Yeni Üyelik
23.
Bölüm

23. Bölüm

@siyahbeyazyarim

Keyifli okumalar

Kardeşler mektubu okumalarının üstünden biraz zaman geçmişti. Ne düşüneceklerini şaşırmışlardı. Aklındaki sorulara cevap bulsalar bile, yeni sorular oluşmuştu kafalarında. Ejder ruhları neden onları seçmişti? Amaçları neydi? Neden bize yardım ediyorlar? Ve özellikle bizi seçtiler? Gibi sorular vardı. Cevapları bulabilecekler miydi? Onlar için muammaydı. Ejderha ruhları ile karşılaşacaklarına dahil umutları yoktu.

“Ne yapacağız?” diye sordu Mia.

“Bilmiyorum. Kafam karman çorban oldu.”

Arman ve Aaron abisine katılmışlardı. Onlarda neyin ortasına düşüklerini tam olarak anlamamıştı. Annelerinin neden öldürdüklerini? Çok merak ediyorlardı. Bunun ve diğer sorularının cevabı tam olarak kimde olduğunu bilemediklerinden ne yapacaklarını şaşırmışlardı. Durumu anlayan Legolas duruma el atmıştı.

“Bunları bir kenara bırakın şimdilik yatıp uyuyun. Yarın seher vaktinde kalkacaksınız, kahvaltıdan sonra eğitime başlanacak. Sizin için zorlu günler olacak. Dinlenip güç toplamanız lazım. Aklınızda sorular var biliyorum. Ama bunların cevabını bulmakla uğraşırken, eğitiminiz aksatmanızı istemiyorum. Zamanı gelince elbet cevabını hep beraber bulacağız.”

“Buluruz değil mi? Ve bizden başka bir şey saklamıyorsun değil mi Legolas?”

Mia’nın sorusuyla kısa bir düşünceye dalmıştı Legolas. Kardeşlerde bunu fark etmişler, ses çıkarmamışlardı. Şuan söylemiyorsa bir nedeni olduğunu biliyorlardı. Ona kendilerinden çok güveniyorlardı. Onları korumak için her şeyi yapabileceklerini biliyorlardı.

“Aslında babanız bana size ait olan kolyeler emanet etti. Size verip vermeme arasında gidip geliyorum. Ne işe yaradıklarını? Ne gibi özellikleri var? Neden size onları vermemi istediğini bilmeden vermek istemedim. İlk önce kendim incelemek istedim doğrusu.”

“Ya saba zarar verirse incelerken? Ayrıca o kolyeleri neden bize bıraktı acaba. Mektupta bununla ilgili bir şey yoktu.”

Perseus’un dedikleriyle kısa bir düşünceye dalmışlardı. Yeni sorular, yeni gizemler gözlerini korkutuyorlardı. Daha çıktıkları bu maceraya alışamamışlardı. Alışmaktan korkuyorlardı.

“Bilmiyorum. İncelerken dikkatli olacağım merak etmeyin. Sabah uyandığımızda ilk iş size koruma büyüsü yapsam iyi olacak. En azından tedbirimizi almış olayım. Kimseye güvenemeyiz bu zamanda.”

Kendi aralarında biraz daha sohbet ettikten sonra herkes uyumak için çadırına dağılmıştı. Onları zor ve yorucu bir gün bekliyor olacaktı. Yeni günle gelecek bir sürpriz de vardı onlar için.

…..

Günün ilk ışıklarıyla uyanmıştı Legolas. Bugün içinde garip bir his vardı. Büyük bir şey olacak ve kardeşleri koruyamayacak gibi hissediyordu. Tek temennisi bu hissin doğru çıkmamasıydı. Kendilerini koruyabilecek duruma gelene kadar onları korumaktı. Kendisinden bile.

“Bir sorun yok değil mi?”

Legolas, Perseus’un sorusuyla hafif başını kaldırıp ona bakmıştı. Geldiğini hissetmişti, ama yine de bir tepki vermemişti. Perseus’un sorusunu kısa bir süre düşündü. Gerçekten bir sorun var mıydı? Yoksa kendisi mi kuruntu mu yapıyordu?

“Hayır. Olmaması için uğraşıyorum.”

Perseus, Legolas’ın cevabı ile pek tatmin olmasa da bir şey dememişti. Yere oturan perseus, kısa bir sessizlikten sonra aklına takılanı sormuştu.

“Bilgeye neden güvenme dedi Brom? Sonuçta bizim tarafımızda değil mi? Dün diğerlerinin yanında soramadım bunu.”

“Bilmiyorum. Brom öyle söylediyse onun hakkında bir şey öğrenmiş olabilir. En kısa sürede bunu çözmemiş gerekecek. Bunun bir önemi olduğunu sanmıyorum. Şu anlık sizin eğitiminiz daha önemli. Ve ön planda olması gerekecek. Kardeşlerini kaldır istersen, bende size kahvaltı hazırlanmasını söyleyeyim.”

Perseus başını sallamakla yetinmiş kardeşlerini uyandırmaya gitmişti. Kısa sürede uyanan kardeşler, kahvaltı için çadıra doğru ilerlemişlerdi. Hızlı bir şekilde kahvaltılarını yapmışlar, ardından eğitim yapmak için antrenman alanına ilerlemişlerdi. Legolas, daha önce yaptırdığı gibi kısa hareketler göstermişti. İki – üç saat kadar bir süre de yakın dövüş yaptırmıştı.

“Şimdi sıra geleyim savaşırken kullanacağınız silahlara. Tahmin ediyorsunuz ki; her bir silahın kullanım tekniği başka, eğitimi başka oluyor. Bu eğitimleri yine ben veya Oromis verecek. Fakat başka usta savaşçılarda verecek ve sizi deneyeceğiz. Neler öğrendiniz bu konuda, gelişme var mı diye. İlk önce geleyim kılıca ve hançere. Kılıcı ilk defa elinizde tutacağınız için ağız gelebilir. Bir süre sonra alışacaksınız ona. Ama ondan önce hafif kas gücünüzü arttırmamış gerekecek. Ki bu size rahatlık sağlayacaktır kullanırken. Kılıca gelirsek, hafif olabilir ama hepinizde olmasını isterim.

Sonra ok ve yay var. Kılıçta olduğu gibi hafif kas ve bilek gücü gerekir. Bilek ve kas gücünü geliştirmezseniz bir süre sonra sizin açınızdan kötü olur. Yaralanma yaşarsınız, sakatlanma geçirirsiniz. Bunu isteyeceğinizi sanmam. Sonra balta var. Balta diğerlerine göre baya ağır olabilir. Alıştıktan sonra kullanması kolay olur. Ama alışana kadar baya bir sıkıntı çekersiniz. Şimdi hangisini seçmek istiyorsanız söylerin.”

Kardeşler kısa bir süre düşünmüştü. Seçmek bir bakıma zordu onlar için. Çünkü ilk defa kılıç kullanacaklardı. Geri kalan hayatında da kullanmaya devam edeceklermiş gibi hissediyorlardı. Hangi silahları kullanacaklarına karar vermiş ve Legolas’a söylemişlerdi. Perseus kılıç, Arman kılıç, Aaron ve Mia ok ve yay kullanmayı seçmişlerdi.

Legolas onlara nasıl şekilde tutacaklarını, nasıl kullanacaklarını göstermişti. Akşam vaktine kadar bu hareketlere çalışmışlardı. Başlarda tutması ve kullanması zor gelmişti. Bir süre sonra alışmaya başlamışlardı lakin ilk defa kullandıkları için zorluyorlardı onu.

Akşam vakti yemeği gelince Legolas onları bırakmıştı. Yorulduklarını gözlerinden ve hareketlerinden görebiliyordu. Yine de onlar için böyle olması daha iyiydi. Bir başkası olsa olsa umursamaz, ölmeleri için her şeyi yapardı. Akşam yemeğini kısa tutup yatmaya gitmişlerdi kardeşler. Günün yorgunluğunu bir an önce atmak, yeni güne dinç kalkmak istiyorlardı. Her ne kadar yeni günde olacaklara hazırlıklı olmasalar da. Legolas yeni günde olacakları hisseder gibi tetikte beklemeye başlamıştı olacakları. Herkes için ne getireceğini bilmese de.

Yayınlanma Tarihi: 16.09.2024

Loading...
0%