@sinemm2611
|
Kurguda geçen kişiler ve olaylar tamamen hayal ürünü olup gerçek hayatı yansıtmamaktadır... 🖤
Buraya başlama tarihinizi atabilirsiniz. (20.11.2024) 🤍
🤍🖤
🤍🤍
Yüksek ses yüzünden yeterince rahatsız olmuştum. Buraya gelmek istemiyordum. Üstelik yorgunluktan ölüyordum. Babam'ı ufuk için ikna etmek hiç kolay değildi. Onun tek istediği şirketin başına geçmem. Ama ben ise kendi işimi yapmak istiyordum. Kendi kıyafetlerimi tasarlayıp insanlara sunmak istiyordum..
"Nereye daldın böyle sevgilim?" diyen ufukun sesi ile ona döndüm.
"Hiç, dalmışım öyle," dedim yüksek sesle.
Burada bağırmak zorunda kalıyordum.
Benim için buraya gelmiştik, bugün ayak basmıştım daha ve ben kendimi mürai Bar'da buldum.
Bar'ın adıda geldiğimden beridir aklıma takılıp kalıyordu.
Anlamının ne olduğunu çok merak etmiştim.
"Normalde bu kadar kalabalık değildir, galiba bugün o burada?" diyen Eda'nın sesi ile ona baktım.
O mu?
O kimdi?
"Kimden bahsediyorsun?" dedi Parla.
"Siz onuda bilmiyorsunuz değil mi?" dedi ve güldü Eda.
"Bilmiyoruz, biz senin gibimiyiz," dediğinde Parla'ya baktım.
"Ne diyorsun sen be?" dedi Eda aniden.
Parla ona bakmadan burun kıvırmıştı.
Eda'dan sonraki tanıştığım en yakın arkadaşım ve en yakın arkadaşım olan Eda ne yazık bir türlü anlaşamıyordu.
Son anda Parla'yı buraya çağırma fikri benden çıktığı için hem Ufuk hemde Eda pek memnun değillerdi bu durumdan.
Galiba Parla'da pek mutlu değildi burada olmaktan.
"Hiç sizi çekemeyeceğim, gel sevgilim biz dans edelim, sizde birbirinizi yiyin," dedi Ufuk ve beni sağ elimden tutarak piste doğru çekiştirdi.
"Ama ben pek sevmiyorum ufuk, dans etmeyelim," dediğimde ne yazık ki çok geçti. O çoktan beni kendine çekmiş ve belimi elleri ile sarmıştı.
"Sadece bana ayak uydur güzelim," dedi ve kulağıma doğru eğildi.
"Seni seviyorum Efnan," dediğinde anında dudaklarım kıvrıldı.
"Bende seni seviyorum Ufuk," diyerek fısıldadım.
Herkes kendi halinde dans ediyordu Ufuk ile bende kendi halimde ve bildiğimiz gibi dans ediyorduk. Ufuk biraz da çakır keyif gibiydi.
Masaya gelen içkilerin neredeyse yarısından fazlasını o içmişti. Bu dikkatimden kaçmıyordu.
"Hadi bebeğim kalçalarını oynat," dediğinde elleriyle kalçalarımı sıkıyordu. Bu durumdan rahatsız olduğum için kendimi geri çektim.
"Yeterli bu kadar," dediğimde birbirimizden oldukça ayrılmıştık. Arkadan da pop müzikler çalmaya devam ediyordu.
"Ama güzelim, yapma böyle üzülüyorum, ne zaman benimle sevişeceksin?" dedi ve güldü.
"Asla Ufuk," dedim ve onu orada bırakıp arkama döndüm.
Evlenmeden benimle o işi yapmak istiyordu ve bende kesinlikle şu anda bunu istemiyordum.
Masaya doğru ilerlediğim de aniden midemin bulanması ile, elimle midemi tuttum.
"İçmeyecektim işte şu zıkkımı," diyerek lavabonun yolunu tuttum.
Midem gittikçe kötüleşmeye başladığında lavabonun ne tarafta olduğunu bilmediğim için bir sağa bir sola dönüyordum.
Midemdekilerin ağzıma geldiğini hissettiğimde sert bir şeye çarptım. Ağzımdan bağırma sesi yerine kusmuk çıkınca çarptığım şeye bakamadım bile.
"Lav_" dediğimde sözüm yarıda kaldı.
"Sikeyim," diye sert bir ses duydum.
"Önüne bakmadan yürüyor birde!" diyen sert bir erkek sesi arkamdan sesleniyordu.
"Dur orada," dediğinde duramayacak kadar kötü durumdaydım.
Başımı arkaya çevirdim ve uzun boyu ile neredeyse tüm koridoru kapatan adama yaşlı gözlerimle baktım.
Başımı sağa sola salladığımda wc yazısını görünce adama bakmadan koşmaya başladım. İçimdekiler artık tamamen çıkmak üzereydi ve ben hala duruyordum.
Aslında birazı çıkmıştı sanırım. Galiba o adamın üstüne kusmuştum.
Lavaboya girdiğimde kendimi direk klozet olan yere attım. Gözlerimden yaşlar gelerek midemde ne varsa hepsini çıkardım.
Kusmaktan hep nefret ederdim.
Hep de nefret edeceğim.
Midemin biraz iyi olduğunu anladığım da ayağa kalkmak istiyordum ama pekte başarılı olduğum söylenemezdi.
Ne içmiştim ben böyle?
Bir bardak viski ile bu kadar olamazdım herhalde. Sanki başım yerinden çıkacakmış gibi hissediyordum.
Bir kaç deneme sonra ayağa kalktığımda buradan bile o yüksek gürültüyü duyabiliyordum.
Bir an önce diğerlerinin yanına gitmeliydim.
Elimi ağzımı yıkamak için bir kaç adım attığımda yer ayağımdan kaymıştı ve ben yere kapaklanmıştım.
Bir dakika hayır kapaklanmamıştım.
Biri beni tutmuştu.
Kim kızlar tuvaletine girdi?
Gözlerimi yavaşça açtığımda iki çift kahverengi göz ile karşı karşıya geldim. Bunlar az önce üzerine kustuğum adamın gözleri değil miydi?
"Hey?" dedi.
Tek kelime edemiyordum, sanki dilim tutulmuştu.
"İyi misin? Sana diyorum," dediğinde başımı sağa sola salladım.
"Abi neler oluyor burada?" diyen kalın bir erkek sesi daha duymuştum. Midemin tekrar bulanması ve başımın iyice dönmesi ile bilincimi neredeyse kaybetmek üzereydim.
"Ne bileyim lan ben? Görmüyor musun erkek tuvaletindeyim," dedi beni tutan adam.
Erkek tuvaleti mi?
Ne yani ben yanlış mı girmiştim?
Kahretsin.
"Gitmek_" dediğimde cümlem hafada kalmıştı. Havalandığımı hissediyordum.
Evet sonumun hep nasıl geleceğini merak etmiştim sanırım, erkek tuvaletinde ölecektim.
Ölmek isteniyordum, ben henüz çok gençtim.
Tek hatırladığım, birinin bana seslendiğiydi. Ama ben ne olduğuna bakamayacak kadar kötüydüm ve artık dayanamayacağımı anladığım için, kendimi boşluğa bıraktım...
Devam edecek...
Yeni, kurguma hoşgeldiniz canlarım. Tanıtım bölümü birazcık kısaydı, yeni ve birinci gelecek olan bölüm bu kadar kısa olmayacak..
Karakterleri nasıl buldunuz?
Sizce Efnan'ın çarptığı adam kimdi?
Yeni kurguma destek olmak için yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın canlarım. Yorumlarınız beni motive eder.
Sağlıcakla kalın, canlarım.
Yazarınızdan çokça kalp..🤍 |
0% |