3. Derste uyandığımda Oğuz'u bana bakarken buldum. Çok güzel bakıyordu.
-Nasıl oldun daha iyimisin
-İyiyim meleğim.
-Bugün okul çıkışı kütüphaneye mi gitsek? Kendini daha iyi hissediyorsan .
-Olur biraz hava almak iyi gelir .
Oğuz sen istiyorsan gece gündüz dışarda kal kafanda ki düşünceleri atmadığın sürece hava alamayacaksın. Aldığın her nefes seni boğuyormuş gibi gelecek .
-Oğuzum ne derse odur.
-Hayır Meleğim ne derse odur.
Oğuz aynı babam gibi bana meleğim diyordu ve bu beni o kadar özel hissettiriyordu ki sanki babam şehit olduğunda biri bana iyi gelsin diye Oğuz'u gönderdi.
-Hmmm hanımcı erkek en sevdiğim .
-Başka hanımcı bir erkeği sevemezsin sevmemelisin zaten meleğim.
-Heh hoşgeldin Oğuz'un kıskançlık perisi uzun zamandır göremiyordum nerelerdeydin.
- uzun zamandır kıskanılacak bir şey yapmıyordun da ondan gözükmüyordum.
-Ahahahhaha Oğuz seni çok seviyorum be
-Bende seni seviyorum Meleğim öyle böyle değil hemde
Dedikleri üzerine gülümsedim. Kafamı omzuna koydum başta hasta diye kendini geri çekmeye çalışsada bakışlarımı görünce çabalamayı bıraktı. Oğuz bana belki de bu hayatta en çok değer veren insandı. Bazen annem ve abimden görmediğin ilgi ve alakayı ondan görüyordum. Mesela saçlarımı ördüğümde renkli toka taktığımı, normal topladığımda siyah toka taktığımı bir Oğuz biliyor. Onada söylemedim kendisi farketti. Yada canım sıkıldığında birine bulaşmak yerine kabuğuma çekildiğimi Oğuz biliyor daha sayacağım çok şey var . Oğuz'u ailemde tanıyor . Oğuz ile 7 yaşında tanıştık ve şuan 18 e girmemize aylar kaldı . Oğuz kimse ile iletişim kurmuyordu . Taki benim onla ilgilenmeme kadar .Artık evden beslenmemi 2 kişilik götürüyordum . Yada bir şey alacağım zaman kız ve erkek olarak 2 tane alıyordum . Oğuz bana gardını indirince o kadar mutlu olmuştum ki . Kimse ile konuşmayan çocuk benle konuşuyordu benle oyun oynuyordu beni koruyordu. O kadar özel hissediyordum ki . Aynı duyguları Oğuz'da yaşıyordu. İlk ayrılığımız ortaokulda yaşanacaktı . Oğuz'un ailesi Oğuz'u dedesine bırakacaklardı ve dedesinin evi gideceğim ortaokula hayli uzaktı. Anneme yalvarınca annem olaya el attı ve yine Oğuz'la aynı okula gittim. Lisede zaten ortak çalışıp tercihleri aynı yaptık ve şuan güzel bir lisede okuyoruz. Burada benim yine selamlaştığım insanlar var ama Oğuz bir Hakan'la konuşuyor. Hakan o kadar güzel bir çocuk ki içinin güzelliği dışına vurmuş adeta. İslama oldukça uygun yaşıyor. Oğuz'da bu yüzden güvenip konuşuyor. Başka ortak tanıdığımız yok. Baktığım zaman Oğuz'un kimsesi yoktu benden başka ailesi aile demeye bin şahit isteyen insanlardı. Ve ben Oğuz'a sadece şimdi değil ömür boyun aile olmak istiyordum. Ama ya Oğuz başka birisi ile evlenirse ya aşık olursa . Bu düşünceler beni günden güne yiyip bitiriyor . Çocukken böyle değildi ama büyüdükçe Oğuz'un başka birisini sevme olasılığı beni öldürüryor. Çevredeki insanlara göre biz sevgiliyiz ama değiliz . Birbirimize arada flörtüz bir şekilde yaklaşıyoruz iltifatlar ediyoruz ama bu kadar aramızda yoğun duygular var ve biz bunu sevgili olup basite indirmek istemiyoruz. Aslında benim görüşüm bu Oğuz ne düşünüyor bilmiyorum hiç sormadım soramadan zaten ne diyeceğim ben sana karşı farklı duygular besliyorum ama sana söylemekten çekiniyorum felan. Bazen Cem Yılmaz'dan daha komik oluyorum. O adamıda fazla sevmem de neyse. Hocanın sınıfa gelmesiyle ayağa kalktım . Ve ders edebiyattı hoca yine baştan aşağı hepimizi yazar eser sözlüsüne tutacaktı. İşin komik tarafı biz sayısalız . Bunu dediğimde bana şöyle demişti bende sınava girdiğimde kendimi sayısal hissediyordum ama sözel çıktım. O yüzden edebiyatı bilin belki eşit ağırlıktan sınava girersiniz dedi.Neyse hoca biraz garip ama ezberim kuvvetli olduğu için sıkıntı olacağını düşünmüyorum.
-Meleğim bu adam yine bana soru soracak yardım edermisin?
Tam Cevap vereceğim zaman hoca Oğuz diye seslendi
Oğuz sabır çeke çeke ayağa kalktı. Efendim hocam diye hocaya seslendi.
- Oğuz bana mantıku't-Tayr kimin eseri söylermisin?
Oğuza Gülşehri diye seslendim İnşAllah duymuştur.
-Gülşehrinin hocam
-Aferin peki çarhname kimin eseri
Ahmet fakih diye fısıldadım
-Ahmet Fakih
-Aferin çalışmışsın . Elif sen kalk ayağa
Hemen ayağa kalktım.
-Hayrabad kimin eseri ?
-Nabi
-şikayetname kimin
-Fuzuli
-Güzel son sorun gelsin o zaman Garipname kimin?
-Aşık paşa .
-Aferin Elif oturtabilirsin.
Sıraya oturup Oğuz'a baktığımda bana bakıyordu ne oldu dercesine kafamı salladım.
-Çok güzelsin
Demesiyle ben bittim ,öldüm , kafamı sıraya gömdüm direk . Evet iltifat ederdik ama bu kadar yoğun bir şekilde etmezdik. Sıcak oldu buralar ya .
-Meleğim utandırmak istemedim.
-Yok utanmadım zaten uykum var uyuyacağım.
-E ders çalışacaktın hani
-Diğer ders çalışırım uyuyorum ben .
-Peki nasıl istersen
Demesiyle birlikte kafasını sıraya koyup beni izlemeye başladı.
bölüm azıcık kısa oldu ama neyse artık