Yeni Üyelik
33.
Bölüm

Kış Papatyası 26.Bölüm

@sn.bakar

Feza ile markete gittikten sonra ayrıldık. O hastaneye annesinin yanına gitti. Akşam yanıma uğrayacağını söyledi. Annesinin bildiği şeyleri öğrenmesi gerekiyordu. Bende eve geçtim.

"Sezen sen nerde kaldın?" Geçip karşısına oturdum.

"Git her şeyi Feza'ya anlat sonrada sen nerde kaldın de oldu canım başka?"

"Öyle mi yapmışım bak sen şu işe."

"Abi! Sen varya ne kadar kurnaz oldun. Gördün değil mi Feza'nın yanında olduğumu?"

"Arkandan gelmiş olabilirim."

"Bak bide olabilirim diyor. Buraya gel döveceğim seni!" Yanına geçip oturdum. Tamam vuracakken elimi tuttu.

"Abiye vurulmaz elin kırılır. Hem onu bunu bırak Erkan aradı telefonunu evde bırakıp gitmişsin."

"Ne söyledi?"

"Seni hastaneye çağırıyor test yapılması gerekiyormuş. Ferda'ya değiştirdiği ilacı sordum ama bana söylememekte kararlı. Sırf sen istediğin için burada yoksa onu çoktan evine göndermiştim."

"Abi sakın öyle bir şey yapma. Bak babası onu vurduğum gün Ferda'ya ve bebeğine zarar vermeye çalıştı. Yine aynı şeyleri yaparsa vicdan azabı çekerim. O ne yaparsa yapsın bir can taşıyor. Hep söyledim yine söylüyorum elbet her şeyi anlayıp pişman olacaktır. O da bir kadın. Zarar görmesine asla izin vermem."

"Sezen sen böyle umursamaz tepkiler vermeye ilaçtan sonra başladın abicim. Bugün gece yanına geldim. Ağlıyordun ama uyanık değildin."

"Ben gece ağladım mı?"

"Evet ama çok değil bir kaç dakika sürdü sonra yönünü dönüp uyumaya devam ettin."

"Abi çok tuhaf rüyalar görüyorum belkide ondandır."

"Erkan ile bunları da konuşalım?"

"Konuşalım?"

"Bende seninle geliyorum. Sen kendini dışarıdan görmüyorsun ama ben görüyorum. Ayrıca araban daha gelmedi küçük yalancı."

"Ne yalanı mı gördün acaba?"

"Araba çok kötü durumda. Yapılabileceğini sanmıyorum."

"Ben onu unuttum ya. Uzun süre oldu tamire vereli geri gelmedi. Tamamen aklımdan çıkmış." Birden ağlamaya başladım. Neden böyle olmuştu ki.

"Sezen alt tarafı araba abicim neden ağlıyorsun."

"Sanırım arabayı unuttuğum için ağlıyorum."

"Sezen ne için ağladığın konusunda emin misin?" Gözlerimdeki yaşları sildim.

"Aman neyse olur öyle şeyler. Hadi hastaneye geçelim Erkan beklemesin. Nalan hanımın yanına da uğramak istiyorum. "

"Sezen yeter artık iyice abarttın sen. Sana kötülük yapan insanlara bu kadar iyi olmazsın. Daha demin ağlıyordun şimdi ise normalsin. Yeter artık." Kalkıp bir anda yukarı çıkmaya başladı.

"Abi noldu nereye gidiyorsun sen?"

"Ya bugün sana verdiği ilacı söyleyecek ya da bu evden gidecek. Artık ona tahammül edemiyorum."

"Abi lütfen bekle." Odalarına girdi.

"Ya bugün ilacın adını söylersin ya da defolur gidersin. Babam haklı asıl aciz olan sensin. Baban ne ki sen ne olasın. Bu zamana kadar sustuğumuz yeter. Senin öz anneni baban öldürmüş. Sen halen o adama hak verip yanında oluyorsun. Benim masum kardeşim senin iyiliğini düşünürken bile hinlik peşindesin." Ferda duydukları karşısında neye uğradığını şaşırdı.

"Babam bunu yapmaz."

"Sen adama kafayı yedirirsin. Yapmış diyorum neyi anlamıyorsun. Bak karnında çocuğum var diye sana zor kullanmıyorum beni delirtme."

"Abi sakın!" Ferda'nın ağlaması şiddetlenince yanına geçtim. "Geç otur." Dedikten sonra onu yatağa oturttum.

"Benim annem beni terk edip gitmiş öyle söyledi bana. Nalan anne bana annelik yapmadı. Her zaman abimi daha çok sevdi. Hiç benim saçlarımla oynamadı. Annemin gelip saçlarımla oynamasını bekledim. Benimle oyunlar oynayıp güzel yemekler yapsın istedim. Senin annen hep güzel sevdi seni. Kıskandım. Annen benim annem olsun istedim. Abinin sana olan sevgisini gördüm. Bana da aynı sevgiyi versin istedim. Allah var abin çok güzel sevdi. Sonra sen geri dönünce abimin sana olan sevgisini gördüm. Ben hiç böyle sevilmedim. Senin evin surlarla çevrili gül bahçesi. Benim evim yok. Senin evin benim evim olsun istedim. İçinde kocaman bir boşluk vardı. Babam sürekli beni çok sevdiğini söyledi. Saçlarıma oynadı beni sevdi. Ben sandım ki herkes yanlış o doğru. Aslında sen kriz geçirdiğin gün pişman oldum ben. Sonra kendime yediremedim. Bi kere bu yola çıkmıştım. Bodruma resmi ben bırakmıştım. Ama sana tuzak kurmak için değil. Çerçevesi zarar gördüğü içindi. Sen o resmi gördüğün günden sonraki gün babamı hapiste ziyarete gittiğim orada çok sıkıldığını neler olduğunu anlatmamı istedi. Her şeyi anlattım. Senin sürekli dalıp dalıp gittiğini anlattım. Sonra bana onun bir arkadaşından ilac almamı ve sana vermemi söyledi. Ne ilacı diye defalarca sordum. Kötü bir şey olmadığını sorunlarına iyi geleceğini söyledi. İnandım. Ben kör olmuşum Sezen abla. Sana yemin ederim kötü olduğunu bilseydim sana vermezdim. Senden daha masum biri yokmuş. Anlatılanlara inanmadım. Keşke inansaydım. Ne olursun beni affetme. Bu kadar kötü birini asla affetme. Hayatınızdan çıkıp gideceğim. Sizlerin yanında olmaya yüzüm yok. İlacı dediğim gibi babamın arkadaşı verdi. Kadıköy de bir sahafçı. İsmi Salim. Nerede olduğunu hatırlamıyorum."

"Ferda ben böyle olsun istemezdim. Keşke sana yardım edebilseydim. Düştüğün bu boşluğu bilseydim de hep yanında olsaydım. Bunun için çok üzgünüm. Hiç bir yere gidemezsin. Burda bizimle kalıp hatalarını telafi etmelisin."

"Özür dilerim Sezen abla."

"Tamam hadi bırak ağlamayı." Gözyaşlarını temizleyip abime yöneldi.

"Yıldırım sana anlatmam gereken bir şey daha var."

"Seni dinliyorum."

"İşinize yarar mı bilmiyorum, biz ev değiştirirken babam 'bir tane kutu var onu sakla' dedi. Şuan o kutu burda."

"İçinde ne var?"

"Kilitli, içinde ne olduğunu bilmiyorum."

"Kutuyu bize ver." Verip vermemekte terettüt etti.

"Bak Ferda eğer babandan korktuğun bir şeyler varsa bize bunu söyle. Emin ol sana dokunmasına asla izin vermeyiz."

"Peki ya çocuğuma zarar verirse?"

"Saçmalama kimse benim çocuğuma zarar veremez."

"Sen her zaman yanımda olmayacaksın Yıldırım. Artık beni görmeye tahammül edemezken çocuğuma nasıl bakacaksın."

"Hatalarını telafi etmekte sana kalmış bir şey."

"Hadi Ferda kutuyu bana ver. Hastaneye gideceğiz. O zaman Kenan'a bırakırız." Ferda gidip dolaptan kutuyu getirdi. O sırada abim telefonu çalınca dışarı konuşmaya çıktı. Biraz bekledikten sonra geri geldi.

"Feza aradı. Annesi her şeyi anlatmış. Ama bir sorunumuz var."

"Feza'nın babası ortadan kaybolmuştur başka ne olacak."

"Nerden anladın?"

"Ne yapacaktı kös kös oturup tutuklanmayı mı bekleyecekti. Kurnaz herifin teki."

"Kenan yolda buraya geliyor. Her ihtimale karşı dışarı çıkmanı istemedim. O yüzden buraya gelmesini söyledim."

"İyi aşağı inelim."

"Ben gelmesem iyi olacak."

"İn aşağı bildiklerini anlat. Suçlu duruma düşmene izin veremeyiz."

"Bunca şeye rağmen neden beni düşünüyorsun Sezen abla?"

"Her insan hata yapar önemli olan hatalarından ders alman. Tek bir hatan yüzünden seni ebediyen silemem. Zamanla her şey düzelecektir."

"Teşekkür ederim."

"Hadi siz salona geçin bende Erkan'a test yapmadan ilacın ne olduğunu öğrenebileceğimizi haber verip geleyim." Onlar salona geçti. Bende odama geçtim. Kendimi hiç iyi hissetmiyordum. Kimseye belli etmemiştim. Biraz dinlenmek amacı ile yatağıma uzandım.

Yanılgılar ve yenilgilerle dolu bir hayat yaşıyorum. Ne yapmam gerektiğini ve ne istediğimi kestiremiyorum.

 

 

 

 

Loading...
0%