12. Bölüm
Sevda / Hayat bu (Gerçek ailem) / 9.Bölümm

9.Bölümm

Sevda
siyahgul

Cemre yıldırım

🌷

Ablam ve doğan sonunda bakışmalarına bir son vermiş beraber içeri geçip oturmuştuk ablam doğan ve cemre ile tanışmıştı ve doğan'ın işi çıktığı için gitmişti şuan evde ben ablam ve cemre tek vardık

"eeee abla anlat o zümrüt denen kızla aran nasıl"

Ablamın yüzü düştü

"yani zümrüt buraya geldiği zaman onunla konuşmaya tanıştım ama soğuk bir kız yanii pek anlaşamadık"

Cemre göz devirdi

"ayyy damla abla sen ona ne yaparsan yap yaranamazsın ben yılarca onunla aynı çatı altında yaşadım'da yaranamadım"

aklıma gelen şeyle hemen ablama döndüm

"peki hangi odada kalıyor"

"senin odanda"

gözlerim irileşti

"benim eşyalarımm"

"Senin eşyalarını toplayacaktım ama izin vermedi"

cemre bıtkınlıkla nefesini verdi

"senin eşyalarını karıştırdığına adım gibi eminim "

bildiğin koşarak odaya girdim

"Yok artık!"

Cemre ve ablamda arkamdan geldi cemre odayı görünce kahkaha attı

"Lan! Yok Artık"

odanın her yeri pembe rengine boyanmış duvarlarda posterler vardı koşarak takı kutumu açtım takılar pek umurumda değildi ama hiranur'un bana doğum günümde hediye ettiği ve kaybedeceğimden korkup bir gün olsun takmadığım pandora bileklik yoktu

"Abla hira'nın bana hediye ettiği bileklik nerde"

kaşlarını çattı

"bilmiyorum en son ordaydı iyi bak"

takıları boşaltıp teker, teker baktım

"Abla yok yaaa ,off hira bana en sevdiği bilekliğini vermiştiii"

Cemre kollarını göğsünde birleştirdi

"kesin zümrüt çalmıştır"

"bencede"

ablam ikimizede sert bir şekilde baktı

"kızlar gözünüzle görmediğiniz şeyi konuşmayın"

derin bir nefes aldım

"Neyse abla biz gidelim daha alışveriş yapıcam odayı düzenlemem lazım haberleşiriz"

gülümsedi

"iyi tamam görüşürüz"

Vedalaştıktan sonra cemre ile beraber evden çıktık şuan yürüyorduk ve benim yüzüm hâlâ asıktı

"off bu gün moralim çoook bozuk"

aklıma gelen şeyle gülümsedim

"hadi tuana'nın yanına gidelim"

göz devirdi ve iğneleyici bir sesle

"vayy moralin gerçekten çook bozukmuşş"

Dediği gibi duraksadım benim duraksamamla oda durmuştu kollarımı göğsümde bağladım

"benim moralimi bozdun gelmiyorum seninle cemreeee!"

sinirlerine hakim olmak istiyormuş gibi dişlerini sıkarak

"ezelcim canım benim bak benimde moralimi bozma hadi "

onu duymazdan gelip gözlerimi etrafta dolaştırdım sinirle güldü

"pekii o zaman ben gidiyorum sende burada böyle kal!"

kız gerçekten çok çabuk sinirleniyormuş büyük adımlarla yürümeye başladı bende onun sırtıyla bakışıyordum bir kaç saniye falan yürüdü sonra duraksadı bana döndüğü zaman başımı hızla yere eğdim yanıma gelip kolumdan çekti

"bu kadar inatçılık yeter canıma yettin"

kolumu çektiği zaman hareket edemeyeceğimi düşünüyordum ama kızda nasıl bir güç varsa beni zorla yürütmeye başladı

"nereye gidiyoruz tuana'nın evine mi"

elimi çenemin altına koydum

"yok ya tuanaya sonra gideriz şimdi eve gidip o odayı baştan düzenliycez "

"neden o odaya, odam demiyorsun sonuçta o oda başından beri senindi"

"hayır benim odam deyil o odada zümrüt'ün eşyaları var benim değil "

Bakışlarımı ona çevirdim

"kuzey'in arabası varmı"

güldü

"tabi ki var"

telefonumu çıkartıp onu aradım açtığı zaman

"Dersteyim sonra ar-"

ağlamaklı bir sesle

"bana bak dört göz hemen sana attığım konuma gel yardıma ihtiyacım var !"

telefonu kapattığım zaman cemre kahkaha attı bende o sırada kuzeye konumu gönderdim

"bunu yaptığına inanamıyorum "

güldüm

"bende ama gerçekten moralim bozuk hadi gel burda oturalım o gelene kadar "

...

"işte bak kuzeyin arabası"

Telefonumdan saate baktım

"sözde abim olucak ya on dakikadır onu bekliyoruz"

hızla arabadan indi bizi gördüğü zaman bildiğin koşarak yanımıza geldi cemre ve beni endişeli bir şekilde süzdü

"iyimisiniz ne oldu"

ayağa kalkıp sinirli bir şekilde ona baktım

"yaa daha ne olsun sekiz dakikadır seni bekliyoruz "

cemre ye döndüm gülmemek için kendini zor tutuyordu

"hadi cemre gidelim"

arkamda şaşkın bir kuzey bırakarak ön koltuğa geçtim cemre de arkaya oturduğu zaman kahkaha attı bende kıkırdadım

"Adam neye uğradığını şaşırdı!"

Kuzey sinirli bir şekilde gelip sürücü koltuğuna oturdu

"yaa size bişey oldu diy-"

sözünü kestim

"olmadı ki"

derin bir nefes aldı

"Neden beni çağırdın"

"ne yapayım yaa abim değil misin yolda kalmıştık "

Kaşlarımı çattı

"Nasıl yani sizde para yok mu"

Cemre ağlamaklı bir sesle

"Yok! babam tüm kartlarımı benden aldı bu gün vericekti ama büke 'yi dövdüğüm için bir hafta daha kartlarımdan ayrıyım"

kuzey göz devirdi ve bana döndü

"senin"

"bende sadece minibüs parası var"

"nasıl sana kartını vermiştim"

kaşlarımı çattım

"ne zaman"

ceren bir şey hatırlamış gibi hızla

"Aaa evet hatırladım hatta o zaman doğan abinin odasından çıkmıştık ve kuzey geldi sana kredi kartını verdi alışveriş yapman için"

Kahkaha attım ve kuzeye döndüm

"unutmuşum!"

...

evettt eve gelmiş odayı kendi zevkime göre düzenliyordum aaaa pardon düzenliyorlar çünkü şuan oturmuş kahve yudumlarken selçuk bey sayesinde kuzey ve ege yapıyordu aslında selçuk bey önce düzenlemek için evin çalışanlarının yapmasını istedi ama ben ege ve kuzeyin yapmasını istediğim için beni kırmadı ege bana dönüp

"Abi kuzey neyse de ben ne alaka, ama çok kötü ödeşicez"

"SELÇUK BEYY!"

...

"sonunda bitti"

oda baya iyi olmuştu

"evet çıka bilirsiniz"

ege ve kuzey bana aval aval bakıyordu

"Ne"

Ege göz devirip

"Rica ederiz"

dedi ve gitti o gittiği zaman kuzeye 32 diş sırıttım

"Teşekkür ederim "

Gülümsedi ve odadan çıktı

birkaç dakika sonra akşam yemeyi için aşağıya indim dedem olacak huysuz'a hâlâ alışamamıştım sırayla herkes sofraya geçmişti derken cemre koşarak merdivenlerden indi ve gözleri kızarmıştı sofradan kalkıp yanına gittim

"Cemre"

Beni duymuyormuş gibi dışarı çıkarken onun peşinden gidiyordum ki doğan kolumdan tuttu

"Ezel yerine otur"

Gözlerim hâlâ cemredeyken

"doğan ama Cemre ağlıyor bişey olm-"

"Onun sorunları seni ilgilendirmez "

dediği zaman hayretle ona baktım

"Ne "

"Dedem gelmeden yerine otur"

tek kaşım alayla yukarı kalktı ve gülümsedim

"ne dedeymiş bee"

bişey demesine izin vermeden kolumu onun elinden kurtardım ve cemrenin peşinden gittim durduğu zaman yanıma yaklaştım

"cemre ne ol-"

bana sarıldığı zaman susmuştum o hıçkırarak ağlarken sırtını sıvazladım biraz öyle kaldıktan sonra ağlaması bittince ayrıldık

"Hadi gel bu günlük hirada kalalım "

kafasını salladı hiranın evi buraya yakındı ve tek yaşıyordu zaten

beraber oraya gittik kapıyı çaldığım zaman hira kapıyı açtı beni görünce gülümsedi gözleri cemre ye kaydığı zaman gülümsemesi soldu kapıyı açıp içeri geçmemizi işaret etti

...

"İKİ UYKUCU UYANINN SİZİN YÜZÜNÜZDEN GEÇ KALMAK İSTEMİYORUM!"

hiranın sesiyle gözlerimizi açtık cemre uykulu bir sesle

"ne var bee"

"ANLAMIYON MU UYANN"

yataktan kalktım

"biz gelmeyelim formamız evde"

hira güldü

"sorun değil benim on beş tane formam var"

hira 'ya bakıp

"Kaç tane varr"

"on beş, hadi siz hazırlanın kahvaltıyı kurdum yemek yiyip çıkalım"

...

Şuan dersteydim ve ders matematikti matematik dersini hiç sevmezdim onun için o derste tek yaptığım düşünmekti şimdi yaptığım gibi cemre bana neden ağladığından bahsetmemişti ama büke'nin bu işte parmağı olduğuna emindim

"ezel"

kafamı kaldırdığım zaman hocanın bana baktığını gördüm

"Yazıyor musun"

dediği zaman kalemi elime aldım

"Evet hocamm"

Birkaç dakika sonra hocadan izin aldıktan sonra lavaboya gittim geldiğim zaman kapıyı açtım ama bu bizim sınıf değildi

"pardon hocam"

kapıyı kapattıktan sonra sinirle kapıya baktım

"bok gibi bir okul yaa"

arkama döndüğüm zaman gördüğüm kişiyle gözlerim şaşkınlıkla açıldı

okulun sahibinin oğlu ayaz

ben babasını okuluna bok gibi okul demiştim değilmi

"okulda bir sorun yok bence sorun sende "

Tek kaşım alayla yukarı kalktı

"ne varmış bende "

güldü

"Alınma ama fazla salaksın "

Bu sefer iki kaşım birden kalktı

" sen kendini ne sanıyorsun be! Tipsiz"

kahkaha attı

"ben mi tipsizim "

yüzünü gösterdi

"bence söyleyeceğin lafları iki kez düşün çünkü benden hoşlandığın zaman bu sözleri söylediğin için pişman olucaksın"

bu sefer kahkaha atan bendim

"Biliyor musun pamuk şeker kendini çok beğenirmiş ama kıçındaki çubuğu unuturmuş seninki de o hesap misali"(bu laf'ı internetten kopya çektim çaktırma🤫)

göz devirdim

"ukala herif"

diye söylenip gittim

...

öğle arasında kantine indik bir şeyler aldıktan sonra beraber bir yere oturduk ama tuana'nın gözleri bir yere takılmıştı

"bu o mu yoksa ben hanüsinasyon mu görüyorum"

oraya baktığım zaman gözlerim irileşti

ZÜMRÜT

zümrüt büke ve nehirle beraber egelerin masasına geçtiler

YİNE

"Bunun burda ne işi var"

cemre bana döndü

"kesin dedeme yalakalık yapmış"

önüme döndüğüm zaman cemre bana bakıp fısıldadı

"zümrütün bileğine bak "

başımı çevirip baktım

NE

bu hiranın bana verdiği pandoraydı

hızla hiraya döndüm onunda gözleri oradaydı bakışlarını bana çevirip yutkundu

bana verdiği pandorayı benim zümrüte vereceğimi düşünmüyordur değil mi?

🌷

 

Bölüm : 25.11.2024 17:42 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...