5. Bölüm

5. Bölüm

sempatik yazıcı
smpatikyzc

Arabanın yanına gelince arka koltuğa oturacakken Afra hemen ön koltuğun kapısını açarak beni neredeyse iterek öne bindirdi. Dönüp ona baktığım da tatlı tatlı gülümsüyordu. Ben de gülümseyip önüme döndüm kemerimi takarken Asaf’ ta kemerini takmak için benim tarafıma döndüğünde göz göze geldik. Hemen gülümseyip önüme döndüm. Araf arabayı hareket ettirdiğinde Afra’ da kafasını ikimizin koltuğunun arasında uzatarak,

-Nereye gidiyoruz sen biliyor musun ablacım diye sordu.

-Hayır, güzelim bende bilmiyorum. Suat Hoca ile Müdür Bey ayarlamış yeri dedim.

-Anladım. Abim şarkı açabilir miyim diyerek bu sefer abisine soru yöneltti. Araf’ ta hemen yanıtladı sorusunu.

-Aç canım ne istiyorsan.

Bunun üzerine Afra radyoyu açtığında Zafer Güler & Berfin Berfe’ nin Can Yârim şarkısını dinlemeye başladık. İlk defa dinliyordum bu şarkıyı ama çok beğendim. Adam ve kadınının sesi o kadar naif ki insana huzur veriyordu resmen.

-Çok güzelmiş bu şarkı dedi Afra.

-Gerçekten çok güzelmiş dedim bende onun gibi.

Tam o anda benim telefonum çalmaya başladı. Çantamdan telefonumu çıkartıp arayana baktım. Arayan Tunahan eniştemdi ve normal sesli arama değil de görüntülü arıyordu. Böyle huyları vardı. Eniştem alıngan bir insan olduğu için açmadığımda alınacağını biliyordum. O yüzden mecburen açacaktım.

-Açmayacak mısın, arayan ısrarcı birine benziyor diye sordu Asaf. Ben düşünürken baya zaman geçmiş demek ki Asaf sorma gereği duymuş.

-Evet, kendisi çok ısrarcıdır diyerek güldüm ve ekranı ona çevirdim. Yoldan kısa bir süre gözünü çevirip telefona baktı ve o da güldü. Telefonu açtım daha fazla bekletmemek için. Kulaklığım yanımda olmadığı için mecburen yanlarında açmak zorunda kaldım.

-Efendim eniştecim.

-Naber baldız, ne yapıyorsun neredesin böyle diye ard arda sıraladı sorularını eniştem.

-İyi enişte her zamanki gibi iş güç size geçen gün okulda seminer düzenlenecek demiştim şimdi de misafirimizle yemeğe gidiyoruz. Sen ne yapıyorsun?

-İyi bakalım baldız. Ben de öğle yemeği için eve geldim Lina yemeği hazırlarken biz de kızımla teyzemizi arayalım dedik deyip Beliz’i ekrana getirdi. Beliz beni görünce sevinçle çığlık atıp gülmeye başladı. O hali o kadar güzeldi ki ne kadar özlediğimi anladım. En son 1 hafta önce görmüş olsam da ona o kadar bağlıydım ki bu süre bile bana çok uzun geliyordu.

-Güzelim, teyzesinin bir tanesi ne yapıyorsun, özledin mi beni diye onunla konuştukça gülmesi daha da arttı.

-Baldız en kısa sürede seni bekliyoruz yeğenin gördüğün gibi seni çok özlemiş ben seni daha fazla tutmayayım deyip kapatacakken,

-Enişte bak sana kimi göstericim deyip kameraya Ali Asaf’ı da aldım.

-Asaf, lan senin Gökçe’nin yanında ne işin var diyerek şaşkınca sordu.

Bu hali beni güldürdü. Beklemiyordu tabi gerçi bende beklemiyordum böyle bir karşılaşmayı. Bugün yaşadığım kader mi tesadüf mü onu bile bilmiyordum.

-Merhaba kardeşim. Gökçe’nin bahsettiği semineri ben verdim. Bizim için de tesadüf oldu.

-Vay be tesadüfe bak. Ne oldu Tunahan sen kiminle konuşuyorsun diyerek Lina geldi. Gökçe’yle konuşuyorum canım. Asaf’ta yanında. Gökçe’nin okuluna semineri Asaf vermiş.

-Aaa gerçekten mi tesadüfe bak diyerek kocası ile aynı tepkiyi verdi Lina da. Asaf merhaba nasılsın?

-Merhaba yenge iyiyim sen nasılsın. Asaf kibarca Lina ’yı yanıtladı.

-İyiyim bende evde iki tane çocukla uğraşıyorum dedi.

Buradan da anlaşılacağı gibi eniştem kesin kuzenimi kızdıracak bir şeyler yaptı. Eniştem çok çocuk ruhlu bir insandır. Ve ben öyle olmasını çok seviyordum. Asaf Lina ’nın bu lafına güldü.

-Kolay gelsin sana yenge işin zor.

-Asaf seninle görüşeceğiz kardeşim diyerek kendiyle dalga geçen adamı şakaya alarak tehdit etti.

-Tabi kardeşim görüşelim sen nasıl istersen diyerek Asaf’ ta ona karşılık verdi. Böyle atışmaları aslında birbirlerini ne kadar sevdiklerini, kardeş gibi olduklarını gösteriyordu. Aralarında ki bu bağ çok güzeldi.

-O zaman akşam bize gelin birlikte okey oynayalım gençler ne dersiniz diye sordu. Asaf kısa bir an bana baktı.

-Kardeşim başka sefere yapalım bunu şimdi yanımda kardeşim de var onu eve bırak tekrar size gel derken geç olur.

İçimde bir yer Asaf ’ın kabul edeceğini düşünmüştü. Bu duruma içimde bir kırıklık yaşadım ama bunun çok saçma olduğunu düşündüm. Gelemem deyince neden üzüleyim ki. Asaf cevap vermeden önce ben de gitmeyi düşünmüyordum ama o öyle söyleyince fikrimi değiştirdim.

-Tamam, enişte ben gelirim. Aslında yorgundum ama hem Beliz’ imi çok özledim hem de biraz kafa dağıtmış oluruz. Asaf gelemeyeceğine göre sen Ahmet’i ara o kesin gelir benim eşim olur dedim.

Bunu söylememle Asaf bana bir bakış atıp tekrar önüne döndü. O bakış çok değişik ama anlamlıydı. Ancak ne olduğunu anlayamadım kafa da yormadım.

-Oğlum itiraz etme kardeşinde gelsin ne güzel olur Beliz’le ilgilenir canı da sıkılmaz. Neyse bir şey söyleme sakın akşam hep birlikte buradasınız dikkat edin görüşürüz diyerek telefonu yüzümüze kapattı. Asaf aldığı nefesi seslice vererek kardeşine yönelik olarak,

-Güzelim eğer istemezsen seni eve bırakır öyle geçeriz ne dersin. Gitmeyi kabullenmesine mutlu olmuştum.

-Bende gelmek istiyorum abi Beliz’ le uğraşırım hem biraz kafam dağılır. Bugün ders çalışmak hiç istemiyorum.

-Tamam, canım nasıl istersen.

Önümüzdeki arabanın durması ile geldiğimizi anladım. Asaf’ta yavaşça arabayı park edecek bir yer bulup park etti. Arabadan hepimiz indik hep beraber restorana ilerledik. Garson bizi gördüğünde 5 kişilik masaya yönlendirdi. Yanıma Afra karşıma da Asaf oturdu. Semra hoca ise Asaf’ ın yanına oturdu. Garson menüleri önümüze koyduğunda alıp baktım. En iyisinin İskender yemek olduğuna karar verdim. Garsona yönelik olarak

-Ben İskender ve yanında kola alabilir miyim dedim. Asaf ve Afra da benim söylediklerimden istediler. Suat hoca da istediğini söyledi. Son olarak Semra hoca kaldığında o sadece salata istedi. Yemeğe geldik ve o sadece salata istemişti. Bu isteğine şaşırdım ama tepkisiz kaldım çünkü kendi tercihiydi.

Yemeklerin gelmesini beklerken Semra hoca Afra’ya yönelik bölüm olarak ne istediğine karar verip vermediğini sordu. Afra da Semra Hocayı ne kadar sevmiyor olsa da asla saygısızlık yapmadan cevaplıyordu sorularını.

-Karar verdim hocam. Abim gibi bende avukat olacağım inşallah diyor abisine bakarak.

Ali Asaf’ a baktığımda gurur dolu gözlerle kardeşine gülümseyerek bakıyordu. Bunu duyunca bende mutlu olmuştum. Çünkü model aldığı kişi gerçekten değerli ve işini iyi yapan biriydi. Bu düşüncesinden bana bahsettiğinde bu kadar net değildi ama şimdi görüyordum ki artık kafasında daha da netleştirmişti bu konuyu. Bu kararı alırken de Afra eminim her boyutunu düşünerek karar vermiştir. Sadece abisi avukat diye seçmeyeceğini, kendisinin de yapabileceğine inandığı için seçmiştir. Gülümseyerek Asaf’a bakarken o da bana döndüğünde ben utanarak gözlerimi kaçırdım. Onun ise benim bu tavrımdan sonra gülüşünün daha da büyüdüğünü tahmin ediyordum. Bu düşünceyle daha da utanmıştım. Tekrardan Semra Hocanın sesiyle ona baktım.

-Bu kararından abinin haberi yok şaşırmasından anladığım kadarıyla canım. Seni o yönlendirmediğine göre Gökçe Hanım ilgilendi ve seni o yönlendirdi sanırım. Ama bu ne kadar sağlıklı tatlım? Tamam, avukatlık çok güzel bir meslek ama sadece birinin söylemesine göre yönlenmen senin açından iyi olmayabilir.

Semra hocadan bunları duymak o kadar şaşırtmıştı ki beni başta ne söylediğini anlayamadım bile. Ama sonrasında çok sinirlendim. Böyle bir yargıya nasıl varmıştı ki? Mesleğimin gereği böyle yanlış düşüncelerin olduğunu biliyordum ama eğitim görmüş azda olsa mesleğimi bilen birinin beni bu şekilde yargılamasına oldukça üzülmüştüm. Sert bir tepki vermemek için kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum. Masada olan kişilere de benim işimi böyle yaptığıma yönelik düşünce yerleşir korkusu gelmişti. Özellikle de Asaf da böyle mi düşünüyor diye korkmuştum. Ben bu düşüncelerle kafam da savaş verirken Afra elimi tutup sıktı. Bana üzülmemem için destek veriyordu canım benim. Asaf’ a baktığımda ise kaşlarını çatmış bir halde Semra hocaya bakıyordu. Bu durumda onun söylediklerine inanmadığını anladım ve içten bir rahatlama gelmişti. Tam ben bir şey söylemek isterken Asaf’ ın sesini duydum.

-Dediğiniz gibi kardeşimin bu kararından benim haberim yoktu şimdi öğrenmiş oldum. Onunla her zamanki gibi gurur duyuyorum. Ancak kardeşim eğer bu kararı verdiyse emin olun ki her detayını düşünerek karar vermiştir. O sadece bir kişi söyledi diye hayatını etkileyecek kararı vermez. Ayrıca Gökçe’ in de böyle bir şey yapmayacağını biliyorum. İşinin nasıl yapılması gerektiğini senden benden daha iyi bildiğine eminim. Ki Afra da Gökçe tarafından yönlendirilse de bunda kötü bir şey görmüyorum. Gökçe kardeşimin zararına bir şeyler yapmaz, kötü karar vermesine izin vermez.

Araf son sözlerini gözlerimin içine bakarak bitirdi. Konuşması boyunca gözlerimi ondan alamadım. Hakkımda böyle düşünmesi beni hem çok mutlu etti hem de çok duygulandırmıştı. Daha beni tam olarak tanımadığı halde böyle konuşması çok güzeldi. Gerçekten bana bu kadar güvenmiş miydi yoksa Semra Hocaya karşı savunmak için mi yapmıştı onu anlayamamıştım. Tekrar konuşmaya karar verdiğimde bu sefer de Afra söze atladı. Bugün bu kardeşler beni konuşturmamaya karar vermişti anlaşılan. Bakışlarımı Semra Hocaya çevirdiğimde bana sinirli bir şekilde bakıyordu. Okula başladığımdan beri bu kadının böyle biri olacağını düşünmezdim. Benimle bir sorunu olduğunu bilmiyordum. Kendisi benim hakkımda herkesin içinde masada ben de varken bu şekilde konuşmasına rağmen bana sinirli bakan oydu. Gerçekten anlaşılmaz davranıyordu.

-Hocam abim bu işi yapıyor diye tabi ki avukat olmaya karar vermedim. Abimin de dediği gibi zorluklarını, ne yapılır yapılmaz, ben yapabilir miyim diye çok araştırdım ve düşündüm. Gökçe Hocama da bu konuyu açtığımda bunları ayrıntısıyla konuştuk. Sonrasında ne yapacağıma kararı veren bendim. Bu kararımı o da sizinle birlikte yeni öğrendi. Birisi hakkında bu kadar kolay kötü ithamlarda bulunmanın, insanlara ön yargı ile yaklaşmanın kötü olduğunu siz anlatmıştınız. Bu durum da sözlerinizi mi yoksa davranışlarınızı mı örnek almalıyız hocam?

Afranın bu kadar sert konuşması beni şaşırtmıştı. Yaşının küçük olmasına rağmen karşısındaki hocasından daha olgunca konuşabiliyordu. Sorduğu soru ise beni bile etkilemişti. Eğer öğretmensen konuştuklarına ve yaptıklarına dikkat etmen gerekiyordu. Çünkü bu çocuklar sizi örnek alarak büyüyorlar. Karşılarında ise böyle örnekler olunca sonra suçu bu çocuklarda değil işini yapmayanlarda aramak daha iyi olurdu. Aslında çok değerli bir meslek olan öğretmenliği hep böyle zihniyetler yüzünden itibarsızlaştırmıştık. Afra cevap bekler halde Semra Hocanın yüzüne bakıyordu. Semra Hoca da afallamıştı ve küçük bir kız tarafından da rezil olmuştu. Ne söyleyeceğini bilmez bir halde etrafına bakıp sonra konuşmaya başladı.

-Iıııı şey canım yani aslında öyle demek istemedim ben yanlış söyledim galiba siz yanlış anladınız. Sonra bana bakıp hocam kusura bakmayın beni yanlış anladınız dedi.

Bilerek isteyerek öyle söylediğini hepimiz biliyorduk ama daha fazla uzatmamak için konuyu kapattım.

-Öyle diyorsanız öyledir hocam önemli değil. Artık bu tatsız konuyu kapatıp yemeklerimize başlayalım soğumadan dedim.

Suat Hoca da beni onaylayan bir şeyler söyledi. Afra ise hala konunun üstüne gitmek ister gibi atılacakken elini tutarak kulağına eğildim.

-Güzelim boşver yeterince tadımız kaçtı daha da uzatmayalım. Gerçeği hepimiz biliyoruz o ne düşünürse düşünsün tamam mı?

-Tamam değil ama sen istediğin için susuyorum. Kimse sana karşı böyle konuşamaz dedi.

Afra ile tanıştığımızdan beri bana karşı hep çok yakın olmuştu. Ondaki değerimin çok olduğunu biliyordum ama bugün onda ne kadar değerli olduğumu daha net anlamıştım. Küçük kardeşim, sır ortağımdı o benim. Söylediklerinden sonra ona gülümseyip eline bir öpücük bırakıp önüme döndüm. Eğer biraz daha konuşsaydım orada ağlayabilirdim. Sanki Araf halimi anlamış gibi son lafı etti.

-Herkese afiyet olsun.

O konuşmadan sonra sessizlik içinde herkes yemeklerimizi yedik. Artık kalkma vakti gelmişti.

-Artık kalkalım isterseniz diyerek herkesin ayaklanmasını sağladım.

Bu arada Asaf’ ta kasaya doğru ilerliyordu. Bunu görür görmez hemen peşinden ilerledim. Kolunu tutup durdurdum. O da aniden bana dönünce bir anda irkildim bir anda dönmesini beklemiyordum. Korktuğumu anlayınca anlamazca bana baktı.

-Ne oldu?

-Ne yapıyorsun diye sordum.

-Kasaya gidiyordum dedi.

Aptala anlatır gibi tane tane söyledi. Bu hali komik olsa da ciddi olmaya çalıştım.

-Senin ödemene izin veremem. Bizim misafirimiz olduğun için okul karşılıyor. Lütfen sen çık ben geliyorum hemen.

-Önemli değil ben hallederim.

-Böyle yapma lütfen sana ödettiremem Müdürden emir aldım. Ayrıca almasaydım da izin vermezdim. Sonuçta seni misafir olarak biz çağırdık o yüzden daha fazla inatlaşma benimle diyerek hızlı hızlı konuştum.

Ona söz hakkı tanımadan hemen kasaya gidip ödemeyi yaptım. Arkamı döndüğümde aynı yerde durmuş bana bakıyordu. Ona karşı geldiğim için bana kızmış olmalıydı ama çok üzerinde durmadım çünkü ona hiçbir şekilde ödetemezdim. Gülümseyerek yanına gittim.

-Gidelim mi artık dedim. Bir şey söylemeden bana bakıyordu sadece. Şimdi kızgın da değil ama anlamadığım bir şekilde bakıyordu. Böyle baktığında gözlerimi kaçırma isteği uyandırıyordu bende.

-Asaf uzatmasak ben yapmam gerekeni yaptım.

-Öyle olsun Gökçe Hanım dedi.

Asaf resmen bana trip atmıştı. Bu haline daha fazla kendimi tutamayıp güldüm. Benim güldüğümü görünce o da güldü anladı o da yaptığının saçmalığını. Biz gülerken bize doğru gelen Afra’ yı görünce ona doğru yürümeye başladık.

-Sizi bekliyoruz niye geç kaldınız diye sordu.

-Ödeme yapıyordum canım bitti şimdi gidebiliriz diyerek dışarı yöneldik. Ali Asaf’ ta arkamızdan geliyordu.

-Ali Asaf Bey bugün için çok teşekkür ederiz. Öğrencilerimiz için çok verimli bir seminerdi. Umarım bir daha görüşme fırsatımız olur.

-Rica ederim hocam ufakta olsa bir faydam olduysa ne mutlu bana. Görüşmek üzere diyerek kibarca tokalaştı Suat Hoca ile.

Sıra Semra Hoca' ya geldiğinde cilveli bir şekilde gülüp elini Ali Asaf' a uzattı.

-Ali Asaf Bey her şey için teşekkürler, çok güzel bir gün oldu sizin sayenizde bir şeye ihtiyacınız olduğunda istediğiniz zaman benimle iletişime geçebilirsiniz dedi.

Sema Hoca bunları söylerken ben olduğum yerde inanamaz halde onu dinliyordum. Gerçekten bunları söylediğine inanamıyordum. Sanki içerde hiçbir şey yaşanmamış gibi yüzsüzce bunları nasıl söylerdi şaşıp kalmıştım. Afra' da benim durumumda ki sadece benim duyabileceğim bir şekilde yuhhh dedi. Uygun bir ortam olsaydı benim de ağzımdan böyle bir şey çıkabilirdi. Merakla Ali Asaf ne söyleyecek diye ona bakmaya başladım.

-Önemli değil Semra Hanım. Düşünceli sözleriniz için de teşekkür ederim. İyi günler size diyerek konuşmasını bitirdi.

Ali Asaf' ın cevabı hoşuma gitmişti. Eğer Semra Hocaya olumlu bir yanıt verseydi ona karşı olan düşüncelerim değişebilirdi. Ama beklediğim gibi Asaf hem yanlış anlaşılmayacak bir şekilde hem de karşı tarafı kırmayacak bir cevap verdi. Asaf hakkında ne düşünmem gerektiğini bilemiyordum. Kendimi serbest bıraksam sanki ona akıp gidecekmişim gibi hissediyordum. Böyle olmasın diye de her zaman olduğu gibi kendimi engelliyordum.

-Hocam sizi de bırakalım isterseniz?

Suat hocanın bana yönelik sorusuna karşı başta ne diyeceğimi bilemedim. Aslında kısaca Ali Asaf ile gideceğimi söylemem lazımdı ama sanki yanlış bir şey yapıyormuşum gibi ne diyeceğimi bilemedim.

-Sağ olun hocam ben sizin yolunuzu uzatmayayım. Ali Asaf Bey ile giderim.

-Peki o halde görüşmek üzere deyip yanımızdan uzaklaştılar.

-Sonunda ya bugün gerçekten hiç bitmeyecek sandım dedi Afra sıkılmış ve sinirli bir şekilde.

-Niye öyle söyledin güzelim, canını sıkan bir şey mi oldu diye kardeşini dinlemeye başladı Ali Asaf.

-Daha ne olsun abi ya Semra Hoca sana yapıştı cilveli cilveli konuşuyor, bir de Gökçe ablama karşı konuşması var. Hocam olmayacaktı kimse beni tutamazdı dedi.

Ali Asaf kardeşinin gerçekten sinirli olduğunu anlamıştı. Kardeşini kendine çekip sakinleştirmek amacıyla sarılmıştı. Bir yandan da onunla konuşuyordu.

-Abiciğim ne olursa olsun kendinden büyüklere saygısızca davranman doğru olmaz. Evet hocanın bana karşı tavırları, Gökçe' ye söyledikleri kabul edilemez ama bunları konuşarak düzgün bir şekilde halletmeliyiz. Zaten masada söylediklerinde onun için iyi bir ders olmuştur. Bana olan tavırları da umrumda olmadığına göre canını sıkmana gerek yok bir tanem anlaştık mı?

Abi kardeşin bu halleri o kadar güzeldi ki onlar öyle dursunlar, konuşsunlar ben de onları saatlerce dinlerdim. Aralarında ki iletişim, bağ gerçekten mükemmeldi. Bu düşündüklerim çok saçmaydı, neler diyordum böyle. Ben onları bu düşüncelerle dinlerken Asaf ile göz göze geldim. Bana öyle bakarken yapabileceğim en iyi şeyi yapıp ona gülümsedim. Zaten o an o bana öyle bakarken başka ne yapabilirdim ki sanki. Bu bakışlar sadece bana özel miydi, yoksa herkese mi böyle bakıyordu merak ediyordum. Ben öyle istediğim için bana özelmiş gibi görüyordum yoksa neden bana böyle baksın ki. Kendi kendimi kandırmaktan başka bir şey değildi bu düşüncelerim.

Asaf' ta bana gülümseyip bir de üzerine göz kırpmıştı. Bütün duygu ve düşüncelerimi bir hareketiyle alt üst ediyordu. İşte korktuğum buydu. Şuana kadar hayatıma kimseyi almamıştım. Bir kaç beğeni dışında kimseye karşı bir hissim olmamıştı. Şimdi ise bu kadar kısa sürede tanıdığım birinin bakışından, gülüşünden etkilenmem iyi yolda olmadığımın bir göstergesiydi. Ben bu kadar hızla etkilenirken bunun boyut değiştireceğinin farkındaydım ama ya benim bu duygularıma karşılık vermeyecek birineyse bu duygularım o zaman benim için büyük bir yıkım olurdu. O yüzden kendimi böyle şeylerden hep uzak tutmuştum. Bu zamana kadar işe yaramıştı ama bu Asaf' ta işe yaramıyor gibiydi. Zamana bırakmıştım artık. Ne olacaksa olsun artık bir şeyleri her ayrıntısıyla düşünmek yorucu olmaya başlamıştı. İyi de olsa kötü de olsa bana bir şey katacağını düşünüyordum. Afra' nın sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım.

-Tamam abi haklısın zaten bir daha aynı ortama girmenize izin vermem. Yakışıklı abime nazar değdirecek kötü bakışlarıyla demesiyle ikimizi de güldürmüştü cadı.

-Çok ayıp bu dediğin ama dedi Asaf.

Ne kadar ciddi olmaya çalışsa da ikimizde Afra' nın tatlı tatlı kızmasına sinirlenemiyorduk.

-Hadi bakalım artık arabaya geçelim.

-Abi saat daha çok erken bir kafeye gidip tatlı yesek olmaz mı içeride olanlardan dolayı yemek istemedim ama şimdi gidelim ne olur diye abisini ikna etmeye başladı.

O kadar tatlı tatlı sormuştu ki abisinin asla kıyamayıp kabul edeceğini tahmin edebiliyordum. Ali Asaf' ın bakışlarını üzerimde hissettiğimde ona döndüm. Sorar halde bana bakıyordu.

-Sen ne dersin Gökçe gidelim mi diye sesli olarak da sordu.

Bu düşünceli tavırları gerçekten hoşuma gidiyordu. Bugün zaten Ali Asaf ne yaparsa benim hoşuma gidiyordu. Hakkımda hayırlısı olsundu artık. Bu düşünceyle kahkaha atmak gelmişti içimden ama yanımdakiler deli olduğumu düşünebilirdi.

Ben tam cevabımı verecekken benden önce Afra konuşmaya başladı.

-Abla gidelim lütfen hem senin yemeni istediğim bir tatlı var. Birlikte yiyelim lütfen, lütfen diyerek bu seferde beni ikna etmeye çalıştı.

Bunları bana söylemesine gerek yoktu ben zaten abisine söylediği zaman ikna olmuştum. Bu tatlılığa kim hayır diyebilirdi ki zaten.

-Benim için sorun değil güzelim gidebiliriz dediğin gibi daha saat erken. Hem bahsettiğin tatlıyı çok merak ettim yemeden gidersek aklımda kalır dedim gülümseyerek.

-O halde bana da sizi istediğiniz yere götürmek düşer dedi Asaf' ta gülümseyerek.

Hep birlikte geldiğimiz şekilde arabaya oturduk. Havalar artık ısındığı için arabanın içi çok ısınmıştı. Boğucu bir sıcak vardı arabanın içinde ve bu sıcak daraltmıştı beni. Ali Asaf arabayı çalıştırdığı anda camı açmıştım da biraz hava girmişti içeriye.

-Çok sıcak geldiyse klimayı da açıyım istersen Gökçe diye sordu Asaf bana.

-Yok teşekkürler camı açmam yeterli dedim bende.

O da kafasıyla beni kısaca onaylayıp arabayı hareket ettirdi. Gideceğimiz yeri de Afra abisine tarif etmeye başladı. Radyodan müzik açmış sakince ilerlerken bir anda yanımızdan hızla geçen araba önümüze keskin bir dönüş yaptı. Biz ne olduğunu anlayamamıştık. Son anda Ali Asaf' ın hızlı refleksleri ile arabayı durdurmuştu ama biz yine de ileriye geriye savrulmuştuk. Ne olduğunu anlamak için karşıya baktığımızda elinde silahlı biri silahı bize doğrultmuştu.

XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX

Merhaba herkese... Bugünde bölümün sonuna geldik. Umarım beğenmişsinizdir. Diğer bölümlerde görüşmek üzere. İyi okumlar...

Bölüm : 27.05.2025 23:05 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Hikayeyi Paylaş
Loading...