Yeni Üyelik
40.
Bölüm

40. Bölüm

@sirius_70

Poyraz Soyer'den

Yüzüme gelen saçlar huylandırırken gözlerimi açarak bakışlarımı yanımda yatan bedene kaydırdım.

Arya uzun saçları yatağa dağılmış bir şekilde uyurken oldukça masum görünüyordu.

Yüzümde istemsizce bir tebessüm oluşurken dünü düşündüm.

Gölge ile karşılaştığım ilk ânı.

Gölgeyi ilk kez bir arkadaşım dinlerken duymuştum, sesi huzur vermişken, her bir cümleye yaptığı vurgu beni kendine hayran bırakmıştı.

Şimdi onun kardeşim olduğunu öğrenmek, değişik hissettirmişti.

Hâlâ inanmakta zorlanıyordum onun gölge olduğuna.

Hep yüzünde maske ve başında şapka vardı, tek bildiğim siyah saçlı oluşuydu. Ama şimdi özel hayatına kadar her şeyini biliyordum.

Çünkü o benim kardeşimdi...

Arkadaşlarıma hava atacağıma emindim bu konuda.

Yüzümde ki gülümseme aklıma gelenler ile solarken kaşlarım çatıldı istemsizce.

Ben Arya'ya hayrandım, acaba diğer erkeklerde hayran mıydı böyle?

Benim gibi sürekli mesaj atıp kardeşimi rahatsız ediyorlar mıydı?

Sinirlendiğimi hissederken göğsümde hareket eden kardeşim ile bakışlarım onu bulmuştu, masumluğu karşısında neye sinirlendiğimi bile unuturken mavi gözleri ile gözlerim kesişmişti. "Abi, neden erkenden uyandın?" diyen sesi boğuk çıkarken saçlarına öpücük kondurarak kollarımın arasına aldım. "Öylesine saate bakmak için uyandım ayparçam. Sonra senin gölge olduğunu düşünmeye daldım, sonra da uyuyamadım işte." derken yüzündeki gülümseme ike yanağıma öpücük kondurdu. "Kameraman tutmuştuk abiciğim, tekrar izleyip inanırsın."

Yüzümdeki gülümsemeye engel olamazken, Arya'nın alnına ufak bir öpücük kondurdum. "Beraber izleriz ayparçam." derken elimi beline atarak kendime daha çok çekmiştim.

"Neyse daha fazla uykumuz açılmadan uyuyalım hadi, yoksa ikimizde uykusuz kalacağız." diyerek gözlerimi kapattım.

Uyku tutmadığı için yattığım yerden doğrulurken Arya'nın kolumdan tutup beni göğsüne yatırması ile ne yapacağımı şaşırırken saçımı okşamaya başlaması ile seside ellerine eşlik etmişti sanki beni uyutmak için.

Ha Bu Feleğin Kuşi

Demirdendir Pençesi

Kuş Yollarım Kanadini

Uç Da Getir Annesini


Nenni Uşağum Nenni Nenni

Oy Nenni Nenni

Nenni Uşağum Nenni Nenni

Oy Nenni Nenni


Oğlum adam olacak

Kanı deli akacak

Mertliğin destanını

benim oğlum yazacak


Nenni uğaşum nenni

Oy Nenni Nenni

Nenni uğaşum nenni

Oy Nenni Nenni


Sabah sesinle olur

Yyala sesinle meşhur

Bekle sevdiğum bekle

Uşağum seni bulur


Nenni uşağım nenni nenni

Oy nenni nenni nenni

Nenni uşağım nenni nenni

Oy nenni nenni

NENNİ..


Huzur veren ses bu sefer telefondan değil kanlı canlı yanımdan gelirken gözlerim huzurla kapanmaya başlamıştı. Çok güzeldi sesi, insana huzur katıyordu sanki.

Annem varmış gibiydi sanki yanımda. Dün 26 yaşıma girmiştim, ve ben bu 26 yılda ilk defa anne sevgisi hissediyor gibiydim. Sanki küçük bir çocuktum da annem beni uyutmaya çalışıyordu.

Kapanan gözlerimin arasından bir damla yaş Arya'nın tişörtüne damlarken uyku beni kendine çoktan çekmişti bile...

*******

2 HAFTA SONRA

*******

Gece Arta Soyer'den:

Üzerime okul formamı giyerek aynanın karşısına geçtim.

Sabah sabah saçlarım birbirine girmiş gözlerim uyumam için bana işkence ediyordu.

Aynanın karşısındaki koltuğa oturarak beklemeye başladım. Belki okula göndermezlerdi beni hasta sanıp.

Odanın kapısı açılırken kimin geldiğini merak etmeme rağmen kafamı kaldırıp bakmaya eriniyordum.

Sandalyemin arkasında duran beden üzerimde gölge oluştururken boynuma kondurulan öpücük ile refleksle yerimden doğrulmuş ve ağzımdan çıkan kısa kahkahaya engel olamamıştım.

"Neden hâlâ buradasınız Arya Hanım?" diyen Poyraz abim ile başımı tekrar masaya yaslayarak ona bakmaya başladım. "Abi benim uykum var, okul neden bu kadar erken başlıyor ki?"

Abim yüzünde oluşan tebessümle masadaki tarağımı alırken "Çünkü öğrencilerin kafası o saatler arası daha iyi çalışıyor ayparçam." diyerek beni doğrulttu ve saçlarımı taramaya başladı. "Yoo öyle bir şey yok vallaha, ben direkt uyuyorum ilk derslerde, kafası daha iyi çalışırmışmış, hiç de öyle bir şey yok." Diyerek abimi inandırmaya çalışırken abim bu hâlime gülüp saçlarımla uğraşmaya devam ediyordu.

Saçlarımı örerken işine çok fazla odaklandığı için rahatsız etmeden aynadan izlemeye başladım.

Abimin doğum gününün üzerinden iki hafta geçmişti ve bu iki haftada baya ısınmıştık birbirimize. Kaan abimle de, Poyraz abimle de...

Bu iki haftada Toprak abim, Furkan abim, birde Ayaz, Poyraz abim ile Kaan abimi çok fena dövmüşlerdi. Tabi benim isteğim doğrultusunda.

Bedel ödemeden onları affedeceğimi düşünmemiştiniz herhâlde, arada babam ve Demir de birkaç tekme savurmuştu.

Yüzleri daha yeni yeni toparlanmaya başlamıştı. Tabi Poyraz abimin alnı yarıldığı için atılan dikiş hâlâ duruyordu yerinde.

Yanağıma konulan öpücükle hayaller aleminden çıkarken Poyraz abimin saçıma tokayı da bağlaması ile oturduğum yerden kalktım.

Çantamı alırken abim ile birlikte odadan çıkmıştık.

********

Kahvaltı masasında oturan babamın ve abimlerin yanağına öpücük kondurarak yerime geçtim.

Sağımda Toprak solumda ise Poyraz abim vardı.

Babamın afiyet olsun demesiyle kahvaltıya başlarken diğer yandan da abimlerin tabağıma sürekli bir şeyler koymasını engellemeye çalışıyordum.

*******

Zorlu bir kahvaltının sonunda masadan kalmış, üzerimizi giyinip babamın verdiği harçlıklar doğrultusunda evden çıkmıştık. Normalde beş on lira harçlık alırken babamın cebime iki yüzlük koyması ile kalp krizi geçirecektim neredeyse.

********

Bizi bugün okula Poyraz abim bırakmak istediği için Kaan abimler erkenden çıkmıştı evden. Bizde Poyraz abimi bekliyorduk. Beyefendinin takım elbiseli bir şekilde kahvaltı yapamama hastalığı varmış ve şuan yukarıya takım elbise giyinmeye çıkmıştı.

Sonunda gelen adım sesleri ile bakışlarım ona dönerken ıslık çalarak baştan aşağıya süzdüm. "Sen benim abim olmayacaktın var yaa." diyerek alıcı gözüyle abimi süzdüm.

"Bir an önce gidelim yoksa ablam, abimin üzerine atlayıp evlenme teklifi edecek." diyen Demir ile ona baktım.

"Hayır yavrum, ne evlenme teklifi, hem ben Toprak abimden yanayım. Ah mavi gözlü kekim benim. Adam başta karizmatik bir kere, bir de..." arkamdan belime sarılan kollar ile lafım yarıda kalırken başımı yukarıya kaldırdım.

"Öyle mi güzelim, Çok mu yakışıklıyım ben?" diyerek saçlarıma öpücük kondururken hızla başımla onayladım.

"Yakışıklısın ama bu sevgilinin olabileceği ya da evlenebileceğin anlamına gelmiyor abicim, yani bir ömür benimsin, hepiniz benimsiniz."

"Annemden sonra kadınlara güvenebileceğimi zannetmiyorum güzelim. Sana kaldık maalesef." demesi ile yanağına ufak bir öpücük kondurdum.

"Yalnız ikiz, on dakikada tüm abilerimize asıldın farkında mısın? Hem hadi gidelim artık okula geç kaldık." diyen Ayaz ile herkes ayakkabısını giyip çıkarken bende siyah spor ayakkabılarımı giyerek evden çıktım.

Babamlarla vedalaşıp Poyraz abimin arabasına bindik.Tabi önü Ayaz efendi kaptığı için mecburen arkaya oturmak zorunda kalmıştım.

Kısa sürede okula gelmemizle abimle vedalaşıp arabadan indik. Bakışların bazıları bize dönerken kimseyi umursamadan içeriye geçerek sınıflarımıza dağıldık.


*******


Öğlen arası eve gitmek istemediğimiz için okulun yanındaki bir restoranta gelmiş yemek yemiştik, şimdi ise kahve içecektik. "Şaka gibi ama abim gelecek." diyen Aras sesindeki heyecanı gizleyemezken etrafa neşe saçıyordu. "Ne zaman geliyor lan, bize niye söylemedin?" diyen Kaan Abim oturduğu yerde dikleşirken, gözlerindeki özlemi görmüştüm.

"Dün annem ile konuşurlarken 'geleceğim artık' demiş. Gelsin bir zahmet, sürekli telefonda konuşmaktan abimin yüzünü unuttum." diyerek söylenirken diğerleri de haklı bulmuş olmalıki başları ile Aras'ı onaylamışlardı.

*******

Çıkış saatinin gelmesi ile okuldan çıkarken yalnız başımaydım. Ayaz başı ağrıdığı için eve erken gitmiş, Demir ise hocaları izinli olduğundan dersi boş olduğu için okula gelmemişti.

Çıkış kapısın gelmemle, karşı kaldırımda birileriyle konuşan Kaan abim girdi görüş açıma. Sanırım beni almak için gelmişti. Yüzümden bir tebessüm belirirken etrafıma bakarak karşıya geçtim.

Arabaları kontrol ederek karşıya geçmemle yüksek gelen seslerden tartıştıkları belli oluyordu. Kaşlarım çatılırken yanlarına adımladım.

"Bir sorun mu var?" demem ile abimin bakışları beni buldu. Yüzünde ufak bir gülümseme oluşurken karşısındaki adamın omuzuna hiç dostça olmayacak şekilde vurarak yanıma geldi. Beni kendine çekerken saçlarıma öpücük kondurarak arabaya doğru yürütmeye başladı.

"Hayır meleğim arkadaşlar bir şey sordu ona cevap veriyordum." Ne kadar inanmasamda daha fazla uzatmak istemediğim için başınla onaylamıştım abimi.

Arabaya binerken üzerimde hissettiğim bakışlar ile arkamı döndüm. Giydiği kısa kolludan belli olan, omuzuna kadar uzanan değişik şekilli dövmeleri ve boynunun bir tarafını kaplayan ejderha dövmesi vardı abinle konuşan adamın.

Dudağının bir kenarı yukarı doğru kıvrılmış alaycıl bir gülüşle bize bakıyordu. Ürkütücü duruyordu açıkçası. Tam bir psikopat tipi vardı adamda.


********

Yol boyunca abimle sohbet etmiş, dersler hakkında konuşmuştuk. Moralinin bozuk olduğu belliydi ama bana belli etmemeye çalışıyordu.

Ben eve girerken abim hastanede işi olduğunu söyleyerek gitmişti.

İçeri girdiğimde salonda Ayaz ve Demir'in sesleri geliyordu. Onların yanına gidebilmek için hızla yukarı çıkıp üzerime siyah taytımı giydim.

Tişörte bakınırken aklıma gelenle hızla Ayaz'ın odasına girerek onun koyu yeşil sweetini giyindim. Bol olmuştu ama güzel durmuştu. Kollarım sweetin içinde gözükmezken bunu umursamdan aşağıya indim.

Salondan girdiğimde oyun konsoluyla televizyondan oyun oynayan ikiliye takıldı gözüm. Yere oturmuş önlerinde atıştırmalık bir şeyler duruyordu.

Midem acıktığını belli edercesine sesler çıkarırken neyseki seslerden dolayı karnımın gurultusunu duymamışlardır. Yoksa utancımdan ne yapardım bilmiyorum artık.

Hızla yanlarına giderek ortalarına oturdum. İkilinin bakışları beni bulurken onları umurdamadan önümde duran dolu cips tabağını kucağıma çektim.

"Vaay bu ne güzellik Arya Hanım, çok yakışmış üzerinizdeki." diyen Ayaz ile gülümseyerek ona havadan öpücük attım.

"Abla benim kıyafetlerimden de giy." diyerek mızmızlanan Demir ile yüzümde oluşan tebessümle ona döndüm. "Giyerim ablam, hepinizin kıyafetlerini giyerim. Bol sweetler hoşuma gidiyor hem." diyerek yiyeceklerime geri dönerken dış kapının açılması ile içeriye babamlar girdi.

Hepsi selam verip boş koltuklara otururken Toprak abim ve Poyraz abim önünde, yerde oturduğumuz koltuğa oturmuşlardı.

Demir ile Ayaz tekrar oyunlarına başlarken bende hâlâ aç olduğum için karnımı doyurmaya çalışıyordum.

Birden koltukaltlarımdan tutulup yukarı çekilmem ile kucağımdaki kaseye daha çok sarıldım. "Yaa abi açım ben bırak beni." diyerek Toprak abim ile Poyraz abimin arasından kalkmaya çalışmam ile engel oldular.

Diğerleri bu hâlime gülerken onları umursamadan kucağımdaki kaseden cipsi yemeye devam ettim.

Kase birden önümden çekilirken kaşlarımı çatarak çeken kişiye baktım. "Abi ver onu bana ya, açım ben hâlâ." diyerek mızmızlanırken Toprak abim kaseyi çoktan orta sehpaya koymuştu. "Birazdan yemek yiyeceğiz güzelim, aç karnınla böyle zararlı şeyler yeme."

Oflayarak önüme dönerek Ayazgil'in oynadığı oyunu izlemeye başladım. Ne saçma bir oyundu bu böyle yav.

"Sweetin çok güzel olmuş güzelim, en yakın zamanda bizimkileri de üzerinde görmek isteriz." diyen Poyraz abimi gözümü kırparak onaylarken âniden boynuma kondurduğu öpücük ile gülerek Toprak abimin kucağına kaçmaya çalıştım, ama abim çoktan belimden tutup bir öpücük daha kondurmuştu.

Ben kaçmaya çalışırken belimdeki eli buna izin vermiyordu. Kahkahalarım salonda yankılanırken Toprak abime doğru kaçmaya çalışıyordum.

Gülmekten nefessiz kalırken Toprak abim hâlime acımış olmalı ki beni Poyraz abimden kurtararak diğer tarafına doğru çekti.

Ayaz ile ufak çaplı bir tartışmaya girdiğimizde bana inat abimlere boynumdan tikim olduğunu söylemişti. Poyraz abim de sağolsun tikimle oynayıp duruyordu.

Toprak abimin omuzuna başımı koyarak, ellerimi belime doladığı ellerine sarmıştım.

"Kahramanım benim, beni bu canavardan kurtardığın için teşekkür ederim." diyerek abime daha çok sokuldum.

Abim saçlarıma öpücük kondurarak "Asıl biz sana teşekkür ederiz güzelim, bunca zaman sonra salondaki sessizliğin yerini hayran olunası kahkahalarınla doldurduğun ve yüzümüzde tebessüm oluşmasını sağladığın için."

oy vermeyi unutmayalım lütfen 😇

"bu bölümden sonra kitaba aşk eklenecektir, aşk istemeyenler için final diyebiliriz😇"


Loading...
0%