Yeni Üyelik
11.
Bölüm

11. Bölüm

@siyahbeyazyarim

Keyifli okumalar...

Saldırının üstünden iki gün geçmişti. İki gün boyunca gerekmedikçe kimse konuşmamış, yolculukta çok dikkatli davranmışlardı. Düşmanları tekrar saldırmamış, onlara ait tek bir iz bile bulamamışlardı. Tedbiri elden bırakamayacaklarının da farkındalardı. Teirm kasabasından ayrıldıklarından beri çok az dinlenmişler, gidecekleri yere erken varmışlardı.

“Burada kaç gün kalacağız?” dedi Mia.

“Bugün burada kalırız, yarın yolumuza devam ederiz.” dedi Legolas.

“Yiyecek hiçbir şeyimiz kalmadı. Ve alacak paramızda yok. Ne yapacağız?” dedi Perseus.

Legolas, her şeyin üst üste geldiğini düşünmeye başladı. Bir sorunu halletse başka sorun geliyordu. Tek başına bu sorunlarının üstesinden gelemeye başlamıştı. Bunu kardeşlere belli etmemeye çalışsa da Perseus bunun farkındaydı. Elinden geldiğince Legolas’ın yükünü azaltmaya çalışsa da pek başarılı olduğu söylenemezdi.

“Satacak birkaç bir şey var bende. Gideceğimiz yerde onları satacağım ve yiyecek alabiliriz böylece.” dedi Legolas.

“Satın alacak birilerini biliyor musun peki?” dedi Arman.

“Evet, hem de iyi bir fiyat vereceğine eminim.” dedi Legolas.

“Ya düşmanlarımızdan birisiyse?” dedi Arman.

“Değil, sıradan bir tüccar kendisi.” dedi Legolas.

Arman ‘anladım’ manasına başını sallamıştı. Sonrasında herkes sessizliğe geri dönmüştü. Çok geçmeden gidecekleri yere varmışlardı. Kardeşler hayran hayran bakmaya başlamışlardı. Evleri özenli ve düzenli bir şekilde yapılmıştı. Duvarları rengârenk boyanmıştı. Evler tepelerin kenarına yapılmış, bir saldırı olduğunda gözcüler hemen fark edeceklerdi. Evlerin hafif eğimli olmasından dolayı kendi adamlarını vurma ihtimali azdı.

Kardeşler, burasının ticaret bölgesi olduğunu çok geçmeden anlamışlardı. Geçtikleri yollarda bir sürü dükkan vardı ve dükkan sahipleri bir şeyler satmaya çalışıyorlardı. Kardeşler, önden giden Legolas’ı takip ediyorlardı. Çok geçmeden Legolas, bir dükkanın önünde durmuş ve atından inmişti. Kardeşlere dönüp konuşmaya başlamıştı.

“Siz burada beni bekleyin ben hemen geliyorum.” dedi Legolas.

“İşin çok sürer mi?” dedi Aaron

“Sürmez. Beni beklerken canınız sıkılacaksa etrafa bakabilirsiniz.” dedi Legolas.

“Yok, burada bekleyiz seni.” dedi Perseus.

“Siz bilirsiniz. Hemen gelmeye çalışacağım. Siz yine de dikkatli olun ve dikkat çekmeyin.” dedi Legolas.

Legolas kardeşlerin yanından ayrılmış ve dükkana girmişti. Kardeşler, Legolas gelene kadar atlarından inmiş ve kenarda dikkat çekmemeye çalışarak beklemeye başlamışlardı. Legolas, ametist ve akik taşlarını tüccara göstermiş ve bir fiyat biçmesini istemişti. O taşlardan bir sürü şey yapılabilirdi.

“Size bunlar için kırk altın veririm.” dedi Tüccar.

“Bence daha fazla ederler. Biliyorsun ki bunlardan bir sürü şey yapılır ve pahalıya satılırlar.” dedi Legolas.

“Bunlarla ilgili çok şey biliyorsunuz demek. Gel elli altında anlaşalım. Daha fazlasını vereceğimi sanmıyorum.” dedi tüccar.

“Pekâlâ, anlaştık.” dedi Legolas.

Legolas, dükkânda işini hallettikten sonra kardeşlerin yanına gitmişti. Kardeşler meraklı gözlerle ona bakmışlardı.

“Sattıklarım elli altın etti. Derfia’ya gidene kadar bizi idare eder diye umuyorum.” dedi Perseus.

“Hiç yoktan iyidir.” dedi Perseus.

“Şimdi ne yapacağız?” dedi Mia.

“Şimdi kalacak bir han bulacağız. Bu gece orada kalacağız ve yarın yolculuğa devam. Yola çıkmadan önce yiyecek bir şeyler alırız.” dedi Legolas.

Legolas ve kardeşler kalacak bir yer aramaya başlamışlardı. Çok geçmeden fiyatı uygun bir yer bulmuşlardı. Legolas, temkinli davranarak iki oda tutmuş, bir şey olursa diye yan yana odalar istemişti. Kardeşleri bir araya toplayan Legolas, onların eğitime hemen başlamaları gerektiğini düşünüyordu. Bunu onlara nasıl söyleyeceğini düşünmüştü kısa bir süre.

“Biliyorsunuz ki düşmanlarımızla karşılaştık iki gün önce. Onlara karşı savaşmak için eğitime ihtiyacınız var. Bu eğitimi Derfia da değil de şimdiden başlamanız gerektiğini düşünüyorum.” dedi Legolas.

“Ne yapmamız gerekiyor peki?” dedi Aaron.

“Hepinizi bir anda eğitemem ama tek tek dövüşmeyi öğreteceğim. İlk önce temel adımları öğrenmeniz gerekiyor.” dedi Legolas.

Kardeşler ayağa kalkmış Legolas’ın gösterdiği ve odanın el verdiği kadarıyla temel adımları yapmaya başlamışlardı. Kardeşler her hata yaptığında Legolas tekrar denemelerini istemiş, Aaron her defasında itiraz etmişti. Kardeşler bir süre daha temel hareketleri çalışmışlardı. Legolas onların yorulduğunu düşünerek dinlenmelerine izin vermişti.

Kardeşler odada bulunan iki yatağa yığılmıştı. Legolas sandalyeye oturmuştu. Odada sessizlik hakim sürüyordu. Çok geçmeden dışarıdan tıkıldılar gelmeye başlamıştı. Legolas tüm dikkatini o seslere vermişti. Kardeşlerde Legolas gibi dikkatini o seslere vermiş ve neler olduğunu anlamaya çalışmışlardı. Kısa süre sonra durdukları odanın kapısı çalınmış, gelen her kimse düşman olabileceğini düşünmüşlerdi. Legolas yerinde kalkmış yavaş adımlarla kapıya yönelmişti. Ne olur, ne olmaz diye bıçağını çıkarmıştı. Temkinli bir şekilde kapıyı aralamış ve karşısındakini görünce büyük şok yaşamıştı.

“Sen?...” dedi Legolas.

Yayınlanma Tarihi: 12.09.2024

Loading...
0%