Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2. Bölüm

@smpatikyzc

Herkese merhaba. İkinci bölüm ile karşınızdayım umarım beğenirsiniz. İyi okumalar...

XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX

Asaf dış kapıyı açarak benim geçmeme öncelik verdi. Teşekkür ettim. Birlikte dışarı çıktık. İkimizde sessizce konuşmadan yavaş yavaş yürümeye başladık. Daha yeni tanışmamızdan ve konuşacak bir şeyimizin olmamasından kaynaklanıyordu bu sessizliğimiz. Böyle durumla oldum olası beni çok geriyordu. Ben insanlarla rahat rahat konuşmaya alışkındım. Tanımadığım ya da yeni tanıştığım biriyle yalnız kalmayı hiç istemiyorum ama Tunahan eniştem sağ olsun mecbur kalmıştım. Asaf’ la aramızda ki bu sessizlik beni hem heyecanlandırıyordu hem de geriyordu. Aynı durum Asaf’ ta da var gibi duruyordu ama emin olamıyordum. Heyecanlandığını sanmıyordum ama o da daha yeni tanıştığı bir kızla yalnız kaldığı için gergin olabilirdi. Duygularını çok fazla belli eden birine benzemiyordu zaten anlamamam normaldi.

Sokağın başına geldiğimiz de Asaf sessizliğini bozdu.

-Arabayla mı gidelim yoksa yürüyerek mi diye sordu.

Hava çok güzeldi arabaya tıkılıp kalmak istemiyordum ama Asaf’ ın arabası da buradaydı. Eğer yürüyerek gitsek tekrar buraya kadar gelmek zorun da kalacaktı. Bu düşündüklerimi de ona söyledim.

-Benim için sıkıntı değil hem biraz daraldım ben de yürümek bana da iyi gelir dedi. Tamam diyerek yürümeye devam ettik. Bir arabanın yanına geldiğimizde Asaf beni durdurdu.

-Ne oldu?

-Arabada alacağım bir şey var onu alıyım dedi.

Hem elindeki ceketini arabasına bırakırken hem de sigarasını aldı. Sigara içmesine şaşırmıştım çünkü Linalar da hiç içmemişti. Büyük ihtimalle Beliz’ e kokusu gitmesin diye içmemişti, düşünceli adamdı. Ben bu düşünceler içindeyken yolumuza yine devam ettik. Aramızda uzun bir sessizlik oldu. Artık bu sessizliğimiz beni sıkmıştı ben de öle konuşmak için

-Kusura bakma seni de gece gece yordum böyle.

Ali Asaf’ ı şu kısa süre içerisinde tanıdığım kadarıyla çok beyefendi ve nazik birisiydi. Asla beni bırakmak için gocunacak biri değildi. Aynı zamanda eniştem gibi bir kız gece gece dışarıda bulunamaz diyecek kadar maço birisine de benziyordu. Bu tarz konuşmalar hiç hoşuma gitmiyordu ama kafa yapılarını da bu saatten sonra değiştirmek çok zordu. Ama umuyordum ki Asaf öyle biri değildir, çünkü bu durum beni ne kadar yakışıklı, iyi biri de olsa direkt gözümden düşmesine neden olurdu.

-Kusura bakılacak bir şey yok hem gece gece etraf tehlikeli tek başına gidersen içim rahat etmez ama yanlış anlamanı istemem bir kadın tek başına gidemez diye düşündüğüm için değil sadece karakter olarak korumacı bir yapım vardı her zaman ve tanıdıklarımı, yakınlarımı ister istemez korumak istediğim için yalnız bırakmamayı tercih ediyorum böyle zamanlarda. Sana da emrivaki yaptığımızın farkındayım bu yüzden de asıl sen kusura bakma. Tunahan’ ın ne kadar ısrarcı biri olduğunu bildiğim için seni yalnız bırakmayacaktı bu yüzden de eşini çocuğunu gece gece yalnız bırakmasın diye böyle bir teklifi yaptım.

Asaf gece boyunca en uzun konuşmasını yapmıştı. Gerçekten ses tonu çok güzeldi. Konuşsa saatlerce dinleyebileceğim bir konuşması vardı. Bir yandan da içim rahatlamıştı. Asaf’ ın düşünce yapısı hoşuma gitmişti. Evet korumacı biri olabilirdi belki başkaları için kötü gibi gelebilirdi fakat benim için bu güzel bir şeydi. Ama kadın bu saatte tek başına gidemez gibi bir düşüncesi olmaması daha güzeldi. Kendisini güzel bir şekilde ifade ediyordu. Aynı zamanda rahatsız olduğum konuyu da dillendirip özür dilemişti. En başında da dediğim gibi Asaf iyi, kibar, düşünceli biriydi ve bunlar bir kadını etkilemek için önemli özelliklerdi. Ne kadar istemesem de ister istemez etkisi altına girmeye başlıyordum. Bu yüzden yine olduğu gibi bu gecenin hemen bitmesini istiyordum. Daha fazla içimde düşüncelere boğulmamak için Asaf’ a döndüm.

-Teşekkür ederim ve önemli değil dediğin gibi eniştem çok ısrarcı biri diyerek gülümsedim. O da aynı şekilde bana karşılık verdi. Sohbet etmemiz onu da rahatlatmış olacak ki sorularına devam etti.

-Çalıştığın okul nerde Gökçe?

-Beşiktaş da çalışıyorum. Çalıştığım yeri duyduğunda şaşırdığını gördüm.

-Beşiktaş buraya çok uzak değil mi her gün gidip gelirken zorlanmıyor musun? Diye sordu kaşları da hafif çatılmıştı.

-Evet, buraya baya uzak zorlanıyorum ama yapacak bir şey yok şu anlık. Çalıştığım okul orda gitmek zorundayım yani yoksa o kadar yol çekilecek gibi değil dedim bıkkın bir sesle. Gerçek anlamda canımı sıkan bir konuydu. Günümün 4-5 saati yolda geçiyordu.

-Bu durumdan bu kadar şikâyetçiysen neden okuluna yakın bir eve taşınmıyorsun?

Keşke her şey o kadar kolay olabilseydi dedim içimden.

-Ben istiyorum aslında ama babam sıcak bakmıyor. Ben de bu zamana kadar yoğunluktan çok üzerinde duramadım ama artık bu konuyu babamla ciddi şekilde konuşacağım. Çünkü bu uzun yolculuklara ne kadar alışmış olsam da beni çok yoruyor dedim.

Asaf’ ta beni kafasını sallayarak onayladı. Bu sene artık bitmek üzereydi. Yeni döneme başlamadan ev işinin halletmeyi aklıma not ettim.

-Yardıma ihtiyacın olursa her zaman yardımcı olurum. Ben de Beşiktaş tarafında oturuyorum ev bakacağın zaman yardım ederim.

Asaf öyle deyince çok şaşırmıştım. Onun orada oturduğunu bilmiyordum. Tesadüfe bak ya…

-Yaa öyle mi? Bilmiyordum senin orada yaşadığını. Ailenle mi yaşıyorsun? Ayrıca teklifin için teşekkür ederim zamanı gelince yardımını isterim tabiki.

Hafifçe gülümsedi. Her an otuz iki diş sırıtan insanlardan değildi. Tanıştığımızdan beri sayılı gülümsemeleri vardır. Hiçbir aşırılığı yoktu, ağırbaşlı biriydi. Böyle olması aslında hoşuma gidiyordu. Çünkü çevremde sırnaşık, laubali o kadar çok insan vardı ki Asaf gibi insanları görünce şaşırıyordum ama dediğim gibi hoşuma da gidiyordu.

Yine sadece kafa sallamasıyla beni onayladı. Allahtan sadece kafa sallamakla geçiştirmeyip beni sorumu cevapladı.

-Annem babam ve erkek kardeşim başka yerde oturuyorlar. Ben kız kardeşimle Beşiktaş’ta oturuyoruz dedi.

Acaba neden ayrı yaşıyorlar sormak istiyordum ama beni çok meraklı biri olarak da tanısın istemiyordum. Hem daha ilk tanışma da özel hayatına bu kadar girmek onu rahatsız edebilirdi. Hem de belki özel bir nedeni de olabilir ve bana anlatmak istemiyor olabilirdi. Böylece merakımı içime gömerek sormaktan vazgeçtim. Onun cevabına karşılık olarak da anladım dedim.

Yine uzun bir süre ikimizde sustuk. Böyle durum o kadar rahatsız hissediyordum ki sessizlik yerine bir şeyler söyleme ihtiyacı hissetmiştim. Bu yüzden de merak ettiğim bir soruyu ortaya attım

-Sen ne iş yapıyorsun Asaf?

Bunu sorarken Asaf’a dönüp baktım. O da dönüp önce bana baktı sonra derin bir nefes alıp önüne döndü tekrardan.

-Avukatım ben de bir hukuk bürom var. Bunu duyunca Asaf’ ı daha bir ilgiyle dinlemeye başladım.

-Gerçekten mi diye sordum şaşırmış bir şekilde.

Herhalde yüz şeklim ve soruş şeklim komik geliyor ki o da bana önce gülüp. Sonra da hafiften kaşlarını çattı. Ama bunu kızgın olduğu için mi yaptı anlayamamıştım.

-Neden bu kadar şaşırdın yoksa yakıştıramadın mı bana diye sordu.

Ben de hemen telaşlanmıştım. Tabi ki öyle bir şey düşünmemiştim. Aksine ona en çok yakışan meslek avukatlıkmış gibi geliyordu bana o an.

-Hayır, öyle değil tabi ki de. Sadece beklemiyordum. Ben de önceden avukat olmak istiyordum. Şimdi sen de söyleyince ilgimi çekti öyle bir tepki verdim yani yanlış anlama lütfen.

Bunu dedikten sonra gülmeye başladı. Ben de güldüğü için hem şaşırdım hem de rahatladım. Kendimi yanlış ifade etmek beni üzerdi. Ama yine de gülme nedenini ondan duymak istediğim için sordum.

-Neden gülüyorsun acaba?

-Telaşlanmana gerek yok Gökçe yanlış anlamadım. Sadece tepkine güldüm. Aceleyle bir şeyler açıklaman hoşuma gitti.

Asaf öyle söyleyince istemeden utandım. Yine rezil olmuştum. Bir insana ikinci defa rezil olmayı nasıl başarıyordum ben de anlamış değildim. Tam bir şey diyecekken karşıdan Tunahan eniştemin anne ve babasının bize doğru geldiğini gördüm. Bu durumdan biraz rahatsız olmuştum. Onların bizi böyle yalnız olarak gördüklerinde yanlış anlaşılmak istemiyordum. Ne olursa olsun gece vakti bir erkekle bir kadının yalnız başına sokakta gezmesi bizim buralarda yanlış yorumlanıyordu ne kadar bu duruma kızsam da değiştirmeye gücüm yetmiyordu. Neyse ki Elif teyze ve Mehmet amca öyle insanlar değildi. Ama yine de ufak bir tedirginlik vardı içimde. Onlarla kuzenim evleneceği zaman bir araya gelmeye başlamıştık. O zamanlardan beri onları çok sevmiştim. Gerçekten onlarda Tunahan eniştem kadar iyi insanlardı. Karşı karşıya gelince onlarla hemen merhabalaştım. Ali Asaf’ ta onlarla tanışıyor olacak ki sarılmaya başladılar. Mehmet amca

-Nasılsınız gençler, nereye böyle? diye sordu.

Ben başta biraz gerildim tabi. Ne diyeceğimi tam bilemedim. Ne kadar yanlış anlaşılmayacağımı bilsem de yine de biraz çekinmiştim. Bu arada da Ali Asaf Mehmet amcaya cevap veriyordu.

-İyilik ne olsun biz de Tunahanlardaydık Gökçe ile de orada tanıştık. Gökçe’ yi evine bırakıp evime geçeceğim Mehmet amca.

-İyi bakalım evladım biz sizi yolunuzdan daha fazla alıkoymayalım. Bir arada bize gel unuttun bizi de.

-Yok, ne unutması Mehmet amca olur mu hiç öyle şey işler bu ara yoğun o yüzden fazla uğrayamıyorum. Bugün de Tunahan’ ın ısrarı ile gelebildim. Ama sözüm olsun yakın zaman da bir çayınızı içmeye geleceğim.

Onlar ayaküstü öyle konuşurken biz de Elif teyze ile hâl hatır muhabbeti yaptık. Bir yandan da beni dürtüyor, imayla bakıyordu. Ne oldu dercesine kaş göz işareti yaptım. O da bana yaklaşarak

-Ali Asaf’ ta çok iyi bir insan, dedi.

Ben tabi anladım ne demek istediğini. Bugün de iyi ki onunla tanıştım herkes bir onu övme derdinde. Sonra Elif teyzeye döndüm bana merakla bakıyordu. O hali bana çok tatlı gelmişti. Kızmak istesem de o halini görünce kızmak aklımdan uçup gitti bende tebessüm ederek,

-Çok tanımıyorum ama iyi birine benziyor dedim.

Gerçekten de öyle yani tanıyalı daha birkaç saat olmuştu.

-Öyle öyle ben bilirim. Eli yüzü düzgün işinde gücünde maşallahı var. Birbirinize de ne yakışırsınız ama deyince ben bir kaldım. Aklıma olmayacak şeyler sokuyordu bunlar.

Biraz sesli söylüyordu, İnşallah adam duymamıştır diye içimden dualar ediyordum. Yoksa rezil olurdum. Çaktırmadan bakıyorum Asaf’a Allahtan Mehmet amcayla konuşmaya dalmışta bizi duymuyordu.

-Elif teyze çok ayıp valla o nasıl söz şimdi adam duysa yanlış anlayacak. Hem olur mu öyle şey diye çok sert olmayacak şekilde kızmaya çalıştım ama tabi beni dinleyene.

-Kızım ne ayıbı bunun ayıbı mı olur? Neyse bu konuyu geniş bir vakitte konuşalım dedi oğlu gibi ısrarcı bir şekilde. Bu lafından bu konunun peşini bırakmayacağını da anlamış oldum.

Bende bu konunun daha fazla uzamamasına sevindim o anlık. Mehmet amcalara baktığım zaman onlarında vedalaştığını gördüm. Bana iyi akşamlar diyen Mehmet amca ve Elif teyzeye ben de cevap verdim. Daha sonra tekrar yürümeye başladık zaten evime de çok az kalmıştı.

Evimin önüne gelince durup Ali Asaf’a döndüm. O da benim dönmemle olduğu yerde durup bana baktı.

-Asaf getirdiğin için çok teşekkür ederim zahmet oldu sana da.

-Zahmet falan olmadı dediğim gibi gece vakti yalnız gitmen içime sinmezdi.

Biraz duraksayıp sonra bana elini uzattı.

-O halde tanıştığıma tekrar memnun oldum dedi.

O öyle elini uzatınca bir an heyecandan kaldım ayıp olmasın diye ben de hemen elimi uzattım. Ellerimiz birbirine değince yine evdeki gibi bir şey olmuştu. Ne olduğunu anlatamıyorum ama bundan korkuyordum. Hayatımda bir defa göreceğim birinden böyle etkilenmek beni gerçekten korkutuyordu.

-Bende çok memnun oldum… Şey buradan arabanın olduğu yeri bulabilir misin, tarif etmemi ister misin diye sordum.

-Merak etme yabancı değilim buralara birkaç defa Lina’ yı bu eve getirmiştim deyince bana şaşırmaktan bir hal olmuştu bu gece.

Nasıl ya, daha önce bizim eve mi gelmişti? Neden hiç denk gelmemiştik o zaman?

-Gerçekten mi, neden hiç denk gelmedik o zaman?

-Evet, ama ben geldiğimde hiç eve gelmedim hep kapıda Lina’ yı bırakıp gittim. O yüzden denk gelmedik dedi.

Konuşmasını bitirdikten sonra kısa bir süre birbirimize baktık. Daha sonra kafamı sallayarak onu onayladım.

-Anladım. O halde tekrardan teşekkür ederim iyi geceler Asaf.

O da ufak bir gülümseme ile bana baktı. O güzel gülümseme ile kafasını salladı. Ben de başka diyecek bir şey olmadığı için ona arkamı döndüm ve merdivenleri çıkmaya başladım. Kapıyı açtığımda son defa arkama baktım gitti mi diye döndüğümde ise hala orda benim eve girmemi bekliyordu adamı daha fazla orda bekletmemek için son defa elimi sallayıp ve eve girdim.

Yatağıma yattığımda kendimi çok değişik hissediyordum. Ne olduğunu anlayamıyordum ya da anlamak istemiyordum. Bugün olanlar, Ali Asaf’ la tanışmamız, onun karşısındaki rezilliklerim, beni eve bırakması, herkesin Asaf’la ilgili imalarda bulunması yüzünden uzun zaman düşündüm. Sonra da düşünmekle bir yere varamayacağımı anladım. Sonunda düşüne düşüne bir karara vardım bugün olanları unutacaktım. Hem öyle önemli bir şey mi var ki canım ne oldu sanki bir iki bakışma yanlışlıkla değen ellerimiz falan önemli bir şey değildi sonuçta. En iyisi yolun başında unutmaktı. Bu düşünceler ve günün yorgunluğu ile derin bir uykuya dalmıştım

XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX

Evettt bölüm burada bittii. Umarım beğenmişsinizdir. Bu ilk kitabım olduğu için hatalarım olacaktır. Zamanla düzelteceğime inanıyorum. Tabiki siz değerli okuyucularımın da desteği ile. Bundan sonra daha düzenli olarak bölüm yükleyeceğim. Kendinize çok iyi bakın görüşmek üzere.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%