Yeni Üyelik
7.
Bölüm

7. Bölüm

@siyahbeyazyarim

Keyifli okumalar...

Sabahın ilk ışıklarıyla uyanan Sean, yatağında oturur pozisyona geçmişti. Sean’ın içinde kötü bir his vardı ve bir şeyler olmasından korkuyordu. Abisinin emanetlerine sahip çıkamamaktan, onlara zarar gelmesinden çok korkuyordu. Sean yeğenlerini canından çok seviyordu.

Sean birkaç gün önce abisinden mektup almış, düşmanlarının harekete geçtiğini dikkatli olmalarını yazmıştı mektupta. O mektubu aldığından beri dikkat ediyor, etrafı kolaçan ediyordu. Düne kadar ne bir iz vardı, ne de bir hareket. Dün ormanda evlerini izleyen birkaç kişiyi görmüştü. Lakin görmemiş gibi davranmış, davranmak zorunda kalmıştı. Aksi takdirde gördüğünü gösterseydi, o an saldırıya geçeceklerine emindi.

Sean, abisinin arkadaşı olan Legolas’ı tanıyordu ve onları onun halledeceğini de biliyordu. Nitekim de öyle olmuştu. Legolas onları görmüş ve onları öldürmüştü. Ardından Sean’ın yanına gelmiş, gitme zamanının geldiğini söylemişti. Sean çocukların bir şeylerin bilmediğini, onlara nasıl söyleyeceklerini sorduysa da. ‘Onlar bir şeyler seziyor ve birkaç bir şey biliyor’ diye cevaplamıştı Legolas.

Dün gece Legolas’ın çocukları ziyaret edeceğini ve tüm bu olanları açıklayacağını biliyordu. Çocukların yanına gitmeden önce ona emanetleri vermişti. Onda güvende olacağını ve zamanı gelince sahiplerine ulaşacağını biliyordu.

Üstünden uyuşukluğu atan Sean, yatağından kalkıp banyoya yönelmişti. Oradaki işlerini hallettikten sonra aşağıya inip kahvaltı hazırlamaya başlamıştı. Hazır olduktan sonra çocuklara seslenmişti. Bugünün çocuklarla geçireceği son gün olacağını, karanlık çöktükten sonra yola çıkacaklarını biliyordu. Birkaç gün sonra arkalarından o da gidecekti. Lakin içindeki kötü ses öyle olmayacağını söylüyordu.

Sean içindeki o kötü sesi bastırmaya çalışıyordu. Fakat her geçen dakika daha da büyüyordu. Günün geri kalanında hiçbir şey olmamış gibi davranmak zorunda kalmıştı. Çocuklar odalarına çekildikten bir süre sonra olanlar olmuştu. –Sean çocukların Legolas ile gittiğini biliyordu.-

Cadı’nın adamları eve baskın yapmışlar, Sean’ı yaka paça yakalamışlardı. Baskın ani olduğundan Sean hiçbir şey yapamamış, yapmaya fırsat olmamıştı. Sean’ın içindeki kötü his sonunda gerçekleşmişti. –Sean bu baskının er ya da geç olacağını biliyordu. -Lakin içinde korku vardı. Vardı çünkü çocukların oradan uzaklaşıp uzaklaşmadığını hala bilmiyordu. Tek umudu evden uzakta olmalarıydı.-

“Evin her köşesini arayın. Çocukların burada olduğuna eminim.” dedi yabancı.

Yabancı bir cüceydi. Taktığı şapka dışında baştan aşağıya koyu renk tonlarda giyinmişti. Sağ elinde tuttuğu parlak kılıç göze çarpıyordu. Kılıç özellikle parlatırmış gibi duruyordu. Bir tahtalı zorlanmadan kesebilecek kadar sivriydi. Sean adamların şakasının olmadığını, zor kullanmaktan çekinmeyeceklerini fark etmişti.

Emir verdiği adamlar evin her köşesini tek tek aramışlar. Lakin bir şey bulamamışlardı. Bulamadıkları için iyice sinirlenmişlerdi. Bir o kadar da hırs yapmışlardı.

“Onlar nerede! Çabuk bana nereye gittiklerini söyle!” dedi yabancı.

“B-bilmiyorum.” dedi Sean.

“Doğruyu söyle! Onlar nerede!?” dedi yabancı.

“Bilmiyorum, bilsem de size söylemeyeceğim!” dedi Sean.

“Ölmek mi istiyorsun be adam!” yabancı.

“Evet. Çocukları size vermektense ölmeyi tercih ederim.” dedi Sean.

“Yazık olacak desene. Onların yanında olduğuna pişman olacaksın… Ama onlara ihanet edip bizim yanımızda olursan durum değişir. Yaşaman için bir şansın olur.” dedi yabancı.

Sean onlara güven olmayacağını çok iyi biliyordu. Çocukların nereye gittiklerini öğrendikleri an onu sağ bırakmayacağını çok iyi biliyordu. Sean, çocukları kanının son damlasına kadar koruyacağına dair söz vermişti. Şimdiyse o sözü tutma zamanının geldiğini biliyordu.

“Asla ama asla onlara ihanet etmem. Öldürecekseniz öldürün, bu yolda ölmeye razıyım.” dedi Sean.

“Demek söylememekte kararlısın. Şunun işini halledin. Arkasından evi yakın. Buradaki işimiz bitti.” dedi yabancı.

Cücenin adamları verilen emiri yerine getirmişlerdi. İlk önce Sean’ı olduğu yerde öldürmüşler, arkasından evi ateşe vermişlerdi. Sean yeğenleri için kendini feda etmişti. Cadının bu hareketiyle savaş başlamıştı. Bu savaşta ilk kaybı Derfia ülkesi vermişti. Bilmedikleri bir şey vardı; her iki tarafta çok kayıp verecekti.

Yayınlanma Tarihi: 08.09.2024

Loading...
0%