Yeni Üyelik
5.
Bölüm

5. Bölüm

@sirius_70

 

Saat gece dörde yaklaşırken genç kadın bakışlarını ışıkları kapalı evde gezdirdi.

Sabah hastası ve ameliyatı olmadığı için eve gelip kendisine verilen yumuşacık yatakta yatmak istemişti ama sanırım ev halkı uyumuştu.

Korumalarda da anahtar olmadığı için mecburen bekleyecekti.

Sessizce arabasının içinde evi izlerken açılan ışık ile hızla doğrularak sevinçle arabadan indi, bu saatte kimdi bilmiyordu ama iyiki uyanmıştı.

Yoldan bir kaç küçük taş parçası toplayarak cama atarken herkesi uyandırmamak için zile basmamıştı.

Barlas duyduğu ses ile şaşkınca camı açarken karşısında gördüğü kadın ile şaşkınca ona bakmıştı.

"Barlas, kapıyı açar mısın?" Diyerek seslenirken genç adam başı ile onaylayarak kapıyı açmak için aşağıya inmişti.

"Saat kaç?" Diyen Barlas uykulu gözleri ile yorgun kadını incelerken Asya da kolunu kaldırarak saate bakmıştı.

"Dört buçuk olmuş." Diyerek içeriye adımlarken yorgunca ayakkabısını çıkartmıştı.

"Yarın sana da anahtar verelim kapıda kalma."

"Tamamdır, ben şimdi bir duş alıp yatacağım, çok yorgunum. Sabah işim yok öğleden sonra gideceğim hastaneye, öğlene kadar uyumak istiyorum." Diyerek merdivenleri çıkarken Barlas da peşinden gidiyordu.

"Tamam, ben Rüzgar'ın bakıcısına söylerim ses yapmazlar." Diyerek kendi odasına adımlamış ve son kez Asya'ya iyi geceler diyerek yarım kalan uykusuna devam etmişti.

 

......

Genç kadın yattığı yerden doğrularak hemen yanıbaşındaki telefonundan saate bakarken iki saat sonra işe gitmesi gerektiğini fark etmişti.

Daha vakti olduğu için üzerini değişme gereği duymadan aşağıya inerken salonda Rüzgar'a ilaç içiren bakıcıyı görerek sessizce ikiliyi izlemeye başladı.

Rüzgar'ın içmesi gereken ilaç sayısı ikiyken bakıcının verdiği üçüncü hap ile çatılan kaşları ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

"Bugün veda vakti küçük bey, ailenin güvenini kazanıp ikimizi yalnız bırakmalarını sağladım. Şimdi sıra senin cenazende onların nasıl yıkıldığını izlemekte." Dedi evde Asya'nın olduğunu bilmeden sesli bir şekilde.

Asya korku ile kapıya çıkarak iki korumaya seslenirken herkesi başına toplamıştı. "Biriniz çabuk Barlas'ı arasın. Bir kaçınız da şu bakıcıyı tutsun çabuk olun hadi." Diyerek bağırarak içeri girerken kısa sürede tutulan bakıcı neye uğradığını şaşırırken Asya onu umursamadan Rüzgar'ı kucağına alarak lavaboya ilerlemiş ve parmağını ağzına daldırarak bakıcının verdiği ilacı kusturmaya çalışmıştı.

Kısa süre sonra Rüzgar içindeki her şeyi boşaltarak baygınca Asya'nın göğsüne yaslanırken Asya hızlıca duşakabine girerek ılık suyu ayarlamış ve göğsündeki Rüzgar ile birlikte kendini suya bırakmıştı. Rüzgar'ın kıyafetlerini tek tek çıkarmış ve yavaşça yere çökmüştü.

 

.....

 

Barlas çalan telefonu ile dosyaları bırakarak açarken sırtını sandalyesine yaslamıştı.

"Barlas Bey, ben evdeki korumalardan Cemil efendim. Biz ne olduğunu anlamadan Asya Hanım sizi aramamızı ve Rüzgar'ın bakıcısını tutmamızı söyledi biz ne yapacağımızı bilemedik."

Telaşla yerinden kalkan Barlas ceketini ve arabanın anahtarlarını alarak çıkarken sinirle derin bir nefes aldı. "Rüzgar iyi mi?"

"Görmedik maalesef efendim, Asya Hanım kucağına alarak yukarı çıkardı hemen."

"Tamam, siz bakıcıyı tutun tehlikeli bir şeyler olabilir, ben hemen geliyorum."

"Tamam efendim." Diyerek telefonu kapatırken hızlıca gaza yüklenerek babasını aramıştı.

"Efendim aslanım?"

"Baba, acil eve gelmen gerek, ne işin varsa bırak gel hemen." Diyerek başka bir şey demeden telefonu babasının yüzüne kapatmıştı.

Kısa sürede eve ulaşırken hızlıca arabadan inerek eve girmiş ve tutulan bakıcıya kısa bir bakış atmıştı.

Hızlı adımlar ile merdivenleri tırmanırken bakışları açık lavabo kapısına gitmiş ve telaşla içeriye girmişti.

Bakışları duşakabinde kucağında kardeşi ile birlikte sırılsıklam olmuş kadını bulurken telaşla önlerinde diz çöktü.

"Asya, noldu, Rüzgar iyi mi?" Diyerek telaşla kardeşinin başını okşarken kendisine cevap vermeyen kadın ile endişeyle.

"Asya, güzelim iyi misiniz, nolur cevap ver?" Diyerek korkuyla ikiliyi izlerken Asya cevap vermeden içeriye Rıfat Bey dalmıştı bu sefer.

"Sen öyle telaşla çağırınca aklım çıktı, ne olmuş?" Diyerek o da yere diz çökerken Asya ikiliye bakarak derin bir nefes aldı.

"Rüzgar'ı öldürecekti, ilaç verdi ona." Diyerek mırıldanırken şoka girmiş gibi titriyordu.

"Kim verdi, bakıcısı mı?" Diyerek sert sesiyle konuşurken Asya başı ile onayladı.

"Hastaneye gidelim, çabuk olun midesini yıkatalım." Diyen Rıfat Bey telaşla ayaklanırken Asya kucağına kıvrılmış küçük bebeğin başına öpücük kondurmuştu.

"İlacı kusturdum, bayılır gibi olunca da ılık duşa soktum. Şimdilik sorun yok üzerini giydirince gideriz hastaneye. Siz havlu getirir misiniz?" Diyerek suyu kapatırken Rıfat Bey'in açtığı havluya Rüzgar'ı bırakarak kendisi de ayaklanmıştı.

Barlas da beklemeden kapının arkasındaki bornozu Asya'ya sararak kucağına almış ve odasına götürerek yatağına bırakmıştı genç kadını.

Kendisi de yanına oturarak sıkıca Asya'ya sarılırken başını boynuna gömerek daha sıkı sarmıştı. "Teşekkür ederim kardeşimi kurtardığın için." Diyen adam içine derince bir soluk çekerken aldığı koku ile burnunu daha çok boynuna gömmüştü.

Asya şoktan çıkarak kendisine sarılan adama kısa bir süre bakarken korktuğunu anlayarak sarılmasına tepki vermemişti.

 

......

Asya üzerine mavi bir sweat altına da siyah dar paça giyerken hızlıca aşağıya inerek kendisini bekleyen Barlasgil'e ulaşmıştı.

Dörtlü evden çıkarken direksiyon başına geçen Barlas ile Rıfat Bey de yanına oturmuş Asya ise Rüzgâr'ı kucağına alarak hastaneye yolunu izlemeye başlamıştı.

Kısa sürede hastaneye ulaşırlarken Asya bildiği yerlerden ilerleyerek çocuk gastroenteroloji bölümüne ilerlemiş ve gerekli testleri yaptırarak boş bir odaya geçmişti arkasında onu takip eden Rıfat Beyler ile birlikte.

 

.....

 

"Evet küçük beye bir damar yolu açalım ve serum verelim. Midesini yıkadığımız için içimiz rahat ama bu gece yine de burada kalsın." Diyen doktor başı ile karşısında kendisini dikkatle izleyen meslektaşı Asya'ya selam verirken bir süre sonra odaya hemşireler girmişti.

"Malzemeleri bırakıp çıkabilirsiniz ben hallederim." Diyen Asya önüne bırakılan demir kutudan eldiven alarak takmış ardından ise Rüzgâr'ın bulduğu damarına iğneyi dikkatli ve hızlı bir şekilde takmıştı.

Ağlama sesi odayı kaplarken işini bitiren Asya, Rüzgâr'ı serumuna dikkat ederek kucağına almış ve başını göğsüne gömmesine izin vermişti.

"Ağlama yakışıklı, geçti bak." Diyerek işaret parmağının tersi ile yanağını okşarken kucağında kısa sürede uyuyakalan Rüzgâr'ı dikkatlice yatağına bırakmıştı.

"Sen eve geç istersen kızım yoruldun bugün." Diyen Rıfat Bey yanında duran kızını omuzunu babacan bir tavırla sıkarken Asya başını olumsuz anlamda sallayarak bakışlarını Rüzgâr'a dikmişti.

"Yok eve gitsem de uyuyamam zaten bu gece burada kalsam iyi olur. Siz uyuyun isterseniz sabah işe gideceksiniz ne de olsa."

"İşim oğlumdan daha önemli değil kızım. Biraz onunla kalacağım." Diyerek odadaki katlanabilir koltuğu açarken yavaşça çökerek başını yastığa koymuş ve sedyede yatan oğlunu izlemeye başlamıştı.

Barlas bakışlarını kardeşinden ayırarak sedyenin ucunda duran örtüyü babasının üzerine bırakırken bakışları Asya ile buluşmuştu.

"Sen de diğer koltuğa geç ben uyumayacağım." Diyerek pencereye ulaşmış ve geç saatler olmasına rağmen hâlâ dinmeyen insan kalabalığını izlemeye başlamıştı.

Asya da sabah geç kalktığı için olmayan uykusuyla Barlas'ın yanına adımlayarak tıpkı onun gibi bahçedeki insan kalabalığını izlemeye başlamıştı.

"Rüzgâr'ın ameliyatını haftaya çekmek istiyorum."

"Bir sıkıntı mı var? Daha çok erken değil mi?"

"Bakıcının verdiği ilaçların yan etki yapma olasılığı var, birden tümör büyüyebilir veya herhangi bir sıkıntı yaratabilir. Eğer siz de onaylarsanız gideceğimiz ülkedeki hastaneler ile görüşüp gerekli malzemeler hakkında konuşmam gerekiyor."

"Sabah babamla konuşup hallederiz." Diyerek dışarıyı izlemeye devam etmişti.

Uzun bir sessizliğin ardından Barlas da sessizce diğer koltuğa uzanarak sedyede minicik kalan kardeşini izleyerek huzursuz bir uykuya dalmıştı.

Asya kaldığı gece nöbetlerinden dolayı hâlâ dinç bir şekilde bahçeyi izlerken mırıldanmaya başlayan Rüzgar ile sessizce yanına adımlayarak bitmiş olan serumu çıkartmış ve kucağına alarak pencerenin önündeki sandalyeye oturmuştu.

Göğsüne yatan Rüzgâr'ın saçlarını okşayarak yeniden uyumasını sağlarken kendisininde uykusunun gelmesiyle Rüzgar'ın düşme riskine karşı onunla birlikte sedyeye uzanmıştı.

Rüzgar başını Asya'nın boynuna gömerek huzurlu bir uykuya dalarken Asya da kısa süre içinde uykuya dalmıştı.

 

........

 

Açılan kapı ile Barlas gözlerini aralarken hemşire serumu yenilemiş ve sessizce tekrar odadan çıkmıştı.

Uyku tutmayan Barlas da yattığı yerden doğrulurken Asya'nın kucağında yatan kardeşine kısa bir bakış atarak ayaklanmış ve telefondan gerekli kişilere mesaj atarak babası ve kendisine bir aylık tatil vermişti. Şirketi kısa süreliğine ortakları idarek edecekti. Bu süre içerisinde de Rüzgar'ın ameliyatı ve iyileşme sürecini atlatacaklarını umuyordu.

 

.........

 

Gözlerini aralayan Rıfat Bey camdan dışarıyı izleyen oğluna yaklaşarak elini omzuna atarken sessiz bir şekilde "Günaydın aslanım." Diyerek mırıldanmıştı.

"Günaydın baba, erken uyandığın iyi oldu seninle bir şey konuşacaktım ben de."

"Hayrolsun inşallah oğlum."

"Asya Rüzgar'ın ameliyatını öne çekmek istiyor, bakıcının verdiği ilaçların tümöre ters etki yaratabileceğini düşünüyor ve Rüzgar'ı haftaya ameliyat etmek istiyor."

"Çok erken değil mi oğlum, daha sağ çıkacağı bile belli değilken bu kadar erken olması... Çok zor bir karar bu. O ve sen bana annenden kalan son şeylersiniz, birinizi bile kaybedemem."

"Bende korkuyorum baba ama Asya haklı ya yan etki yapıp işler tersine dönerse. Denemek istiyorum baba. Kardeşine yaşayacağı uzun bir ömür vermek istiyorum. Hem Asya çok iyi bir doktor her ameliyatını tek tek inceledim. Alanında çok iyi baba ona güvenmekten başka çaremiz yok." Diyerek çaresizce mırıldanırken Rıfat Bey sessizce yanında duran sandalyeye çökmüştü.

"Sedat Amca ile konuştum bir ay kendimize süre ayırdım. Acil imza lazım olursa dijital olarak atacağız."

"Tamam, Asya ile konuşalım bu konuyu. Her şeyi ayarlayalım. Başka yol yok gibi gözüküyor." Diyerek başını elleri arasına alırken bakışları kısa bir an doktorunun kucağında huzurla uyuyan oğluna kaymıştı.

oy vermeyi unutmayalım 😇

 

Loading...
0%