@sirius_70
|
Ahmet Soyer'den;
Çalışma odamda oturmuş dosyaları incelerken aşağıdan gelen hafif yüksek ses ile kafamı kaldırıp sese odaklandım. Bağırışma sesleri yükselirken hızla sandalyemden kalkarak odadan çıktım.
Aşağıya indikçe sesler biraz daha netleşirken Hayat'ın yükselen sesi ile hızla seslerin geldiği yere, salona ilerledim.
Bakışlarım önce koltuğun önünde yerde atılı elbiseyi daha sonra ise ayakta Arya'nın kolunu sıkıca tutan Hayat'ı buldu. Anlamsız bakışlarla onları izlerken duyduğum kelimeleri idrak etmekte zorlanıyordum.
Hayat insanları bir şeylere zorlamaktan zevk alırdı resmen ve şimdi de Arya'yı zorluyordu.
Hayat'a haddini bildirdikten sonra Arya'yı ve elbiseyi alarak merdivenlerden çıktım. Arya donuk bakışlar ile elbiseye bakarken ben de sessizce elbiseyi inceledim. Baya kısa bir elbiseydi.
Bakışlarım sırt dekoltesini bulurken sıkıca gözlerimi yumdum. Doktorun dedikleri aklıma gelirken elbiseyi yara izlerinden dolayı giymediğini anlamıştım zaten. Dolan gözlerimi umursamadan Arya'yı yatağa uzandırarak ben de yanına uzandım. Birkaç bir şey konuştuktan sonra yavaşça gözleri kapanan kızıma baktım. Hafif ağzını aralaması ile bir şey diyeceğini anlayarak biraz daha yaklaştım meleğime.
"Baba, bana pamuk şeker alır mısın?"
Demesi ile gözlerim irice açılırken, refleksle omuzlarından tutarak kendime çektim. Arya irkilerek uyanırken yanaklarına ve alnına uzunca öpücük kondurdum.
"Almam mı be babam? İstediğin pamuk şeker olsun, ben sana fabrikasını kurdururum." dedim heyecanlı sesimle. Arya gözleri dolmuş beni izlerken heyecanım yavaş yavaş sönerek yerini meraka bıraktı.
"Ne oldu meleğim, niye doldurdun o mavişlerini söyle babana?" diyerek elini ellerim arasına aldım.
"Üvey babamdan pamuk şeker istediğimde, böyle bir hakkım olmadığını söyleyerek beni öldüresiye dövmüştü. İlk dayağımdı benim. Hayatımda kimseden pamuk şeker isteyemedim korkudan. Şimdi sen böyle sevinince ne bileyim işte ağlayasım geldi." söyledikleriyle içim burkulurken omuzundan tutarak kendime çektim.
"Unutturamam belki ama tüm yaralarını saracağım Gece'm. Hep beraber saracağız."
Bir süre sessizce uzandıktan sonra bakışlarım onu buldu. Saat dörde geliyordu artık hazırlanmamız gerekiyordu. "Hadi meleğim misafirlerimiz gelir birazdan hazırlanmamız gerekiyor. Kıyafetlerini ben seçebilir miyim? Söz veriyorum hem sana hem de Hayat'a uygun bir şey seçmeye çalışacağım."
Gözleri ile beni onaylarken sevinçle yerimden kalktım. Kızım ilk defa benim seçtiğim bir kıyafeti giyecekti ne de olsa.
Hızla lavaboya girerek büyük gardıroba ilerledim, biraz inceledikten sonra gözüme çarpan pudra rengindeki kemerli tulumu elime aldım. İyice inceledikten sonra kapalı ve şık olduğu kanısına vararak tulum ile lavabodan çıktım.
Arya rengine kötü bir bakış atıp gözlerini tuluma dikerken. Birkaç dakika ısrar etmem ile kabul etmişti. Elimdeki tulumu alarak giyinmek için lavaboya giderken heyecanla yatağa oturarak beklemeye başladım.
Lavabodan su sesi gelmesi ile Arya'nın duş aldığını fark ederek rahatsız olmaması için odadan çıktım.
Ayaz'ın odasına adımlayarak içeri
girdim. Yatağında uzanmış telefon oynarken bakışları beni buldu. "Anneannenler gelecekmiş oğlum, üzerini giyin istersen sende. Yoksa annen yaygara koparıyor biliyorsun." dememle kendini yatağa bırakırken söylenmelerine başlamıştı bile. "Neden geliyorlar ki ben sevmiyorum onları."
"Annen için bir gün idare et oğlum Arya ile tanışmaya geleceklermiş." diyerek zorla yataktan kaldırdım. Ayaz lavaboya girerken ben de odadan çıkarak tekrar Arya'nın kapısını çalarak odaya girdim.
Onun için hazırladığım tulumu giymiş ıslak saçlarını yatağa sererek uzanmıştı.
Bir şey demeden lavaboya girerek saç kurutma makinesini ve tarağı alarak tekrar odaya döndüm.
Arya oturur pozisyona gelmiş yere bakarken adım sesi ile bakışları beni buldu. Elimdekileri görmesi ile gözleri dolarken içimdeki ağlama isteğini bastırıp yanına oturdum. "Sen ilk geldiğinde böyle değildin Arya'm hiç dolmazdı gözlerin. Ne oldu da yine doldurdun o mavişlerini?"
"İster istemez eski ailemin yaptıkları geliyor sizin bu davranışlarınızın sonucunda aklıma. Eskiyi hatırlamak istemiyorum ama kendimi durduramıyorum."
İçimdeki oluşan burukluğu dışarı yansıtmamaya çalışarak Arya'ya sarıldım sıkıca. " Yaşadıkların ağır ve hiçbir çocuğun yaşamaması gereken şeyler. Seni anlıyorum diyemem ama empati kurabilirim meleğim. Sana yaşadıklarını asla unutturamam belki ama yaralarını sararım, sararız hep beraber. Elimden geleni yapacağım bunun için meleğim. İlk işim de şu üvey aileni hapse tıkmak olacak." diyerek ıslak saçlarına kısa bir öpücük kondurdum. "Neyse bu kadar duygusallık yeter ben artık kızımın saçını yapmak istiyorum." diyerek kurutma makinesini elime aldım.
Uzun saçlarını kurutmak uzun sürsede, sanki dakikalar gibi geçmişti bana. İlkimdi benim kızım, ilk kez saçlarını okşamıştım kızımın, ilk kez kurutuyordum ve ilk kez şekil verecektim.
Kız babası olmayan anlayamazdı beni. Özellikle o kadar öküzden sonra tek bir kızı oluyorsa.
Arya'nın saçını tarama ve kurutma işlemini bitirince hafif kabarmış olan saçlarına baktım. Ne şekil vereceğimi düşünürken aslında hiçbir şekilde saç yapmayı bilmediğimi fark ettim.
Cebimden telefonu çıkartarak youtubeye girdim ve 'en kolay saç yapma' yazdım. Karşıma çıkan ilk saç örme videosuna tıklayarak beklemeye başladım. Klasik youtube reklamını geçtikten sonra, küçük bir kızın üzerinde saç modeli yapan kadını izlemeye başladım dikkatle.
Kadın basitçe yaparken, hiçbir şey yapamamam ile kaşlarım çatılırken gelen kahkaha sesi ile başımı telefondan kaldırdım. Arya bir elimdekine bir de yüzüme bakarken o güzel gülüşü ile kahkaha atıyordu.
Hemen uzanarak gamzelerine öpücük kondururken Arya dinen kahkahasının ardından yüzünde kalan tebessümü ile bana bakıyordu.
"Ne yapayım meleğim, saç yapmasını nerden bilsin bu ihtiyar? Hayatımda ilk defa saç yapıyorum." Demem ile ağzına hayali bir fermuar çekerken videoyu tekrar başlatarak Arya'nın saçlarına odaklandım.
*******
Yarım saat deneme sonucunda öncekilerden daha iyi olan saça gururla bir bakış atıp gülümsedim.
Yarım saatlik süreçte saçı üçe ayırmış hepsini tutamayınca ise Demir ve Ayaz'ı çağırmıştım. Tek tek ellerinden saç tutamlarını alıp örgü yapmak zor olsa da sonunda bitmişti.
"Artık gidebilir miyiz baba, Çok şükür ablamın saçını bitirebildiğine göre?" Diyen Demir ile kaşlarım çatılırken. "Sus lan, sanki sen çok biliyorsun yapmasını."
"Bilmiyorum ama denesem bu kadar sürmezdi." Demesi ile gözlerimi devirerek ayağa kalktım. "Gidebilirsiniz, birazdan ananenizler gelir." Demem ile hepsi sıkıntı ile nefes alırken çalan zil ile hep beraber odadan çıktık.
Merdivenlere gelmemiz ile Hayat'ın neşeli sesi gelirken gözlerimi devirerek bir kolumu kızımın beline doladım. Bakışları beni bulurken gülümsemem ile rahatlayan bakışlarını tekrar önüne çevirdi.
Sosyetik kaynanam sırtında ki tüylü kürkü hizmetçiye verirken, yüzünde her zamanki gibi 'dünyaları ben yarattım' havası veren bir bakış vardı.
Ayak sesleri ile bakışlar bize dönerken, dik bakışlar ile kızımı baştan aşağı inceleyen aile üyelerinde gözümü gezdirip Arya'yı kendime daha çok çektim.
Hayat herkesi içeri geçirirken ben de kızımı son kez sakin olması ve stres yapmaması için telkin ederek içeri kendimle beraber içeri girdirdim.
Bakışlar tekrar bize dönerken Hayat yanımıza gelerek ayakta dikilmeye başladı.
"Size kızımı takdim edeyim anneciğim, Arya Soyer."
Sosyetik kaynanam kızıma attığı küçümseyen bakışlar ile dik burnunu kıvırırken, bazı aile üyeleri dışında hepsi aynı hareketi yapmıştı. Arya gözlerini devirerek bana yaklaşırken.
"Sanırım Hayat hanım ve Poyraz'dan sonra birkaç kişinin daha nefretini kazandım babacığım." Diyerek herkese sahte olduğu bir tebessüm ederken gamzesinin gözükmemesi ile kaşlarım çatıldı.
"Meleğim senin gamzelerin nereye kayboldu?"
"Sahte tebessümlerde belli olmayan bir gamzem var, sevmediğim kimse gamzemin olduğunu bilmiyor."
"İlginç ve güzel bir özellikmiş güzelim." diyerek hayranlıkla ona bakarken Hayat'ın sesi ile bakışlarımız onu buldu.
"Evet Arya'cım seni ailem ile tanıştırayım canım."
Demesi ile derin bir nefes aldım işte şimdi başlıyorduk...
Oy vermeyi ve takip etmeyi unutmayın lütfen😇
|
0% |