Yeni Üyelik
2.
Bölüm

○●

@siyah.ajanlik

Siyah ve beyaz diyince bazıların aklına Beşiktaş bazıların ise 90lar gelir benim aklıma ise o an geldi poyrazın takliti Ardada öyle taklitleri çok severdi lendimi tutamayıp ağladım ve direkt lavaboya gittim evlerinin gizli gecitine kadar biliyordum Alp arkamdan endişeli bir şekilde geliyordulavaboya girdiğim an kapıyı tutup açtı ikimiz lavaboda tek kaldıkPoyraz ise bu durumu fark edip kapıyı kitledi kapıya vururken "çıkartın beni burdan "diye bağırıyordum.Alp bileğimi tutup "Ne oldu anlat yoksa sabaha kadar burdayız "diyerek tehdit etti "Seni küçük çocuk senden nefret ediyorum Ardayı sen öldürdün Irmakın bunu yapacağını biliyordun "durdum gözümden yaşlar akıyordu konuşmasını bekledim"Konuş konuşsana ben öldürdüm evet ben öldürdüm desene pislik!" Sesim daha yüksek çıkmıştı yüzüne bir tokat attım"Konuş lan konuş!"konuşmuyordu duruyordu "Neden ağladın?"dedi sakin bir ses tonuyla ağlamaya devam ettim"Poyrazı tembihledin demi taklit etsin diye konuş Ardada bunu yapıyordu de birşey de!"Ondan şuan sadece nefret ediyordum.Zeliha ise gelip kapıyı açtı ona gülümseyip gitmesini söyledim "Tamam evet o kurşunu ben sıktım ama asıl vurulması gereken Irmaktı"dedi bağırarak "Aptal zaten Irmak vuruldu diye Arda öldü" başına işaret parmağım ile vurdum "bunu kullan "dedim ciddi bir şekilde "Ne"dedi bilmiyormuş bir tavırla "Ne,ne ya ne,ne cidden şuan sana ne desem haklıyım daha öncedende vurdun onu tam böbreğinden 2 böbrekten 1 böbrek kaldı diğeri ise Irmaka gitti Allah senin belanı versin pislik!"diye haykırdım Alayla gülüp"Ne olacak 2 sene olmuş üstünden 2 sene geçmiş" Dedi "He zaman mı önemli zaman önemliyse defol git"diye bağırdım"İdil bak ileri gidiyorsun" ben mi ileri gidiyordum cidden zaman önemliymiş ya
Bir tokat atıp ağlayarak arabama binip mezarlığa gittim geceydi saat 2.30du ama korkmuyordum hemen Arda'm ın yanına gittim.Onun mezarının başında saatlerce ağladım anlattım Ve o Aliyi gördüm gelip herşeyi duyduğunu söyledi umursamadım"İdil" dedi sakinliğini korruyarak "Cidden o adam yüzünden mi üzülüyorsun o bir katil hemde senin katilin"Evet o benim katilimdi
"Ali"dedim sakin bir sesle "sence ben yaşamayı hak ediyormuyum?" Dedim cevap verecekken belimdeki silahı yavaşca Alinin eline verdim soğuk namluyu yavaşca kalbimin üzerine doğruttum ellerim titriyor ve ağlıyordum.Bugün öleceksin

Alp Kandemir

Sokak sokak aradım İdil diye bağırdım en son mezarlığa gittim mezarlığın girişinde ağladığını ve kendi kendine konuştuğunu ve en son benden bahsetti ama adımı kullanmadı 'Senin katilin' dedi o zaman kalbimin derinliklerinde bor şey kırıldı sonra biri geldi konuştular sonra İdil silahı ona verip kalbine yasladı hemen silahımı alıp o silahı hedef aldım vurdum silahı vurdum İdil bağırdı"İdil! Gözünü sevim ölme" iç çektim
"Ölme ölürsen yapamam"Bana baktı öfke,nefret,umut 3 ü bir arada Ağlıyordu ağlamasın acıyordu acımasın ölüyordu ölmesin silahı yere attım onun yanına gittim.korktu benden İdil benden korktu o acı tarif edilemezdi geriye adım attım "İdil sensiz yapamam valla üzgünüm ama bak valla iste canımı veririm"yerden silahı aldım eline verdi elleri titriyordu "Öldür beni sinirin geçecekse öldür ben yapamıyorum bana öyle bakma yalvarırım"dizimin üzerine çöktüm"İdil ben seni seviyorum"şoktan mı bilmiyorum ama ağlaması şiddetlendi"Ben senden nefret ediyorum katil"üzmüştü beni "sen benim hayatımın katilisin sen kardeşimi öldürdün"nefes aldı"KATİSİN SEN KATİL"sesi yükselmişti başım toprağa değiyordu soğuk namluyu ensemde hissetim"yapma bu sen değilsin"dedim "sen beni tanımıyorsun"Onu tanımıyormuydum?Hayır onu en çok ben tanıyordum.
"ben seni tanımıyorum tamam"İdil benden korktu ben ise İdilden"Az önce öldür diyodun acın geçsin diyordun ne oldu lan ne oldu" haklıydı sadece" Öldür beni ama ben kendimi öldüreyim bu kadar günaha girme" soğuk namlu ensemde birazdaha baskı oluşturdu bileğini tutup çevirdim bacağına vurup silahını aldım ve ona doğruttum "Beni buna zorlama İdil'im"

İdil Bolat
Silah bana doğruldu dünya ters döndü ve bunu beni sözde 'seven'biri yaptı "Alp"dedim zorlukla "Beni sevme" sesim titredi"Sevme beni" dilim tutuldu "Sevme ulan bana silah doğrutuyorsun seni seviyorum diyorsun bu nasıl gidişat ya" titremedi "Öldürsene" silaha yürüdüm"bıktım öldür gideyim sevdiğini sevmediğini öldür Ardayı öldürme nedenin neydi" bunu cidden merak ettim.

"P-poyraz"sesi titredi Alpin sesi titredi "O Irmağı seviyordu" şaşırdım şaşırmama şaşırdı Aliye döndüm bana bize bakıyordu"Bunun yüzünden mi öldürdün Arda'mı anlamıyorum ulan anlamıyorum" Ellerimi saçlarıma geçirdim "Ya sen benim canımı aldın öldürdün beni sonra seni seviyorum diyorsun" Dizlerimin üzerine çöktüm "Özür dile Özür dile Ardadan" Mezarı gösterdim mezara yürüdü taşı öptü toprağı suladı sonra benim yanıma ilerledi yanıma oturdu ve bana sarıldı birşeyler dedi anlamadım sonra yemin etti ve gitti.Onun peşinden gizlice gittim göremedi veya gördü bilmiyorum Evin önüne geldi telefondan birisini aradı Poyrazı gördüm ellerim yumruk oldu Poyraza bağırdı en sonunda bir bıçak çekti Ardayı korkuttuğu bıçak bir tabanca aldı içeriden Ardayı öldürdüğu silah.

 

2hafta sonra..
Ona hâlâ kin ve öfke duyuyordum 2 haftadır ne telefona bakıyor nede şirkete gidiyordum.Duş,uyuma,bu kadar başka bir rutinim yoktu adam akıllı yemek bile yemiyordum Arda cidden değerliydi ağladığımda yanımdaydı bizi bırakıp gittiklerinde yanımdaydı.Ama artık o yok demi işte bu beni güldürdü hemen en rahat bir sweatshirt giydim hemen yola koyuldum o evin önündeydim yutkundum saat gece 4 gibi Alpin odasına girdim ama suçlu Alp deildi Poyrazdı onun yanına ilerledim kafasına namluyu yasladiğım gibi sesten Alp uyanirdi.O yüzden yavaşca geri çıktım Alp uyanmıştı lanet olsun Beni hemen kendine çekip yorganın altına aldı "Poyraz!"diye seslendi Poyaraza git işareti yaptı"Neden abi "diye sordu Poyraz "siktir git oğlum sabahtan beri cır cır kafam sikildi"diye bağırdı Poyraz ikiletmeden çıktı beni hemen yorganın altından çıkarttı "Ne"dedim "Ne işin var burada kızım?"diyerek kafasını iki yana salladı"Seni öldürcektim vaz"lafımı kesip baş parmağı dudaklarımda gezindi"vazgeçtin çünkü sevdin demi" gözlerini kıstı"Giderim ha hatta gidiyorum"yataktan doğruldum adım attığım gibi belimden yakaladı kendini bana sardı onu kandırmak hoşuma gidiyordu üzerime eğildiği gibi bir yumruk attım"Bingoo"diye bağırdım dudağının kenarı patlamıştı.Bu gayet hoşuma gidiyirdu bi daha olsa gene patlatırdi ama buna hazırlıklı olcağı belliydi "İdil" durdu "Efendim" diyerek gözlerine baktım kahve gözleri bu kadar güzel olmamalıydı çünlü aşık olabilirdim ama olmayacağim

"İdil" "Efendim" "İdil" "Efendim" "İdil" "Zıkkımın kökü Alp" Gülmeye başladı Ertesi gün.
En yakın arkadaşımın cinsiyet partisi vardı.Ona hazırlanmaya başladım mavi uzun bir elbise giydim saçımı sıkı bir topuz yapmıştım.Arabama bindim ve aürmeye başladım Zeynep ile sarılıp konuştuğumuzda pastayı kesip cinsiyeti ögrenecektik Zeynep,benim okul arkadaşım ve değer verdiğim biriydi.Pastayı getirdiler 2katlı yarısı mavi yarısı pembeydi ama neden 5 tane pasta vardı Zeynep bu kadar şey olamazdu eli açık.Zeynep ilk büyük pastayı aldı"Pembe ise kız mavi ise erkek bebeğin cinsiyeti ögrenelim" Pastayı kesti Mavi
çıglık attılar bende mutlu olmuştum. "Şimdi ise babayı ögrenelimm Mavi ise Kuzey Sarı ise Murat" dediğinde şaşırdım ve gülmeye başladım.Kuzey yani Zeynepin eşi "Çocuk benden değil mi ?" Diye sordu Muratı tanımıyordum.pastayı kesti mavi
Kuzey mutlu oldu ve bir pasta daha "Şimdi annesi kim onu ögrenelimm Pembe ise Ben Turuncu ise İdil" Ne ben mi kuzey bana baktı ardından Zeynepe dönüp "taşımacı annede mi var Allah'ım bana sabır ver." Güldüm herkes güldü pastayı kesti Pembe "Oleyy Şimdi Annenin cinsiyetini ögrenelim pembe ise kız mavi ise erkek" dediğinde kuzey "Ben yıllarca bir erkeklemi oldum şimdi?" Zeynep güldü ve "İzle ve gör" dedi sadece pastayı kesti pembe
Kuzey rahatça bir nefes verdi ve Zeynepe sarıldı parti bittikten sonra sarhoş bir şekilde Ardanın mezarına gittim Ona beni suymadığı halde güldüm ağladım çığlık attım."İdil?" gözyaşlarımı silip arkama baktı "Efendim Irmak"diyerek bir tebbesum ettim. "Sen sadece Cumartesi gelmiyormuydun?" Dedi oda ağlamıştı."Senin burda ne işin var?" Onu baştan aşağı inceledim"Hergün cumartesi günü hariç Ardanın yanına geliyordum onunla uyuyordum" Elindeki çiçeği toprağa ekti.Ağlamam şiddetlendi Irmakı yavaş yavaş sevmeye başlamıştım.Ama hâlâ kanım ona ısınmamıştı saniyeler,dakikalar,saatler geçti en sonda Irmak bana bakıp"Gitmicek misin?"diye sorduğunda "Hayır" diyerek cevap verdim net bir cevap"Peki ya sen" ogözlerini kıstı"O benim canımdı nasıl gidebilirim?"başını salladı"Sen gidebilirsin"oturduğum yerden kalktım acıkmış olmalı diyerekten kalkıp ona yemek almaya gittim saat gecenin 4ü iken nasıl açık bir yer bulabilirdim?"İdil" o lanet ses onundu "İdil" cevap vermedim "İdil bana bak" ilerledim "İdil bana bak sadece" yavaşca arkamı döndüm elindeki bıçağı karnıma sapladı "düşmana sırtını hiç bir zaman dönme..." ondan nefret ediyordum Elimdeki kan Ardayı hatırlattı
Oturdum kafamı dizlerimin üzerine koydum ölmek zaten istiyordum"İgrençsin"dedim dışlerimin arasından "Biliyorum" yanıma oturdu "Pisliğin tekisin" ona bakmadım "Öyleyim" dalga geçiyordu sanırım."Nasıl bu kadar acıtmadı?"meraklı ses tonu ürpermeme sebep oldu"Acıtmadığını kim söyledi?" Güldüm güldü sustum sustu.Başımı gökyüzüne çevirdim birsürü yıldız vardı Alp in inlemesiyle irkildim "Yaptım" Irmakın sesi.. elindeki neşteri Alpin Omurgiliğine saplamıştı."Naptın sen?" Korkuyordum "Gitmemiz gerekiyir" cebimden anahtarı aldı arabaya koştu arkasından gittim "Nereye?" Dedim."Gifince görürsün" kasıldım "Annem
misin sen? Böyle konuşuyorsun" güldüm acılı bir gülümsemeydi."Senin bir annen var mı ki veya baban" güldü "Sen kimsesiz bir kızsın idil biz seni sahiplendik seni korduk,sen naptın gittim kaçtın bizden"acıyla ona döndüm dudaklarımı aralayacakken "sus, sen bizi terk ettin kullandın Abla
ben seni sevdim." Abla dedi.
"Üzgün değilim sen kötü bir insansın sen beni öldürmeye kalktın"durdu."Çocuktum" dedi "Bende çocuktum bende ama senden büyük olduğum için önemsiz bir ucubeyim demi annesiz babasız?" Sustu hastaneye geldik. Doğa hastanesi
Sedyeye yatırdılar ameliyata aldılar "Acıyor"diye bağırdım camdan Alp i gördüm gülümsedi ben ise ona yüzümü ekşittim "Acıyor ulan"doktor uyutmaya başladı beni

Alp Kandemir


İdil,Ameliyata girdin üstelik seni bıçakladığım halde bir öfken yok bu beni sevindiriyordu Irmak beceriksiz olduğu için çok derin bir kesik değildi. "Irmak" dedim sakince "Sen benim ablamı
öldürecektin özür dilememi bekleme ona birşey olsun acımam vururum" Abla mı? İdil Irmakın ablası mıydı bu olamaz."Irmak" dedim "Sadece bir beni dinle" dönfü başını olumlu anlamla salladı "Ben İdili seviyorum ama o sevm"sizümü kesip "O seni sevmiyor ve sevmiyecek zorlama" haklıydı "ama belki sever güzel bir hayat süreriz o bıçağı inan isteyerek saplamadım o beni bir neşter ile öldürmeye geldi gece sana yemin ederim"sesim ona muhtaç gibi çıkmıştı "Yemin etme o seni affetmicek bu bıçak yüzünden değil Arda yüzünden bende aynı şekilde" bir yandan sesi yükseldi bir yandan ağladı onu anlıyordum."Seni anlıyorum" sadece bunu diyebildim "Sen beni anlayamazsın kimse ablayamaz ben ne kadar acı çektim ha sadece bir ölüm mü buda değil sen ablamı bıçakladın sevgilimi öldürdün o seni sevmeyecek bende bundan sonra kimseyi sevemiceğim"ağlaması şiddetlendi."Irmak bir şey söylicem" dedim ama kaçtı Arda aslında ölmedi Irmak,İdil özür dilerim.
"Irmak arda ölmedi."

Loading...
0%