Gece Arya Soyer'den

Telaşla üzerime babamın sınavda rahat olmam için seçtiği sportif kıyafetleri geçirerek saçımı basitçe ev topuzu yaptım.

Üzerimde metal ve takı olmadığına emin olarak koşarak odadan çıktım.

Sanki sınava yetişemeyecekmişim gibi telaşlıydım, oysa saat daha yediydi ve sınava 3 saat vardı. Ama ne düşünürsem düşüneyim kendime engel olamıyordum heyecan konusunda.

"Baba yetişiriz değil mi?" Diyerek masada oturan babamın yanına ilerlerken babamın ve masadaki herkesin bakışları beni buldu.

"Yetişeceğiz bebeğim, lütfen stres yapma, kalbin için endişeleniyorum." Diyerek beni kollarının arasına alırken Toprak abimin sunduğu ufak tebessüm ile biraz da olsa kendimi sakinleştirmiştim.

"Hadi hemen bir şeyler atıştır da erkenden çıkalım, sınav alanında stresiniz azalır belki biraz da olsa." Diyen babam Ayaz'a da tebessüm etmiş ve beni yerime oturmuştu.

Hızla oturup midemin aldığı kadarıyla bir şeyler yemiş ve ardından Ayaz'ın da doyduğuna emin olarak kolundan tutup kaldırmıştım.

Babamlar da ceketlerini alıp peşimizden gelirken karşı evin kapısında dikilen Karan'la yüzümde oluşan gülümseme ile yanına adımlayarak boynuna sarılmıştım.

Yine siyah bir gömlek ve siyah pantolon giymişti...

"Bu telaş ne böyle sevgilim, ben sana güveniyorum sen o sınavda istediğini başaracaksın. Ben eminim, benim güzelim yapabilir." Diyerek alnıma öpücük kondururken başımı sallayarak onu onayladım...

Yapabilirdim ben...

"Üzerini sportif giyinmen iyi olmuş bebeğim, sınavda rahat olursun." Derken baştan aşağıya beni süzmüştü.

"Babam seçti sağolsun." diyerek buruk bir tebessümle yüzüne bakarken, saçlarımın üzerine uzun bir öpücük kondurmuştu.

Elini sıkıca belime dolarken babamın kornaya basması ile içimi saran yeni bir telaşla hızla Karan'dan ayrılarak arabaya koştum.

"Bende peşinizdeyim güzelim, orda görüşürüz." Diyerek arkamdan seslenmiş ve kendi arabasına binmişti.

1 ay olmuştu Karan ile sevgili olalı, abimler ve babam alışmış artık çok tepki göstermiyorlardı. Sadece Karan ile aynı ortama girdiğimizde beni daha çok yanlarına çekiyorlardı, yanlarından ayrılamıyordum.

Yeni yaşım bana güzel bir hayat vermişti, iyi ki gerçek ailemi buldum diyerek şükretmemi sağlamıştı.

******

"Hadi güzelim, geldik." Diyen babamla heyecanla arabadan indim.

Ayaz da arkamdan inerek ellerimi tutarken heyecanla birbirimize baktık. "Yapabiliriz güzelim, elimizden geleni yapalım." Diyerek yanağımı öpmüş ve babamlara dönmüştü.

"Ben size güveniyorum, istediğiniz bölüme gidersiniz, ama olmazsa da canınızı sakın sıkmayın ben her zaman sizin arkanızdayım." Diyerek ikimizinde elini tutup saçlarımıza öpücük kondurmuştu.

Abimlerde buna benzer şeyler söyleyerek bizi motive ederken bakışlarım bir kenarıda sessizce beni izleyen sevgilime kaydı.

Babam bakışlarımı görerek abimlerin dikkatini üzerine çekerken yavaşça Karan'ın yanına adımladım.

"Sakın çok stres yapıp da kendini üzme güzelim, sevgilin olarak ayaklarının üzerinde durabilmeni en çok ben isterim ama olmazsa da ben bakarım sana ve çocuklarımıza." Diyerek yüzündeki sırıtma ile yanağıma öpücük kondurmuştu.

"Karan unut sen çocuğu felan daha en az dört yıl beklemen gerek. Sınavıydı, üniversitesiydi felan derken ohoo çok var.

"Beklemeye değersin sevgilim." Diyerek kulağıma fısıldamış ve artık gitmem gerektiğini söylercesine sırtımdan itmişti.

Ses olmaması için velileri sınava gireceğimiz okulun bahçesine yaklaştırmıyorlardı bu yüzden Ayaz ile kimliklerimizi ve belgelerimizi alarak girişe doğru ilerlemiştik.

Babamların ve sevgilimin arkamda, ikizimin ise yanımda olmasının güveniyle bahçeye giriş yaparken kontrol yapan güvenliklerden geçerek koridorda ayrılmış ve sınıflarımıza geçmiştik.

Stresle masama yerleşirken kalem kutusunda bulunan ve üzerinde ösym yazan şekerden birini ağzıma atarak vaktin gelmesini bekledim.

******

Optiğimi ve kitapçığımı masaya bırakarak stresle ellerim arasındaki plastik kalem kutusunu sıkarken, iyi düzeyde geçen temel yeterlilik sınavı (TYT) ile için biraz da olsa rahatlamıştı. 98 soru işaretlemiştim ama ne kadarı doğru ondan emin olamıyordum.

******

"Babacım." Diyen sesle arkamı dönerken hep beraber beni bekleyen ailemi görmüştüm.

Ayaz da çıkmıştı sınavdan.

"Nasıl geçtiğini sormama gerek yok bebeğim, benim güzelim eminim elinden gelenin en iyisini yapmıştır." Diyerek yanağıma öpücük kondurmuş ve beni belimden destekleyerek arabaya doğru ilerletmişti.

Tek yapmak istediğim eve gidip yatmak ve sınavı unutmaktı.

Hızlıca arabaya binerek yerleşirken, binmeden önce sevgilime göz kırpmış ve uzaktan öpücük atmıştım. O ise telefonunu işaret etmişti gizlice, konuşmak istiyordu benimle.

******

Eve geldikten sonra biraz Karan ile bahçede sohbet ettikten sonra eve girmiş ve üzerimdeki kıyafetleri çıkartarak kısa bir duş aldıktan sonra pijamalarımı giyerek kendimi uykunun kollarına bırakmıştım ki açılan kapı ile gözlerimi araladım.

"Güzelim, bugün çok stres yaptın, doktorunla konuştum ben sabah içmiştin ama doktor bir kere daha içsin dedi." Diyerek elimdeki kalp ilacımı uzatmıştı Kaan abim.

"Teşekkürler abicim." Diyerek elindeki ilacı almış ve suyla birlikte hızla yutmuştum.

"Şimdi uyu bir tanem, yarın senin için daha önemli bir sınav var." Demiş ve alnımı öperek odadan çıkmıştı.

Bende kendimi huzurla uykunun kollarına bırakmıştım.

******

Hızlıca üzerime siyah uzun bir sweat ile siyah bir tayt geçirerek aşağı inerken dünden daha stresliydim. Bugün daha önemliydi.

Babamlar ile hızla kahvaltımızı yaparak dışarı çıkarken kapıda bekleyen sevgilim ile gülerek boynuna sarıldım.

"Bugün benimle gelmek ister misin bir tanem?" Diyerek önüme gelen saçlarımı geriye atarak yüzüme bakmıştı.

"Olur, ben babamlara haber edip geliyorum." Diyerek arabada beni bekleyen babamlara kısaca bahsetmiştim, babamlar da sanırım sınav stresimden dolayı üzerime gelmemiş ve onaylamışlardı.

Hızlı adımlarla tekrar Karan'ın yanına giderek arabanın ön koltuğuna yerleşmiştim.

Arabayı çalıştırırken sol elimi ellerinin arasına alarak sıkıca öpücük kondurmuş ve elimi bırakmadan vitesin üzerine yerleştirmişti kendi elini.

"Stres yok güzelim, sadece gir bildiklerini yap ve çık. Demesi kolay diyebilirsin ama emin ol bu duyguyu tattım ve stres her şeyi bitiriyor. Çok stres yaparsan bildiklerini de unutursun. Ben sana güveniyorum. Sen ayaklarının üzerinde durabilen çok güçlü bir hukukçu olacaksın." Diyerek tekrar elimi öpmüş ve yola odaklanmıştı.

Sınava gireceğim okulun önünde duran araba ile derin bir nefes alarak kimliğimi ve giriş için gerekli belgeleri alarak arabadan indim. Babamlar henüz gelmemişlerdi.

Arabanın önünde yaslanmış beni izleyen Karan'a ufak bir tebessüm sunarken bununla yetinmemiş olacak ki belimden tutarak beni kendine çekmiş ve başını boynuma gömmüştü.

"Kendine güven, ben sana güveniyorum ve şimdiden ayakları üzerinde durabilen bir kadının eşi olmanın gururunu taşıyorum." Diyerek açık olan saçlarımı sınavda beni rahatsız edeceğini düşünmüş olmalı ki toplamaya başlamıştı.

Bileğimdeki tokayı ona uzatırken hemen almış ve dikkatle saçlarımı tepeden topuz yapmıştı. "Boynundan tikin var güzelim, şimdi sınavda dikkatini dağıtmasın saçların." Diyerek şakağıma öpücük kondurmuş ve ellerini sıkıca belime sarmıştı.

Bende direnmeyerek biraz olsun stresimi atmak için başımı göğsüne yaslayarak sevdiğimin kalp atışlarını dinelemeye başladım.

******

"Yanımızda duran araba ile Karan'dan ayrılırken gelmeleri baya uzun sürmüş olan babamlara baktım.

"Neden bu kadar geç kaldınız? Yetişemeyeceksiniz sandım."

"Ayaz kimliğini unutmuş onun için geri döndük bebeğim." Diyerek açıklama yapan Kaan abim beni kolları arasına alırken sınav saati yaklaştığı için kısa sürede ayrılmış ve tekrar sınav için ayarlanan yerlerimize geçmiştik.

******

Yavaş adımlarla çıkış kapısına doğru ilerlerken aklımda yaptığım soruların doğruluğunu değerlendirmeden edemiyordum.

Çıkış kapısının önünde bir süre dikildikten sonra gözlerimi etrafta gezdirirken karşı kaldırımda beni bekleyen ailem ve sevgilim ile gözgöze geldim.

Hepsi yüzündeki gülümsemeyle bana bakarken yolu kontrol ederek koşar adım babamlara ilerledim.

"Evet sınavınız bitti, geriye açıklanmasını beklemek kaldı." Diyerek saçlarımı okşayan babamı başımla onaylarken başımı göğsüne yaslayarak bir süre huzurla durdum öylece.

"Hadi bakalım pikniğe gidiyoruz bugün. Kafanız dağılır hem." Diyerek benden ayrılan babamı başımla onaylayarak başımı sevgilime çevirdim. "Baba ben Karan ile gelsem?"

"Tamam güzelim zaten Semihler de bizi piknik alanında bekliyor. Karan sende dikkatli sür arabayı aslanım." Diyerek abimlerle kendi arabasına ilerlerken bende belime sıkıca kolunu sarmış olan Karan'a sarılarak onun arabasına doğru ilerlemeye başladım

"Üç saatte kokuna, yüzüne hasret kaldım güzelim." Diyerek saçlarıma çenesini yaslarken beni daha çok kendine çekmişti.

******

Piknik alanında duran araba ile inerken yanıma adımlayan Karan kolunu sıkıca belime dolamış ve sanki burayı biliyormuşçasına beni yönlendirirken bende etrafa huzur saçan ağaçları inceliyordum.

Çok güzel bir yerdi.

Görüş açıma top oynayan Semih Amca ve Selim Abim girmişti.

Selim Abi 'gelip kalabalık etmek istemiyorum, ailenle git sınavına, sen başarırsın sana güveniyorum.' diyerek benimle sınavdan önce konuşmuş ve sınava gelmemişti.

"Ooo Semih biraz hızlı ol, sen iyice yavaşladın." Diyen Selim Abi'ye karşı Semih Amca öfkeyle soluk alarak topu hızlıca atmıştı. Uzaklaşan top birkaç metre ötemizde dururken Karan belimi bırakarak topa adımlamış ve seri bir hareketle topu ayağıyla sektirmeye başlamıştı.

"Sevgiline hava atman bittiyse topu bize gönderir misin Karan Efendi." Diyerek dalga geçen Semih Amca'ya Karan dik dik bakmış ardından ise topu ona doğru atarak "Al bakalım ihtiyar, yarın yaşlanınca oynayamayacaksın zaten, bugün hevesini al." Diyerek gülmüş ve tekrar yanıma gelerek belime sarılmıştı.

"Bu kadar iyi top oynayabildiğini bilmiyordum." Diyerek şaşkınlığımı dile getirirken kıvrılan dudağı ile kulağıma eğilerek "Karşında fenerbahçeli biri duruyor güzelim, öğrendik bizde bir şeyler." Diyerek fısıldamış ve boynuma gizlice bir öpücük kondurarak gülümsememi umursamadan beni annesinin yanına doğru ilerletmişti. (Kim olduğunu hatırlamıyorum maalesef ama Karan ile Arya'nın maça gitmesini isteyen ve Karan'ın fenerbahçeli abilerin ise galatasaraylı olmasını isteyen okuyucuma gelsin bu sahne, maça da gidecekler inşallah balımm.)

Rüzgar kucağıma gelirken sırtımı ağaca yaslayarak onu kucağıma oturtmuş ve tombiş yanaklarına ufak bir öpücük kondurmuştum.

Karan da yanıma otururken bakışları göğsüme uzanmış ve saçlarımı oynayan kardeşindeydi.

"Yerimi kapmış küçük velet, bana bak oğlum bir Aras bir sen yormayın beni, uzak durun sevgilimden." Diyerek kardeşinin saçını karıştırmış ve derin bir nefes almıştı.

"Karan rahat bırak çocuğu, yorulmuş belliki, uyusun." Diyerek dağıttığı saçlarını düzeltmiş ve ufak bir öpücük kondurmuştum. Hâlâ yeni doğmuş bebek gibi kokuyordu ve bu koku dünyanın en güzel kokusuydu.

******

Toptan kaçarak nefes nefese Karan'ın arkasına saklanırken ona değen top ile oyundan çıkmıştı. Gülerek ona bakarken gamzeme bir öpücük kondurarak kenarıya çekilmiş ve beni izlemeye başlamıştı.

Demir ve Kuzey'in zoruyla babamlar hariç herkes yakan top oynuyordu. İlk başta bende oynamak istemesem de şuan da çok eğleniyordum. Demir, Kuzey, ben, Karan bir takım, abimler ve Aras da ayrı bir takım olmuştu ve şu an biz ortadaydık.

Hepsi vurulmuş ve bir tek ben kalmıştım ortada. Furkan abim eline geçen topu canımı acıtmak istemezcesine yavaşça atarken ona öpücük atarak elindeki topu atmaya hazırlanan Aras'a odaklanmıştım.

Abisi futbolda ne kadar iyiyse o da yakan top da bir o kadar iyiydi. Çok sert atsa da iyi oynuyordu.

Gözünü kısarak topu atar gibi yaparken sağa doğru kaçmam ile yüzüme çarpan sert top bir olmuştu.

Afallayarak yere düşerken, koşar adım yanıma gelen abimler ve sevgilim ile kısaca onlara bakış atarak yanağımı tutmuştum. "Yenge, yüzüne geleceğini hesap edemedim, çok özür dilerim." Diyen Aras pişmanlıkla bana bakarken sorun yok dercesine gözümü açıp kapattım.

"Defol git şurdan Aras, yoksa ben o topu sana..." Diyerek tıslayan Karan yanağımı elleri arasına alırken parmağıyla yanan yeri okşamıştı.

"Çok acıyor mu bebeğim?"

"Yok abi, ilk bir yandı da şimdi iyi." Diyerek yanımda oturan Furkan ve Kaan abime gülümsemiştim.

Karan koltuk altlarımdan tutarak beni ayağa kaldırırken elini belime dolayarak babamların yanına doğru ilerletmişti. Toprak abim gülerek babama bir şey anlatırken beni bulan bakışları ile hızla yerinden kalkarak yanıma gelmişti. "Ne oldu sana bir tanem, yanağın da kızarmış."

"Sadece top çarptı ya büyütmeyin.' Derken yanıma gelen babam da yanağıma öfkeli bir bakış atarak yavaşça okşamıştı.

"Gel güzelim şişmeden soğuk bir şeyler koyalım." Diyerek beni yanına oturtmuştu.

"Niye dikkat etmiyorsun Aras, kızın yanağı nasıl olmuş bak?" Diyen Semih Amca Aras'ı azarlarken Aras üsgünce yanağıma bakmıştı.

"Semih amca, Aras'a kızma bu sadece bir oyundu, hem ben çok eğlendim." Diyerek ortamı yumuşatmıştım.

*******

Karan ile el ele ağaçların arasında dolaşırken keyifle etrafı izliyordum.

"Karan burası çok güzel."

"Senden daha güzel değil." Demiş ve elimden tutarak bir ağacın gölgesine oturmuş beni de göğsüne çekmişti.

Sessizce huzurun sesini dinlerken, Karan'ın karnımın üzerinde birleştirdiği ellerinin üzerine kendi ellerimi sarmıştım.

"Seni çok seviyorum." Diyerek ona doğru dönüp yanağına öpücük kondururken onun bakışları bir süre dudaklarımda onaylandıktan sonra yüzüme eğilerek "Ben de seni çok seviyorum Gece'm" diyerek izin istercesine gözlerime bakmış ardından ise cevabını almış olacak ki dudaklarını dudaklarıma bastırmıştı.

İlk ve en güzel öpücüğümü ona vermekten utanmıyordum, aksine çok mutluydum...

Sevdiğim adamın ilkim olması beni mutlu ediyordu...