"Hah geldik işte" dedim atımı durdurmaya çalışırken yol boyu noanla hiçbir kelime konuşmamış çocukları nasıl ikna etmemiz gerektiğini düşünmüştük mezarlığın kapısının önünde dikilmiştik çaresiz bi sesle konuştum "nası ikna edeceğiz?" Yavaş yavaş yürümeye başlarken sorum cevaplanmadan arkamızdaki ağaca saklanan okla yan tarafa atlayıp ağacı kendime sper aldım Yayımı omzumdan sol elime aldım ve okumu yerleştirdim yayımı çekip çarprazımdaki silüetin ayağına okumu bırakıp çevik ve son derece hızlı bir hareketle risk alarak arkamdaki kadına savurdum yere düştüğünde hızla üstüne atlayıp ensesine hançerimin kabzasıyla vurup bayılttım

••Yarım saat sonra••

"Uyanın artık" Diye inledi noan gözlerimi devirip cevapladım "gözlerini açıyorlar işte bi sabret" 5 dakika sonra ikiside kendine gelmişti gülümsedim "Günaydın peter ve perry" çocukların isimlerini duymasıyla gözleri açılmıştı peter konuştu "siz kimsiniz ne istiyorsunuz" ikiside korkusuz duruyordu güven verici bir sesle konuşmaya başladım "Sakin olun çocuklar size birşey yapmayacağım iş birliği teklif edeceğim" perry alaycı bir sesle yanıtladı " iş birliği ha niye kabul edelim" Sırıtarak yanıt verdim "Kim ateşin kahini ve görmediği abisiyle iş birliği yapmaz" peterin gözleri büyüdu fakat inanmaz bir sesle konuştu "Ateşin kahinu ve abim olduğunu nereden bileceğiz bizi saf mı sanıyorsun" gözlerimi devirip pelerinimi kapusonundan baslayarak yavaşça çıkardım "Bu arada bacağına ok sapladığım için özür dilerim" pelerinimi attığım sandalyenin altındaki sadaktan bir ates kahini yazılı oku alıp ikizlerin önüne attım "Bunlar yeterlimi" perry yüksek sesle yutkundu "Eh bunu evet olarak kabul ediyorum" peter inanamaz bir sesle konuştu "Ama sen ölmüştün kendini asmıştın cenazende bizde vardık" yere çömeldım bağdaş kurdum "Eh bazen cinayetli yalanlarlada uğraşıyorum her neyse abiniz konusuna gelirsek karşınızda gördüğünüz adam axel'in yani babanızın oğlu noan isim bile yeter diyeceğim ama saçlarınız ve gözlerinizde aynı çekik" peter ve perry noanı incelemeye başladılar noan sessiz bir şekilde ikizlerin arkasındaki şömineye dalmıştı perry bana döndü "iş birliği teklifini abim ile konuşabilirmiyim" Başımı salladım "Tabii" çenemle odanın köşesine doğru işaret ettim "şurada rahat konuşabilirsiniz ses yansımıyor" kafasını kaldırıp söylediğim köşeye gittiler anında hararetle tartışmaya daldılar noan uzun aradan sonra ilk defa konuştu "Gerek varmıydı Ellie yani ikimizde dövüşebiliriz hem onlar daha çok küçükler" iç çektim "Bizde bir zamanlar küçüktük noan hem ikiside şifacı Hepimiz kanatlarla doğmuşken neden sürünelim?"

Çocukların tartışmasının bittiğini anladığı için yanıt vermedi perry ve peter kalktığı yerlere geri oturdular peter boğazını temizledi "Pekala yardım edeceğiz ne istiyorsunuz?" Zaferle gülümsedim "Bize yardım etmeden önce abiniz ve benden dövüs için birkaç eğitim alacaksınız şifacı olduğunuzu biliyorum ama herşeyden önce amacımızı anlatayım gelin buraya" küçük yıkık dökük kışladan dışarı çıkıp bahçedeki masaya oturduk illithin mektubundan bu zamana kadar olan şeyleri anlattım ikisininde ağzı açık kalmıştı "Eh işte böyle çocuklar sizden bir isteğim var" perry heyecanlanmıştı"nedir"

"Kışlaya girdiğinizde Koridorun en sonundaki oda istediğiniz savaş aleti ve merhemleri yapabilirsiniz orada uyuyabilirsiniz orada istemezseniz hemen yanında iki oda bulunuyor ayrı ayrı yada birlikte uyuyabilirsiniz ve unutmayın bana ihanet etmeye çalışırsanız sonuçlarına katlanırsınız" peter gülümsedi "Ateşin kahinine ve abimize ihanet etmek istemeyiz" bende gülümsedim perry söze girdi "katılıyorum ve şuan savaş aleti yapmak için can atıyorum çok hevesli mutlu ve güvende hissediyorum" kahkaha attım "Enerjine bayıldım burada güvendesiniz ve istediğinizi yapabilirsiniz hadi ben sizi yemeğe çagırırım" ikiside koşar adım gittiler bende ayağa kalktım tam adım atacakken noan kolumu tutarak beni durdurdu "Bekle kahin konuşmamız gerek"