@siradanbirileri1
|
Evet kafeye gitmeye karar vermiştik ama ben buraları bilmiyordum. " Ben buraları bilmiyorum siz seçin kafeyi oraya gidelim."
"Biz mi seçelim?"
" Evet lütfen her dediğimi tekrarlamayın, ailenizde genetik galiba." LAN bende genetik olarak onlara benziyorum. Yok yok genetik her şey değildir benim gibi bazı istisnalar olabilir." Sinem emin misin bizim seçtiğiniz yeri beğeneceğine?" " Eminim sesi güz- şey ben onu sesli mi söyledim?" Ben pot kırdığımı düşünüyordum ama bu sesi güzel abi ağzı kulaklarına varıncaya kadar gülüyor ve gözlerinin içi parlıyordu. Acaba mal mıydı? " Gerçekten sesim güzel mi?"
Küçük çocuklar gibi sormuştu. "Yani şey evet ama sana adın yerine böyle ses--" " boşver sen adamı sesi güzel oğuz'dan çok daha iyi."
Adı oğuzmuş yani en azından daha da rezil olmadan öğrendim. Sanki az rezil olmuşum gibi...
"Her neyse nereye gidiyoruz?" Konuyu kapatmaya çalıştığımı anladılar. Kafalarını çevirdiler sanki böyle olunca güldüklerini anlamadım sanki. " Eee hadi vazgeçip geri gidicem artık."
İkiside aceleyle birbirlerine baktılar. "Tamam her zaman gittiğimiz restoranda gidelim."
Yaklaşık 15 dakika yürüdükten sonra kafe gibi bir yere geldik. Cam kenarında olan bir masaya geçtik. Garson siparişleri verirken ben çikolatalı pasta aldım bunu gören toprakta çikolatalı pasta istedi. Tebessüm ettim tan bir çocuk gibiydi. Oğuz da bunu fark etmiş olacak ki gülerek kafa salladı o da magnolia söylemişti.
"Sinem"
" Efendim"
" Şey biz ikimiz yani toprakla ben seni yani tabii sen de kabul edersen istersen seni tanımak istiyoruz."
"Ya sakin olun Ömer de böyleydi karşınıza Cumhurbaşkanı falan yok tamam çok değerli bir kişilik olduğum doğrudur ama bu kadar kasmanıza gerek yok. "
İkiside kahkaha attı. " Egon halis mi?"
"Tabiki"
Bir süre daha görüştükten sonra çok şükür kendimizi toparlayabildik.
"Ee hadi o zaman birbirimizi tanımaya başlayalım."
" Ben başlıyım lütfen, lütfen ben başlıyım."
Toprak gerçekten tam bir çocuktu ama içindeki çocuğu öldürmemesine çok sevinmiştim. Oğuz'la aynı anda başımıza salladık.
"Ben Toprak en seveceğin abin. Tatlıya her türlü bayılırım ekşiye de bayılırım aslında genel olarak yemeğe bayılırım. Üniversite 1'e gidiyorum oyunculuk okuyorum. En sevdiğim renk mavi en en en sevdiğim yemek içli köftedir bol acılı."
Tebessüm edip kafa salladım bu hareketin bile onu mutlu etmişti, hareketlerinden belliydi. Oğuz'a baktım sıra sende anlamında kafa salladım.
"Adım Oğuz ama sen sesi güzel diyebilirsin."
Şeytan... Evil ... Sırf ben utanıyım diye demişti ve başarmıştı yanaklarımın kızardığına emindim. Pislik ikili kahkaha atmıştı. İkisine sinirli sinirli baktım.
" Tamam tamam devam ediyorum ben de üniversite 3'e gidiyorum,arkeoloji okuyorum. En sevdiğim renk turuncu ve en sevdiğim yemek patatesli börektir. sanırım sıra sende. "
"Tabii, adım Sinem 17 yaşındayım 11 sınıfa gidiyorum. Sayısal okuyorum ne olacağıma karar veremedim en sevdiğim renk bordo ve en sevdiğim yemek lahmacun. "
Sohbetiniz böyle sürüp gitti gerçekten sohbetleri çok iyiydi bayağı sarıyordu. Saate baktığımda çoktan 2 saatin geçtiğini gördüm. Tam lavaboya gitmek için kalkacaktım ki telefonum çaldı. SİNAN aaa ne kadar erken arıyor. O geri arayana kadar ben bin kez ölürdüm bana iyi ders oldu.
" Sana inana--" hıçkırık sesi " Si-ne-m" Hızla ayağa kalktım. " Sinan ne oldu?"
" Si-ne-m yan-ı-ma ge-lir misin?"
" Tabiki nerdesin? Hemen geliyorum."
" Her za-man-ki park-ta"
" Hemen geliyorum."
Oğuzlarda ayağa kalktı. " Ne oldu Sinem?"
"Sinan'a bir şey olmuş yanına gideceğim size eve geçin."
Arkamdan bir şeyler dediklerini duydum ama umursamadım hemen gidip bir taksiye atladım. Yaklaşık 10-15 dakika gibi bir süre sonra parka vardım. etrafa göz gezdirdim bir bankın yanına çökmüş hıçkırarak ağlıyordu.
Hemen koşup sarıldım. Beni farkettiği gibi oda sıkı sıkı sarıldı. Saçlarını okşamaya başladım. " Tamam geçti yanındayım."
Bir süre sonra hıçkırıkları iç çekişlere dönüştü. Telefona baktığımda abimlerden bir sürü arama vardı ,Alp abimi aradım
"Sinem sonunda açtın Sinan yanında mı?"
" Evet abi yanımda şu an müsait değiliz sonra ararım seni."
"Tamam dikkali olun."
Ne yani bu kadar mı Sinan nasıl diye falan neden sormadı?? Bu işte bir iş var.
"Sinan Can yarim, sol yarim hadi ne oldu anlat bana."
Yüzünü göğsümden kaldırıp yüzüme baktı. Gözleri kıpkırmızı olmuştu.
"Sinem... bana inanırsın değil mi?"
Sanki inanmam dersem ölecekmiş gibi bakıyordu.
"Sinem o nasıl söz tabii ki de inanırım sen benim diğer yarımsın ,insan diğer yarina inanmaz mı?"
Gözleri umutla parladı. "İnanır... Sinem anlatacağım ama beni bölme tamam mı? Bir daha anlatacak gücü bulamam."
"Evde her zamanki gibi odamdaydım. Sonra susadığım için aşağı inmeye karar verdim tam merdivenlerin ortasında Nis-a bana seslendi durdum 'ya bir şey soracağım bu kadar ezik olmak zor olmuyor mu?' 'ne saçmalıyorsun' 'Sinem'in tekrar size geleceğini mi zannediyorsunuz o Bir daha size geri gelmeyecek o çok sevdiğin ikizim var ya artık olmayacak.'
'ne saçmalıyorsun be'
'şöyle anlatayım o aile her zaman bir kız çocuk isterdi özellikle o eski ikizim olacak kişi... Sürekli peşimden dolanırdı ikizimde ikizim diye çok ezikti iyiki ki ondan kurtuldum' 'neyse nerede kalmıştım hah şimdi Sinem onların tam istediği gibi bir kız onlar sizin yerinizi yavaşça dolduracak ve Sinem yavaş yavaş sizi unutacak.
'saçmalama Sinem bizi asla unutmaz'
'niye unutmasın Ateş de senin gibi ezik filan da değil. Yani tamam ezik ama senin kadar değil. '
'bak kızım beni delirtme'
'ben insanlar delirtmeyi çok severim ve benle bir daha böyle konuşamayacaksın bunu sana öğreteceğim"
Sonra kendisini merdivenlerden aşağı attı. son-ra annem, Barış abim ve Alp abim bana inanmadı bana çok kızdı bana inanmadılar."
"Tamam Sinan sakin ol. İlk önce o kızın dediklerini unutacaksın ben sizi asla bırakmam ve şimdilik o eve gitmeyeceksin. "
" Nereye gidicem?"
Sinem ona olanları anlatırken ben Büşra hanım'dan Sinan'ın bizde kalması için izin istemiştim, o da verdi. Sinan'ı o gereksizlerle aynı eve sokmak ne kadar doğru bilmiyorum ama onun yanından ayıramazdım.
"Karal'ların evinde kalacaksın benle sakın itiraz etme, hadi."
İstemeyerek de olsa ben de geliyordu babama kısa bilgilendirici bir mesaj attım Sinan'ın benimle olduğunu haber vermek için merak etmesin. Taksiye binip gittik.
Evin önünde durduğumuzda taksiciye parasını verip indik. Evde kimse yoktu, bu iyi olmuştu sinanı odama çıkardım ve yatağa yatırdım kalkacaktım ki
"Nolur benle yat."
" Tamam kıyafetlerimi değiştirip gelicem."kafa salladı. Hızlıca kıyafetlerimi değiştirdim. Gidip yanına yattım direkt bana sıkıca sarıldı ve ben de tabii ki ona. Öylece uykuya daldık.
--------
Evet arkadaşlar bu bölümde Sinan için yakıyoruz. Ne yazıkki bu zalim yazarınız kaosa ihtiyacı vardı ve olan sinancığa oldu. Baktım ki Nisa hiçbirşey yapmamış bu şirret kıza bir şey yaptırmak lazımdı.
Ama Sinem'in bunun intikamı olarak Nisa'ya ne yapacağına siz karar verin... Siz ne derseniz onu yapıcak sinem. Lütfen abartı bir şey olmasın abartı şeyleri ilerki bölümlere saklıyalım. Daha METE'YE de kötülük yapılıcak. Şeytani gülüş😈😈😈😈
( Lütfen evimi bulup yakmak gibi fikirlerinizi aklınızdan çıkarın. Lütfen) |
0% |