Yeni Üyelik
7.
Bölüm

5. Bölümm

@siyahgul

🌷

 

şuanda araba oturmuş selçuk bey'lerin evine gidiyordum aşırı derecede strese girmiştim gözüm sürekli arabada dolaşıyordu genelde hep minibüslerde yolculuk yaparken şuanda fazlasıyla lüks bir arabada oturuyordum gözüm demet hanımın oğluna takıldı gözlerini benden hiç ayırmadığını gördüğüm zaman utançla başımı cama doğru çevirdim neden görmemişler gibi davranıyorsam! rezil olmuştumm sevmediğim yönlerimden biri utandığım zaman yanaklarımın kızarmasından öte yüzümün kıpkırmızı olmasıydı kulaklarım bile kızarıyordu!! ve bu utandığımı fazlasıyla belli ediyordu

"Ezel "

dediği zaman gözlerimi camdan ayırmadan

"efendim"

"bana bakarmısın"

"hayır"

"Ezel bana bak"

"Hayırrr"

"Offff sende ne inatçı çıktın"

omuzlarımdan tutup beni kendisine doğru çevirdi kıpkırmızı olan yüzümü görünce kahkaha attı kaşlarımı çattım

"bunda komik olan ne var! "

Selçuk bey ve demet hanım bizim gülümseyerek izliyorlardı Selçuk bey bana bakarak

"Demet'de utanınca yanakları kızarıyor"

demet hanımda benim gibi kaşlarını çattı

"ne münasebet herkes utanınca yanakları kızarır"

demet hanımın oğlu konuşmaya başladı

"ama ikinizin yanakları kızarmaktan öte yüzünüz renk değiştiriyor "

dediği zaman selçuk beyle birlikte gülmeye başladı araba durduğu zaman aşağıya indik

"bana bak dört göz senle uğraşamam benimde sabrımın bir sınırı var"

gülümsedi

"sus ben senin abinim "

buda beni çok çabuk kabullenmişti

"değilsin!"

"Öyleyim"

"değilsin"

"offf tamam, inatçı keçi"

koluna vurdum

"bana inatçı keçi deme"

"sen bana dört göz dediğinde iyiydi"

"İsmini bilmiyorum ki "

"Kuzey oldu mu"

gülümsedim

"oldu"

başımı kaldırdığım zaman gördüğüm şeyle gözlerim irileşti bu ev aynı filmlerdeki gibiydi havuzu bile vardı!!

içeri girdiğimiz zaman herkes kapıda dikiliyordu tüm gözler bendeydi ve bu beni strese sokuyordu demet hanım yanıma geldi

"evet ezelcim seni ailemizle tanıştırayım"

ilk başta dört gözle başladı

"evet kuzeyle az çok tanıştın zaten kuzey üniversiteye gidiyor"

kuzeye döndüm

"hangi bölüm "

diye sorduğum zaman

"Hukuk "

dedi

Demet hanım başka birini gösterdi ve bu benim tıpa tıp aynımdı

"Buda senin ikiz kardeşin Ege "

benim ikizim'demi varmış ama çocuğun bakışları fazla soğuktu

bana 5 yaşlarında bir erkek çocuk gösterdi

"Bu da en küçük kardeşin can"

yaaa bu çoook tatlıydı ona gülümsediğim zaman oda bana gülümsedi kuzey namı değer dört göz benim kulağıma yaklaşıp fısıldayarak

"bakma böyle tatlı göründüğüne kendisi çok fenadır "

Demet hanım konuşmasına devam etti

"ve amcan Arif ve eşi kader"

bana başka bir kızı gösterdiği zaman onu baştan aşağıya süzdüm oda aynı şekilde beni süzüyordu nedenini bilmiyordum ama daha şimdiden gıcık oldum

"ve onların kızı büke"

demet hanım birisini arar gibi etrafa bakındı tam konuşacaktı ki büke denen kız onun konuşmasına izin vermeden

"geldi, arkanda"

arkama döndüğüm zaman gördüğüm kişiyle şok oldum

"cemre!"

demet hanım bana döndü

"onu tanıyormusun"

kafamı evet anlamında salladım cemre beni gördüğü için pek şaşırmış'a benzemiyordu
bana bakıp göz kırptı ve yanımızdan uzaklaştı büke denen kız bana sahte olduğu fazlasıyla belli olan bir gülümsemeyle

"Üvey kardeşimin kusuruna bakma ezel o böyledir alışırsın "

cerenle büke üvey kardeşmiydi bende gülümsemek için kendimi zorladım

"Sağol büke cemre'yi tanıyorum zaten tekrar tanışmamıza gerek yok"

demet hanım elini omuzuma koydu

"hadi gel odana gidelim "

merdivenlerden yukarı çıktığımız zaman bir odaya girdik

"Burası misafir odası birkaç gün burada idare et sonra zümrüt'ün eşyalarını boşalttırıcaz sonra kendi zevkine göre düzenlersin "

elindeki kağıdı yatağa bıraktı

"Bu saatlere uyarsan sevinirim "

samimi bir şekilde gülümsedim

"teşekküler "

gülümsedi ve odadan çıktı

kendimi yatağa atıp telefonu elime aldım telefona gelen mesajlarla gözlerim irileşti

"yuh! yani "

ilk başta kayıtlı olmayan bir numaraya tıkladım

Ezel ben hiranur numaranı tuanadan aldım

bana bir kaç şey söyledi gerçekmii

Ordamısın

Ezel 

Ezell

Eeeeezzzzzzeeelll

ARA BENİ!!

Hiranur'un numarasını kaydettikten sonra tuana'nın ismine tıkladım

Ezel 

iyimisin

kendini kötü hissedersen yada anlatmak istersen anlatabilirsin

SENİ SEVİYORUMM

💋❤

gülümsedim ve caner' in ismine tıkladım

Ezel

damla abla DNA testinin sonuçlarından bahsetti

bak eğer orda birileri senin canını sıkarsa hemen konum atıyorsun

sincapcık🐿

göz devirdim

"Yeni bir lakapla uğraşamam yaaa"

Tuana'ya çok kitap okuduğu için

'kitap kurdu'

Hiranur sarışın olduğu için ve en sevdiği çocuk dizisi arı maya olduğu için 'arı maya 'diyordu

banada her seferinde farklı lakaplar buluyordu

Ablama yazmaya başladım

Abla selma annelerin evinin arkasındaki parkta buluşalım

Kapıyı açtığım zaman cemre karşıma çıktı

"selamm"

"selam"

"Bir yere mi gidiyorsun "

kafamı salladım

"evet ablamı görmeye gidicem sen"

"bilmiyorummm"

Beraber merdivenlerden aşağıya indiğimiz zaman ege gözlerini bana dikmişti

"ilk günden nereye böyle "

etrafa baktığım zaman burda sadece büke ve kuzey vardı onlarda bizi izliyordu

"sanane"

dediğim zaman kaşlarını alayla kaldırdı dişlerini sıkarak

"eğer benim ikizimsen nereye kimle gidiyorsan bana söyleyeceksin "

tehdit edercesine kolumu sıktı kolumu sıkmasıyla inledim aslında okadar çok sıkmamıştı ama babam birkaç gün önce kolumun morarmasına sebep olduğu için canım acımıştı inlememle birlikte cemre ege'yi ittirdi egenin gözleride az önce sıktığı kolumdaydı benimde gözlerim dolmuştu zaten

"ne yaptığını sanıyorsun sen yaaa gerizekalı eğer zümrüte bunu yapmadıysan ezele hiç yapamazsın "

ege'nin gözleri hayla sıktığı kolumdaydı

"iyide çok sıkmamıştım"

arkama dönüp kapıya doğru koşmaya başladım cemre'de peşimden geliyordu dışarı çıktığım zaman

"baban sandığın o adi yaptı dimi "

demesiyle durdum

"yaaa sen bana her anlattığında polise gidelim dedim ama sen her seferinde buna izin vermedin "

kısık bir sesle konuşmaya başladı

"Ezel bak eğer istersen şimdi gidip şikayetçi olalım ba-"

gözlerimi onun gözlerine diktim

"sen kendi işine bak cemre "

dedim ve yürümeye başladım

"offf ezel"

yine peşime takıldı

"neyle gitmeyi düşünüyorsun minibüslemi burda minibüs geçmez durakta çok uzak haa diyelimki inat yaptın ama durak nerde onu bile bilmiyorsun"

Ona döndüm

"eeee tamam o zaman taksi çağır"

"bende para yokki!"

şaşkın bir şekilde ona döndüm

"ne demek paran yok siz zengin değilmisiniz"

aklıma gelen şeyle gözlerim irileşti

"yokk artık yoksa tüm paranızı bu eve mi verdinizz"

cemre eliyle kafama vurdu

"saçmalama gerizekalı babam tüm kartlarımı benden aldı"

"Nakit parandamı yok"

dediğim zaman gözleri irileşti

"karttan ödeme yapılırken neden yanımda nakit taşıyım ki"

kaşlarımı sinirle çattım

"o zaman minibüsle gidicez hadi, durak ne tarafta "

bana inanmayan gözlerle bakıp eliyle kendini işaret etti

"ben mi minibüse binicem"

sinirden gülmeye başladı

"yok daha neler o günden sonra bir daha binmem ben"

Merakla ona baktım

"hangi gün ve ne oldu"

"babam yine kredi kartıma el koymuştu ve bende minibüsle gitmeye karar vermiştim minibüse bindiğim zaman salak bir şoför daha tutunmama izin vermeden gaza bastı yaa inana biliyormusun resmen insanların ayakkabılarıyla bakıştım hatta bir dedenin ayakkabısı çamurdu ve saçımda onun ayakkabısının üzerinde düştü"

aklına gelmiş olmalı ki yüzünü buruşturdu

" iğrençti !!"

kahkaha attım

"bence burda bir salak varsa o şoför değil sensin"

bu dediğime göz devirdi

cemre 'nin anlattıkları gözümde canlandığı zaman gözlerimin içi parladı

"aslında bu anı görmek isterdim "

"NEE!!"

Loading...
0%