Yeni Üyelik
3.
Bölüm
@sizofrenbirisi

Bilgilendirme yapayım şimdiden ; bu kitapta küfür/argo bulunuyor. Ona göre okuyabilirsiniz.

İyi okumalarrr

&_______&

Yeni yeni idrak edebildiğim şeyle, karşımda oturan adamlara baktım üçünün de göz hapsinde olmam dışında tabikide sorun yoktu (!)

Yüzümde birşey var düşüncesiyle elim sürekli yüzüme gidip geliyordu, anksiyetem var diyorum oğlum, Bakmayın lan!

Bakışlardan rahatsız olduğumu anlayan Tuğrul beyle hafifçe öksürmesiyle bakışlar ona döndü.

"Beyefendi hazretleri ne zaman kendinizi tanıtmayı düşünürsünüz acaba? Saat, zaman? İsterseniz bir ömür sizi bekleriz sorun yok bizim için." Diyip yüzünden eksilmeyen alaylı ifadesiyle oğulları süzen Tuğrul adamından başkası değildi.

Aren gülüp, "Pederin keyfi yerinde anlaşılan, Ee kızı yanında tabi." Yanında adını bilmediğim adamla sırıtıp Tuğrul adamına bakıyorlardı.

"Sizinde keyifler yerinde gibi beyler götünüzde kurt olduğunu düşünmeye başlayacağım geldiğinizden beri mahalledeki teyzeler gibi vik vik ötüyorsunuz." Konuşan alple gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Abinle düzgün konuş lan," diyip ensesine tokadı yapıştırdı hâlâ adını öğrenemediğim sıfatsız.

Alp yüzünü buruşturup bakışlarını bana çevirdi, "Adımı biliyorsun zaten, 21 yaşındayım."

"Yarışmaya İstanbul'dan katılıyorum taliplerimi bekliyorum," diyip mırıldanan adamla Tuğrul adamı bıkkınca bir nefes verdi.

Eliyle koltukta oturan 'götünde kurt olduğunu düşünmeye başladığımız' adamları işaret ederek "Bu hergelelerde ikizler, sağda ki aren solunda ki de Asaf, 25 yaşındalar-"

"Peder unutmadan baba parası yiyoruz" diye konuşan Asaf malından başkası değildi.

Tuğrul adamı bıkkınlıkla nefes alıp, "Tanıştığına memnun olmadığını hissedebiliyorum güzel kızım. Maalesef abilerin."

"Ayıp oluyo ama father! Açıkçası si-" arenin karnına dirseğini geçirmesiyle bakışlarını bana çevirdi, "şeyimde değil." Diye devam etti.

Alp serserice bir sırıtışla, "Ne oldu? ne güzel konuşuyordun oysa?" demesiyle Asaf kaşlarını çattı, "Sanane lan peze-" arenin dirseği yine asafın karnını bulunca, çenesini sıktı. "Çiçeğim." Diye mırıldanmasıyla ağzımdan çıkan kıkırtıya engel olamadım.

Gözler hemen bana dönünce, yanaklarımı basan sıcaklıkla gözlerimi kaçırdım onlardan, oğlum bakmayın diyorum bakmayın bok varda bakıyorsunuz emi!

"İtin oğulları," diye mırıldanan Tuğrul adamına baktım, kendine it mi dedi o yoksa yanlış mı duydum ben?

Bakışlarımı fark etmiş olacak ki derin bir nefes aldı, "Kalkın yemeye!" Diye konuşma sıyla 'yemek' lafını duyup yerinden fırlayan asafla bakıştık.

Hayırdır anlamında kafasını sallayarak göz kırpmayıda ihmal etmedi beyefendi.

Gözlerimi devirip önden giden alple Tuğrul adamının arkasından ilerlemeye başladım.

__________

Yemekten sonra yorgun olduğumu söyleyip bana verilen odaya fırlamış bulunmaktaydım.

Sıkıntıyla nefes verip bilmem kaç dakikadır beyaz tavanla bakışıyorduk, yani dümdüz beyazdı.

Duvarlarda maviydi, sadeydi hoştu.

Oflayarak ayağa kalktım tam karşımda duran kıyafetlerle dolu odaya girdim, biraz keyfimiz yerine gelsindi.

Her çeşit kıyafet olduğunu düşündüğüm odaya şokla baktım, mağaza vardı burada mağaza!

"Ne ara alındı bunlar?" diye mırıldandım kıyafetleri incelerken.

Güzel bir kombin yapmasaydım olmazdı şimdi.

'Ne çabuk alıştın sen böyle, daha birkaç saat oldu oysa? Ne o hemen benimsedin mi onları? Niye görmemiş gibisin ahu?' zihnimde yankılanan ceylin karısının sesiyle irkildim.

Ellerimi çektim kıyafetlerden, dolan gözlerimle boş boş etrafa bakındım bir kaç saniye.

"Sadece inceliyordum," diye konuştum iç sesime ithafen. Dolan gözlerimi kırpıştırıp "Alıştığım falan yok!" diyerek çıktım odadan.

Kendi kendime konuşup dururken kapının tıklatılmasıyla oraya döndüm, dudaklarımı birbirine bastırdım.

Bir kaç kere daha tıklatılıp sesin kesilmesiyle derin nefes alıp verdim.

Kimse gelmesindi şuanda.

Yatağa ilerleyecekken aynada ki yansımamla Gözlerimi sonuna kadar açıp kendimi inceledim.

Lan ben hâlâ okul formasıyladım ya!

"Apar topar gidince olacağı buydu," diyerek oflayarak az önce çıktığım odaya geri girdim.

Hırsla gözlerim gecelikleri aradı, saçma sapan düşüncelerime bir son vermem gerekiyordu, "Madem geldim buraya, madem o kişi babam, bunlar benim de hakkım. İstediğin gibi kullan ahu." diye konuştum kendimi teselli edercesine.

Altlı üstü siyah bir takım alıp üstüme geçirdim, diğer kıyafetlere bakıp sırıttım. "Yarın hepinizi deneyeceğim canlarım!" diyerek çıktım odadan, derin nefesler alıp yumuşacık olan yatağa girdim.

Keyfini çıkarma sırası bendeydi.

Gel keyfim gelsindi.

____________

 

Alarm sesiyle, oflaya pufluya yorganı kafama kadar çektim.

Susmayan alarmla gözlerimi kırpıştırıp yorganı üstümden atıp birkac saniye kendime gelmek amaçlı gözlerimi ofaladım.

Hâlâ çalan alarmla öfkeyle kapattım saati görünce şaşkınlıkla açılan ağzımı hızla kapattım, lan saat üçtü gecenin üçü!

"Ben alarm mı kurdum lan bu saatte?" diye düşüncelere daldım, ilk başta etrafı inceleyip nerede olduğumu sorgulayan bakışlarla olayı çözmeye çalışıyordum.

 

Beş, altı saat öncesi aklıma gelince nerede olduğum dank edince, ayağa kalktım.

 

Bir su içmeliyiz ahu, acilen. Yüzümüzü soğuk bir suyla yıkamamızda gerek!

 

Odanın içinde ki banyoya girip, soğuk suyu dört beş kez yüzüme vurdum.

 

Bu saatte alarm kurmadığımdan çok emindim ben.

 

Hatta odanın içinde alarmın olmadığındanda.

 

"Tövbe estefurrullah," diyerek odadan çıkıp merdivenlerden aşağı inmeye başladım.

 

Evin büyük olduğu yetmiyormuş gibi bir de odam en üst kattaydı!

 

Merdivenlerden aşağı inerken burayı yapan kişiye sövmeyide ihmal etmedim, "Odada kalp krizi geçirsek, evden çıkıp hastaneye gidene kadar öldük yani, tövbe tövbe ya."

 

Merdivenler bitince şükür diyerek mutfak olduğunu öğrendiğim odaya girdim, masanın üstünde duran sürahiyi elime alıp birde bardak aldım, şimdi yeni bir sürahi bulmakla uğraşamazdım.

 

Gelmişken içeyim de gideyim diyerek bardağı suyu dolduruk kafama diktim, kesmeyince bir bardak daha doldurun içtim.

 

"Hay bu binayı yapan kişinin-" diyecekken tıkırtı sesiyle irkildim, bakışlarımı sesin geldiği yere çevirdim. Mutfağın içinde bahçeye çıkan bir kapı vardı yeni fark etmiştim.

 

"Allah'ım bugünüm hiç güzel gitmiyor!" Diye sızlandım yerimde. Kesilmeyen sesle elimdeki bardağı masaya geri koydum, bahçe kapısının kilit açılma sesiyle hızla bardağı elime aldım, kapının açılmasıyla görünen silüetle çığlığı basıp bardağı ona doğru fırlattım.

 

Acı bir inleme sesine karşılık "Noluyor amına koyayım!" Diye duyduğum sesle iki kişi olduğunu düşündüğüm adamlarla birlikte hızla yukarı doğru koşmaya başladım.

 

Götünü kolla ahu! Götünü kolla!

 

"Tuğrul adamı!" Diye tüm evi inlecetek şekilde çığlığı bastım. Sonra dediğim şeyle "Selena mı çağırıyorsun kızım!" Yüzümü buruşturup hızla merdivenleri çıkmaya devam ederken hızla açılan kapı sesiyle nefes nefese kafamı oraya çevirdim, Aren çatık kaşlarıyla bana bakıyordu "Noluyor lan?" diye kendi kendine konuştuğunu düşündüğüm asafta olaya dahil oldu.

 

Hızla aşağıya inen Tuğrul beyde "Ahu!" Diye bütün evi inletmeye devam etti.

 

Alpte çeteye dahil olunca, ellerimle aşağıyı işaret edip "Mutfakta hırsız var!" diye nefes nefese konuştum.

Dördününde çatılmış olan kaşları dediğim şeyle imkanı varmış gibi dahada çatıldı.

 

Sert yüzleriyle bakışınca yutkunmadan edemedim, ahu kaç kızım burdanda kaç!

 

Olayı ilk kavrayan Tuğrul adamı olmuş olacak ki hızlı adımlarla aşağı inmeye başladı ikizlerde onu takip ederken Alp yanıma yaklaşıp nefes alış verişimi düzenlemeye çalışan benim ellerimi tutup,önüme çömeldi.

 

"Sakin ol, babamlar halledecek korkma." ılımlı sesiyle başımı sallayıp onayladım onu, "iki kişilerdi sanırım," diye konuştum sesimi ben bile duyamamıştım alp'in elleri ellerimi okşuyordu bu da dikkatimi dağıtıyordu.

 

"Düşünme sen bunları bebeğim," diyerek ayağa kalktı birden bana doğru eğilip kucağına almasıyla irkildim.

Aşağı doğru yürümeye başlamasıyla hızla "Ama hırsı-" dememe kalmadan "Hırsız olmadığına yemin edebilirim," diye konuştu.

"Kim o zaman? Mafya mı? Organlısından olabilir mi?" diye sormamla başını arkaya atıp güldü.

Ciddi bir durumdaydık şuan, Ne yapıyordu bu herif?

"Ne gülüyorsun şuan! Ciddi bir mesele konuşuyoruz. Hırsız diyorum yok diyorsun mafya diyorum gülüyorsun. Anlamıyorum seni açık konuşsana!"

"İki işsiz diyelim güzelim, iki işsiz." Diye sertçe nefesini verdi.

_________

Finitoooo

Nasıldı sizcee??

Ben beğendimm içimede sindi ohhh

Oy vermeyi unutmayınn lutfenn💌

Karakterler hakkında düşüncelerinizi yazabilirsinizzz

Hoşca kalınn

 

 

 

Loading...
0%