Yeni Üyelik
19.
Bölüm

Final

@sirius_70

 

4 Ay Sonra

"Gel güzelim, sıra bizde." Diyen Barlas sevdiği kadının sandalyeden kalkmasına yardımcı olurken Asya bir eliyle şiş karnını tutup bir eliyle de Barlas'tan destek alıyordu.

Cinsiyet öğrenmek için gelmişlerdi hastaneye.

Genç kadın Barlas'ın desteği ile sedyeye uzanırken açtığı karnı ile heyecanla bekliyordu.

Doktor süreci uzatmadan hızla koltuğuna yerleşirken sürdüğü jel ile ultrason cihazını karnında gezdirmeye başlamıştı.

Meraklı çift heyecanla beklerken, bebeklerinin kalp çarpıntısı ortama daha da heyecan katıyordu.

"Eveeet, bir adet prenses geliyor yuvanıza. Allah sağlıkla büyütebilmeyi nasip etsin." Diyerek kopardığı peçeteyi Asya'ya uzatırken ikili şaşkınca birbirine bakıyordu.

"Benim evime yeni bir prenses mi geliyor? Hatun bugünü tarihe yaz, bugün benim en mutlu olduğum ikinci günüm." Diyerek alnına dudaklarını bastırırken elleri karnında dolaşıyordu kızını hissetmek istercesine.

"Demekki bizi kıskanan bebeğimiz kızmış, kıskanılan benim hatun hiç öyle bakma. Kızıma ihanet edemem." Diyerek sırıtırken Asya da ufak bir tebessüm etmişti.

Baba kız şimdiden birbirlerine aşıklardı.

Barlas ne zaman Asya'nın karnına dokunsa kızı her zaman karşılık veriyordu babasına.

Ne zaman yakınlaşsalar bir tekme yiyordu genç kadın kıskanç bebeğinden.

Kendini toparlayan çift ayaklanırken, doktordan gerekli bilgileri alarak tekrardan evlerinin yolunu tutmuşlardı.

İkiside heyecanlıydı, kızları olacaktı.

Duran araba ile Barlas inerken karısına da destek olarak inmesine yardım etmişti.

Rıfat Bey kucağında Rüzgar ile heyecanla kapıya çıkarken üzerinde her zamanki siyah takımı vardı.

Baba oğul siyahtan başka renk bilmiyordu.

"Hadi söyleyin bakalım torununun cinsiyetini, zaten hastaneye de götürmedi bu sıpa beni." Diyerek Barlas'a bakıp burun kıvırırken Barlas genç kadını belinden tutarak kendisiyle birlikte içeri çekmişti.

"Karımı ayakta tutma baba, zaten bebeğimizi taşırken yeterince yoruluyor." Diyerek koltuğa geçerken Rıfat Bey de tekli koltuklardan birisine oturmuş ve Rüzgar'ı yere bırakmıştı.

"Bir prensesimiz oluyor." Diyen Barlas yüzündeki tebessüm ile Asya'ya bakarken Rıfat Bey heyecanla ayağa kalkmıştı.

"İkinci prensesim mi geliyor benim?" Diyerek sevinçle ayaklanırken ikili yaşlı adamın heyecanını izleyerek tebessüm ediyorlardı.

Rüzgar Asya'nın büyümüş karnına elini değerken aldığı tepkilerle ufak bir kahkaha atarken herkes dikkatini ona yöneltmişti.

Minik bebek, amcasına selam veriyordu annesinin karnından.

 

********

3 Ay sonra

"İyi misin güzelim, gidelim mi hastaneye?" Diyen Barlas endişeyle karısına yerden kalkması için destek olurken Asya solgun yüzüyle aynanın önünde bekliyordu.

Genç adam açtığı çeşme ile karısının yüzünü yıkarken, Asya da ağzındaki acı suyun gitmesi için ağzını çalkalıyordu.

"Yok, çok yiyince mideme dokundu sanırım. Daha iyiyim, birazcık uzanayım geçer." Diyerek sevdiğinden destek alırken Barlas genç kadını kucağına alarak çıkmıştı lavabodan.

"Babacım, iyi misin güzelim, istediğin bir şey var mı?"

"Yok baba, sadece uzanacağım birazcık." Diyerek başını Barlas'ın omzuna yaslarken Rıfat Bey, çaresizce kendisine bakan oğluyla gözgöze gelmişti.

İkisi de kıyamıyordu hayatlarının dönüm noktasını yaşatan bu kıza.

En ufak bir şey olduğunda yürekleri hızla çarpıyordu korkudan.

"Uyu sen güzelim, bir şey olursa ben burdayım." Diyerek yanına otururken alnına ve yanaklarına ufak birer öpücük kondurmuştu Barlas.

 

******

 

"BABA, Asya'nın suyu geldi, çabuk arabayı hazırlat." Diyerek bağıran Barlas koşarak yeniden yatakta sancı içinde kıvranan karısının yanına ilerlerken telaşla etrafına bakıyordu.

Stresten ne yapacağını unutmuştu.

Karısını kucaklayıp odadan çıkarken dengesini sağlamaya çalışıyordu. Asya kucağında sancıdan kıvranırken hâliyle dengesini kuramıyordu.

Sonunda ulaştığı araba ile karısını arka koltuğa bırakıp kendisi de yanına otururken şoför koltuğunda oturan babası gaza yüklenmişti.

Genç kadının çığlıkları arabayı esir alırken iki adamın da içi yanıyordu.

Birinin kızı, birinin ise canından çok sevdiği karısı acı çekiyordu.

Rıfat Bey daha da gaza yüklenirken araba freni patlamışçasına ilerliyordu boş yolda.

Sonunda geldikleri hastane ile Rıfat Bey ikisinden de önce inerek acil kapısına koşarken aynı zamanda bağırarak yardım istiyordu görevlilerden.

Sedye ile çıkan görevliler genç kadını doğumhaneye alırken nöbetçi doktor da girmişti peşlerinden.

Barlas stres ve korkuyla koridorda gitgel yaparken eli ayağı birbirine dolanmış gibi hissediyordu.

Karısının çığlıkları koridora kadar duyuluyor, sesi duyanlara acı çektiğini tüm iliklerine kadar hissettiriyordu.

Saatlerin ardında güneş doğarken açılan kapı ile Barlas hızla yaslandığı duvardan ayrılarak hemşirenin yanına adımlamıştı.

"İkisi de gayet iyiler Barlas Bey. Siz 407 numaralı odaya geçin, eşinizi ve kızınızı oraya getirecek görevli arkadaşlar." Diyerek ayrılırken Rıfat Bey hâlâ boş boş dikilen oğlunu kolundan tutarak sürüklemiş ve söylenen odayı bularak içeriye girmişti.

Kısa süre içinde Asya da sedye ile getirilirken Barlas koşar adım baygınca yatan sevdiğinin yanına ilerleyerek ellerini tutmuştu.

O acı dolu çığlıkları kulağından bir ân olsun gitmiyordu.

Geçen bir kaç saatin ardından Asya kendine gelmeye başlarken Barlas ellerini tutarak kendine gelmeye çalışan sevdiğini izliyordu.

"Hadi güzelim, aç artık gözlerini, bak birazdan bebeğimizi getirecekler."

"Bebeğimiz nerde?" Diyen Asya yavaş yavaş gözlerini de açarken Barlas tebessüm etmişti.

"Bir kaç sağlık kontrolü yapacaklarmış güzelim, gelecek hemen prensesimiz." Diyerek heyecanla yine kapıya dönerken hâlâ gelen giden yoktu.

Geçen sürede Asya iyice kendine gelmiş Barlas ile sohbet ederken açılan kapı ile heyecanla beklemeye başlamışlardı gelecek olan kişiyi.

"Size torunumu getirdim." Diyen Rıfat Bey kucağında görünmeyen küçücük bebekle içeriye girerken Barlas şaşkınlıkla babasına bakmıştı.

"Hani korumalara bakacaktın baba, beni kandırdın mı?" Diyerek ayağa kalkarken Rıfat Bey sırıtarak gelininin yanına geçmişti. Dikkatli bir şekilde bebeği Asya'nın kucağına bırakırken genç kadın heyecandan başında tartışan baba oğlu duyamıyordu bile.

"Sen ne yapacaksın ilk görüp, anne baba aynı anda görün diye çağırmadım seni." Diyerek kendini koltuğa bırakmıştı.

Asya heyecanla kucağında pembe kıyafetler arasında yatan kızına bakarken Barlas da yavaşça sedyeye oturarak kızına bakmaya başlamıştı.

Minicik parmaklarına dokunan Barlas kızının parmağını sıkıca sarması ile dolan gözleriyle Asya'ya bakarken genç kadın da kızının elleri arasına bir parmağını hapsetmiş heyecanla ona bakıyordu.

"Babam, minik prensesim benim, hoşgeldin hayatıma güzelim. İyi ki geldin." Diyerek mis kokusunu içine çekerken Asya ufak bir tebessüm etmişti.

"Nergisi'm, güzel kızım benim, baban da deden de seni çok sevecek annecim. Hep bizimle kal olur mu?" Diyerek Rıfat Bey'e dönerken dolu gözleriyle kendisine bakan adama bakıyordu.

"Biz senin hakkını nasıl ödeyeceğiz be güzelim?" Diyen Rıfat Bey dolu gözleri ile ayağa kalkarken Asya ufak bir tebessüm ile bakmıştı babasına.

"Asıl ben sizin hakkınızı nasıl ödeyeceğim baba, yaşayamadığım hayatı yaşattınız, görmediğim sevgiyi, merhameti, şefkati gösterdiniz. Ben kızıma babannesinin isimini vermişim çok mu?" Diyerek gözündeki yaşları serbest bırakırken küçük kızını kaldırarak dedesine uzatmıştı.

"Hadi bakalım dedesi, kızımızın kulağına ismini sen oku." Diyerek bırakırken Barlas sevdiği kadını kolları arasına alarak minik kızının kulağına ezanla birlikte ismini okuyan dedesini seyrediyordu.

Mutlulardı...

Hemde hiç olmadıkları kadar...

 

Hikayenin olay akışı hakkında bilgi vermiştim zaten canlarım, kısa, olay akışı hızlı, mantık hataları olan bir kitap oldu. Bu kitap üniversite dönemime denk geldiği için çok üzerinde duramadığım bir kitap oldu. Belki saçma veya kötü bulanlar olmuştur ama elimden gelen şuanlık bu maalesef.

Yeni kitaplar da yazmak istiyorum.

Bir sonraki kurgum mahalle kurgusu olur sanırım. Ortaya güzel şeyler çıkarmaya çalışacağım inşallah😇

Sizleri seviyorummm 😇🥰❤

 

 

Loading...
0%