@siyahgul
|
🌷 "Beni buraya zorla getirdiğine inanamıyorum " Evet şuanda durakta oturmuş minibüsün gelmesini bekliyorduk minibüs bir türlü gelmek bilmiyordu !ve cemre'yi buraya getirmek için çok uğraşmıştım ama şuanda getirdiğim için büyük bir pişmanlık çekiyordum "bu mu" Bıtkın bir şekilde "hayır bu minibüste gideceğimiz yere gitmiyor" Onu buraya zorla getirdim diye intikam alıyordu! neyseki ablama eve geçmesini geç kalabileceğimi söylemiştim "peki bu mu" "bu minibüs bile değil bu taksi" Sahte bir şaşkınlıkla "Aaaa gerçekten mi inanılmazz" gözlerimi devirdim gözüm bize doğru yaklaşan minibüse takıldı gözlerimi kıstım ve sevinçle ayağa kalktım "Geldii!" minibüs yanımızda durduğu zaman kapı açıldı sinsi bir şekilde gülümsedim evet tam istediğim gibi arabanın içi doluydu içeri geçip bir yere tutundum cemre'de söylenerek minibüse bindi "pardon burdan iki kişi uzatırmısınız" parayı bir adama uzattığım zaman oda şöföre vermişti bir yere tutunduğum zaman başımı cemre'ye çevirdim tutunacak yer arıyordu gülmemek için dişlerimi dudağına geçirdim minibüs çalıştığı zaman hızla bir adamın kolunu tuttu adam ona şaşkın bakışlar atarken o adamı görmezden geliyordu adam yalandan öksürüğü zaman bakışlarını adama çevirdi adam kolundaki eli işaret edince sahte bir şaşkınlıkla elini çekti "Aaa kusura bakm-" Daha sözünü tamamlamadan araba ani fren yapınca arkaya doğru düştü kendimi daha fazla tutamayıp kahkaha attım minibüste kırmızı ışık olduğu için durmuştu cemre hızla yerden kalkıp bir teyzenin çantasını çekti teyze vermeyincede "Aaaa teyze versene o fakir çantanı ver ben sana daha iyisini alırım!" "Ayol akıl hastasımıdır nedir bıraksana çantamı" O çantayı ne yapacağını merak ettiğim için teyzenin elinden çekmesine yardım ettim çantayı aldığı zaman insanları iterek şoförün yanına ulaştı elindeki çantayı alıp adamın kafasına vurmaya başladığı zaman şaşkınca ona bakıyordum "SENİ CİMRİ MAL BU KADAR İNSANI MINIBÜSÜNE ALIRKEN BU SALAK KAFANDAN NE GEÇİYORDU!" bazıları video çekerken bazıları cemre yi çekiştiriyordu hemen cemre yi çekiştirenleri gülerek ittirmeye başladım cemre adamın yüzüne tırmaklarını geçirmeye başlamış ne bulursa adama vuruyordu trafik desen berbattı araba yolun ortasında durmuştu resmen en sonunda cemre "bu kapı nasıl açılıyor !" adam hemen düğmeye basarak kapıyı açmıştı hızla arabadan indim birisi cemre yi tam tutacaktı ki cemre onun yüzüne yumruğu geçirdi gözlerim şokla açıldı bunu beklemiyordum "hoşt! köpek ben 6 yıl karate eğitimi aldım senin bundan haberin varmı" diğerlerine baktı "başka isteyen" kimseden ses çıkmayınca sarı saçlarını savurarak minibüsten indi elimi tutup çekiştirdi "Ezel koş polisler her an gelebilir " Yanlış yoldan gittiğini görünce "o tarafta gitmiycektik" "üzgünüm ezel ama eve gitmeliyiz çünkü burası bizim eve daha yakın" koşarak gitmeye başladı arkamı döndüğüm zaman araba aynı yerindeydi "adama ne yaptın sen" "Bilmiyorum şöför kapıyı açınca ona da yumruk attım bayılmış olmalı" "Nee" "Offf Doğan abi çok kızıcak" "o kim " "senin en büyük abin asker olduğu için görevde yarın gelebilir" korkuyla bana baktı bu "Bu gün bile" ... nefes nefese gelmiştik akşam yemeğine son birkaç dakika kalmıştı ve herkes masadaydı içeri girdiğinizde tüm bakışlar bize döndü masada bir dede ve nine de vardı büke konuşmaya başladı "offf cemre kızıda kendine benzetmiş dede" Cemre'ye dönüp kısık sesle "bu dede ve nene kim" diye sorduğum zaman "Dedemiz ve Babaannemiz " kafamı salladım dedem olucak adam tam konuşacakken can yani küçük erkek kardeşim sözünü kesti "Doğannn Abii" diye bağırıp yanımızdan geçti Cemre sesli bir şekilde yutkunup arkasını dönünce bende döndüm mavi gözlü kumral saçlı bir adamdı yani selçuk beyin tıpa tıp aynısı can'ı kucağına aldığı zaman bana baktı sonra bakışları benle cemre arasında dolaştı bakışları resmen 'siz bittiniz 'diyordu bu bakışıyla ben bile korkuyla yutkundum doğan denen adamın bakışları bizdeyken "kızların kusuruna bakma dede benimle birliktelerdi " Cemre ile aynı anda tekrar önümüze döndük dedem kafasını salladı "seninle birliktelerse sorun değil hoş geldin doğan" Kaşlarımı çattım ve kısık sesle "ne demek sorun değil ne yapacaktı kii" cemre de benim gibi kısık sesle "bizim ev ve saçma kurallar işte " cemre ile aynı anda omuzumuza konulan elle irkildik Doğan bizim gibi kısık sesle "dedikodu yapmayı bırakında yemeğinizi yiyin sonra sizinle görüşücem" cemre ile göz göze geldik masaya doğru ilerlediğiniz zaman cemre büke nin yanına oturdu demet hanım ege'nin yanına oturmamı işaret edince bende istemeye istemeye ege'nin yanına oturdum tam çatala uzanmıştım ki demet hanım'ın bana uyarıyla bakan gözlerini gördüm ama tekrar umursamadan yemeyimi yemeye başladım başımı kaldırdığım zaman herkes bana şaşkın bir şekilde bakarken kuzey ege ve cemre gülmemek için kendilerini zor tutuyor gibiydiler bi yediğim yemeye birde onlara baktım "eğer utanıyorsanız utanmayın yani yiyebilirsiniz" dediğim zaman cemre kendini tutamayıp gülmeye başladı dedem olucak adam bana sert bir şekilde bakıyordu tam bişey diyecekti ki selçuk bey "Daha evin kurallarını öğrenmedi baba" dediği zaman büke'ye baktı "yarın buna bu evdeki tüm kuralları öğret büke " buna mı "peki dede" "şey pardon bey efendi sizden iki ricada bulunacaktım birincisi benim bir ismin var bana ezel derseniz sevinirim ikinciside büke yerine cemre öğretse olurmu biz cemre ile daha iyi anlaşıyoruzda teşekkür ediyorum " dedim ve yemeye devam ettim birkaç dakika sonra dedem ayağa kalktı ve o ayağa kalkmasıyla herkes kalktı ama ben hayla oturmuş yemeğimi yiyordum cemrenin yüzü gülmemek için kendini sıkmasından dolayı kıpkırmızı olmuştu dedem bana çatık kaşlarıyla baktığı zaman bir kolumdan ege diğer kolumdan doğan tuttu morarmış kolum doğan'ın tarafında olduğunda dolayı inledim etrafıma baktığım zaman selçuk bey ,doğan ,ege ve kuzey kaşlarını çatmış bana bakıyorlardı dedem bir şey söyleyip masadan kalktığı zaman herkes kalktı cemre yanıma geldi "Ezel hemen odamıza gidip yatalım yoksa senin bu abin bi-" "ikiniz benle geliyorsunuz" doğan'ın sesini duyunca onun peşinden gittik cemre ile fısıldaşmaya başladım "Cemre bence bu adamın özel güçleri var" kaşlarını çattı "nasıl yani" Önümüzde yürüyen doğanı gösterdim "baksana adam ışınlanmayı bulmuş" Bir kaşı şüpheyle yukarı kalktı "olabilir baksana bir şoförü dövdüm diye buraya ışınlandı " "gevezeliği kesin" duyduğumuz sesle başımızı kaldırdık Doğan kapıyı geçmemiz için tutmuş ve aynı zamanda gülmemek için zor duruyor gibiydi kapıdan içeri geçtiğimiz zaman cemre konuşmaya başladı "aaaayyy ezel görüyormusun ne kadarda centilmen bir bey efendi" göz devirdim "yaaa " Doğan oturduğu zaman bizde ayakta dikiliyordu "Evet bu gün sizin yaptıklarınızı gözümü kırpmadan izledim." gözlerini cemre'ye dikti "cemre o neydi ya aynı hayvanat bahçesindeki hayvanlar gibi adama saldırmışsın " başını eğdi "doğan abi hayvanat bahçesindeki hayvanlar falan ayıp oluyor ama" "sende öyle davranma o zaman " bakışlarını bana çevirdi "ezel bak birbirlerimizi tanımıyoruz ama" şaşkın bir şekilde bana baktı "insanlar adamı bu maymundan kurtarmaya çalışıyor ne diye engel oluyorsun" bu seferde ben başımı eğdim "ne yapayım çok komikti" Cemre konuşmaya başladı "Evet doğan abi peki ben ne yapayım ikinci kez bu travma 'yı yaşıyorum " sinirle yüzünü ovaladı "Hem suçlular hem güçlü gidin yoksa elimde kalıcaksınız" dediği zaman koşarak çıktık Kuzey yanıma geldi "ha ezel bu senin yeni okul kıyafetlerin annem bu pijama'yı bu gün giysin dedi ve kredi kartın yarın alışveriş yapmaya gidiceksin ve birşey isterse yanıma gelsin dedi" tam gidecektiki durdu "ve bunları annem dedi" "anladım dört göz" "inatçı keçii" Cemre bana baktı "bizim okula geliyorsun ayy umarım aynı sınıftayızdır" odama giricektim ki "ezel bu arada alarm kurmayı unutma " kafamı sallayıp odama girdim alarmı kurdum demet hanımın gönderdiği pijamaları giyip yatağa girdim ama sanki içimde bir huzursuzluk vardı birşey eksikti
🌷
|
0% |