Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3. Bölüm

@skzfan

 

 

 

 

 

 

 

FIRTINA ÖNCESİ SESSİZLİK

 

Günümüz :Yeşil

 

​​​"ben çıkıyorum baba!"

 

"Tamam canım unutma okuldan sonra atış idmanın var sakın geç kalma"

 

"Merak etme yetişirim"

 

"O olayın ustünden tam dokuz yıl geçti ama ben hala Akının katilinin kim olduğunu bilmiyorum sadece buda değil yangının çıkması bir tesadüf değildi biliyorum çünkü babam olacak olan o adamın yangını çıkartma emrini verdiğini arama kayıtlarından bulmuştum yani Akının yarı katili sayılırdı onunda ölümü kolay olmiyacak elbet ama yinede onu bizzat öldüreni elime geçirmek ve ikisine karşılıklı işkence ederek öldürme fikri kulağa daha cazip geliyor"

 

Yeşim kafasının içinden kendi kendine konuşurken okulun yolunu tutmuştu bile evet yedi yaşındaki o kız bunları bilmiyordu ama on sekiz yaşındakı yeşim kafasında bir plan kurmuştu bile hatta bu planı daha ön beş yaşındayken kurmuştu ancak tabiki henüz asıl plana gecme fırsatı bulamadığı için her şeyden bir haber olan aptal kurban rolüne devam ediyordu.

 

Yeşim düşüncelerine dalmıştı ki telefonu çaldı.

 

" Kanka hala gelemedin nerdesin kızım sen"

 

evet bu yeşimin okuldan arkadaşı fülya yani en azından herkes böyle sanıyor ama aslında fülya yeşimin ortaklık kurduğu bir çetenin lideridir. Akın hakkında buldukları bilgileri fülya yeşime aktarır ve karşılığında yeşimin herkesten gizli yürüttüğü suikastçılık işinden kazandığı servet değeri taşıyan birikiminden yer edinme hakkına sahip olur.

 

Bu iş Yeşimin planına göre Akının katili ve yangında payı olan kim varsa hepsi gereken şekilde ölünce sona ericekti ve sonrasında gidip polise herşeyi en başından tüm ayrıntıları ile anlatacaktı hapse girmek yeşimin umrunda bile değildi yeterki herkez hakettiğini bulsun başka bir şey istemiyordu

 

Telefonun diğer tarafından ikinci bir ses geldi "aloo! Yeşil ordamısın kızım kime diyorum"

 

"Ahh şey burdayım burda geliyorum sadece dalmışım, heh bak giriyorum okulun kapısından kapat hadi "

 

"Tamamdır sınıftayım ben canım öptüm"

 

Aslında fülya ile yeşim asla böyle yakın olmazlardı sadece yanlarında biri varsa samimi gibi davranırlardı bu onların daha dikkatli olmalarını sağlıyordu eğer yanlarında birisi varsa telefon açıldığı an samimi iki arkadaş gibi bir başlangıç olursa asla iş konuşmazlardı zaten işlerini ayrı şifrelerle korunan bir telefondan yada yüz yüze konuşurlardı ama bazen şifreli şekilde normal telefonlarındanda konuştukları oluyordu.

 

" Yeşim bak burda kim var sana geçen hafta bahsetmiştim kuzenimin bu okula transfer olucağından" dedi yeşim sınıfa girer girmez.

 

Ceren yani fülyanım kuzeni olarak tanıttığı kız aslında fülyanın çetesine yeni katılmış bir çaylaktı ve fülya onu gözünün önünden ayırmak istemediği için okula transfer olmasını sağlamıştı.

 

'Cerendi değilmi memnun oldum okulumuza hoş geldin yabancılık çekeceğini sanmıyorum nasıl olsa kuzenin burda uslu durmaya çalış" dedim küçük bir atıfta bulunarak

 

"Evet adım ceren merak etme gayet uslu bir kızımdır" diyerek kıkırdadı ceren.

 

Gülümseyerek yerime geçtim çantamın içine sakladığım silahı ve şarjörü hızlı bir şekilde kontrol edip çantamı yerine bıraktım ve içinden tarih kitabımı çıkardım. Tarih dersi oldukça sıkıcı geldiği için herzamanki gibi dinlemedim.onun yerine sınıfa geçen hafta gelen Alp isimli çocuk tafından ne zamandır göz tacizinde olduğumu saymakla geçirdim dersi.eğer zil çalmasaydı bir dakika daha dayanamaz sınıfı kan gölüne çevirirdim. Normalde sabırlı biri olsamda erkeklere tahamülüm yoktu özellikle suikastçılık yaptığım zamanlarda tecavüzcülerin ve tacizcilerin dosyalarını daha sık kabul ediyordum asla masumların dosyalarını kabul etmezdim masumların kadledilmesine her zaman karşı olmuşumdur.

 

Zilin çalmasıyla olabildiğince hızlı bir biçimde sınıftan çıktım normalde okuldaki hiçbir erkek bana bulaşmaması gerektiğini bilirdi ancak bu Alp denen çocuk yeni olması nedeniyle henüz öğrenememişti gerekirse onada öğretirdim nasıl olsa parmaklarını kırdığım adını bile bilmediğim sarışın çocuğun eli hala alçıdaydı artık bırak yaklaşmayı benim olduğum yere ne bakıyor nede gördüğü yerde sesini çıkarabiliyordu.

 

Arkamdan duyduğum sesle birlikte bende o tarafa döndüm fülya koşarak bana doğru geliyordu ve aynı zamanda gülüyordu da

 

"Yeşim orda Alpin gözlerini oyucasın diye çok korktüm bı ara seni kolundan tutup direk sınıftan çıkarıcaktım" diyip tekar gülmeye başladı.

 

"Diyorum ki acaba ben bu intikam işlerini filan bırakıp öğretmenmi olsam baya güzel öğretirdim aslında herşeyi" diyerek bende güldüm.

 

"Aman yeşim neyi öğretirdin çocuklara bir insanın en fazla kaç voltluk elektiriğe dayanabildiğini mi yoksa insanı neresinden vurursan damarını parçalıyabileceğinimi dur dur duldum kesin kasap bıçağıyla parmak doğramayı öğretirdin dimi"

 

Söylediklerine gözlerimi devirerek cevap verdim ve zilin çalmasıyla tekrar sınıfa döndük

 

Okul bitince atış idmanına yetişip üç saat çalıştım zaten nişancılığım harikaydı ama yinede beni takıp eden düşmanlarıma göz dağı vermeyi seviyordum işte.

 

Polibonda işim bitince eve geçtim hızlı bir duş alıp herzamanki gibi gece çalışması bahanesiyle suikastçılık yaptım bu iki saatte tam beş tecavüzcü altı çocuk katili ve iki kadın pazarlayıcısı öldürdüm eve geldiğimde normalde yorgun olmam gerekirdi ancak gece bazı pislikleri temizlemek beni yeterince dinlendiriyordu zaten yinede ustümü değiştirerek uykuya daldım yarın ki okul balosu için hazırlanmamıştım bile ama buna gerek yoktu zaten katılmiycaktım Akın gittikten sonra eğlenmek yasaktı bana suçluların hepsi öldükten sonra rahat bir nefes verip doyasıya kutlama yapabilirdim ancak şimdi bunun sırası değildi.

 

 

Loading...
0%