@sirineqss
|
"Bizi yaralarsanız kanamaz mıyız? Bizi gıdıklarsanız gülmez miyiz? Bizi zehirlerseniz ölmez miyiz? Ve bize karşı yanlış davranırsanız intikam almaz mıyız?"
Gözlerimden yaşların boşalmasına izin verdim yanımda babam sırtımı sıvazlıyordu annem yani üvey annem ise umursamayark zorunlukla burda olduğunu her yönden belli ediyordu bugün çok sevgili ablamın ölmesinin üzerinden geçen 2. Yıldı mezarının başından zorlukla ayrılıp ayağa kalktım karşımdaki noana usul adımlarla yürüdüm noan benim bebeklikten beri tanıdığım canım arkadaşımdı ve sarayımızda muhafız olarak çalışıyordu kimse bilmiyorfu fakat karşı düşman sarayının aşcısı mia ile ilişkisi vardı ah noan bu haberin yayılması birinin öğrenmesi durumunda başına uruganın geçirildiğini bile bile çok seviyordu onu miayı bende sevmiştim bu sürezarfında çok kez onları gizlice buluşturmuştum
"Prenses" sesle kafamı kaldırdım "buyurun efendim geldik" başımla onaylayıp elbisemin eteklerini tuttum siyah çizmelerimi ortaya çıkartık attan aşşağıya atladım
"Teşekkürler noan teşekkürler miath ben odama çıkıyorum" miath üvey annemin kardeşiydi o bizim ailemize mensup olamayacağı için o da burada muhafızdı fakat daha çok at arabası sürüyordu bu hatıraları geride bırakıp sertçe odamın kapısını açtım kapı açılınca perdeler uçuştu ve bir kağıt parçası yatağımın üstünden ayaklarıma uçtu hafifçe eğilerek mektubu elime aldim sakin bir şekilde mühürlü yerinden açtım mektubun üstünde yazan kelimeyi gördüğüm anda ellerim titremeye başladı ablan illith yazıyodu mektubun üstünde. Hızlıca açmaya başladım titreyen ellerimle. En sonunda mektubu açmayı başardım ve hızlıca okumaya koyuldum sevgili ellie bu ne zaman ulaşır bilmiyorum fakat saniyelerim var bu mektup için hemen konuya gireceğim bu mektup bir oyun değil bunu anlaman için zarfa bir kanıt bırakacağım kaçırıldım sanılanın aksine ölmedim kardeşim beni bulur musun? Karanlık burası ve örümcekli rutubetli bunu muhafız görünümlü bir postacı görüyorum onun çantasına sıkıştırıp sana ulaştıracağım konumum neresi bilmiyorum fakat etrafımda anlayabildiğim tek şey bazı prens ve prenseslere ait konuşmalar soylu hükündarlar ana araladında babam asla yok demekki anlaşma yapmadığımız bir krallık ama neresi bilmiyorum bazıları italyanca konuşuyor beni tutsak eden adam bana her hafta 2 kağıt ve bir kalem veriyor bu malzemelerle sana yazıyorum adım sesleri geliyor gitmem gerek sana bir mektup daha yazdım hemen oda gelecektir sevgilerimle illith vavelya hızlıca zarfın içindeki kanıta baktım ablama aldığım toka ve bir tutam saç... ne yapacağım bilmiyordum ve bu yazı ablamın el yazısıydı aklıma noan geldi o her ne olursa olsun benimle birlikte olurdu o hem benim hemde ablamın kardeşi diyebilirdik hızlı adimlarla noanı bulabileceğim yerlere girip çıkmaya başladım.
En son ahıra girdiğimde onu buldum hemen yanına koştum "Birşey mi oldu ellie" etrafi kolaçan ettim "evet noan fazlasıyla hemde benle gel" elinden tutup onu çekiştirmeye başladım "Yavaş ol prenses" "sende yürü o zaman" bütün ülke noanla benim çocukluk arkadaşı olduğunu bildikleri için garipsemiyorlardı yaklaşık 10 dakika sonra odana çıktık ahşap kapımı biraz daha zorlasam kıracak şekilde açtım bir hışımla ahşap masamın kilitli dolabını açarak zarfla birlikte mektubu uzattım "oku bunu noan" "Tamam prenses sakin ol" rahat ve acelesiz hatta bir o kadar yavaş bir şekilde mektubu açtı ve okumaya başladı 1 dakika sonra esmer teni bembeyaz kesilmiş çekik gözleri kocaman olmuştu "Bu.. bu ablan olabilir ama hemen inanmamamızda fayda var" kekeleyerek konuştu. "noan kanıtlarıda gördün ablamdan başka lila saçlara sahip olan kimse yok" "peki ne yapacağız prenses?" "Tabiikide ablamı bulacağım noan"
Noanın kaşları aşşağıya diğru kıvrıldı elmacık kemikleri sertleşti "bende varım tabikide" Karşı çıktım "olmaz noan hem ablam ne yazdı bir mektup daha var onunda gelmesini beklememiz gerekiyor" üstelemeye devam etti "hayır prenses seni yanlız bırakmayacağım" sinirle inledim "noan bunu hatırlatmak istemiyorum ama bir suikastçı olduğumu unutma" diye hırladım adeta evet bir suikastçıydım ilk leşim bir tecavüzcüydü tecavüzcü bir adamı oklarımla öldürmüştüm sonrasında şerefsizleri öldürmekten keyif alan bir piskopat suikastçı olmuştum tabikiide yanlişlıkla olsada olmasada masum insanların canını almıştım onları ailesinden ayırmıştım
Bütün ülkelerde adı bilinen ve aranan bir suikastçiydim ama bu aralar beni aramayı bırakmışlardı çünkü uslu duruyordum ben oydum ben Ateşin kahiniydim bana bu ismi yani suikastçi kimliğimin ismini benim olduğumu bilmeden babam vermişti ateşle bir tavernayi yakıp içindeki insanları yanarak ölüme terk ettiğim için noah "Ateşin kahini" diye mırıldandı noah biliyordu ama isteyerek söylemedim kendisi öğrendi benim gibi saçları alev kırmızısı olan insan sayısı çok azdı bu yüzden direkt gelip o sensin değilmi o akşam oralımta yoktun diyerek öğrenmişti ben bu anıları kafamda canlandırırken sessizlik kapımın tıklatılmasıyla bozuldu kapıya koştum kapıda nolan vardı nolan getir götür işleri yapardı nolan nefes nefese söze girdi "prensesim bu size" diyerek mektubu uzaatı teşekkür edip gönderdim acele etmeden açtım mektubu
Noanla birlikte okumaya başladık kardeşim nerde olduğumu bilmiyorum fakat dün annemi beni kaçıran adamla konuşurken gördüm ve bir isim duydum alen bendeki tek şeyler bunlar ben iyiyim ve ölmeyeceğimi hissediyorum noana kendine ve babama iyi bak sizi seviyorum illith vavelya. noanla birbirimize baktık geriye buz gibi sesim ve ateşin kahini kimliğim kaldı "Bu bir emirdir ne yaparsan yap nasıl yaparsan yap o kadını pusula ormanına getir tek olsun noan ve bana 1 saat içinde hançerlerimi ok ve yaylarımı getir çıkabilirsin" noan kafa sallayip istemedende olsa çıktı o kadını zaten sevmiyordum şimdi ayrı bir nefret ediyordum silahlarımı koyabileceğim şekilde ejderha pulundan üretilen zırhımı giydim noan silahlarımı getirmişti hepsini bir bir inceleyip yerine koydum 2 yer boştu oraya Her zaman yanımda olan hançerimi ve abby nin ürettiği kafa patlatan silahımı yerleştirdim noanı çağırması için zenya ya haber verdim noan koşturarak içeri girdi
"Emret prensesim" uzun bir sessizliğin ardından tehlikeli bir şeki "Noan bir planım var"
|
0% |