17. Bölüm

Kalbimi Öp

Novira`
skzlovia_8s

İlahi bakış açısı

Jisung kumların üzerinde uzanmış,gözlerini gökyüzüne dikmişti.Gökyüzü gün batımının sıcak tonlarından gece mavisine yavas yavas geçiyordu.Minho,bugün işinin uzun süreceğini söylediğinde Jis kendini burada bulmuştu.Tek başına burada olmayı özlediğini sanıyordu ama yanılıyordu,anlamıştı.Zaten sevgilisinin içinde olmadığı herhangi bir ortama geri dönmek istemesi hataydı.

Bunları düşünmeyi bırakıp gözlerini kapattı,iki yana açtığı elleri kumların üzerinde oyalanıyordu.Dalga sesleri ritmik bir ninni gibi kulağına çalınıyor,saçları rüzgarla beraber savruluyordu.Kalbi,geçmişte yaşadığı karşılaşmaların ve hissettiği küçük heyecanların hatıralarıyla hafifçe sızlıyordu.

Sebebini tahmin edebildiği bir boşluk oluşmuştu içinde.Ellerinden destek alarak oturur pozisyona geldi ve kulaklığına uzandı.Eskiden dinlediği playlistlerden birini açtığında bacaklarını kendine doğru çekeren kollarıyla sarıldı ve yüzünü dizene yasladı.Her zaman inandığı bir şey vardı ki,playlistler yapıldıkları zaman dilimlerinin duygularını,hatıralarını taşırdı.Ona zaman yolculuğu yapıyormuş gibi hissettiriyordu.Ve ne kadar değiştiğini...

Jisung derin bir nefes aldı ve ufukta yavaş yavaş kendini gösteren yıldızları seyrederken fark etti: Kalbinin en tatlı, en huzurlu anı, Minho’yu düşünmekle doluydu. Ve orada, sahilde tek başına uzanmışken, bir gülümseme dudaklarına yayıldı; çünkü Minho, her an yanında olmasa da, kalbinin en derin köşesinde hep yanındaydı.Mesafeler veya zaman fark etmez;Minho her an kalbinin derinliklerinde,en güvenli yerinde her zaman oradaydı.

Düşünceleri sustuğunda öylece etrafı izliyordu.Yavas yavas gözleri kapanmaya başladığında kendini engellemeye çalışıyordu çünkü burada uyursa hemen uyanamayabilir ve sevgilisini endişelendirirdi.

Sessizce orada oturmaya devam ederken bir anda kafasında hissettiği ağırlıkla yerinden hopladı.Kafasındaki kulaklığı çıkarmak için ellerini yukarı kaldırdığında bunun bir ceket olduğunu fark etti.O an dank eden şeyle kalbi öyle bir çarpmıştı ki elleri öylece olduğu yerde kalakalmıştı.Yavaşça ceket kaldırıldığında parlak gözlerle ona bakan adama bakakaldı.Minho ise amacına ulaştığını anlayarak mutlulukla bebeğine yaklaştı ve ceketi kaldırarak karşısındaki küçük bedenin ellerini tutarak kucağına indirdi.Dudaklarını büzdüğüde gözleri anlık olarak dudaklarına kaysada kafasından kulaklığı çıkardı.Sesi o kadar yüksekti ki çıkardığında bile duyulabiliyordu.

"Snap Out Of It?" kafasını salladı yavaşça Jisung. "Snap Out Of It sevgilim." Minho kocaman gülümsemesiyle ellerini kum olmuş saçlara götürdü ve yavaşça temizlemeye başladı."Hep kum olmuşsun bebeğim,ne zamandan beri burdasın?" kısık sesle "Bilmiyorum." diye bir mırıldanma duymasıyla yüzünü eğerek Jisungla aynı hizaya getirdi.

Minho'nun beklemediği bir anda Jisung "Aptal ya!" diye bağırarak omzuna vurdu sevgilisinin.Ayak uçlarında duran Minho ise bu hareket sayesinde kumla buluşmuştu.Kocaman kahkaha attığında hala hızlı atan kalbiyle konuştu Jisung."Senin yüzünden tepki verme yetkimi kaybettim heyecandan."

Parlak gözleriyle onu izleyen sevgilisine daha fazla dayanamayıp boynuna atladığında Minho dengesini zorlukla sağlayarak oturur pozisyonda kaldı.Bir eli hayran olduğu ince bele diğeriyse yumusak saçlara kaydığında bütün günün yorgunluğu uçup gitmişti bile.Jisung yüzünü sevgilisinin boyun girintisine soktuğundan dolayı boğuk çıkan sesiyle "Çoook özledim ben seni,daha geç geleceğini sanmıştım öyle deyince." saçlarında hissettiği öpücükle kıkırdadı.

"Aslında daha geç gelicektim ama sahile geleceğini söyleyince sen burdan ayrılmadan yanına gelmek istedim.Heyecanını görmeye değerdi güzelim benim." "Çok şapsalsın ya,hayranım senin bu tatlı düşüncelerine." Minho yavaşça sıcak kollardan ayrıldığında sincabının saçlarındaki kumları temizledi ve yanında oturdu.Anında omzuna konulan kafayla gülümsedi.

_

Saat git gide geç olmaya başladığında ikili sohbete öyle bir dalmışlardı ki yeri,zamanı tamamen unutmuşlardı.

"Aşkım!" kahkahaları arasında konuşamayan Jisung'u izleyen Minho sahte bir triple konuştu."Ne gülüyorsun ya haklıyım ben!Hem bu senin sucun." kollarını birbirine bağlayıp hafif yan döndüğünde Jisung'un buna dayanamayacağını biliyordu.Yandan sarılan kolları hissetmesiyle gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı.Çenesini omzuna koyup yanağına sertçe bir öpücük bırakan sevgilisiyle dayanamayıp aralarında nerdeyse mesafe olmayan minik burnu öpmek için yana döndü.

Gülmesini hala durduramayan Jisung konuştu heyecanlı sesiyle "Demek benim sevgilim üç günlük yokluğuma dayanamayıp muftakta yemek yaparken Hyunjine yanlışlıkla Jisung demiş,hımm..." sesindeki mutluluğa gülmeden duramadı Minho."Bana diyene bak saat başı arıyordun,gece uyuyamıyorum sensiz diye arıyordun hem ayrıca o gün sabah çok midem bulanıyo diye mızmızlanan da sendin,nasıl çıkabilirsin aklımdan?"

Jisung bir ay önce ailesini ziyaret etmek için Busan'a gitmişti.Şimdiyse Minho'nun Hyunjin'e bin kere sakın Jisung'a söyleme diye tembihlediği olayı kendisi ağzından kaçırmıştı.

Jisung ciddi bir cevap vermeyi es geçerek "Ha yani onu demesem aklından çıkardım...anladım Minhocum,anladım ben." tam kollarını ayıracakken bir anda arkasına dönen Minhoyla sırtı kumla buluşmuştu.Sevgilisi tam üstünden ona bu kadar tatlı bakarken nasıl devam edebilirdi ki bu oyuna.Çapkın bir gülümsemeyle konuştu parlak gözleriyle sevgilisine bakan beden "Sence hım,sence böyle bir ihtimal var mı?" hızlıca kafasını iki yana salladı Jisung ve heyecanla dudaklarını yaladı bir sonraki hamlesini beklerken.

Kocaman gülümsemesiyle tam öpmek için yaklaştı aralarında neredeyse mesafe yokken durdu Minho.Küçük beden kaşlarını çattı.Tam her zaman içinden geçirdiği şeyi dışarı vurmak için konuşacaktı ki dudağı tek hareketiyle karşısındaki yumuşak dudaklara çarpmıştı.Bu bile ikisininde kalbinin maraton koşmasına yetmitti.

Duygu dolu gözleri ve her oynadığında karsındaki dudaklara temas eden dudaklarıyla konuşmak ne kadar zor olasada dudaklarını araladı."Keşke..." dedi,kısık sesle.Jisung ise bir elini sevgilisinin yüzüne çıkartıp okşadı. "Keşke kalbini de öpebilseydim,nefesim." anında dolan gözleri ve kafasında sürekli kendini tekrar eden sözlerle konuştu Jisung.

"Bunun için yanlış yerdesin birtanem çünkü benim kalbim,seninde tam bu sahilde bana söylediğin gibi,yuvasında." yanağından süzülen göz yaşıyla dudaklarına yapılan sert baskıyı hissetmesi bir olmuştu.Saçlarında hissettiği ellerle hafifçe uzaklaşıp fısıldadı yeniden."Kalbim her daim yuvasında kalsın." düşünmeden cevapladı parlak gözleriyle Minho."Her çarpısına Dünyaları verebileceğim kalbin,ne olursa olsun,her daim yuvasında."

Aynı anda bir fısıltı döküldü dudaklarından "Yuvasında..."

-

VE SOONNN alkışalkışalkış (umarım bu fici unutmamışsınızdır ve okursunuz malum dört ay...SDFGHJKL)

Birazcık fazla zaman oldu her zaman ki gibi biliyorum,bu sefer biraz abarttım lütfen kusuruma bakmayın ama doğru zaman şimdiymiş demek kii!! Bide Snap Out Of It şarkısının olayını hatırlamıyorsanız ilk bölümlerde ('benimleyken ağlamalarının sebebi bile çok gülmek olucak,öbür türlüsüne artık izin vermeyeceğim' bölümün adı)kanat takmalı,danslı bir sahne vardıı,hatırlatıyım dedim.Çünkü ben bile bu bölümü yazmadan önce kitabı baştan sona okudum da... (bide kızlar kontrol ettim ama yazım hatası kaldıysa şimdiden çok özür diliyorum)

Destekleriniz ve sabrınız için çookk teşekkür ederrimm,stray kids ile kalın efenimm

YILDIZCIKKK!!

 

Bölüm : 31.08.2025 19:24 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...