Yeni Üyelik
71.
Bölüm

5. Özel Bölüm

@sirius_70

 

İyi okumalar...♥️

 

Son bölümdü, hepiniz kendinize iyi bakın, yeni kitapta görüşmek dileğiyle...♥️

 

Yazardan:

 

Hastanede yankılanan siren sesi herkesin içinde stres yaratıyor, etrafa matemli bir rüzgar estiriyordu.

Telaşlı doktorlar üç canı kurtarmak için çabalarken, neyseki durumları sanıldığı kadar kötü değildi.

Genç adam ve genç kadın kazayı aynı hafiflikte bir baş çarpmasıyla atlatırken. Kadının hamile olması bu eşitliği bozuyordu.

Zaten zor bir hamilelik geçirirken bu kaza onun için hiç de iyi olmamıştı.

"Kadın doğum uzmanımızı çağırın hemen, erkek hastayı da hemen tomogrofiye alın. Çabuk çabuk hadi." Diyen doktor Arya'nın gözüne ışık tutarken acildeki herkes ister istemez hamile kadın için endişeleniyordu.

"Hocam kadının çantasında kimliğini bulduk, hastane kayıtlarında ismi daha önceden kayıtlıymış. Gece Arya Çağdaş, kalp hastalığı varmış. Kaan beye haber verdik gelir birazdan." Diyen hemşire kayıt için kimliği 'Hasta Kayıt'a bırakırken acilden gelen yüksek sesle koşar adım oraya ilerlemişti.

"Durum ne? Nasıl olmuş?"

"Trafik kazası hocam, eşini tomografiye aldık ama hasta hamile ve ekstra olarak kalp hastası olduğu için size danışmadan almak istemedik."

"Hemen bir kadın doğum uzmanı yönlendirin buraya, hastayı tomografiye alıyoruz." Diyerek içi yana yana kız kardeşinin sedyesinin ucundan tutarak asansöre doğru iteklemeye başlamıştı kalp cerrahı Kaan Soyer.

 

    .....

 

"Kaan Hocam, ikisinin tomografi sonuçları da temiz çıktı, emniyet kemerleri ucuz atlatmalarını sağlamış neyseki. Arya Hanım'ı kadın doğum uzmanı kontrol edecek birazdan Karan Bey'in kaşına beş tane dikiş atıldı. Arya Hanım'a da iki dikiş atıldı alnı için. İkisinin de durumu iyi."

"Teşekkürler Mehmet Bey. Geri kalanını ben hallederim."

"Ne demek görevimiz, tekrardan geçmiş olsun." Diyen doktor ufak bir tebessümle uzaklaşırken Kaan yüzündeki rahatlatan tebessüm ile endişeyle kendisini izleyen ailesine döndü.

"İkiside iyiler, şimdi yeğenimi de kontrol edecek doktor." Diyerek odaya giren doktoru gözleriyle takip ederken içinden yeğeninin ve kardeşinin iyi olmasını diliyordu.

 

.......

 

Karan kendini tutan hemşirelerin elinden zorla kurtularak görevliden karısının yattığı odayı öğrenirken sanki kaza yapan kendisi değilmiş gibi dik ve sert adımlarla aşıyordu koridorları.

Sevdiği kadın ve bebeği ne hâlde bilmemek onu çıldırtıyor, aklına binbir türlü şey gelmesine engel olamıyordu.

Biraz sonra koridorda gördüğü annesi ile bakışları onu bulurken Aslı da şaşkınca kendisine gelen oğlunu izliyordu. "Annecim bende yanına geliyordum, merak etme Arya gayet iyi şimdi de bebeğinizin durumuna bakıyorlar, gel beraber gidelim yanlarına." Diyerek oğlunun koluna girerken Karan da rahatlamış bir şekilde, sessizce annesine ayak uydurmuş ve herkesin beklediği kapının önüne gelerek Arya ve doktorun yanına girmişti sabırsızca.

Endişeyle baygın, sedyede yatan karısının yanına giderek elini tutarken doktorun Arya'nın karnında gezdirdiği ultrasona baktı.

"Şuanlık bir sıkıntı görünmüyor ama anlık bir sarsıntı ile sanırım emniyet kemeri karnına baskı yapmış, ara ara sancıları olabilir Arya Hanım'ın. Oğlunuz şuanlık gayet iyi." Diyen doktor ile Karan yüzünde oluşan tebessümle sedyenin yanından aldığı peçete ile Arya'nın karnını yavaşça sildi.

Canını yakmaktan çok korkuyordu.

 

..........

 

Karan Çağdaş'tan:

 

"Güzelim, kıyafetlerini getirdim, giyinmene yardımcı olayım da çıkalım." Diyerek Arya'nın kıyafetlerini yanına bırakarak sedyeden doğrulmasını sağlarken sancısı olduğunu belli edercesine ellerimi sıkıyordu.

"Sabret güzelim, oğlumuz da sen de iyileşeceksiniz." Diyerek saçlarına ufak bir öpücük kondurarak elimi karnına koyarken yerinde durmayan oğlumun güçlü tekmelerini hissedebiliyorum.

"Oğlumuz mu olacak?" Diyerek şaşkınca bana bakan sevgilime ufak bir tebessüm ederek başımla onaylarken sevinçle kollarını belime dolamıştı oturduğu yerden.

Bende kollarımı ona sararken bir süre öylece durmuş ve ardından Arya'nın kıyafetlerini giymesine yardımcı olmuştum.

"Gelin bakalım kucağıma bebeklerim." Diyerek Arya'yı kucağıma alacakken geri çekilerek izin vermemişti.

"Sende kaza yaptın birtanem, zorlama kendini yürürüz biz." Demiş ve koluma girerek kucağıma almama izin vermemişti.

Çaresizce onaylayarak kolumu beline dolarken yavaş adımlar ile koridorda çıkarak bizi bekleyen babamlar ile birlikte önce koridordan daha sonra ise hastaneden çıkmıştık.

Toprak Abi'nin arabasına dikkatlice binerek yerleşirken bakışlarımız aynadan çakışmış ve birbirimize ufak bir baş selamı vermiştik.

"Arabanın frenlerini hapse attırdığın mafya boşalttırmış. Tekli koğuşa alındı. Artık bir şey yapamaz merak etmeyin." Diyerek mırıldanırken sıkıntıyla göğsüme uzanan sevgilimin saçlarını öperek parmaklarımı karnında gezdirdim. Bebeğimin tekmelerini hissetmek huzur veriyordu.

"Ben iyileşince tekrar kontrol ederim abi. Sağol ilgilendiğin için."

"Ne demek damat bey, sen Arya'm ile yeğenime iyi bak o yeter bana." Diyerek gülümsemiş ve yola odaklanmıştı.

"İyi misin bitanem?" Diyerek bakışlarımı Arya'nın yüzünde gezdirirken yorgunca onaylamış ve ardından başını göğsüme yaslayarak gözlerini kapatmıştı.

 

.......

 

Kısa sürede bahçeye giren araba ile herkes inerken Ahmet Amca beklemeden yanımıza gelerek Arya'yı kucağına almıştı. "Benim minik bebeğim " diyerek bizim eve doğru ilerlerken bende Aras'ın yardımı ile eve adımlamış ve herkesin oturduğu salona girerek kendimi sevgilimin yanına bırakmıştım.

Kaza hakkında konuşan babamları takmayarak Arya ile ilgilenirken eliyle istemsizce karnını sıkıyordu. "Güzelim iyi misin? Sancın mı var?"

"Arada bir kasılmalar giriyor hayatım, iyiyim şimdi."

"Gel bebeğim, seni odamıza çıkarayım, çok yorucu bir gündü." Diyerek ayaklanırken ona da destek olmuştum. "Siz dinlenin çocuklar biz bir ihtiyacınız olursa diye burda olacağız." Diyen annemi başımla onaylayarak odamıza geçerken yorgunca kendimizi yatağa bırakmıştık.

 

..........

 

4 ay sonra

 

Karan Çagdaş'tan:

 

"Doğumun bu ay içinde olacağını kesin olarak biliyoruz Karan Bey. Arya Hanım normal doğum yapmak istediği için ve kalbinin narkozu kaldıramayacağını düşündüğüm için doğum başlamadan Arya Hanım'a kalbi için ilaç vereceğiz. İlaç sayesinde kalbinde bir sıkıntı olmayacak çok yüksek bir ihtimalle. Size tavsiyem eşyalarınızı alarak bir hastane odasında yerleşmeniz. Geç kalmanız çok büyük sıkıntılara neden olabilir." Diyen kalp doktorunu başım ile onaylayarak ayaklanırken Arya'yı da belinden destekleyerek kaldırdım.

Artık karnı çok fazla şişmişti, yardım almadan ayağa bile kalkamıyordu bazen.

Odadan çıktıktan sonra Arya'yı bekleme koltuklarına oturttum belinden destek olarak.

"Güzelim, ben işlemleri halledeyim doğum çantası zaten arabada duruyor, bir odaya yerleşelim. "

"Tamam hayatım, bende babamlara haber edeyim. Merak etmesinler." Diyerek beni onaylarken doğumdan dolayı hafif kilo alan yanaklarına ufak bir öpücük kondurarak işlemleri halletmeye geçtim.

 

.......

 

"Sancı durumunuz nasıl Arya hanım?" Diyen doktor ile Arya derin bir nefes alarak.

"Öncekine göre artmaya başladı, beş dakikaya kalmaz yeni kasılma geliyor."

"Durumunuza bakalım, ona göre suni sancı vereceğiz." Diyerek bende dahil olmak üzere herkesi odadan çıkartırken stresle nefes aldım.

Acı çekmesini istemiyordum, ama elimden bir şey gelmiyordu.

"Suni sancıya başlayacağız." Diyen doktor kısa bilgiyi verip direkt ilerlerken Arya'nın yanına girdim.

"İyi misin güzelim?"

"Sancılar olmadığı zaman evet, gayet iyiyim."

"Geçecek inşallah güzelim, bebeğimizi kucağımıza aldığımızda tüm acılarını unutacaksın ben eminim." Diyerek ellerini sıkıca tutarken ufak bir tebessüm etmişti.

"Evet serumu tekerlekli aparata bağlayalım, Arya hanım yürüyüş yaparsa daha kolay olur doğum." Diyerek serumu takan hemşire odada beklerken. Bende Arya'nın yanına oturarak beklemeye başladım.

 

.........

 

"K-karan y-yürüyemiyorum çok sancım var, ne olur bir yere oturalım." Diyerek kendini yere bırakmaya çalışırken karnına dikkat ederek belinden sıkıca sardım.

"Yapma güzelim, bende acı çekiyorum seni böyle gördükçe. Biraz daha dayan." Diyerek iki saattir tekrar ederek onu oyaladığım cümleyi tekrar ederken ağlayarak benden destek almış ve yürümeye devam etmeye başlamıştı küçük adımlar ile.

"Gel bebeğim, biraz da beraber yürüyelim." Diyen Ahmet Baba başıyla bana 'sen git' dercesine işaret verirken koridordaki banka oturarak zorla yürümeye çalışan Arya'yı izlemeye başladım.

 

......

 

"Abi yatağına yatıralım biraz, yürüyemiyor artık, çok yoruldu." Diyen Kaan üzerindeki doktor önlüğü ile çaresizce kardeşine bakarken Toprak kolları arasındaki bedeni tek hamlede kucağına alarak odaya girmiş ve Arya'yı yatağa yatırmıştı.

"Tekrar kontrol edelim, sizi lütfen dışarı alalım." Diyen doktor yine hepimizi çıkarırken çaresizce başımı duvara yaslayarak beklemeye başladım.

"Evet açılma istediğimiz duruma gelmiş, küçük annemizi doğuma alabiliriz artık." Diyen doktor odadan çıkarken arkasından ise hemşirenin tekerlekli sandalyede taşıdığı Arya çıkmıştı.

Heyecanla önünde diz çökerek ellerine ufak bir öpücük kondururken son kez şiş olan karnını okşadım. "Bebeğim annen sana emanet, sakın yorma onu." Diyerek ufak bir öpücük kondurarak hissettiğim son tekmeyle gülümseyerek koridordan çekilmiştim.

 

.......

 

Hemşirenin zorla kucağıma verdiği bebeğimi büyük bir dikkatle tutmaya çalışırken bir elimle de Arya'nın elini tutmuştum. Doğumu zor geçtiği için çok yorulmuş ve hâlâ uyanmamıştı.

"Hadi meleğim, oğlumuz artık annesi ile tanışmak istiyor." Diyerek oğluma dikkat ederek Arya'nın saçlarına ufak bir öpücük kondururken sanki sesimi duymuşçasına lacivert gözlerini açan sevgilime gülümserken oğlumuzu daha sıkı sardım kucağıma.

"Günaydın annesi, bak burda kim var?" Diyerek bebeğimizi son kez koklayarak Arya'nın kolları arasına bırakırken sanki az önce uyanan o değilmiş gibi heyecanla ve dikkatlice bebeğimizi kucağına almıştı. "A-annecim, sen çok bekledin mi beni?" Diyerek bebeğimizin boynunu koklayan sevgilime ufak bir tebessüm ederken ikisini de dikkatlice kendi kollarım arasına aldım.

"Çok güzel." Diyen Arya'yı başım ile onaylarken bebeğimizin bana benzeyen yüzüne ufak bir tebessümle baktım. Babasına beziyordu benim minik aslanım.

"Sana çok benziyor." Diyerek bakışlarını bana çeviren Arya ile gülümserken başımla onayladım. "Kalbi sana benzesin isterim, iç güzelliği senin gibi olsun güzelim." Diyerek fısıldarken parmağımın arka kısmı ile bebeğimizin yüzünü okşuyordum dikkatlice.

 

...........

 

3 yıl sonra:

 

Gece Arya Soyer'den:

 

"Arya hadi güzelim geç kalıyoruz maça."diyerek seslenen Karan ile hızla saçımı toplayarak aşağı inerken yarı yolda Karan karşılamıştı beni.

"Hayatım Asaf'ı giydirirken kendim hazırlanamadım, bilmiyorsun sanki oğlunun yaramazlığını." Diyerek söylenirken daha fazla oyalanmadan ayakkabılarımı giyinmiştim.

"Özür dilerim bitanem, heyecandan tüm işleri sana yıkmış gibi oldum. Ama söz bundan sonra Asaf bende sen kendinle ve karnındaki bebeğimiz ile ilgilen." Diyerek şiş olan karnımı okşarken gülümseyerek yanağına öpücük kondurdum, oğlumun da elini öptüm.

"Ayye, bay bay."

"Evet annecim bay bay gidiyoruz." Diyerek Asaf'ın çantasını da alarak evden çıkarken Karan'ın evin önüne kadar getirdiği arabaya binmiştim.

"Baya, ayye." Diye çığlık atan oğluma kısa bir bakış atarken Karan onu çocuk koltuğuna oturttuğu için aklı sıra bağırıyordu küçük bey.

"Tamam babacım, gidince anneye verecem seni, ama biraz burda otur." Diyerek Asaf'ın alnına öpücük kondurarak gülümsemişti.

 

.........

 

Arabadan inerek tribünlere ilerlerken Karan'ın aylar öncesinden yer ayırttığı koltuğa oturmuştuk.

Asaf Karan'ın elleri arasından sıyrılarak kucağıma tırmanırken karnıma dikkat ederek dizime oturtmuştum.

Üzerinde Karan'ın aldığı Fenerbahçe forma takımı, tombiş yanaklarında ise mavi ve sarı minik bir benek vardı. Hafif kilolu olduğu için minik göbeği ve tombiş yanaklari ile çok tatlıydı. Tıpkı Karan'ın küçük hâli gibiydi saçları ve gözleri tıpkı onunkiler gibiydi.

Bakışlarım bu sefer de Karan'ı bulurken ufak bir tebessüm ettim. Ne kadar fanatik bir Fenerbahçeli olsa da her zamanki gibi siyah bir gömlek ve siyah pantolon giymişti. Evde maç izlerken bile giymiyordu sarı rengi açık olduğundan dolayı. Ama Asaf'ı da formasız dışarı çıkarmıyordu.

"Aaa, baya yop." Diye çığlık atan oğlum ile korkuyla yerimde sıçrarken bakışlarım kucağımdan öne atılmaya çalışan oğlumu buldu. "Evet babacım top var orda, senin de var." Diyerek Asaf'ı alırken yerinde durmayan oğlum babasının kucağına giderken heyecanlı hareketleri yüzünden yanlışlıkla karnıma tekme atmıştı.

"Ahh, Asaf, biraz dikkat et bebeğim." Diyerek kasılan karnımı tutarken Karan da anlamış olmalı ki Asaf'ı diğer tarafına oturtarak hızla yanıma kaymıştı. "İyi misin güzelim, çok acıdı mı?" Diyerek karnımı okşarken karnımda hareketleri durulmayan bebeğim de tekme atmayı ihmal etmiyordu. "Abili kardeşli sürekli tekme atıyorlar, alıştım artık." Diyerek gülerken babasının arkasından bana bakan oğluma gülümseyerek dikkatlice kendime çektim.

"Ayye, bebe uff." Diyerek elini karnıma koyarken kardeşi de hissetmiş gibi sürekli tekme atıyordu abisine.

"Acımadı bebeğim, bebeğimiz gayet iyi." Diyerek yanağını öperken kafasını geri çekerek banktan inmiş ve karnıma öpücük kondurmuştu.

"Bebe, bak yop." Diyerek sahayı işaret ederken gülerek başımı yanımda oturan Karan'ın göğsüne yasladım. "Oğullarımızın iletişimine hayranım hayatım." Diyerek mırıldanırken gülerek başımla onaylamıştım.

Maç başlamasına rağmen Karan bir ân bile gözünü kardeşine bir şeyler göstererek konuşmaya çalışan Asaf'tan ayırmazken bende dikkatimi oğullarıma vermiştim.

İkisi de birbirini hissediyorcasına iletişim hâlindelerdi. Asaf'ın eli karnımdan ayrılmazken karnımda sürekli tekme atan oğlum da abisine yanıt vermeye çalışıyordu.

Bizim ailemiz mutlu ve bir ömür böyle güzel devam edecekti...

Umarım hayat bizi birbirimizden ayırmaz ve bize mutlu bir sonsuzluk bahşederdi.....

 

    

 

Loading...
0%