@siradanbirileri1
|
Ne umarım ben yanlış görüyorumdur. Ama sinan' ın korkarak bana yaklaşması ne yazık ki doğru olduğunu gösteriyordu. Sinan'ın elini tuttum ben buradayım dercesine sıktım.
Nisa yüzündeki itici sırıtmasıyla önlerde bir yere oturdu.
Zili çaldıktan sonra Nisa Sinan'a doğru geliyordu. Sinan yeni yeni toparlıyordu, Nisa' nın bunu bozmasına izin veremezdim.
Nisa'yı kolundan tuttuğum gibi bir üst kattaki tuvalete götürdüm. Onu duvara doğru ittim.
" Sen ne yaptın sanıyorsun kızım paralarım seni!!" Sesi de kendisi gibi iticiydi. Aynı 40 yaşındaki mahalle karıları gibi de çığırtıyordu.
"Boş boş konuşma da beni dinle, bak bir daha kardeşlerime zarar verecek en ufak bir şey yaparsan, senin yaşadığına pişman ederim. Yaşadığına lanet edersin. Bir daha"
Kolunu hafifçe ters çevirdim.
"Sakın onlara zarar vermeyi aklının ucundan bile geçirmeyeceksin"
Kolunu sertçe ittirip bıraktım. Cebinden evden getirdiğim sabunumu çıkarıp, hiçbir şey olmamış gibi elimi yıkamaya başladım. Okul sağolsun ne sabun nede tuvalet kağıdı veriyordu...
Nisa'ya dönüp " umarım anlamışsındır." Dedim, sonra bir alt kata indim ve beklemeye başladım.
"1 , 2, ve 3" " Aaaaa" sırıttım tam zamanında bingo. Ne hikmetse Nisa merdivenlerden düşmüştü, ilahi adalet heralde. Islık çalıp sınıfa doğru ilerledim.
Sınıfa girdiğim gibi Ahmet Sinan ve Ensar yanımda bitip ne olduğunu sordular. Hiçbir şey olmadı deyip geçiştirdim. Dersin başlamasının üstünden 25 dakika falan geçmişti, Nisa kolunda bandaj yüzünde pansuman ve morluklarla içeri girdi.
Hoca şaşırıp" ne oldu kızım?" Dedi. Nisa dişlerini gıcırdatarak "merdivenlerden düştüm hocam" dedi bana sinirle bakıp yerine geçti.
Bu daha hiçbir şey kızım seni bu okula geldiğine bin pişman edicem. Ahmet ve Ensar bana seni çakal seni der gibi bakıyordu.
Sinan ise sadece Nisa'ya odaklanmıştı gözlerindeki nefret kendini her türlü belli ediyordu. Ders bittiğinde Nisa yanıma geldi
" Sen yaptın, senin yüzünden oldu!!"
" Offf insanlara iftira atmaya bayılıyorsun dimi? Sen düştüğünde ben alt kattaydım nasıl ben yapabilirim?"
Kolumu tutup çekmeye çalıştı ama sadece çalıştı çünkü Sinan elini tutmuştu. Sinan'a sorun yok dercesine göz kırptım ve Nisa ile sınıftan çıktık. Merdivenlerin başında durduk.
" Senin yaptığını biliyorum Sinem boşuna inkar etme."
"Aa sende ne zekiymişsin be şıp diye anladın."
" Ama unuttuğun bir şey var. Benimle baş edemezsin, bu sadece bir uyarıydı. Ama maden sen akıllanmadım, yeni şeyler deniyelim . Sen deliysen ben zır deliyim."
Deyip kendimi merdivenlerden aşağı bıraktım. Tabi kendimi bırakmadan önce Nisanın elini tutup kendimi ittirdim. Böylece kameralarda o beni itmiş gibi gözükücekti.
Ben düşerken nisanın gözlerinden korku akıyordu. İşte böyle adamı yola geti-- Aaaaa sırtımmm. Aaaa belim gitti.
30 Dakika Sonra
Şuan revirden çıkmış müdürün odasında ailemi bekliyordum. Tabi sinanlarda yanımdaydı. Karşımda da korkmuş gözlerle bana bakan Nisa vardı.
Dur daha yeni baş-- off belim belim. Ben gerçekten Savaş abimin dediği gibi salaktım. Ne diyeyim bari beni baştan atıyorsun kendini mal ortadan atsana.
Allah'tan 11 yıl jimnastiğe gittim de ağır.sakatlanmadım maşallah lastik gibiyimdir. Revirdeki hemşire abla sadece incinmiş şanslıymışsın dedi, aman ne şanslıyımdır ne şanslı.
Tam o sırada kapı kırılırcasına açıldı. İçeri ailem girdi, hepsinin gözlerinde endişe vardı. Yaa onlar için bu kadar değerli miydim. Çok duygulandım.
Of kahretsin reglime çok az kalmıştı.
Sonra tekrardan kapı kırılırcasına açıldı ve bu sefer içeri karal gereksizleri girdi. Bunları kim çağırdı be. Boşuna odadaki oksijeni harcayacaklar ve bana bazı oksijen bırakacaklardı. İşte düşüncesizlerdi insan azıcık düşünür yani ama yok bunlar düşünmüyordu.
Ya ben karal ailesini sevmediğimi söylemiş miydim? Toprak, Oğuz, Mete ve Büşra hanım kurunun yanında yaşta yanar hesabı yanıyorlardı.
Karal ailesindeki gereksizlerle görüşmeyeceksem onlarla da görüşmemeye okeydim. Ben bunları düşünürken babam söze girdi.
"Bu ne demek oluyor? Ben kızımı size emanet ediyorum ama bakın kızım ne hale gelmiş."
Acaba kendimi bu hale kendimin getirdiğini babam öğrense ne yapar?
" Haklısınız Mehmet bey ama öğrencileri de biz kontrol edemeyiz ki."
"Ne demek edemeyiz tabii ki edeceksiniz, niye nöbetçi öğretmen yoktu?"
"Tabii ki nöbetçi öğretmenimiz vardı ama başka bir olayla ilgileniyordu."
Bu sefer söze gereksiz Demir bey girdi.
" O zaman daha fazla nöbetçi öğretmen koyacaksınız kızımın bu hale gelmesinin hesabı nasıl vereceksiniz?"
Müdür bey söze giremeden ben söze atladım.
"Demir bey daha önce de söylediğim gibi lütfen bana kızım demeyin, bana sadece babam ve annem kızım der."
Babam ve Demir bey dışında odada olan herkes bana ciddi misin? şu an bunun sırası mı der gibi bakıyordu.
Babam gülerek göğsünü kabartırken, Demir beyin omuzları iyice çöktü. Ama sonra omuzlarını kaldırıp
" Haklısın kızım, Mehmet bey lütfen kızıma kızım demeyin. Yabancıların kendisine kızım demesinden hoşlanmıyor."
Nee, dediklerimden bunu mu çıkardı yani? Benle beraber odadaki herkes şaşırmıştı. Nisa dışında
O sadece göz devirip, telefonuna dönüp sırıttı. Nee o telefon muydu? Onu nerden buldu be. O aldıysa bende istiyorum. Benim ne eksiğim var ondan bende isti-- neyse ben konuya döniyim en iyisi telefonu sonra alırdım.
Babamın gözlerinden resmen ateş çıkıyordu. " Ben zaten sizin kızınız olan Nisa'ya kızım diye seslenmedim. Rahatsız olursa da demem. Aynı hassasiyeti KIZIM Sinem içinde gösterirseniz sevinirim. O da başkalarının ona kızım demesini sevmez."
Bu sefer de Demir bey baya sinirlendi. "Mehmet bey lütfen kızımı sahiplenmeyi bırakın!"
Ortam iyice kızışıyordu, o arada çıt çıt sesler geliyordu. Etrafa bakınca Ensar ile Ahmet nerden bulduklarını anlamadığım çekirdeği çitliyorlardı. Elimi onlara uzattım. Bana da biraz çekirdek verdiler. Bende çekirdek çitlemeye başladım.
" Asıl siz benim kızımı sahiplenmeyin. Ya bakın kızım sizin yüzünüzden bu okula geldi ve daha ilk haftadan haline bakın. Bizim okula giderken başına asla böyle bir olay gelmemişti. " Bu sefer müdür bey korkarak söze girdi. " Şey aslında bu olay okulun suçu değil Nisa Sinem'i ittiği için düştü Sinem. "
Hani şu müdürün umrumda olan şeyde sadece okul. Burda kan çıkacak adam hala okulun derdinde.
"NEE" yani buradaki hiç kimse neden geldiğini bilmiyor mu neden bu kadar şaşırdılar ki.
" Ben Sinem'i falan itmedim."
" Kamera kayıtları öyle demiyor ama gelin tekrar izleyelim kayıtları isterseniz."
Bende arada kaynadım insan gelir bı sorar nasılsın diye ama yoook. Tam o sırada Savaş abim geldi yanıma. " Naber çitlembik, nasılsın?"
" Çok iyiyim. Nasıl olmamı bekliyorsun abi merdivenlerden düşen biri ne kadar iyiyse o kadar iyiyim."
Abim kahkaha attı." 11 sene boşunamı jimlastiğe gittim bir şey olmamıştır sana."
Sesini kısıp kulağıma fısıldadı " ayrıca içimden bir ses Nisa nın seni itmediğini söylüyor.
Bu sefer ben sırıttım tabii der gibi göz kırptım. Tekrardan kahkaha attı " işte benim kardeşim. Aferim kız sana. "
O değilde kamerada nasıl çıkmıştım acaba umarım güzel çıkmışımdır. O sırada Demir bey tekrardan kaşınıyordu.
" Bakın sizin kızınız benim kızımı itmiş asıl siz kızınızı bu okula yollamasaydınız Sinem'e bir şey olmazdı."
" Demir bey Nisa sizin büyüttüğünüz bir kız. Eğer siz kızınıza doğru düzgün terbiye verseydiniz bu olay olmazdı. "
Demir bey tam cevap vercekken bu sefer kapı kırılırcasına değil direk kırılarak açıldı.
Gelen kişi ise kimsenin tahmin edemeyeceği biriydi...
------
Eveet bu bölümde. Size bir soru sorucam sizce Sinem Demir beye fazla mı kötü davranıyor yoksa ideal mı?
Bide WhatsApp kanalı açtım isteyenler gelebilir kitap alıntılarını ve gidişatı hakkında bilgi vericem.
https://whatsapp.com/channel/0029VamksNSICVffJkxarR0S
|
0% |