🌷

"Ablacım hadi uyan"

gözlerimi açtığım zaman ablamın dün gece yanımda uyuduğunu anladım

"hadi ezel bu günde okula geç kalma"

ablamın beline sarılıp başımı göğsüne yasladım

"birazcık daha"

ellerini saçlarımda hissettim ,ve gözlerim kapandı

...

gözlerimi açtığım zaman ablam çıkmak için hazırlanıyordu ablam onu izlediğimi gördüğü zaman bana yaklaşıp

"Günaydınn"

"güna-"

ablam sözümü bitirmeme izin vermeden beni gıdıklamaya başladı odanın içi benim kahkahalarımla dolarken ablamda gülüyordu ablamı azıcık birşey tanıyorsam dün akşamı unutmam için yapmıştı

kahkaha atarken konuşmaya başladım

"Abla yeter! Abla yeter bak ölücem"

beni bıraktığı zaman bu seferde yanaklarımı sıkmaya başladı

"sen gün geçtikçe dahamı tatlı oluyon yaa"

ama yanaklarımı sıkmaya başlayınca yanaklarımı onun ellerinden kurtardım

"okula yine geçmi kaldım"

"Evet kaldın ama bu gün okula gitmeni istemiyorum "

Şaşkın bir şekilde ona baktım

"niye ki"

"Boş verrr ben şimdi okula gidiyorum sende selma annelere git"

dediği zaman kafamı salladım selma anne ,tuana ve caner' in annesiydi

beraber dışarı çıktığımız zaman ablam yanaklarımdan öptü

"kendine dikkat et ve sakın bir belaya bulaşma "

bende onun yanaklarını öptüm

"sende kendine dikkat et abloşş"

otobüse binip gittiği zaman bende selma annelerin evine doğru ilerledim... kapıyı çaldığım zaman selma anne kapıyı açtı beni görünce gülümsedi

"hoş geldin güzel kızım"

dedi ve bana sarıldı

"hoşbuldumm"

benden ayrıldığı zaman

"eee hadi geç bakalım"

onunla beraber içeriye girince gözüme ilk takılan caner oldu yine birşeyler yiyip film izliyordu ona bakıp sırıttım

"Canoo ne yapıyorsun sen böyle yapmaya devam edersen tüm kızlar senden obur diye bahsedip kaçıcaklar "

sesimle bana döndüğü zaman sırıtmaya başladı filmi kapattığı zaman selma annede söylenerek canerin yediklerini toplamaya başladı .caner yanıma gelip kolunu omuzuma attı ve beni odasına doğru çekiştirdi

"bu gün niye okula gelmedin"

"sanane gitmek istemedim"

omuzunun altından çıktım

"hem ben seni değil tuana'yı görmeye geldim "

dediğim zaman gözleri şokla açıldı

"Ne yani beni görmeye değilde o kitapkurdu'numu görmeye geldin"

Kafamı salladım

"aynen öyle"

dedim ve birşey söylemesine izin vermeden çat diye tuana'nın odasına girdim elindeki kitabı kapının sesiyle bıraktı beni görünce gülümsedi yanıma gelip sarıldı

"Ezoş seni çok özledim "

bende gülümsedim

"bende seni "

ayrıldığımız zaman gülümsemem soldu kaşlarımı çattım

"neden beni hiç aramadın"

dediğim zaman kapının önünde dikilen caner'i gösterdi

"telefonumdaki numaralar silindi abimden senin numaranı istedim ama vermedi"

çatık kaşlarla caner'e döndüm

"neden vermedin yılan"

gözleri ikinci defa şokla açıldı elini kalbine koydu

"yılan bana yılan mı dedi o ayol ölüyorum"

deyip yerde sürünmeye başlayın tuanada bende onun bu hâline göz devirdik tuana elimden tutup çekti

"hadi dışarı çıkalım"

"senin ödevlerin yokmu"

"Yok hepsi bitti "

beraber dışarı çıktık

"Oradaki hira değilmi "

gösterdiği yere bakınca Hiranur'u gördüm hira tuana'nın kolejinden biriydi ama tuana'nın aksine hira burslu öğrenci deyildi yanımıza gelince gülümsedi elindeki çekirdek torbasını gösterip

"hadi dedikodu yapalımm"

...

beraber bir bankta oturmuş dedikodu yapıyorduk Hiranur konuşmaya başladı

"ama bizim kolejde en nefret ettiğim kişi nehir kız tam bir yılan "

tuana kaşlarını çattı

"Ayyy ne yılanı yılana hakaret ediyorsun yılanın tırnağı bile olamaz o"

bu sefer kaşlarını çatan bendim

"yılanların tırnağı mı var"

Bunu söylememle ikisi ani bir donma yaşadı tuana hiraya dönüp

" varmı"

dediği zaman hirada bana baktı

"varmı"

Kahkaha attım

"Yok tabiki "

dediğim zaman ikiside aynı anda kafama vurdu ilk başta hira

"bizde biliyoruz zaten lafın gelişi söyledi"

bu sefer tuana

" çok zekisin kanka senin bursluluk sınavına kaydolman lazım"

gözlerimi devirdim

"Ayyy size birşeyler öğretsemde yaranamıyorum!"

gözlerim hiranın elindeki çekirdeklere takıldı

"hem sen bu mahalleye ilk gelince demiyormuydun 'ayyy ne çekirdeği öyle şeyleri nineler yapar' şimdi ne değişti "

Hem elindeki çekirdeğe hemde bana baktı elindeki bir avuç çekirdeği göğsüne bastırıp

"suss şeytan! Çekirdekle aramı bozmak istiyorsun dimi "

başını çekirdeklere doğru indirip

"inanmayın ona tamam mı "

dediği zaman ben bir canavar görmüş gibi hiraya bakarken tuana muhtemelen buna alışık olduğu için sadece göz devirdi

...

ablamın okuldan çıkma saati gelince onu beklemeye başladım geldiği zaman beraber eve doğru yürümeye başladık ama sanki bişey olmuştu ablamın yüzü kireç gibiydi

"Abla ne oldu"

bakışları yerde beni duymuyor gibiydi elimi omuzuna koyduğum zaman irkildi

"ne"

"Abla bişey mi oldu "

evin kapısını açtığı zaman içeri girdim

"gel odada konuşalım"

odaya girdiğimiz zaman ablam yatağımın üstüne oturup başını eğdi

"Abla anlatıcak mısın"

🌷