Yeni Üyelik
4.
Bölüm
@siradanbirileri1

YAZARDAN

 

Yağmur uyuduktan sonra iki kardeş odalarından çıktılar. Yağmur onları uyudu sansada onlar yağmur gelene kadar uyuyamamışlardı. Ali konuşmaya başladı.

 

" Abi sence onları sevmiş mıdır?"

 

" Bilmiyorum Ali ama umarım iyi anlaşmışlardır." İçten içe bunun tersini dileyerek söyledi bunları.

 

" Abi niye böyle diyorsun yağmura onlarla buluşması için ön ayak oluyorsun neden bunları yapıyorsun aklım almıyor. YA ALLAH AŞKINA NE OLSUN İSTİYORSUN."

 

" Sessiz ol yağmur uyuyor "

 

" Ya abi tamam sessizim ama ne olsun istiyorsun tek ailemizinde bizden gitmesini mi ?"

 

" Tabiki bunu istemiyorum Ali ama seninde dediğin gibi bizim ailemiz olmadı O babamız olcak adam bizi ne kadar umursamasa da yağmura çok daha kötü davarandığını biliyorsun şimdi eline bir fırsat geçti bir ailesi olabilir."

 

" Tamam abi haklısın ama onlar da geçmiş acılarını alamaz artık bir ailesi var biz varız."

 

" Tamam ailesi biziz ama onlarda bizde olmayan seyler var anne şefkati baba sevgisi biz bunları ne kadar uğraşsakta yağmura veremeyiz bende o aileye alışmasını istemiyorum ama bencil olamayız. "

 

" Tamam abi ama ya o ailedeki abilerini bizden çok severse ya bu sefer biz ailemizi kaybedersek."

 

" İşte bende bundan korkuyorum."

 

İkiside uzun bir süre sessizliklerini paylaştılar, en sonunda bunun düşünmekle olmayacağını anlayarak yağmurun yanına gittiler. Zar zor yanına kıvranıp uykusa daldılar.

 

YAĞMUR'DAN

 

Sabah uyandığımda abimler yanımda yatıyordu. Sessizce yanlarından kalktım ve mutfağa geçtim. Ali abimim en sevdiği kahvaltılık olarak krep yapmaya başladım. Yeteri kadar krep yaptıktan sonra Sinan abimin en sevdiği kahvaltılık olarak pizza yaptım. Tabiki de hamuru ben yapmadım o kadar da değil hamur hazırdı fırından almıştım geçenlerde.

 

Tüm herşey hazır olunca çayları doldurmaya başladım. Sonra abimler içeri girdi Sinan abim gelip yanağımı öptü.

 

" Oo güzelim bu ne güzel sofra da niye tek başına bu kadar yoruluyorsun söyleseydin beraber yapardık."

 

" Yorulmadım abicim hem sizin için birşeyler yapmak hoşuma gidiyor."

 

" Yav he he abi inandın mı bunların hepsini Yağmur'un yaptığına kesin hazırdır. "

 

" Tabiki de ben yaptım ama madem inanmıyorsun sen yemessin ben Sinan abiciğimle yerim."

 

" Şimdi sen sabah kalktın ve hamur açtın öylemi" inanmadığı her halinden belliydi eee tabi beni tanıyordu.

 

" Hamur hazırdı ama öbür herşeyi ben yaptım ama dediğim gibi yemessiz olur biter."

 

" Kızım şaka mısın tabiki yiyecem şu masaya bakar mısın bir daha nerde bulucam bu masayı " deyip yiyeceklere gömüldü. Sinan abimle başımızı sallayıp sofraya oturduk.

 

Sinan abim söze girdi " meleğim bu gün işin var mı yoksa uzun zamandır yapmadığımız kardeşler gününü yapalım."

 

" Yok abim sadece bu gün tim görevden dönecek onları görüp gelicem."

 

" Tamam güzelim"

 

30 DK SONRA

 

"Abi ben çıkıyorum."

 

"Tamam güzelim dikkatli ol".

 

Arabaya binip karargaha sürdüm. Yaklaşık 20 dk sonra karargaha ulaştım. Kapıdaki er arabamı tanıdığı için direk kapıyı açtı. Arabayı uygun bir yere parkedip bize ait olan dinlenme odasına geçtim. Tim beni görür görmez temkil vermeye başladı.

 

" Kıdemli üsteğmen Mesut Özil/ Mersin emret komutanım"

 

" Üsteğmen Süleyman Dağlı / Kayseri emret komutanım"

 

"Üsteğmen Pınar Parse / Antalya emret komutanım "

 

" Teğmen Yasin Ahin / Bursa emret komutanım"

 

" Teğmen Celil Sert / Trabzon emret komutanım"

 

" Asteğmen Hamza Oluk / Isparta emret komutanım"

 

İşte nam- ı değer İntikam timi.

 

" Rahat asker ee görev nasıldı?"

 

Bu soruya tabiki Hamza atladı.

 

" Oda sorumu komutanım her zamanki gibi mükemmeldi bütün piçleri temizledik. Hatta en çok ben temizledim tam 32 leş."

 

" 32 demek özel bir anlamı var mı?"

 

" İşte ben diyorum komutanım zekası kimsede yok şimdiye dek kimse anlamadı komutanım tabiki var 32 ısparta plakası memleketime selam olsun."

 

Pınar gelip hamzanın ensesine tokat attı

" Demek o yüzden son leşiMİ aldın benim benim olan leşi"

 

" Kusura bakmayın komutanım ama bu fırsatı kaçıramazdım."

 

Ben onları gülerek izliyordum.

 

" Neyse geyiğe daha sonra devam ederiz acil görev gelmediği müddetçe 3 gün izinlisiniz

"

 

Sonra onlarla vedalaşıp abimlerle buluşmaya gittim.

 

" Ooo prensesimizde sonun da teşrif ettiğine göre nereye gideceğimize karar verebiliriz."

 

Sinan abim ile hiç takmadık her zaman ki haliydi.

 

" Ben ilk kafeye gidelim."

 

" Evet nereye gideceğimiz belli oldu yeni bir yer açılmış oraya gidelim."

 

" Abi sen aynı zaman da benimde abimsin niye benim fikrimi sormuyorsun?"

 

Sinan abim derin bir nefes aldı.

" Çünkü abicim senin fikirlerin mantıklı değil"

 

" Neresi mantıklı değil hepsi de çok iyi fikirdi"

 

" Abi hayvanat bahçesine gidelim dedin hepmizin de 20 yaşından büyük olduğunuza göre sence orada ne yapacaktık."

 

" Tamam bi tane fikrim yaşımıza uygun değilmiş ya diğerleri"

 

" Oyun parkı, oyuncakçı, market, Sacide teyzenin evi"

 

" Hıh hepside çok iyi bir yer siz anlamazsınız."

 

Yok Ali abimin bize trip atması ile geçti. Sonunda kafeye varmıştık. Siparişleri verip sohbet etmeye başladık.

 

YAZARDAN

 

Yağmur ile abileri sohbet ederek gülüşmeye başladılar. Onları izleyen bir aileden habersiz.

 

Aydın ailesinin erkekleri de oradaydı.( Emir bey ve arda hariç)

 

Fırat söze girdi " ben size dedim bakın bize geldiği günün ertesi günü erkeklerle buluşmaya başlamış."

 

Bu sefer söze Yusuf girdi" bilip bilmeden konuşma onu biraz araştırsaydın onların yağmur' un abileri olduğunu bilirdin kıza iftira atmak için yer kollama."

 

Bu sefer söze Berk girdi. " Abi onu niye savunuyorsun belki şuan buluşmadı sonra buluşucak sen niye tanımadığın etmediğin birini savunuyorsun."

 

Bu sefer de söze Kerem girdi " sen ne saçmalıyon Berk yabancı biri de olsa kimseye iftira atılmaz atıldığında da susulmaz ayrıca o yabancı değil sizin olmaya bilir ama abimle bizim KARDEŞİMİZ ."

 

" Kerem doğru söylüyor ayrıca ben onunla tam abi kardeş olmak istiyorum kaybettiğimi yılları telafi etmek istiyorum."

 

Tam devam edecekti ki kerem sözünü kesti " abi şuna bak bak bize karşı gerine gerine yağmura sarılıyor".

 

Gerçekten de Ali onları farketmişti ve sırf onlara inat yağmura daha yakın davranıyordu sürekli öpüp sarılıyordu. Onlara bakın siz yapamıyorsunuz ben yapıyorum o benim kardeşim demem istiyordu.

 

Tüm Aydın ailesi oraya baktı hepsinde bir kıskançlık meydana geldi.

 

" Piçe bak piçe bide bile isteye gözümüze sokuyor. Yaa abi bir şey yapsana o bizim kardeşimiz neden o sarılıyor, abi ya abi bir şey yap---- ıhh ah ağbi."

 

Sonunda Murat keremin ağzını eli ile kapattı yoksa abisi hem onu hem karşıdaki kişileri öldürücek kapasitedeydi. Bu salakta abisine bakmadan gaza getirmeye devam ediyordu.

 

Yusuf ise sınırını çıkarıcak bir şey arıyordu ve gözüne kerem çarptı. " Gerizekalı ne yapıyım bir şey yap abi bir şey yap gerizekalı kolaysa sen yap. Sizde gidip o iki abisi olacak müsfeddeyi dövsem Yağmur bir şey der mi?"

 

Murat söze girdi " Abi bir şey demez" Yusuf'un yüzümde bir tebessüm meydana geldi tam kalkıp gidecekken murat tekrar sözr

girdi" sadece senin onları dövdüğünün iki üç katı seni döver o kadar. Yusuf sinirle yerine geri oturdu.

 

O sırada da yağmurlar kafeden çıkmıştı.

Loading...
0%