Acemiliğimden ötürü hatalarım varsa affınıza sığınıyorum. Umarım beğeneceğiniz bir bölüm olur.❤

-------------Keyifli okumalar-------------

Alaz bana bakıp "Açelya gitmiceksin dimi?" Bora'nın attığı mesajlara yeniden okuduktan sonra Alaza baktım "Düşünmem lazım ama nedense içimde gidecek mişim gibi bir his var" Alaz sinirle "hayır Açelya gitmiceksin o şerefsizin yanına" Alaz'ın bu kurduğu cümle ile sinirlenip "sana sorduğumu hatırlamıyorum Alaz" Alaz kendini sakinleştirmek istercesine gözünü kapatıp derin bir nefes aldı ve gözlerini açtı.

"Tamam Açelya ama seni ben götüricem oraya ya seni beklicem veya senin yanına gelicem o itin ne yapacağı belli değil"

Şakamı yapıyordu bu alayla sırıttım "şakamı yapıyorsun" ciddi yüz ifadesini bozmadan "sence Açelya" ciddi bir şekilde ona bakıp "tek başıma gidicem kendimi koruyabilirim" diyip havalı bir şekilde arkamı dönüp kapıyı açmaya denediğimde kapı açılmıştı bir daha denediğimde yine açılmamıştı Alaza döndüğümde elinde kapının anahtarını sallıyordu "boşuna deneme açamazsın"

Elindeki anahtarı almaya çalıştığımda anahtarı geri çekti anahtarı alamayınca sinirle ona bakıp "ne istiyorsun" Alaz sırıtıp "sinirlenince çok tatlı oluyorsun" ne diyordu bu be anlamaz bir şekilde Alaza bakıp "Anlamadım?" Alaz dediği şeyi fark ettiğinde hemen konuyu değiştirdi "bende seninle gelicem eğer kabul etmezsen burdan çıkamazsın" sinirlenmicektim ben sakin bir insandım.

Sabır dilercesine derin bir nefes alıp elimi uzattım "tamam ver anahtarı şimdi" Alaz sırıtıp elime anahtarı koydu arkamı dönüp kapıyı açtığımda Alaz arkamdan "özgürsün küçük kuş" onu umursamadan odadan çıkıp Ezgi'nin yanına gittim. Mutfağa girer girmez Ezgi'nin ilk sorduğu soru "ne yaptınız? Abim sana bir şey yaptı mı?" Arkamdan Alaz da gelip "Ezgi kes sesini işini yap" arkamı dönüp Alaza sinirle bakıp "Sanane ister susar ister susmaz gitsene sen" Alaz sırıtarak "beni kendi evimden mi kovuyorsun" Ezgi Alaz'ın dediği şeyi düzeltmek amacıyla hızlıca bir cümle kurdu "yanlız burası benimde evim haberin olsun" içerden kapı sesi geldiğinde kısa süreliğine bir birimize baktık mutfağa Safiye Sultan girdiğinde korkup geri sendeledi

"yüreğimi indireceksiniz çocuklar napiyorsunuz siz burda"

Safiye Sultan arkada tezgahın üstünde duran pis tabakları gördüğünde sinirle "Ezgi! Niye yıkamadın tabakları sana ceza veriyorum tabakları yıka sonra yerleri süpür kıyafetleri as" Ezgi ofladığında Alaz gülüp "hadi Ezgi sen temizle" Safiye Sultan Alaz'ın koluna cimdik atıp "sende odaları düzelt kapıların tozunu al sonra perdeleri as o kadar boyun var bi işe yarasın" Alaz ve Ezgi ofladığında bende Safiye Sultana bakıp

"ben perdeleri asim bide kıyafetleri asim olur mu?"

Safiye Sultan koluma girip "olmaz kızım sen misafirsin" Ezgi tabakları yıkamaya başlamıştı Safiye Sultana bakıp "niye anne ya temizlesin işte ilerde ki gelinin nasılmış test edersin" Safiye Sultan ve Ezgi bana gülerek baktığında Alaz da sinirle "Ezgi kes sesini delirtme beni bak" istemsizce hıçkırdığımda Alaz'ın bakışları bana kaydı sinirli yüzünden eser kalmamıştı sırıtarak bana bakıyordu Safiye Sultan yanağımı sıkıp "madem temizlik yapmak istiyorsun yap bakalım" mutfaktan çıkacakken olduğu yerde durup bana doğru döndü "benim tatlış çoçuğum nerde"

Tatlış çocuğum?

Safiye Sultana bakıp "Tatlış çocuğun kim?" Safiye sultan gülerek "hani senin şu arkadaşın var ya limon kafalı Egemiydi neydi nerde o pazara gidicez biz onunla" gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Ezgi arkamdan gülüp "limon kafa mı? Ay bundan sonra Ege ye limon kafa dicem" Safiye Sultana doğru gülerek "odada yatıyordu en son çok yorulmuş öyle diyor" Safiye Sultan mutfaktan çıkıp gittiğinde Ezgi işine geri döndü "hadi başlayalım temizliğe" Alaz bana göz ucuyla bakıp gitti Ezgiye bakıp "ben kıyafetleri asim" Ezgi 'tamam' dediğinde mutfaktan çıktım.

Merdivenlerden yukarı çıktığımda Alaz'ın elinde bez ve içi su dolu bir kova vardı kendi odasının kapısını siliyordu işine o kadar odaklanmış ki yanından geçtiğimi bile fark etmedi veya görmezden geldi lavaboya girip seleye makidaki yıkanmış kıyafetleri koyup balkona çıktım. Kıyafetleri asmaya başladığımda balkona Alaz geldin Alaza bakıp "niye geldin" Alaz elindeki kovayı gösterip "hani kapıları siliyorum ya Açelya ayrıca burası benim evim istediğim yerde dururum" kapıyı silmeye başladığında bende kıyafetleri asmaya başladım.

Karşı binanın balkonunda sigara içen biri beni izliyordu bana bakıp göz kırpıp sırıttığında onu takmadan kıyafetleri asmaya başladım. Alaza baktığımda karşı balkona bakıyordu "bu adam sana mı bakıyordu" kıyafetleri asmaya devam edip "kim? Kim bana bakıyormuş" Alaz bana bakıp "Açelya yalan söyleme deminden beri adamla bakışıyorsunuz" kıyafetleri asmayı bırakıp Alaza baktım "he diyelim ki bakışıyoruz bundan sanane sen sadece benim arkadaşımsın bunun seni alakadar ettiğini düşünmüyorum" Alaz sabır dileyip işini yapmaya devam etti bende kıyafetleri asmaya devam ettim.

Karşıdaki adam bana bakıp tekrar güldüğünde bende ona bakıp güldüm. Amacım Alazı kıskandırmaktı Adam sigaranın dumanını üfleyip yeniden beni izlemeye başladı Alaz arkamdan sinirli bir ses tonuyla "Açelya sen içeri geç ben kıyafetleri asarım" kıyafetleri asmaya devam ediyor bir taraftanda Alaaa cevap veriyordum "az kaldı zaten biter şimdi" son kalan kıyafetleride asıp Alaza bakarak "sana kolay gelsin arkadaşım" balkondan çıkıp içeri girdim.

-----10 Dk sonra-----

Yerleri silmiştim ve şuan perdeleri asmakla meşguldüm. Herkes işlerini bitirmiş oturma odasında oturuyorlardı bende oturma odasında en son asmam gerek perdeyi asmaya çalışıyordum. Safiye Sultan Egeyle pazar gitmişlerdi neredeyse pazarı satın almışlardı onlarda şimdi oturma odasında oturuyorlardı Safiye Sultan kumandayı almış kanalları değiştiriken "Alaz kalkta Açelya kızıma yardım et" Alaz oflayıp ayağa kaltığında bende sandelyede dengemi koruyarak Alaza döndüm "gerek yok ben yaparım otur sen" Alaz bana doğru gelerek "belli çok yapıyorsun" ben asabilirdim yani boyum kısa olabilirdi ama olsun perdeyi asmaya devam ederken sandelye nin üstünde dengemi kaybetmiştim.

Yere düşecekken Alaz koşarak yanıma geldi beni belimden tuttup "dikkat etsene baş belası" ormandan farksız yeşil gözleri benim mavilerimle buluştuğunda öyle heykel gibi kalmıştık bizim için zaman durmuş gibiydi Alaz'ın bakışları dudaklarımı kaydı yutkunup "iyi misin?" Benimde bakışlarım istemsizce onun dudaklarına kaydığında "i-iyim teşekkür ederim" hıçkırdığımda Alaz sırıttı Egede öksürüp "Aile var burda ayıp oluyor arkadaşlar" Alaz dan hızlıca uzaklaşıp koltukta oturan Ege,Ezgi ve Safiye Sultana baktım.

Film izliyormuş gibi biz izliyorlardı Ezgi gülerek "reklam arasına girdiler birazdan devam ederler" Alaz sandelyenin üstüne çıkıp perdeleri asmaya başladı "Ezgi sen bu aralar kaşınıyorsun he haberin olsun"

Ezgi Safiye Sultana sarılıp

"yo kaşınmıyorum gayette iyim ben böyle" zil çaldığında kapıyı açmaya gittim. Kapıyı açtığımda gördüğüm kişiyle iğrenerek yüzümü buruşturdum. Topuklu ayakkabılarını çıkartıp bana bakıp "senin ne işin var be burda" omuz atıp yanımdan geçtiğinde saçına yapışmamak için zor durdum.

Kapıyı kapatıp içeri geçtim. Çakma şarışın yine Alaz'ın yanına oturmuştu "nasılsın Alazcım" Safiye Sultan Çakma sarışına bakıp "iyi o kızım daha yeni çıktı işte hastaneden dikiş attılar pansuman yapılması gerekiyordu en son" Ezgi bana gülerek bakıp "Açelya yapar onu ya dimi Açelya" Çakma sarışın hızlıca "ben yaparım pansumanı" Alaz bana bakıp sırıttı "Açelya'nın işleri vardır şimdi sen yap bana" umrumda değilmiş gibi davranacaktım.

Aklı sıra beni kandırmaya çalışıyordu "evet ya benim eve gitmem lazım hem sevgilin yapar sana" Safiye Sultana tebessüm ederek "ben gidim işlerim var benim görüşürüz" Ege Safiye Sultana sarılıp "ben sonra gelirim" kapıya doğru ilerlerken Alaz arkamdan "ben bi şey yapim de görüşürüz falan diyom" ayakkabılarımı giyerken Alaz yanıma gelip "Bora itinin yanına gideceğin zaman bana haber ver" ayakkabılarımı giyip Alaza bakıp "sen gelmiceksin ben tek gidicem çakma sarışının yanına gitde pansuman yapsın sana" Alaz gülerek "kıskandın mı sen" yüzüme alayla bir gülüş yerleştirerek "aynen ne demessin ölüyorum kıskançlıktan neyse görüşmemek üzere arkadaşım" Alaz'ın bir şey demesine izin vermeden ordan uzaklaştım.

Eve doğru giderken izlendiğimi fark ederek arkamı döndüm ama kimse yoktu dikkatli bir şekilde eve gidip kapıyı açtım. Babam evdeydi sinirle oturduğu yerden kalkıp "nerdeydin sen he o şerefsiz abin nerde" bana doğru yaklaşırken hiç korkmamıştım. Alışmıştım artık babam olacak herife bakıp "arkadaşımda kaldık ayrıca sanane babalık yapasın mı tuttu he" Babam elini kaldırırım yüzüme sertçe tokat attığında yanağım acı içinde sızlamıştı beni ittiğinnde sırtımı sertçe duvar vurmuştum.

Saçımı çekip "sen iyice şımardın sana dersini verim ben anası gibi kaltak ne olcak" olan gücümle onu itip kendimden uzaklaştırmaya çalıştım. Ama başarasızdı bir kere daha itip "annem hakkında düzgün konuş en azından annelik yaptı senin gibi sokak köşelerinde içipde bizi dövmedi" beni şaçımdan tuttup yere fırlattığında yerde acı içinde kıvrandım.

"düzgün konuş benimle o it abin seni şımartdı o nerde"

Karnıma tekme attığında bağırmaya başladım. Kapıyı açmaya çalışan biri "Açelya iyi misin? Açın lan şu kapıyı" bu kişi abimdi bu durum babamın umrunda bile değildi şaçımı çekip beni yerden kaldırıp yeniden yere attığında bağırdım.

Abim kapıyı kırıp koşarak yanıma geldi bana bakıp "Açelya çık dışarı" abim babamın üstüne yürüyüp "şerefsiz sen ne hakla kardeşime vurursun" babama yumruk attığında istemsizce gözlerimden yaşlarım firar etmişti "abi dur!" Abim babamı dövmeye devam ederken bağırıp

"Açelya çık dışarı!!"

Zar zorda ayağa kalkıp kapıyı doğru ilerlecekken kapıdaki Alaza kaydı gözlerim onun burda ne işi vardı babama doğru ilerlecekken beni fark etti koşarak yanıma gelip bana sarılarak "özür dilerim yanında olamadığım için senin tek bırakmamalıydım benim yüzümden" bende ona sarıldım.

------------《●Bölüm Sonu●》-----------

Kitabımın on birinci bölümünü sizlerle bitirmiş olduk.💜

Kitap ile alakalı düşüncelerinizi çok merak ediyorum yazarsanız çok sevinirim.😍

İnşallah beğeneceğiniz bir bölüm olmuştur. 💞

Şimdiden destekleriniz için teşekkür ederim.💝💖