@sirius_70
|
Yazardan "Ben burslu olarak o okula gittim, ama kovuldum." diyen genç kız ile şaşkın bakışlar onu bulmuştu. Ahmet Bey tüm öğrencilerin burslu veya burssuz ayırt etmeksizin dosyalarını incelerken Arya'nın gözüne çarpmaması imkansızdı. Çünkü Arya gittiği yerde herkesin dikkatini çekebilecek bir güzelliğe sahipti. Ve kendilerine çok benziyordu. Ahmet Bey düşüncelerine ara vererek bakışlarını Arya'ya çevirdi "Ben tüm öğrencilerin dosyalarını inceledim ama seni hatırlamıyorum, sen ne zaman gelmiştin okula?" "Yaklaşık bir, bir buçuk yıl önce gelmiştim." "Demir sen hiç gördün mü Arya'yı okulda, belki gözüne felan takılmıştır." Demir şaşkınca ablasına baktı görse hatırlardı ama okulda daha önce hiç görmemişti. "Hayır baba görmedim, ama ablam girdiği her yerde dikkat çekebilecek potansiyelde görmemem imkansız." "Arya sen neden okuldan kovulmuştun güzelim?" Diyen Furkan ile tüm bakışlar onu buldu Arya derin bir nefes alarak limonatasını sehpaya bıraktı. "Ben okula başladıktan sonra bir kız sürekli kavga çıkarmaya çalışıyordu, çevredekiler de 'Güzelliğini kıskanıyor, dikkat et seni okuldan attırır' diye uyarıyorlardı. Açıkçası çok da umursamadım. Birgün ben kantinde otururken geldi milletin içinde ağza alınmayacak laflar etti, hakaret, küfür, iftira felan derken birden saçımı asılması son nokta oldu, ben kendimi daha fazla tutamadım, saçımı kızın elinden kurtardığım gibi kıza kafayı gömdüm, kızın burnu kırıldı bir de yere düşünce kolu çatlamış, bir de ben sağlam bi yumruk çaktım dudağı patladı, babası da okulun sahibiymiş kovdurdu beni okuldan ben de çok takmadım." diyerek sözünü bitirmesi ile tüm aile şaşkınca biribirine bakmaya başladı. Herkes geçen yıl ki olayı düşünürken Demir'in ablasına sorduğu soru, tüm bakışların tekrar Arya'yı bulmasına neden olmuştu. "Abla sen kavga ettiğin kızın ismini biliyor musun?" Arya bakışlarını Demir'e çevirip kavga ettiği kızın ismini düşünmeye başladı. Herkes Arya'dan gelecek cevabı beklerken Arya'nın yarım yamalak hatırladığı isim ile bakışları ailesini buldu. "Merve gibi bir şeydi ama soyadını hatırlamıyorum, 1.65 boylarında zayıf bir kızdı." demesi ile tüm bakışlar Ahmet Bey'i buldu. "Merve bizim öz kızımız sandığımız, ama aslında üvey olan kızınız." diyen Ahmet Bey ile Arya gözlerini büyüterek ona baktı, karıştığı kızı mı dövmüştü Arya? "Siz hastanede Merve ile karşılaşmadınız mı nasıl tanıyamadın onu?" dedi Toprak içinde yeşeren şüpheye engel olmaya çalışarak. Arya bakışlarını ona çevirdi. "Tanıdık gelmişti ama çıkaramamıştım, geçen yıl saçları sarıydı." demesi ile herkes ona hak vermişti, çünkü Merve aklına esince saçını boyatırdı. "Baba ablam okula geldiğinde dedem kalp krizi geçirmişti ve biz hepimiz Mardin'e gitmiştik geldiğimizde de Merve'nin kolu ve burnu sargıdaydı." Ahmet Bey de aklına yeni gelmiş gibi hızla başını sallamıştı. "İyi ama ben defalarca kez müdür ile bu konuyu konuştum, ve benden habersiz birini kovmamasını söyledim." dedi Ahmet Bey öfkeyle. "Müdür haber verecekti, ama Merve işi ile tehdit edince ses çıkaramadı." dedi Arya bakışları Ahmet Bey'deyken. "Allah bilir daha kaç masum öğrenciyi okuldan kovdurdu." diyen Ahmet Bey ile herkes ona hak vermişti. Arya kafasını biraz da olsa dağıtmak adına içeridekilerden izin alarak odasına çıktı. Üzerine siyah askılı yarım bir sporcu atleti giyerken altına ise hafif bol bir eşofman giymişti. Sırtını aynaya dönerek kendine baktı atleti yukarıda olduğu için kemer izleri görünmüyordu. Çok hafifçe varlığını belli eden karın kasları ve kol kasları görünsede kendine hava kattığı fikrine vararak üzerine ceket almadan aşağıya indi. Adım seslerinden dolayı herkesin bakışları Arya'yı bulurken, Arya eline daha önceden aldığı kulaklığı ve sehpada duran telefonuna taktı. Herkes hayranlıkla Arya'ya bakarken, Arya ise telefonundaki müziklerden en sevdiği şarkıları ve spor yaparken dinlediği şarkıları ile yeni bir liste oluşturuyordu. "Oha kaslara bak, benim niye kasım yok." diye yakınan Demir ile tüm aile girdiği şoktan çıkıp Demir'e baktı. Arya ise kafasını telefonundan başını kaldırıp Demir'in yanına adımladı yanaklarını sıkarak konuşmaya başladı. "Sen büyüdün de kas mı istiyorsun, sen ablanı mı kıskandın? " demesi ile Demir ondan kurtulmaya çalıştı. "Selim Abi ile çok küçükken tanışmıştım, benim hep arkamda dururdu, ne zaman yardıma ihtiyacım olsa yetiştirdi, çok iyi bir insan." demesi ile diğer abiler kıskansada da ses çıkarmadan yine nefret dolu bakışlarını Arya'ya diktiler. Merve o kadar kötü şeyler yaşatmıştı ki ön yargılarına engel olamayıp bütün hınçlarını, öfkelerini, nefretlerini Arya'dan çıkarıyorlardı. Kuşkusuz ki bunu en çok Poyraz ve Kaan ikilisi yapıyordu. Tıpkı biz zamanlar Demir ve Hayat Hanım'ın da yaptığı gibi ama Demir artık alışmıştı ablasına, Hayat Hanım ise henüz tam güvenemiyordu karşısında duran kıza. Salonda kısa bir sessizlik oluşurken Arya yavaşça Ayaz'dan ayrıldı. "Ben biraz spor yapmaya gidiyorum, haberiniz olsun Ahmet Bey." Demir hızla odasına giderek siyah ablası ile uyumlu eşofman takımını giyerek aşağıya indi. Arya dışarıda Demir'i beklerken karşısında Gördüğü Furkan ile kaşları şaşkınlıkla yukarı havalandı. "Hiç öyle bakma Arya Hanım ben de geleceğim." Arya ise bir şey demeden başı ile onayladı. Gelen ses ile ikilinin bakışları kapıya dönerken Arya bu seferde Ayaz'a baktı. "Yaa siz niye geliyorsunuz ki biz ablamla beraber gidecektik." diyen Demir ile Ayaz kardeşinin kafasına ufak bir şaplak attı. "Senin ablanda bizim neyimiz lan velet, biz de geleceğiz yürü hadi." Hep beraber bahçeden çıktıklarında yoldan geçen bir çok insanın bakışları onları bulmuştu. Arya hafif tempoda koşmaya başlarken Furkan, Ayaz ve Demir'de onun ardından koşmaya başladılar. Yarım saat koşunun ardından Selim'in spor salonuna gelmişlerdi. Arya önde olmak üzere hepsi içeri geçtiğinde mekanda bir kaç kişi vardı sadece. Arya onlara kısa bir bakış atıp, boks eldivenlerinin olduğu dolaba çevirdi adımlarını. Demir, Furkan ve Ayaz etrafı gözleri ile tarayarak kimsenin Arya'ya bakmadığı tanısına vararak bakışlarını Arya'ya çevirdi. Arya elindeki beyaz sargı ile çoktan boks torbasını yumruklamaya başlamıştı. Üç kardeş hayran bir şekilde kız kardeşlerine bakarken, Arya üzerinde hissettiği bakışları umursamayarak daha sert bir şekilde vurdu önündeki torbaya. Biraz zaman geçmişti ki spor salonunun boşalması ile mekanda sadece Arya ve Soyer üçlüsü kalmıştı. Kuzey babasından ablasının burada olduğunu öğrenince soluğu spor salonunda almıştı. Selim ise herkesin yanında rahat bir şekilde kardeşi ile hasret gideremeyeceğini bildiği için mekanını kapatmıştı. Arya hâlâ kum torbasını yumruklarken Kuzey ve Selim içeri girdi. Selim küçük kız kardeşinin yanına ilerleyerek arkadan beline sarıldı. Arya ise burnuna dolan kahve kokusundan abisi olduğunu anlayıp kafasını onun omuzuna koymuştu. Soyer üçlüsü sinirle ikiliye bakarken Arya ise gözlerini kapatmış biraz nefesleniyordu. "Güzelim, uzun zamandır görüşemiyoruz, nerelerdeydin?" diyen Selim ile Arya kafasını abisinin omuzundan kaldırarak, yaşlı adamın gözlerine çevirdi bakışlarını. "Birtakım olaylar oldu, evdeydim, kafa dinledim biraz." Selim başı ile onaylayarak sıkıca sarıldı kardeşine. Arya'nın boynuna ufak bir öpücük kondururken Arya gülerek geri çekildi. "Abi yapma yaa, biliyorsun tikim olduğunu inadına yapıyorsun." Soyer üçlüsü Arya'nın bu halini ufak bir tebessüm ile izliyorlardı. Kuzey hızla ablasının yanına giderek onu kendisine çekti. "Baba, ablamı rahat bırak. " Demir hızla ablasının yanına gidip sarıldı. Diğerleri ise üçlüyü tebessüm ederek izliyorlardı. Selim ayakta kaldıklarını fark ederek Furkan'a baktı. "Buyrun odama geçelim, birer kahve içeriz." demesi ile herkes başı ile onaylayarak Selim'in odasına adımladı. Demir, Arya, Ayaz ve Kuzey okul hakkında sohbet ederlerken Furkan ve Selim havadan sudan sohbet ediyorlardı. Aradan üç saat geçmişti ki saati yeni farkeden Furkan hızla ayaklandı. "Hadi, biran önce gidelim, annemler merak etmiştir bizi." Hepsi ayağa kalktığında birbirleri ile vedalaşarak mekandan çıktılar. Eve geldiklerinde terli oldukları için hızla odalarına çıkarlarken Hayat Hanım ise çocuklarının gelmesi ile yardımcılara sofrayı kurmalarını söyledi. Herkes yemek sofrasında oturmuş yemek yiyordu, masadaki sessizlik ortamı te kadar gergin bir ortam yaratsa da mutlu olanlar da vardı, kendini tamamlanmış hisseden de vardı. Yemekler yenmiş sofra toparlanmış tüm Soyerler salonda oturmuş sohbet ediyorlardı. Ahmet Bey okul müdürü ile konuşmuş ve iyi bir azar çekmişti. "Arya ben okul müdürü ile konuştum ve olayı ondan da dinledim, seni okuldan haksız yere kovduğunu ve pişman olduğunu söyledi. Ben bizim okula kaydını yaptırdım pazartesi günü Ayaz ile aynı sınıfta olarak okula başlayabilirsin kızım." Arya her ne kadar kendisi için verilen bir kararda ona danışılmamasına sinirlense de sesini çıkarmadı, çünkü Ahmet Bey'in iyi bir baba olma çabasını görüyordu ve bunu yok sayamazdı. Arya başı ile Ahmet Bey'i onaylayarak sessizliğini korudu. Ahmet Bey bu sefer diğer oğullarına döndü. "Kaan ve Furkan sizi zaten önceden gittiğiniz için fakültelerinize geri dönüyorsunuz." Onlar da onayladıktan sonra ortam yine kısa süreliğine sessizleşmişti. Hayat Hanım ise kızının eski ailesini merak ettiği için oturduğu yerde kıvranıyordu, cesaretini toplayarak bakışlarını kızına çevirdi. "Kızım bize biraz eski ailenden bahsetsene, aranız nasıldı mesela?" Arya eski aile kelimesi ile gerilse de derin bir nefes alarak bakışlarını Hayat Hanım'a çevirdi. "Aramız eski ailem ile kötüydü, aynı evde yaşayan yabancılar gibiydik bir nevi." Poyraz alaylı bir gülümseme sundu kız kardeşine. "Merve ile biz de bir evde iki yabancı gibiydik ve Merve bize yapmadığını bırakmadı, kim bilir sen neler yaptın da ailen ile aran kötüydü." Arya aklına eski günlerin gelmesi ile derin bir nefes aldı. "Onların bana yaptıklarından sonra benim yaptıklarım hiçbir şey." Diyerek mırıldandı ama bunu sadece Demir ve Ayaz ikilisi duymuştu. Arya kendini toplayarak öfkeli bakışlarını Poyraz'a çevirdi."Ön yargılı olabilirsin ama bana karşı en ufak bir hakaretinde veya uygunsuz bir davranışında büyüğüm demem ağzını burnunu kırarım." Poyraz'ın öfkeli bakışları onu bulurken o kimseyi umursamadan hızla odasına çıktı. Kısa kollu tişörtünü yatağın üzerine bırakarak rahat bir eşofman giyindi, tişörtünü de giyecekken odaya dalan Ayaz ile bir küfür savurup arkasına döndü. Ayaz ise az önce ikizinin sırtında gördüğü izlerle takılı kalmıştı. Genç adam gözleri dolu bir şekilde ikizine bakarken Arya ise ne yapacağını bilemez halde ikizine bakıyordu.
|
0% |