyor neden acaba diye düşünmeden edemiyordum. " İyiyim abi, teşekkür ederim." dedim ve gülümsedim. Timur yan tarafıma geçip oturmuştu. Bana bakarak, " Biraz zaman geçsin sonra tekrar bir şekerini ölçeriz." diyerek bana gülümsedi. sanırım teşekkür etmeliydim sonuçta iğnemi o yapmıştı.

 

 

 

 

salonda üçümüz oturuyorduk ,Timur çiğdeme çay içelim demişti. Çiğdem de elindeki tepsiyle çayları getiriyordu. Hepimizin önüne çayları koyup geri çekilip mutfağa doğru gitti. Timur bana bakarak, " Afiyet olsun karıcım." dedi ona bakmaya başladım sanırım cihat abi burada diye öyle söyledi. Bende ona gülümsedim cihat abi de bakıp kocaman gülümseyerek bakıyordu.

 

çaylarımızı da içerken benim telefonum çalmaya başladı. Telefonu elime aldım ,ekranda inci yazıyordu. Neden arıyordu ki bu saatte acaba çok bekletmeden hemen açtım. " efendim inci." dedim ve konuşmasını bekledim. inci, " NEVAA İNANAMIYORUM SANA ,NASIL BANA SÖYLEMEZSİN?" Diyerek resmen çığlık atmıştı telefonu kulağımdan çekmek zorunda kalmıştım.

 

 

 

 

"İnci, kulağımı tır malamanın sebebini öğrenebilir miyim? ben neyi söylememişim?." dedim ve konuşmasını bekledim. " Sanırım olanları görmemişsin, sen Timur Kandemir' le evlenmişsin . Bundan benim niye haberim yok!" dedi sitem ederek konuşuyordu benimle. "İnci sen nerden duydun bunu, ve lütfen sakin olur musun." " Neva her şeyimizi paylaştığımızı düşünmüştüm." dedi alınmıştı sesi üzgün geliyordu.

 

 

 

 

"Sana her şeyi anlatacağım inci! ama şimdi bana nereden öğrendiğini söyler misin." dedim ve Timur'un gözleri benim üstümdeydi. İnci, "Haberlerden Neva haberlerden..." Bir dakika "Ne! " dedim. İnci, " Aç bak internete ne demek istediğimi anlayacaksın. ben şimdi kapatıyorum sen anlatmak istersen bana anlatırsın ." dedi ve suratıma kapatmıştı bana baya kızgın olduğunu anladım resmen bana Trip atmıştı.

 

Telefondan hemen internete girip son dakika haberleri yazdım .Birde ne göreyim haberin en başında biz vardık. Habere tıklayarak , nikah salonunda Timur'un beni anlımdan öptüğü anı çekmişler inanamıyorum.

 

 

 

 

sesli bir şekilde, "YOK ARTIK!" Dedim Timur, "Neler oluyor." dedi ve yanıma gelip telefona baktı ve "Bu beklediğim bir şeydi karıcım." dedi ve bir anda gürültü koptu telefon elimden düşmüştü.. Timur resmen üzerime çullandı, neler oluyordu silah sesleri miydi onlar. Camların yere düşme seslerini duyuyordum. Boğuk sesimle," Timur!.." demiştim ama sesimi Timur duymadı yada benim sesim çıkmamıştı. sırtımda bir acı hissediyordum ama ne olduğunu anlayamıyordum. Timur'un sesi geliyordu ama ne dediğini bir türlü duyamıyordum. sesler gittikçe azalmaya başladı. Timur'un eli belime gitti ve küfür ettiği duymuştum yada ban öyle geldi. Gözlerim kapanmak üzereydi Timur, "Neva sakın ölme sakın..." dediğini duymuştum bu duyduğum son şeydi...

 

 

 

 

 

Bölüm sonuna geldik bölümü nasıl buldunuz.?🤍

 

Diğer bölüm çoğunluk Timurun ağzından olacak ve yeni karakterlerimizle tanışacağız..🖤

 

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayalım lütfen şimdiden teşekkür ederimm...🫶🤍🖤

Loading...
0%