@skzfan
|
YENİ BİR SORUN
Eve vardığımda Murat abinin arayıp olanlardan bahsetmediğini anladım çünkü eve girerken Hazal duvara yaslanmış bana bakarak sırıtıyordu. Onu o halde görünce bende sırıttım.
"Hazal! Canım ablacım artık özgürsünüz hadi gözün aydın, tabi ben işlerimi halledip sıra size gelene kadar. Baban galiba söylediklerimin şokundan henüz çıkamamış da sizi aramamış. Saklanın Hazal, benden saklanın işlerim bittiğinde sonunuz gelicek" sırıtarak yanından geçerken hayalet görmüşe dönmüştü.
"O ne demek şimdi"
" Siz beni asla oyuna düşüremediniz demek canım babana söylediğim gibi sizi kendi oyununuzda mat ettim eşyalarımı alıp gidicem size benden kaçmanız için bir gün veriyorum süreniz başladı" sözlerim bittikten sonra bir adım yaklaştım hazalda benimle birlikte bir adım arkaya gitti onu korkuttuğum her halinden belliydi aklı olan kimse karşında durmamalıydı zaten "tik-tak-tik-tak zaman hızlı geçiyor Hazal acele et"
Hızla odama çıkarken yüzüm gülüyordu fülya telefonu açınca küçük bir kahkaha attım "artık güç bizde kimse karşımızda duramaz. Planımızım ana kısmına geçebiliriz fülya, bu güçle artık Akının katilini bulabiliriz"
Harika yeşim süper bir haber bu ama ben o murat bozuntusunun suratını görmeyi çok isterdim senin planını açıkladığına eminim yanılıyormuyum"
"Hayır yanılmıyorsun bende çok isterdim yanımda olmanı ama yapıcak bir şey yok nasıl olsa daha yeni başlıyoruz. Seni almaya geliyorum hazırlan beş dakikaya ordayım" dedim ve cevap beklemeden telefonu kapattım fülya benim aniden telefonu kapatmama alışmıştı ve garipsemiyordu artık.
Füyayı alınca Vakit kaybetmeden ana sığınağımıza gittik örgütü ele almamı kutlamayı pilanlıyorduk ancak tabiki de bu normal bir kutlama değildi suikast girişimleri benim kutlamamdı hazırlanıp çıktık saat gece birdi yani tam zamanıydı.
"Fülya şu adam benim sen başka bir kurban bul bu pislikler kesinlikle benim kadına bakışları hiç hoşuma gitmedi zabika kaydı varmı şunun baksana bı"
"Bakıyorum, evet var iki kere. biri taciz diğeriyse uyuşturucu kaçakçılığı hapisten daha geçen yıl çıkmış, kırk sekiz yaşında "
"Pislik hayvan"
"Ona nasıl bir ölüm yaşatıcaksın"
"Onu birazdan belirliycem yanına gidince nasıl bir sınır krizi geçireceğime bağlı"
"Yani herzamanki gibi"
"Aynen öyle" diye karşılık verirken dudağımın kenarı hafifçe kıvrıldı ve silahımın ucuna susturucu takıp tekrardan belime yerleştirirken durduğumuz ara sokaktan çıktım ve adama doğru yürümeye başladım. Yüzümün görünmesini engelleyen bir maske ve gözlük takıyordum kafamdada siyah bir şapka vardı yani tanınamazdım.
"Merhaba size birşey sorabilirmiyim"
Yanıma gelen bu tanımadığım kişiye sor dercesine bir bakış attım ama hareketlerim temkinliydi olası bir tehlikeye karşı tetikteydim.eğer kız olsaydı daha sevecen davranabilirdim ama erkekti bu yaa!
"Telefonunuzu kullanıp kullanamıycağımı sorucaktım, benimkinin şarzı bitti ve evdekilere haber vermem gerekiyor"
Kaşlarımı kaldırdım " öylemi burda bir sürü dükkan var telefonunuzu şarz edebilirsiniz izninizle şimdi acelem var" tam yürümeye baslamıştıki kolumdan tuttu.
" Lütfen bir saniye yanlış anlamayın ama acelem var"
"Derhal kolumu bırakın yoksa ters tarafımla karsılaşıcaksınız bayım!" Diye haykırdım bir anda tamamen kontrolüm dışında olmuştu bu.dudağının kenarı kıvrılırken bir adım yaklaştı.
"En fazla ve yapabilirsin ki"
Bu söleri üstüne iyice kafam atmıştı bacak arasına bir tekme atıp yüzüne yumruğumu geçirdim bu beklenmedik hareketimle inlerken bu seferde tam silahımı çıkarıcaktım ki fülya yetişip kolumdan tuttu
"Sakın!"
"Adamı teyit ettirdim üst kademe bir ajan" kolumu tutan elinin bir parmağıyla mors alfabesini kullanarak söylemişti bunları.
Bir anda fülyaya baktım şaşırmıştım herşeyi düşünmüştüm ama bunu asla hemen toparlandım ve rolüme devam ettim
Kolumu fülyadan hışımla kurtardım " seni aşalık pislik seni polise şikayet edicem bu yatığınız tacize giriyor!"
"Sizin yaptığınızda insanı darp etmek oluyor yalnız" dedi kanayan burnunu tutarken
"Kendini savunmak suçsa evet suçluyum ama umrumda bile değil seni süründürücem pislik herif!"
"Hanımefendi tamam sakin olun özür dilerim zamanımızda bu tür şeyler yanlış anaşılmaya müsait haklısınız ama gerçekten kötü bir niyetim yoktu bence bunu kendi aramızda halledebiliriz"
"Kaybolun burdan bayım dısardan bir göz olarak söylüyorum hiç hoş görünmüyordu ben hanımefendiyi sakinleştirirm ama çabuk gidin burdan"
Adam fülyanın söylediklerini kafa sallayarak onayladı ve uzaklaştı.
Eveet artık büyük bir derdimiz var bizden şüpelenen ajanlarda olduğuna göre bu günü fala uzatmadan bitirmeliyiz. Fülyayla biraz bankta oturup kalktık ve ayrıldık bizi hala izlediklerine adım gibi emindim ben bir otele gittim ve dünden ne olur ne olmaz diye örgütü devralmadan önce tuutğum odama geçtim, fülyaysa ikinci güvenli eve geçti ve orda kaldı kendimizi riske atmamak amacıyla hiç konuşmadık.
Ancak yinede peşimizi bırakmiycaklarını biliyorduk telefon kayıtlarını silmiş olsakta bizi beraber bir yerlerde yakalama ihtimalleri oldukça yüksekti sanırım yaklaybir hafta hiç görüşürüp konuşmiycaktık ikimizde ayrı okullarda lise son sınıfa giden yabancılardık bu birkaç gün. Silahımı çantama sakladım ve yatağa uzanıp nasıl işin içinden sıyrılabileceğimizi düşünmeye basladım sonuçta karşımızda yüksek kademede ajanlar vardı ve işlerinde de gayet iyi oldukları bu geceki girişimlerinden belliydi. Saate baktım üçü yirmi iki geçiyordu yarın cumartesiydi sanırım alışveriş yapan şımarık liseliyi oyniyacaktım yarın. tüm kayıtlarda kimsesiz yurdunda büyümüş ve burs alan bir öğrenci olarak tanıtılıyordum. Bunu iyiki akıl etmiştim çünkü aksi takdirde bizi daha fazla zorlarlardı. Düşüncelerim arasında sonunda uykuya daldım. Uyumadan önce aklıma gelen bir şeyle gözümden bir damla yaş döküldü bu gün yirmi yedi ocaktı yani hem doğ um günüm hemde Qkının ölüm günüydü bana lanetlenmiş bir gün yani...
|
0% |