FIRTINA GÜNÜ HAZIRLIK

yanı başımda çalan alarmla sonunda uyanabilmeyi başardım. Hızla soğuk bir duş aldım üzerime kot bir şort ve beyaz bir crop giydim. Okul balosu öğlen bir buçukta olucaktı şuan saat daha yediydi buda hazırlanmak için baya vaktim var demek oluyordu, evet kutlamalara katılmadığımı söylemiştim ancak fülyanın son anda verdiği bilgiye göre Akının katilinin arkasında bilerek bıraktığı bir ize göre beni bu baloda zehirliycekmiş nasıl bir oyun oyniycağını merak ettiğim için baloya katılmaya karar verdim.

"Abla!' ahh şu kıza abla demekten kendimden iğrenmeye başladım.

"Efendim, mutfaktayım gelsene"

"Yok ben gelmiycem okul balosu için elbise seçmeme yardım edermisin diycektim" her ne kadar bunu istemesemde aptalı oynadığım için bunlar gerekiyordu.

"Tamam canım geldim, sen kutlamalara katılmazdın noldu"

He söyliycem bide öylemi yok canım yemezler ağzımdan laf alamzsın. "Hala katılmak istemiyorum ama fülyayı bilirsin ya telefonu çökertene kadar aynı mesajı atar hiç üşenmeden yada odana gelip saatlerce başını ütüler"

"Bilmezmiyim seni bara götürmek için ne kadar uğraşmıştı"

"Aynen" diyerek kestirip attım sadece

"Bak bu elbise gayet iyi"diyerek bir elbise uzattı. Elbise askılı ve beyazdı dirseklerimin biraz üstünde biten kumaşı ve yere kadar uzanan göstereşli bir tülle müthiş görünüyordu tek sorun silah saklayamazdım. Ancak tabiki bunu söylemedim.

"Bunu partide giyersem göz önünde olurum partiyi kan gölüne çevirmek istemiyorum erkeklerin bana bakmiycağı bir şey istiyorum "

onu kandırabilmiş gibiydim çünkü gayet muzip bir ifadeyle "erkeklerin her türlü radarına girersin sen, partiye çuval giyip gitsen bile" diyerek kıkırdadı. Rol yaptığı belliydi asla iyi rol yapamamıştır. Üstelik Murat abi evde yoksa panik yapar yanlış birşey söylemekten korkardı bunu kullanabilirdin ama o zaman benim oyunum bozulurdu o yüzden üstüne gitmiyordum.

" Ha ha çok komik çuval iyi fikirmiş yalnız varmı hiç evde biyerde deniyim bakalım olucakmı üstüme"

"Bizimde bir itibarımız var yanlız, bozma istersen canım" bu sefer gerçekten eylenmeye başlamıştı.

"Ah bak bu elbise tam istediğin gibi'

"Bakıyım" elbisenin siyah olması beni rahatlattı üst tarafı dar fiziğimi belli eden bir elbiseydi alta doğru genişliyordu ve dirseklerimin biraz yukarısında bitiyordu askılıydı ancak omsumdan başlayıp bileklerime kadar uzanan tülden bir perdeside vardı ve son olarak eteklerinin uç kısımlarında parıltılı simler vardı . Eteğinin altına silah saklayabilirsim ve olası bir durumda rahat koşabilirdim yani gayet iyiydi.

"Bak bu işimi görür , altınada çizme giyersen olur bence"

'Aynen öyle harika görünüceksin" "saçını yaptırmayı unutma" Diyerek ekledi odadan çıkarken.

Cevap vermedim ve sessiz bir şeyilde fulyayla plan yaptık. saat çoktan on iki buçuk olmuştu hazırlanmak için bir saatim vardı. Hızla elbiselemi ve ayakkabılarımı bagaja koyup fülyayı aldım on sekiz yaşına girer girmez ehliyetimi almıştım. Fülyayı alıp kuaföre geçtim yol boyunca bu kadar hazırlanmanın çok saćma olduğundan bahsetmiştim. Bu gece zehirlenmekten korkmuyordum çünkü hem fülya dışında ki herkesten sakladığım zehir ve ilaç bağışıklıklığım vardı hemde ne olur ne olmaz diye ölümcül tehlikesi olan çoğu zehir için yanımda panzehirim vardı.

Kuaför sırası sonunda bana gelmişti giyinme kısmında elbisemi ve ayakkabılarımı hızla giyip koltuğa oturdum saçlarıma oldukça sade bir dağınık topuz yaptırıp perçemelerimi salık bıraktırdım. Önümü görmemi engelliyecek şeylerden kaçınmak için salık bir model seçmemıştim olası bir kovalamacaya hazır olmalıydım. Hafif bir makyajlada işim tamamen bitmişti.

okulun önüne gelince arabayı park edip hızlıca indik ortalık baya kalabalıktı müziğin arasına daldık ve ben hemen önümüzden geçen garsonu durdurup bir kokteyl aldım bu gece beni nasıl zehirliycekleeini merak ediyordum doğrusu

ikinci kadehin sonunda bir garson yanıma gelip bardağı aldı ve bir tane daha isteyip istemediğimi sordu fülyayla olan kısa bakışmamız sonunda garsonu onaylayıp bir tane daha istedim işte zehrim geliyordu her ne kadar bağşıklığım olsada lavabo bahanesiyle gidip tuvalette en güćlü iki panzekiri içtim bu gece bozulmamalıydı.

Tekrar fülyanın yanına döndükten sonra az önceki garson geri geldi ve bana kokteylimi uzattı içeceği alırken garsona bakıp yüzünü ezberledim çünkü küçük bir sorguya çekilecekti. Garson gittikten hemen sonra fülyaya işaret verdim ve garsonun peşine takılıp konuşturmasını istedim itiraz etmeden

" Ben bı cerene bakıyım şimdiye gelmiş olması gerekirdi" diyerek yanımdan ayrıldı etrafına bakarak birisini arıyormuş gibi davrandı.

O gidince zehirli içeceğimi içer gibi yapıp kokladım, evet kokusundan ayırt edebiliyordum neyseki bu zehrin panzehirini içmiştim rahatça bir yudum aldım. Anında biraz başım dönse de toparladım.

Fülya yanıma dönünce biraz gergin görünüyordu sessiz bir şekilde

"Murat bey burda okulun arkasında iki adamla birlikte, büyük ihtimalle senin onları bulmanı bekliyordur. Bişeyler konuşuyorlar tam dinleyemedim ama rolünüzü iyi oynayın dediğini duydum Murat beyin" dedi tek nefeste.

" Tamam bulalım o zaman onları ama bir şey daha var belli ki, bana söylemediğin bişey onuda sonra konuşucaz fülya benden kaçmaz umarım önemli birşey değildir" diyerek tısladım yanımda olanların benden birşey sakamasına tahammülüm yoktu ancak şimdi bunu sırası değildi.

Okulun arkasına gittiğimde fülyanın dediği gibi Murat abiyı ve iki adamı gördüm. Derin bir nefes aldım " hadi kızım yaparsın bunca yıl bu gücü almak için uğraştın başarıcaksın" bilerek bir dala bastım ve beni fark etmelerini sağladım benim geldiğimi duyan Murat abi rolüne başladı.

"Patron bakın gerçekten benim hatam Yeşimin bir suçu yok dokunmayın ona"

"Çekil önümüzden Murat bu kız burda ölücek"

Hemen rolüme girdim " ben burdayım yalnız beni öldürmek kolay iş değildir, gerçi ölmek umrumda değil.ben ölümü dört gözle bekliyorum" bu son dediğimi beklemiyorlardı çünkü pilanları beni öldürmekle tehdit etmekti bir anlık afallamalarını kullanarak ucuna susturucu taktığım silahla ikisinide öldürdüm cesetleri yere yığılırken ben tekrar rolüme büründüm.

"Baba! Sen iyimisin sana birşey yaptılar mı?"

"Kızım sen naptın onlar benim üstümdü" aynen kesin öyledir. Kesinlikle onlar senin adamın değildir acaba göz devirsem anlarmı planımı neyse riske atmiyim.

"Ama onları sen öldürmedinki baba ben öldürdüm"

"Asıl başkan bunu bilmiyor ama , örgütün lideri benim. infazımı bizzat kendisi gerçekleştirecektir"

"Olurmu biliyorum ama o halde koltuğunu bana devret ve gidin burdan ben üstlenirim her şeyi" evet bunu sizin için yaparım nede olsa hepinizi bulup öldürücem.

"Bunu yapamam sen benim kızım sayılırsın"

"Hadi baba size bunu borçluyum"

"Ta- tamam yapıcam yarın benle şirkete gel sana devredicem" dedi sahte bir üzüntüyle. Bende inandım sanki , şu an içinden Sevinç kahkahaları attığına eminim ama dur o kahkahalarını yediricem sana ben geri.