iki dudak arası bir kelam,
bir kelam sonrası noktadır;
bana dârûsselâm.
bir veda ukdesi,
bir vefa borcu,
bir yolcu elinde çantası...
öyle derin bir acı ki;
yok alemde kıstası.
ömür denen meret;
bir hummalı medet bekler,
ve ekler durmadan üzerine.
taşın altındaki el gibi,
hep kıvrılır ama kurtulmaz,
sahipliğine ait olduğum ruh.
günün son demlerine bir elveda,
söyler ama işitmez hiç;
huyu kurusun lakin olmaz feda.
tekrar tekrar üstüne tekerrür,
ve ben;
bir hiç misali geçmişe güler,
sonsuzluğa uzandıkça uzanırım...