Tik taklayan saate bakıp duruyordum bugün babaanem gelecekti tekerlekli sandalyemi ittirmesi için natsayı çağırıp kapının önüne kadar kendimi bıraktırdım

babaanem kapıda belirdi "hoşgeldin babaane" babaanem birşey söylemeden beni tekerlekli sandalyem ile birlikte çatı katımıza çıkardı kapıyı hızla ittirip birşeyler mırıldanmaya başladı

"babaane neler oluyor" babaanem tehlikeli bir sırıtışla bana döndü ve birden sırıtan ifadesi tuzla buz oldu "sus lavinia dikkatimi sakın dağıtma yoksa sonsuza dek hayattan silinirsin"

dehşete düşmüştüm "n- ne ölmesi" diye fısıldadım

babaanem yere birşeyler çizmeye başladı 10 dakika sonra işini bitirdi gördüğüm çizimleri incelerken bunun ne olduğunu anlamıştım bu bu bu bir kara büyüydü hiddetle başımı salladım

"sakın babaane bunu yapma" babaanem delirmiş miydi! "bunu yapmam lazım küçüğüm bu senin hayatın için" diyip beni tekerlekli sandalyemden ittirip birşeyler mırıldanmaya başladı