Yeni Üyelik
3.
Bölüm
@siradanbirileri1

Eveeet tam şuan çok sevgili canım(!!) abilerim ile kıyafet seçmeye çalışıyordum. Ama abilerim hepsine bir kusur buluyorlardı.

 

- Bence çarşaf giy hem hem... Dedi Ali abim

 

Alayla " evet hem ne abicim"

 

- hem kıyafetle uğraşmassın hemde bol olduğu için rahat edersin kardeşim.

 

- ilk kez şu salağa katılıyorum ilk kez doğru konuştu bencede çarşaf giy abicim.

 

-Şimdi onlara güzel gözükürsün onlarda seni bırakmaz fln hiç uğraşmaya gerek yok.

 

Salak Ali abim bunu içinden dediğini sanıyordu Sinan abim en okkalısından bir tokat attı ensesine

 

- salak ne diye sesli konuşuyorsun

 

- ya ben nerden biliyim sesli konuştuğumu

 

Onları kendi hallerine bıraktım ve dolabımdan hem şık hemde rahat bir şey çıkardım.

 

Bence bu gayet idaeldi hem çoğu yara izimide kapatıyordu. Tabiki yara izlerinden utanmıyor yada iğrenmiyordum onlarla gurur duyuyordum. Ama bunları onlara göstermek istemiyordum bana acısınlar fln istemiyordum.

 

 

( Modelimiz bu değil sadece elbise ve ayrıca topuklu ayakkabılar da yok)

 

Ben elbisemi giydikten sonra abimlerle vedalaştım.

 

"Bak güzelim sana kötü bir şey yaparlarsa veya ima ederlerse hemen bizi arıyo-"

 

"Tabiki sizi arıyorum sizde onları dövüyorsunuz bizde soluğu nezarethanede alıyoruz dimi?"

 

"Aferim tamda böyle olucak son

 

uçta sende insan sayılırsın bazı şeyleri anlıyorsun" dedi Ali abim

 

Ona göz devirirken Sinan abim ilede vedalaşıyordum sonunda evden çıkabildim. Sinem hanımlara gitmeden önce pastaneye uğrayıp çikolatalı pasta aldım kesinlikle kendin çikolatalı pasta seviyorsun diye almadın yani. Ben müneccim miyim nerden biliyim onlar hangi pastayı seviyor.

En azından benim sevdiğim pasta olsun.

 

Sonra Sinem hanımın bana attığı konuma gittim.

 

Vavv ev gerçekten çok iyiydi valla ne yalan söyleyeyim hayran kaldım.

 

Sanırım dışardaki korumaların geliceğimden haberi vardı direk içeri aldılar beni.

 

Kapı çaldım, çaldığım gibi açıldı sanırım kapıda nöbet tutuyorlardı. Kapıda Sinem hanım ve emir bey vardı. Bide hastanede gördüğüm tatlı velet.

 

Ayy şimdi bu tatlı velet benim kardeşim dimi ayyyyy hep kardeşim olsun istemisimdir. En fazla 10 yada 11 yaşında gibiydi. Neyse kapıda azıcık minnacık fazla beklediğimi farkedip eve girdim.

 

Sinem hanım direk bana sarılınca kendimi çok garip hissettim ama hayatımda hiç olmadığım kadar huzurlu da hissettim.

 

Emir beyde bana sarılmak istiyor ama çekiniyordu. Askerliğin başka avantajları insanları çok kolay okuyabiliyorum.

 

Tam içeri geçecekken elbisemin eteğinde bir baskı hissettim.

 

Tatlı velet eteğimi çekiştiriyordu

 

" Hey beni unuttun bana da sayıl"

 

Gerçekten çok tatlı

 

" Özür dilerim küçük bey bana isminizi lütfeder misiniz?" ( Ayy küçük bey diyince aklıma pis yedilideki küçük bey geldi keşke Cimbom bayrampaşalı yerine küçük beyi seçseydi)

 

" Tabiki benim adım ayda " ayda mı bu erkek değil miydi. Salak r deyemiyor arda olmasın

 

Gerçekten mantıklı kırk yılın başı işe yaradın iç ses.

 

" Ne kadar güzel bir isim." Bilmiş bilmiş kafa salladı.

 

" Ayakta kaldın canım gel içeri geleçelim" dedi Sinem hanım. Beraner salona geçtik içerde beş tam tamına beş erkek oturuyordu. Umarım hepsi kardeşim değildir. Sen öyle san tabiki de hepsi BİYOLOJİK olarak kardeşin.

 

Herkes oturunca Sinem hanım diğerlerini tanıtmaya başladı.

 

İlk bana karşımda gülümseyerek bakan adamı gösterdi

 

" En büyük abin Yusuf 30 bekar başımıza kaldı kalp doktoru" Yusuf bey ilk annesine göz devirdi sonra bana bakıp güldü,hoş geldin dedi. Bende tebessüm edip kafa salladım.

 

Bana nasıl gelinirse bende ona öyle gelirdim ve aşırı kindar biriyimdir. ( Gerçketede kindar biri olduğumu söylerler ama bence değilim)

 

Sonra Yusuf beyin yanındaki adamı gösterdi

 

" İkinci büyük abin Murat 29 yaşında buda başımıza kaldı mesleği pilot." Bana sorgulayıcı bir şekilde bakıyordu nasıl biri olduğumu çözmek istiyordu. Baş selamı verdi. Bende aynı şekilde karşılık verdim.

 

" Üçüncü büyük abin Fırat 28 yaşında matematik öğretmeni bekar" bu bana hastanede nefretle bakan adamdı ve hala öyle bakıyor. " Ben onun abisi falan değilim onun hiçbirşeyi değilim zaten burda sizin zorunuzla kalıyorum daha fazla uzatmayın hemen bitirinde kurtarıyım."

 

" Bende sana meraklı değilim ve inam abi benim ihtiyacım olan son şey kendini bir şey sanma" kendimi tabiki de asla ezdirmeyektim.

 

" Bak bak dilide açılmış sen kendini ne sanıyon be sen kimsin ki erkeklerin altına parayla yatan bir orospusundur ancak."

 

" Bu işleri çok iyi biliyor heralde ne malum senin pezevenk olmadığın"

 

Tam cevap vericektiki emir bey bağırdı

 

" Fırat haddini bil herşeyden önce sen bir kadına böyle iğrenç iddalarda bulunassın kaldıki o senin kardeşin haddini bil otur oturduğun yerde beni daha ağır şeyler söylemek zorunda bırakma "

 

Fırat bana nefretle bakıp yerine oturdu.

 

Emir bey bana dönüp " onun adına özür dilerim kızım" dedi

 

Ona bakıp tebessüm ettim. " Önemli değil emir bey sizin özür dilemenize gerek yok"

 

Sinem hanım konuyu dağıtmak için devam etti" en küçük abin Kerem 26 yaşında dış mimar "

 

Bana bakıp büyük bir sırıtmayla sarıldı. " Aynı zamanda en yakışıklı en yetenekli en başarılı ve en sevdiğin abinin"

 

İster istemez sırıttım Ali abim bunları duysa ilk beni bir şeyi demediğim için öldürür sonra kendisi kalp krizi geçirirdi.

 

Sonra Yusuf bey onu ensesinden tutup geri oturttu.

 

Sinem yüzündeki büyük tebessümle devam etti. " Büyük kardeşin Berk 15 yaşında lise 1're gidiyor.

 

Oda Fırat abisinin izinden gidiyordu.

 

" O benim ablam falan değil benim ablaya ihtiyacım da yok."

 

Ama annesiyle babasının bakışlarıyla korkup sustu.

 

Arda bu sefer söze atladı

 

" Anne beni yine unuttun ya " sonra bana döndü " bende en mükemmey en yaşıkıkyı ve en sevdiyin kaydeşinim. " Ona bakıp güldüm tam hayallerimdeki gibi bir kardeş "l" "r" ve "ğ" harflerini söyleyememesi onu daha da tatlı yapıyordu.

 

Sinem hanım " ee sende kendini tanıt"

 

" Siz sorun ben cevaplıyım."

 

"En sevdiğim yemek?"

 

"Mantı ve sarma"

 

"En sevdiğin renk?"

 

" Siyah ve beyaz"

Fırat bu sefer söze girdi " mesleğin ne tabi okuduysam?"

 

"Mesleğim askerlik ama okuduğum okulLARI soruyorsan 3 üniversitesi okudum hukuk, bilgisayar mühendisliği ve kara harp."

 

Fırat apışıp kaldı işte böyle göt ederler adamı. Salondaki herkes şoka girdi.

 

Şoktan ilk Sinem hanım çıktı.

 

" Kızım bu yaşta nasıl bu kadar üniversite okudum zor olmadı mı?

 

" Evet biraz zor oldu ama isteğince oluyor"

 

Iyyy ne kadar klişe aynı şey gibi çocuğunuz zeki ama çalışmıyor djskkssk

 

Susarmısın iç ses

 

İyi peki susuyim bari

 

" Neyse kızım hadi sofraya geçelim sende açıkmışsındır."

 

Hep beraber sofraya geçtik.

 

" Kızım bir şeye falan alerjim var mı? "

 

Sinem hamımın bu ince düşüncesi beni mutlu etti ama tabi dışarıya göstermedim.

 

" Hayır Sinem hanım teşekkürler"

 

" Ne demek kızım."

 

Kızım.. eskiden ne çok isterdim Zehra gül denilen kadının bana böyle seslenmesini, sevmesini...

 

" Ben ablamda oturucam bana o yedirsin"

 

Bu sefer söze emir bey girdi.

 

" Oğlum sen yemek yedirilecek yaşı zaten geçmedin mi benmi yanlış hatırlıyorum."

 

" Olsun ben bana ablamın yedirmesini istiyorum."

 

Söze girmem gerektiğini hissettim

 

" Ardayı ben yedirebilirim benim için sorun değil."

 

Arda babasına bilmiş bir bakış attı ve kucağıma tırmandı.

 

Yemek normal ilerlerken hem kendim yiyip hemde paşamıza yediriyordum.

 

Bi ara gözüm Berke kaydı arda'ya kıskançlıkla bakıyordu ilk yaış gördüğümü düşündüm. Ama sonra tekrar bakacakken bakışlarını tabağına çevirdi.

 

Yemek 30 dk fln sonra bitti. Bende ayağa kalktım.

 

"Herşey için teşekkürler Sinem hanım ama geç oldu ben kalkayım artık."

 

" Tabi kızım ama bu kısa oldu yine gel lütfen.

"

 

" Gelmeye çalışırım Sinem hanım."

 

Sonra evdekilerle vedalaşıp ( fırat ve Berk hariç tabi) arabaya geçtim.

 

Eve geldiğimde abimler uyumuştu bende yorgun olduğum için direk yattım.

 

 

Loading...
0%