Yeni Üyelik
13.
Bölüm

13.Bölüm

@snc3455

Acemiliğimden ötürü hatalarım varsa affınıza sığınıyorum. Umarım beğeneceğiniz bir bölüm olur.❤

 

-------------Keyifli okumalar-------------

Alaz yüzünü yüzüme daha çok yaklaştırıp "benim sevgilim olur musun?" Yanağından öpüp "olurum" Alaz ilk başta şaşırmış olsada bunu görmezden gelmişti "abine söyleyelim mi?" Başımı olumsuzca sallayıp "hayır söylemeliyim bir az zaman geçsin öyle söyleyelim ve ilk önce kucağından kalkmama izin ver" Alaz'ın kucağından kalkmaya çalışırken Alaz belimi sıkıp beni kendine bastırdı "yanağımdan öpersen veya dudağımdan öpersen olur" Alaz'ın yanağına yaklaşarak "yanaktan öpim" yanağını öpecekken Alaz'ın yüzünü döndürmesiyle dudaklarımız birleşmişti ondan uzaklaştığımda Alaz sırıtarak "noldu niye durdun" Alaz'ın kolunu cimdikleyip "napiyorsun ya" Alaz yarım ağız gülerek "oturuyorum sende benim kucağımda oturuyorsun" Alaz'ın kucağından kalkıp "ben gidiyorum saat geldi" Alaz şaşkınca bana bakıp "ne saati ya boşver hadi gel sen" Elimden tutup kendisine doğru çekmeye başladı ondan kurtulup "ya Alaz bi rahat dur Bora ile buluşmam lazım" Alaz kaşlarını çatıp "hayır gitmiceksin Açelya izin vermiyorum" Alaz ayağa kalkıp "ya hiç gitmiceksin ya da bende seninle gelicem" Alaza sinirle bakıp ofladım

 

"Tamam Alaz gel ama kavga filan yok duydun mu? söz ver bana"

 

Alaz başını olumsuzca sallayıp "söz veremem ama yine de gelicem" etrafıma bakarken karşı balkondaki adamın beni izlediğini fark ettim. Bana bakarak sırıtıyordu bende ona bakarak tebessüm ettiğimde Alaz eliyle çenemi tutup sertçe kendine çevirip dudaklarımı birleştirdi ilk başta afallasamda bende karşılık vermiştim. Beni daha sertçe öpmeye başladığında ondan uzaklaşıp "Alaz tamam dur biri görcek" Alaz belimi tutup "umrumda değil sen benimsin" bakışlarım karşı balkona kaydığında adam Alazı öldürcekmiş gibi bakıyordu Alaz ise adama bakıp sırıtıyordu elimi tutup "hadi gel bebeğim" odaya girdiğimizde Alaza bakıp güldüm.

 

"Sen niye böylesin ya adam bana bakıp güldü sadece"

 

Alaz sırıtarak "sana bakarak gülmesin sen bana aitsin küçük" Alaz'ın saçını karıştıp "kıskandın mı sen her neyse geç kalıcam söz ver bana kavga çıkartmıcaksın" Alaz sırıtarak "önceden de dediğim gibi söz veremem ama denerim" kapıya doğru ilerlerken Alaz da arkamdan geliyordu arkama dönüp "ben üstümü değiştirim ondan sonra gideriz" Alaz beni kapıyla kendi arasına alıp "yardım edim mi?" Yanağına kısa bir öpücük kondurup "kendim giyebilirim Alaz" odadan çıkıp Ezgi'nin odasına gittim.

 

Ezgi masanın üstünde kitaba bakıyordu ve elindeki kalemi sallayıp duruyordu benim geldiğimi anlamış olacakki bana bakarak "nereye gideceğini biliyorum bu yüzden dikkatli ol ve abimle sevgili olduğunuzda biliyorum yatağın üstüne kıyafet bıraktım onları giy öyle git" Ezgi sarılıp "iyi ki varsın da sen nerden biliyorsun" Ezgi den uzaklaştığımda Ezgi gülerek "orasıda bende kalsın ve abine söylemem merak etme" gözüyle kıyafetleri işaret ettiğinde kıyafetleri aldım.

 

Ezgi bakışlarını kitaba döndürüp "sen giy üstünü bakmam" Ezgi'nin verdiği dizime kadar gelen kırmızı elbiseyi giyip Ezgiye gösterdim. Ezgi "çok güzel oldun neyse abimi bekletme" yanağını sıkarak "yılansın kızım sen korkulur senden" odadan çıktığımda Alaz duvara yaslanmış beni süzüyordu "üstüne başka bir şey giy" Alaz'ın önünde durup "bence gayet güzel o yüzden değiştirmicem" Alaz kaşları çatıp parmağını göğsümün üst tarafına koyup hafifçe ittirip "o zaman gitmiyoruz küçük" onu takmadan merdivenlerden inmeye başladım.

 

"Sen gitmiyorsun ben gidiyorum"

 

Alaz yanıma gelip "kızım beni deli etme bak" aşağa indiğimde abim ve Ege yoktu bunu fırsat bilerek hızlıca evden çıktık. Alaz da peşimden gelip arabanın kapasını açıp "hadi bin bakalım" gülerek arabaya bindim. Alaz da arabaya binip arabayı çalıştırıp sürmeye başladığında ona bakarak "Alaz bak kavga istemiyorum duydun mu?" Alaz beni takmadan şarkı açtığın da sinirlenmiştim. Ama onunla tartışmıcaktım.

 

---30 dk sonra---

 

Bora'nın attığı konuma gelmiştik lokantaya girdiğimizde bütün bakışlar üzerimizdeydi kısa süre sonra herkes kendi işine döndü Bora'nın olduğu masaya gitdiğimizde Bora bana bakıp gülümsedi bakışları Alaz kaydığında ya sabır dileyerek tekrar bana baktı "sen niye söz dinlemiyorsun sana getirme dedim" sandelyeye oturup Boraya baktım "ne var Bora hangi yüzle çagırdın ve niye" Alaz da yanıma oturduğunda Bora "özür dilemek için çağırdım" şaşkınca Boraya bakıyordum.

 

Alaz "şaşırmadım aklı sıra kendini affettirip yeniden Açelyayı üzeceksin dimi?" Bora gülerek "hayal dünyan ne kadar iyiymiş kuzen" Alaz elini yumruk yaparak "bana bir daha kuzen deme lan" ikisine sinirle bakıp "ben gidim siz konuşun sonra da barışırsınız böyle burdan da lunaparka falan gidersiniz pembe pamuk şeker falan da alırsınız" Alaza bakıp "söz verdin sözünde dur" Alaz masanın altından elimi tutarak "söz vermedim sadece denerim dedim" elimi çekerek

 

"Alaz eğer kavga filan çıkartacaksan git" Bora bana bakarak "her neyse ben yaptıklarımdan dolayı özür dilerim bana bir şans daha versen" Alaz sinirli bir sesle "ne şansı lan ne şansından bahsediyorsun sen!" Bora ya bakarak "tamam herkes ikinci bir şansı hakeder" Alaz baykuş gibi başını hızlıca bana çevirdi "Açelya ne diyorsun sen şaka mı yapıyorsun" Bora gülerek "karışma sen bizim işimize az ötede havla" Alaz hızla ayağa kalkmasıyla sandalye yere düşmüş bütün herkes bize bakıyordu Alaz'ın elini tutup "Alaz sakın aklından geçirme otur oturduğun yerde lütfen" Alaz elimi sıkıp düşürdüğü sandalyeyi düzeltip yeniden oturdu "sakinim dua et Açelya var yoksa seni doğduna pişman ederdim" Bora bana bakarak "bi ara şu eski konularıda konuşuruz" dediğinde başımla ister istemez onaylamıştım.

 

Bora ya bakarak "tamam o zaman biz gidelim" sandelyeden kalkmak için yeltendiğimde Bora hızlıca "az daha otursana bir şeyler sipariş edelim" dediğinde yeniden oturdum. Bora garsonu çağırıp "ben sıcak çikolata alıcam hanfendiyede sıcak çikolata" Bora bana bakarak gülümsedi sıcak çikolatayı çok seviyordum ve Bora da bunu çok iyi biliyordu Alaz da garsona bakıp "ben bu çay alim" garson yanımızdan uzaklaştığında Alaz Boraya öldürücü bakışlarını atıyordu "belki de Açelya sıcak çikolata sevmiyor" Bora sırıtıp "Açelya yı senden çok iyi tanıyorum" Alaz bana bakıp "Açelya? Sıcak çikolata seviyor musun?"

 

Bora ve Alaz bana merakla bakarken hızlıca ayağa kalkıp "şey ben lavaboya gidim" lavaboya doğru adımlarken Alaz'ın bakışlarıyla karşılaştım. Hızlıca lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım. Acaba Bora yı affetmekte iyi mi yaptım. Lavabodan çıktığımda etrafta kimse yoktu masaya doğru adımlarken Alaz Bora yı öldürecekmiş gibi bakıyordu Bora ise sırıtıyordu sandelyeye oturup sıcak çikolatamdan bi yudum aldım.

Bora bana bakarak

 

"uzun zaman oldu görüşmeyeli anlat bakalım"

 

---20 dk sonra---

 

Telefonumun çalmasıyla bunun bi kaçış biletimiz olduğunu biliyordum.

Ege arıyordu telefonu açıp "efendim Ege" Ege nefes nefese kalmış bir şekilde "Açelya yardım et bana" telaşlı çıkan sesimle "noldu Ege iyi misin?" Karşı taraftan gelen ses "ay sen beni mi merak ettin canım benim her neyse biz Safiye Sultan la koşu yapmaya çıktık bir saat aynı geçtiğimiz yerden koşuyoruz evi bulamıyoruz bir türlü kaybalduk" Alaz bana bakarak "ne olmuş yine bıktım artık bunlardan" telefonu kulağımdan uzaklaştırıp Alaza baktım "Ege malı Safiye Sultanla koşuya çıkmışlar 1 saat aynı geçtikleri yerden tekrar geçiyorlarmış evi de bulamamışlar" Bora gülerken telefondan tekrar ses geldi "Açelyacığım ayıp oluyor ama ben senin arkadaşına niye mal diyorsun" sinirli çıkan sesimle "Ege sus geliyoruz" telefonu kapatıp Alaz la beraber kalktık

Bora oturduğu yerden "hadi görüşürüz Açelyacım" Alaz la lokantadan çıkıp arabaya bindik.

 

Alaz bana bakıp "sen niye Bora itiyle barıştın" Alaza bakıp "sence konumuz bu mu?" Ege yi tekrar arayıp "nerdesiniz" Ege sabır dileyip "kızım senin beynin mi yok biz nerde olduğumuzu bilsek seni ararmıydık" Alaz hapörlere almamı istediğini hapörlere alıp Alaza uzattım "Ege malı benim Alaz şimdi etrafında market falan var mı?" Ege gülerek "o Alaz bey sen niye Açelya'nın yanındasın yoksa siz?" Alaz sabır dilercesine elini alnına vurup "Allah ım sen bana sabır ver Ege sen harbi malsın ya senin beynin var mı gerçekten soruyorum ya adam akıllı cevap ver etrafında market var mı?" Egeden bir süre ses gelmediğinde korkmaya başladım.

 

Başına bir şey gelmiş olmasın bu salağın telefondan tekrar ses geldiğinde rahatladım.

 

"Burda bi tane şey var"

 

Alaz "ismi ne?" Dediğinde Ege gülerek "terzi" mal bu çocuk telefondan cızıltılı sesler geldikten sonra düzeldi "selen terzi sokağın adıda Yalova sokak falan mı ne" Alaza bakıp gülmeye başladım. Alaz da bana bakıp "seni bu arkadaşın mal harbi mal"

Alaz sinirle "Ege sen doğarken kafanı bi yere falan mı vurdular salak orası bizim alt sokak hadi senin beynin yok annem nerde?" Ege şok olmuş şekilde "oha ben şuan şoke burası sizin alt sokak mı? he safiye sultanım siz bizi bulana kadar terziye dedikodu yapıp çekirdek çitliyor size selamı var öyle diyor" Alaz telefonu kapatmadan önce

"tamam bekleyin geliyoruz"

Alaz arabayı çalıştırıp sürmeye başladı

 

"bıktım artık ya birisi kayboluyor sonra bi bakıyoruz bizim alt sokaktan çıkıyor ben bıçaklanıyorum birisinin üstüne çay dökülüyor hasteneye götürüyoruz sonra kaçırılıyor onu arıyoz annem ve Ezgi desen onlar Allaha emanet zaten Giray desen ne yaptığı belli değil Bora desen zaten yırtık dondan çıkar gibi her yerden çıkıyor babam desen ortalıkta yok hakketten babam nerde lan bıktım artık rahat yok bana ya tam oturuyom yine başınıza bir şey geliyo ya oturun oturduğunuz yerde rahat durun oranız buranız ayrı oynuyo"

 

Alaza bakıp "öyle mi Alaz" Alaz kırmızı ışıkta durup bana döndü "güzelim yanlış anladın yani o anlamda demedim" camdan dışarı bakmaya başladığımda Alaz sinirle "buyur bide bunun tribiyle uğraşıyoruz her dakika başı tirip attıyon sen ayrı tam baş belasın" bunu demesiyle gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Arabayı yeniden sürmeye başladığında ona bakıp "rahatsız oluyorsan durdur arabayı indir Bora beni alır" Alaz arabayı hızlandırıp sinirle "nereye alıyor nereye ben varım burda Bora gelir alır götürür seni sonra bi bakıyoruz Açelya yok yine kaçırılmış Allah Allah neden acaba yerinde durmuyo ki hepinizin götünde kurt var zaten" bir süre sonra gelmiştik.

 

Arabadan inip terzinin olduğu yere geldik Alaz içeri girip Safiye Sultan la Egeye bakıp "siz ne diye koşuya çıkıyorsunuz he,bi anda spor insanı mı oldunuz" Ege elindeki çekirdeği çitlip Alaza bakıp "Alaz bi sus ya dedikodu yapıyoruz burda" Ege bana bakıp "kız Açelya selma diye bi kadın varmış onun kızı varya abo abisinin arkadaşıyla sevgili olmuş kız hamileymiş" Egeye bakıp "Selma kim?" Ege'nin yanına oturduğumda Ege bana çekirdek verip açıklamaya başladı "ya nasıl bilmiyorsun ya Safiye Sultanımın karşı binasında hatta bi tane oğlu varmış evin balkonundan baktığında karşı balkon işte belki görmüşsündür siyah saçlı" bi dakika ben kıyafetleri asarken beni izleyen mi?

 

Safiye Sultan "o seni görmüş kıyafet asarken Selmaya hep seni soruyormuş selma dedi bana" Alaza baktığımda sinirle "buyur bide bu çıktı başımıza deliricem ya" Safiye Sultana bakıp "ismi neymiş?" Alaz sinirle bağırıp "Sanane Açelya milletin isminden sanane napıcaksın ismini" Alaza bakıp masumca "merak etdim ya" Safiye Sultan "çoçuğun ismi Urasmış herneyse susun sizin aşko kuşko kavganıza sonra devam ederseniz eve gidelim" Alaz Safiye Sultana bakıp "sen o kelimeyi nerden öğlendin" Safiye Sultan Egeyi gösterip "Ege çocuğum öğretti of hadi gidelim" terziden çıktığımızda Alaz arabayı görmesiyle sağlam bir küfür etti "Allah ım sen bana sabır ver buyur bide bu çıktı başımıza birisi tekerleri patlatmış" arabanın tekerlerin baktığımızda sağ tekerlerin hepsi gerçektende kasıtlı olarak biri tarafından patlatılmıştı ne yapıcaktık şimdi gerçe ev yakındı eve gidebilirdik ama olsundu kim yapmıştı bunu?

 

Kim!?

 

Neden!?

 

------------《●Bölüm Sonu●》-----------

 

Kitabımın on üçüncü bölümünü sizlerle bitirmiş olduk.💜

Kitap ile alakalı düşüncelerinizi çok merak ediyorum yazarsanız çok sevinirim.😍

İnşallah beğeneceğiniz bir bölüm olmuştur. 💞

Şimdiden destekleriniz için teşekkür ederim.💝💖

 

Loading...
0%